Bölüm 687: Xiao Ailesinin Neşesi
"Senin gücün de... Bahşetmeden geliyor olabilir mi?" Yun Che alçak sesle sordu. Jasmine ile ilk tanıştığında o bizzat on üç yaşında olduğunu söylemişti. Ancak o anda Jasmine'nin tam olarak ne kadar güçlü olduğunu gerçekten kavrayamamıştı. Ve daha yükseklere ulaştıkça Jasmine'nin gücünün ne kadar dehşet verici bir seviyede olduğu hakkında daha da net hale geliyordu. Şu an bile her ne kadar düşük seviyeli bir Hükümdar ile aşık atabilecek gücü olsa da Jasmine'nin gücünün limitlerini hala hayal edemiyordu.
On üç yaşında böyle dehşet verici bir güce sahip olmak... Eğer birisi bunun kişisel gelişim ile yapıldığını söylerse gerçekten bunu kabul edemezdi.
"Aynen öyle, benim gücüm gerçekten de bahşetmeden kaynaklı." Jasmine Yun Che'nin beklentisinin dışında bir şekilde cevapladı. Çünkü bu konuyu daha önce Jasmine asla Yun Che'nin sormasına izin vermemişti, ama şu an dürüst bir şekilde cevaplamıştı. "Ama her ne kadar Kaynak Gücü Bahşetme gibi bir yöntem gerçekten olsa da bunu yapmak hayal edebileceğinden çok daha zor. Zorluğuna ek olarak, bu yöntemi kullanmak için gerekli olan koşullar da aşırı sert. Benim dünyam da bile Kaynak Gücü Bahşetmesi binlerce yılda bir kere bile başarılı olmayabiliyor. Üstelik, bu sınırsız evrenin içindeki en mükemmel Kaynak Gücü Bahşetme yöntemi bile bahşetme süreci sırasında kaynak gücünün en azından yarısının kaybolmasına neden oluyor! Benim bahşetmeyi başarı ile elde edebilmemin nedeni..."
Bu sözleri söyledikten sonra Jasmine'nin sesi aniden durdu. Açıkça kendi hikayesi ile ilgili söylememesi gereken bir şeyi neredeyse söylediğini fark etti. Bir anlık sessizliğin ardından soğuk bir şekilde burnundan soludu ve devam etti: "Ve bu sınırsız evren içindeki en düşük seviyeli yerlerden birinde bulunan Kaynak Gökyüzü Kıtasında Kaynak Gücü Bahşetme gibi aşırı yüksek seviyeli bir kaynak tekniği kesinlikle ortaya çıkmamalı... Yani Fen Juechen'in başına gelen şey Kaynak Gücü Bahşetmesi değil!"
"Kaynak Gücü Bahşetmesi değil mi?" Yun Che şok olmuş sesi ile sordu: "O zaman ya ne? Emdiği iblis kökeni başkasının geliştirdiği bir iblis kaynak enerjisi değil mi? Karakteristik bakımından, o açıkça Fen Juechen'in onun gücüni azar azar emmesine izin verirken başkasının gücünü miras almasını sağlıyor!"
"Fen Juechen ile ilk karşılaştığımızda onun aşırı yükselmiş gücü ve yaydığı iblis kaynak enerji aurası onun bedeninin bir iblisvari ruh tarafından ele geçirildiğini düşünmemi sağlamıştı. Ama bunun ardından, hala bedeninin kontrolünü tamamen elinde tuttuğunu fark ettim. Bu nedenle bedenindeki iblis kökenine biraz göz attım ve iblis kökeninin aurası ile Fen Juechen'in manevi aurasının aslında kusursuz bir şekilde uyumlu olduğunu fark ettim!" Jasmine'nin sesi konuşurken şüphe doluydu. "İşte bu kısım benim kafamın karışmasına neden oldu."
"Eğer bir güç kaynağına sahip olan bir iblisvari ruh, bir kişinin bedenine zorla girmeyi denerse bunun üç sonucu olur; bedenin imhası, ruh tarafından kontrol edilmesi veya bedenin sahibinin daha güçlü bir kaynak veya zihinsel güç kullanarak ruhu engelleyip onun dağılmasını sağlaması. Ama Fen Juechen'in bedeninin içindeki iblisvari ruh onun bedenine girdikten sonra ruhu onun ruhu ile mükemmel bir uyum yakalamış. Ne en ufak bir yıkım belirtisi ne de kontrolü ele geçirmeye teşebbüs belirtisi var, sanki onlar yavaşça yeniden birleşen bir ruhun iki eş yarısı gibiler!"
“~!@#¥%……” Eğer Jasmine bu durumun gerçekten de Kaynak Gücü Bahşetmesi olduğunu söyleseydi, bu durum anlaşılmaz olsa da Yun Che yine de bunu anında anlayabilirdi. Ama onun şu anki açıklamaları Yun Che'nin zihninin dönmesine yol açmıştı. Kafasını salladı ve bir kez daha Uçan Bulut Şehrine doğru uçmaya başladı. "Ne kadar öğrenirsem o kadar karışık hale geliyor, unut gitsin... En iyisi üç ay sonra Fen Juechen'in kendisine sormak."
"Sana demin söylediklerimi dinlemedin mi?" Jasmine buz gibi bir ses ile sordu: "Şu an zaten onun rakibi değilsin ve üç ay sonra onunla savaşacak düzeyde bile olmayacaksın. Yani gidip ölmeye mi hazırlanıyorsun?"
(Ç.N: Erkek adam söz verdi mi dönmez be Jasmine reyiz. Tanımadın mı Yun Che'yi daha?)
Yun Che sakince dudaklarını büktü. "İlkel Kaynak Arkına sahibim, yani onu yenemesem bile kaçabilirim! Üstelik..." Dudaklarındaki hafif gülümseme kaybolurken kaşları çatıldı. "Üstelik, kaçmasam bile beni bu kadar hızlı öldürmesine izin vermem! Çünkü daha önce... Zaten yendiğim birine kaybetmeye dayanamam!"
"…" Jasmine daha fazla cevap vermeye uğraşmadı. Sessizce Gökyüzü Zehir Sedefinin içindeki alanda süzülürken dünyanın en zengin arıtıcı enerjisini yönlendirerek ruhundaki şeytani zehrin son parçasını da temizlemeye çalışıyordu. Birkaç saniye sonra aniden gözlerini açtı ve usul bir ses ile mırıldandı: "Bu bir tür yasak reenkarnasyon tekniği olabilir mi?"
Xiao hanesine döndükten sonra Xiao Lie'nin avlusunun hala neşe ve kahkaha sesleri ile dolu olduğunu fark etti. Bu birkaç saatlik kısa süre içinde Xiao Lie tamamen farklı biri haline gelmiş gibiydi. Yirmi yıl önce kaybettiğini düşündüğü şeyi bulmanın verdiği neşe onun yaşlı gözlerini mutluluk göz yaşları ile doldurmuştu.
"Küçük Che!" Yun Che yere iner inmez Xiao Lingxi oraya koşarak onu karşıladı ve sağ koluna sıkıca sarıldı, sanki bir an bile bıraksa uzaklara uçmasından korkuyor gibiydi. Ama hemen Xiao Lie ve Xiao Yun'un hala yakınlarda olduğunu hatırladı ve anında kavrayışını hızlıca gevşetirken yanaklar kızardı... Onunla eskisi gibi samimiydi, ama ona karşı olan düşünceleri şu an daha farklıydı.
"Che'er, dönmüşsün." Yeni gelen Yun Che'ye bakan Xiao Lie memnun ve minnettar bir gülümseme sergiledi.
"Ağabey, oradaki durum nasıl? Ne yaptıklarını bulabildin mi?” Xiao Yun sordu. Daha öncekine kıyasla, şu an yüzünde biraz kaygı görülebiliyordu. Bugünden önce Uçan Bulut Şehri gerçekten onunla ilgili olsa da orası yine de uzak ve yabancı bir yerdi. Ama şu an doğduğu yere gelip öz akrabaları ile karşılaşınca Uçan Bulut Şehrine ait olma hissi oluşturmaya başlamıştı.
Yun Che kafasını salladı. "İlahi Anka İmparatorluğu gerçekten gizli bir görev yapıyorlar ama bu sırrı çok iyi koruyorlar ve Kaynak Kulpu Ruh Araması yapsam bile bunu öğrenemedim."
"Kaynak Kulpu Ruh Araması bile işe yaramadı mı?" Yedi Numara şok olmuş bir ses ile konuştu. Şeytan İmparatorluk Şehrinde Kaynak Kulpu Ruh Aramasının gücünü bilmeyen yoktu. Kaynak Kulpu Ruh Araması işe yaramasa bile bu meselenin aşırı olağan dışı olduğu anlamına gelirdi.
"Evet." Yun Che ciddi bir şekilde onayladı. "Yani bu mesele beklediğimizden çok daha ciddi. Ama ne olursa olsun bunu derinlerine kadar araştırmamız gerekiyor."
Yun Che konuşurken Yedi Numara'ya olan bakışları garipleşti. Gözlerindeki değişim onun kendine şüphe ile bakmasına ve sormasına neden oldu. "Büyük Kardeş Yun, bir şey mi oldu... Bedenimde bir sorun mu var? Neden bana bu şekilde bakıyorsun?"
"Elini uzat." Yun Che ciddi bir tonda konuştu.
"Ah? Oh." Yun Che'nin ifadesi Yedi Numara'nın gerginleşmesini sağlarken endişe ile elini uzattı. Yanındaki Xiao Yun ondan çok daha endişeliydi. "Ağabey, Yedinci Kız Kardeşin... Bir şeyi mi var?"
Yun Che cevaplamadı, bunun yerine Yedi Numara'nın koluna parmağını bastırıp üç nefes zamanı kadar orada durdurdu. Ardından parmağını çekti ve sakince nefes aldıktan sonra yavaşça konuştu: "Xiao Yun, Yedinci Kız Kardeş, buna hazırlansanız iyi olur... Çünkü söyleyeceklerim şok edici şeyler."
Yun Che'nin ifadesi, tonu ve nefes alış şekli Xiao Yun ve Yedi Numara'nın nefeslerini tutmasına neden oldu. Kalpleri sıkıştı ve nefes almaya bile cüret edemediler. Ama bunun ardından Xiao Yun sonunda konuşmayı başardı. "Yedinci Kız Kardeş'in bedeninde... Bir sorun mu var?"
Onlar Yun Che'nin tıbbi yeteneklerinin kesinlikle gülünecek bir şey olmadığı konusunda fazlasıyla netlerdi.
"Evet ve bu gerçekten oldukça ciddi." Yun Che iki parmağını uzattı ve korkudan kalpleri durmak üzere olan ikisini gösterdi. "Yedinci Kız Kardeş hamile ve bu da sizin ebeveyn olacağınız anlamına geliyor!"
(Ç.N: Xiao Yun hızlı çıktı. Ne ara oldu len bunlar. Yun Che ile KŞİ arasındaki şeyleri düşününce ???? )
"... Ah!" Yedi Numara ve Xiao Yun boş ifadelerle orada dururlarken aynı anda panik içinde haykırdılar.
"Ge... Ge... Ge... gerçekten mi?" Xiao Yun Yedi Numaranın elini bir eli ile tuttu ve diğer eli ile de Yun Che'yi tutarken yüzü heyecandan kızarmıştı.
"Oh... Ben... Ben..." Yedi Numaranın eli bilinçsizce karnına gitti. Yüzü kızardı ve şok içinde cümleyi toparlayamazken oracıkta durmakla yetindi.
"Tabii ki doğru. Ben sonuçta dahi bir doktorum, bunun benim kafamı karıştırabileceğimi mi düşündünüz?" Yun Che onlara şaşırmış gözlerle bakarken sordu: "Sizin yeterliliğiniz biraz fazla yüksek değil mi? Demek istediğim, evleneli ne kadar oldu? Kısacık süreye rağmen bir bebek yapmışsınız! Yoksa siz evlenmeden önce..."
"Hayır yapmadık, kesinlikle yapmadık!" Xiao Yun telaş içinde konuştu.
"Tanrıya şükürler olsun!" Xiao Lingxi şok içinde konuştu: "Baba, bunu duydun mu? Yedinci Kız Kardeş hamileymiş! Sen büyük büyükbaba oluyorsun!"
Yun Che'nin sesi yüksekti, bu yüzden nasıl olur da Xiao Lie bunu duymayabilirdi? Kolu havaya yarısına kadar yükseldi, tüm bedeni hafifçe titredi ve zorlukla konuşabileceği kadar etkilendi. Yun Che hızlıca yanına geldi ve konuştu: "Büyükbaba, birkaç ay içinde sen büyük büyükbaba pozisyonuna yükseleceksin! Heh heh, bak, Xiao Yun güvenle dönmekle kalmayıp böyle mükemmel bir gelin ve hatta kendi öz çocuğunu da getirmiş."
"Güzel... Bu gerçekten güzel..." Xiao Lie titreyen sesi ile konuşurken kafasını kaldırdı ve neşe göz yaşları gözlerinde parladı. O anda, soğuk bir rüzgar esti ve Xiao Lie'nin kaşları anında örülürken bağırdı: "Yun'er, hemen Küçük Yedinciyi odasına götür. Dışarısı soğuk ve bebeğe zarar vermek istemeyiz!"
"Haha!" Yun Che büyük bir kahkaha attı: "Büyükbaba, merak etmene gerek yok. Yedinci Kız Kardeş gerçekten genç olsa da kaynak gücü çoktan Tiran Kaynak Aleminde. Cennetsel Kılıç Villasının Villa Efendisi Ling Yuefeng bile ona denk değil. Üstelik, Yedinci Kız Kardeşin çalıştığı kaynak sanatı kıyaslanamayacak kadar saf olduğundan karnındaki bebek bu inanılmaz saf ve güçlü kaynak enerjisi tarafından korunacaktır, yani bir şeyin yanlış gitmesini istesen bile bu zor olacaktır."
"Ah, ama büyükbaba kendine bak. Sadece üç senedir yokum ama sağlığın bu kadar kötüye gitmiş. Eğer hemen kendine iyi bakmazsan büyük büyük torununu taşıyacak yeteneğe bile sahip olamayabilirsin."
(Ç.N: Acaba bilerek mi yapıyor düzelsin diye?)
(FN: Büyük büyük torunu çok mantıksız, ama şu an için aklıma daha iyi bir şey gelmiyor. Gelirse değiştiririm.
"Hahahahah." Xiao Lie büyük bir kahkaha attı ve yavaş ama sağlam bir şekilde kalkmadan önce sandalyeyi kullanarak kendini destekledi: "Benim yaşlı kemiklerim hala oldukça sağlam ve birkaç on yıl daha yaşamam problem olmaz, yani bebeğin büyüdüğünü görebilir ve daha fazla bebek dünyaya getirebilecek kadar sizinle kalabilirim."
"Baba..." Xiao Lie'nin aurasının ve ruhunun öncekinden çok daha canlı olduğunu gören Xiao Lingxi'nin kalbi de neşe ile doldu. Bu durumda kaldığı sürece Xiao Lie'nin bedeninin en kısa sürede kesinlikle düzeleceğine inanıyordu.
Yedi Numaranın hamilelik haberi tüm ailenin neşe ile dolmasını sağladı. Bu neşe sonunda biraz söndüğünde Yun Che sonunda söylemek istediği şeyi söyleyecek bir şans buldu. "Büyükbaba, Küçük Hala, Xiao Yun ve Yedinci Kız Kardeş Uçan Bulut Şehrinde bir süre kalacaklar, yani onlara iyi bakmanız gerekecek. Ben yeni dönmüş olsam da... Hemen gitmem gereken bir yer var, bu nedenle ikisini bir süre burada bırakmam gerekecek."
(FN: Önce milleti diğer kıtaya bıraksaydın ya la. Bu gidişle kaynak arkının pili bitecek kalacaksınız burada :D)
"Nereye gideceksin?" Xiao Lingxi'nin ifadesi endişeli hale gelirken çılgınca Yun Che'nin elini kavradı: "Sen daha yeni döndün ama şimdiden gitmek mi istiyorsun? Yo... Yo... Yoksa gidip yine tehlikeli bir şey mi yapacaksın?"
"İlahi Anka İmparatorluğuna gitmem gerek ve gece çökmeden önce gideceğim." Yun Che Xiao Lingxi'nin elini tuttu ve hafif bir gülümseme sergiledi: "Ancak bir tehlike olmayacak ve dönmem de uzun sürmeyecek. Geldiğimde Küçük Halama eşlik edip istediği kadar onunla olacağım."
(FN: Bunu en son söylediğinde 3 sene ölü olarak kaldın. Bence inanmayın yine ölür bu. Sonuçta ölmeden power up alamıyor adam.)
--------------ÇEVİRMEN NOTU------------------
Yun Che gittiğinde neler yaşanacak? Çocuğun cinsiyeti ne olacak? Xiao Lie düzelecek mi? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????
Fullbringer Notu: Bölüm editsiz atılmış sanırım, şeyettim hemen. İyi eğlenceler.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..