Bölüm 738

avatar
14731 32

Against The God - Bölüm 738


Bölüm 738: Vefasız Evlat



İlahi Anka Ülkesi, İlahi Anka Tarikatı.

 

"Asil baba, bunlar... Doğru mu?" Hengkong'un yüzünde derin bir şaşkınlık ortaya çıktı.

 

"Bu habaerler Güneş Ay İlahi Salonunun Dokuzuncu Büyüğü Ye Guying'in kendisi tarafından söylendi. Üstelik o gün Ye Xinghan tarafından götürülen dört büyükten birisi o, yani kesinlikle basit bir söylenti değil. O gün eğer Yu Guying hızlı düşünmeseydi Ye Si belki de ölen tek kişi olmayacaktı." Feng Tianwei'nin sesi sakindi ama kaşları tüm bu sürede ağırca batık şekildeydi.

 

"Şu anda, bu mesele dört büyük kutsal bölgede artık gizli değil. Ye Guying uzun sürelik ilişkimiz nedeniyle Yun Che'yi asla öfkelendirmemem için beni uyardı."

 

"Demek öyle... Yu Che'nin tek başına gelmesine ve başından beri korkmamasına şaşmamalı. Ye Xinghan'ın kötücül kişiliği ile hala hayatta olduğunu öğrendikten sonra bile Yun Che'ye hala dokunmadığına da şaşmamalıydı. Demek Yun Che'nin arkasında tek eli ile göğü kaplayabilecek biri varmış..." Hengkong şaşkınlıktan titredi.

 

"'Yaşlı Adam Duotian' ismini küçükken atalarımdan duymuştum. Şu anda bu ismi bilenler sadece hatıraları nesillere aktaran Dört Büyük Kutsal Bölge ve İlahi Anka Tarikatı. O, on bin yıl önce göğün altında üstün bir hüküm sürüyordu ve artık eski ve modern zamanlarda üstün bir hüküm sürüyor. Kıtada İlahi Kaynak Alemine yarım adım atan ilk insan oydu ki bu bizim Atasal Anka Tanırımız ile aynı seviyede... Ve bu on bin yıl önceydi!!"

 

"Onun hala hayatta olduğunu asla düşünmemiştim.... Bu seviyeye ulaşıldığında birisinin on bin yıllık ömre sahip olması beklendik bir şey. Hayır, eğer bahsettiğimi kişi şu anki Yaşlı Adam Duotian ise belki de yarım adımı da geçerek İlahi Kaynak Alemine tamamengirmiş ve efsanevi üstün 'Kaynak Tanrısı' olmayı başarmıştır!" Feng Tianwei cidid şekilde konuşurken sesi şaşkınlık, saygı ve huşu taşıyordu: "Yun Che'nin sadece İmparator kaynak Alemindeki gücü ile tarikatımızı bu duruma sokmasına şaşırmamalı. Bu süre boyunca ne kadar düşünürsen düşüneyim ktıada Yun Che gibi bir canavarı kim yetiştirdi bulamamıştım. Görünüşe göre arkasında bu şekilde tanrısal bir figür varmış!"

"Parmak boyutundaki alev topu orta seviyeli bir Hükümadarı hiçliğe çeviriyor..." Hengong soğuk bir nefes almadan edemedi, bu şok edici manzarayı hayal edemiyordu. Eğer Feng Tianwei bunu bizzat söylemeseydi, bu haberler Dört Büyük Kutsal Bölgeden gelse bile kesinlikle buna inanmazdı.

 

"Şimdi bakınca bizim şu anki durumumuz zaten belli olan bir şeymiş. Luo'er ve diğerlerinin intikamını alma konusunu... Bir daha asla düşünme." Feng Tianwei iç çekerek konuştu.

 

"Asil baba! Asil baba!!"

 

Yüksek sesli haykırışların ortasında Feng Ximing içeri girdi. Selamlama bile yapmadan doğrudan Hengkong'a doğru ilerledi ve yüzünde daha önce hiç sahip olmadığı bir çirkinlik vardı: "Asil baba... Bu evlat büyüklerin toplantısında senin Yun Che ile Xue'er'in evliliklerini ilan ettiğini duydu. Neler oluyor? Bu kesinlikle doğru olamaz!!"

 

"Bu doğru!" Hengkong derinlemesine kaşlarını çattı ve soğuk bir bakış attı.

 

"Ne... Ne?" Zaten ne yapacağını bilemez bir halde olan Ximing Hengkong'un cevabı ile tamamen şok oldu. Tüm bedeni yıldırım çarpmışa döndü. Aniden gözü dönüş şekilde kükredi: "Asil baba, çıldırdın mı?! Yun Che... O en büyük düşmanımız, o dört asil kardeşimi öldürdü... Asil babamın dört oğlunu!! Birkaç Büyük, iki Ulu Büyük ve bin Anka öğrencisini öldürdü... Anka Tanrısı Heykelini yok etti ve hatta Anka Şehrini harabeye çevirdi... O klanımızın can düşmanı, asla aramızın düzelemeyeceği biri!! Nasıl olur da Xue'er ile evlenmesi mümkün olabilir?!"

 

O anda yan tarafta duran Tianwei'yi gördü. Hızlıca onun yanına gitti: "Büyükbaba, asil babam çıldırmış. Xue'er'in o şeytan ile evlenmesini istiyor... Büyükbaba hemen onu durdur!!"

 

"Yeter!" Hengkong döndü ve bağırdı: "Bu durumun nedenlerini birkaç gün içinde sana anlatacağım. Şu anda büyükbaban ile önemli meseleler konuşuyoruz. Hemen buradan git!"

 

Tianwei Ximing'e bakış attı ve elini salladı: "Söylemek istediklerimi zaten söyledim. Hengkong, birkaç gün içinde İblis Kılıç Konferansı için iyi bir hazırlık yap. İblis Kılıç Konferansında sadece dört Büyük Kutsal Bölgenin çekirdek figürleri olmayacak, ayrıca kıtadaki tüm Tiran Kaynak Alemi seviyesinin üzerindeki kişiler de orada olacak. Bu büyük, eşi benzeri görülmemiş bir olay. O zaman geldiğinde ben bizzat sizi oraya götüreceğim... Ming'er de bizimle gelecek."

 

"Asil baba, bizi oraya götürmek mi istiyorsun?" Hengkong şaşırmış şekilde konuştu.

 

"İlahi Kaynağın Sırları... Tüm kaynak uygulayıcıları buna yüzde doksan oranında hayal ürünü olarak baksa da kimse buna karşı koyamıyor. Boşa gidecek olsalar bile Dört Büyük Kutsal Bölgenin Liderlerini ve dünyadaki tüm güçlü uzmanları görmeleri bile bu yolculukları için değer bir şey."

 

Konuşmayı bitirediğinde Tianwei kolunu salladı ve parlayan bir ışık ile birlikte yok oldu.

 

"Gidebilirsin." Hengkong Ximing'e yandan baktı: "Büyükbabanın sözlerini duydun. Bu aylarda Anka Şehrini yeniden yapmalıyız ve aynı zamanda tamamen İblis Kılıç Konferansı için hazırlanmalıyız. Xue'er'in evliliğine gelince, yapmamız gereken ön hazırlıklar var."

 

"Asil baba!" Ximing Hengkong'un önünde yüksek sesli bir 'thump' sesi ile diz çöktü ve yüzünde çaresizlik vardı. Tianwei'nin tavrı açıkça bu evliliğe karşı olmadığını göstermişti ki bu da onu çaresizliğin kenarına itmişti: "Bu evlat sana yalvarıyor... Emrini geri çekmelisin. Bu evlat asil babamın neden böyle bir şey yaptığını anlayamıyor. O Xue'er... Asil babamın en değerli kızı ve İlahi Anka Tarikatımızın gelecekti Anka Tanrısı!!"

 

Hengkong'un kaşları battı ama öfkelenmedi ve bunun yerine yavaşça konuştu: "Bu kararı verdiğimde doğal olarak kapsamlıca düşündüm. Üstelik şu anda yapmak için daha çok nedenim var. Ximing, Yun Che'nin gerçek gücünün bu kadar genç olmasına ve sadece imparator Kaynak Aleminde olmasıan rağmen neden bu kadar fazla oldğunu biliyor musun? Neden alevlerinin bizim Anka alevlerimizi bu kadar aştığını biliyor musun? Neden ilkel kaynak arkından canlı döndüğünü biliyor musun? O sene Ye Xinghan'ı öfkelendirdiğini biliyorsun ama Ye Xinghan'ın tüm bu süre boyunca ona neden bulaşmadığını biliyor musun?"

 

(Ç.N: Biliyor musun lan biliyor musun?!!)

 

"Sadece bugün Yun Che'nin arkasında eşi benzeri görülmemiş bir kudrete sahip, boyutsal yarık bile açabilen birinin olduğunu öğrendik! Yun Che İlkel Kaynak Arkındayken ustası boşluğu yarmış ve onu arktan çıkarmış! Ye Xinghan onunla uğraşmak istiyormuş ancak Yun Che'nin döndüğü ilk gün beraberinde götürdüğü dört Güneş Ay Büyüğü ve on beş koruyucu ile Güneş Ay İlahi Arkını kullanarak Yun Che'yi öldürmeye gittiğinde, Yun Che'nin ustasının harekete geçmesine neden olmuşlar..."

 

Hengkong işaret parmağını kaldırdı: "Ustası sadece parmağı boyutundaki küçük bir alev parçası ile birkaç nefes zamanı içinde bir Güneş Ay Büyüğünü hiçliğe çevirmiş... Cesedi şöyle dursun, tek bir saç tanesi bile geride kalmamış! Eğer Yun Che'nin ustası dünyevi meselerden uzaklaşmış olmasaymış ve birilerini öldürmek istemeseymiş orada olan ve bir daha asla Yun Che'yi kışkırtmamaya yemin eden Güneş Ay İlahi Salonunun Dokuzuncu Büyüğüne göre oradaki Güneş Ay İlahi Salonu üyelerinden biri bile canlı dönemezmiş."



Feng Ximing tamamen afalladı ve sanki okunan cennetsel cildi dinliyor gibiydi.

 

"Yun Che'nin ustsaının kudreti Atasal Anka Tanrısını bile aşarak bizim algıalyamadığımız seviyeye ulaşmış. Şu anda Dört Büyük Kutsal Bölge bile Yun Che'yi kışkırtmaya cüret edemiyor. İlahi Anka Tarikatımız Yun Che nedeniyle bir kriz ile karşılaşmış olsa da şimdi düşününce bu bir şans. Eğer Yun Che'yi çaresiz bir duruma soksaydık ve ustası harekete geçseydi sonuçlar... Hayal edilemez olacaktı!"

 

"Yun Che'nin potansiyeli ölçülemez. Bedeni Anka soyuna sahip, Xue'er'e iyi davranıyor ve onu hayatı pahasına koruyor... Arkasındaki böyle güçlü bir destekçiyi bulundurmasını da bunlara eklediğimizde." Hengkong gözlerini kapadı: "Ondan nefret etsem de Xue'er ile evlenme konusunda ondan daha uygunu kesinlikle yok. Eğer onunla evlenmek istiyorsa bu İlahi Anka Ülkesi ile Mavi Rüzgar Ülkesi arasındaki düşmanlığı yok etmekle kalmayıp Tarikatımızın büyük bir destek kazanmasını sağlayacak. Eğer Atasal Anka Tanrımızın ölüm haberi yayılırsa bile dört büyük kutsal bölge bize karışamayacak."

 

Ximing'in yüzü bir anlığına yeşile döndü ve ardından da beyazlaştı. Dudakları tüm bu süre boyunca titriyordu. Hengkong'un sözleri unu skainleştirmek yerine bedeninden yayılan auranın daha da kaotik hale gelmeisne neden olmuştu. Yüksek sesle kükredi: "Öyleyse ne olmuş?! Bahsettiğimiz kişi Xue'er!! Asil babam için, bu evlat için... O dünyadaki en önemli kişi. Nasıl olur da onu bu şekilde kullanabiliriz..."

 

"Onu kullanmak da ne demek?!" Ximing'in sözlerini duyan Hengkong'un bastırdığı öfke alevleri patlama noktasına geldi: "Bu Xue'er'in kendi aruzsu! Eğer Xue'er bunu istemeseydi hayatımızı feda etmemiz gerekse bile bunu kabul etmezdik! O buna zorlanıyor mu yoksa tamamen istiyor mu... Sen gerçekten bunu anlayamıyor musun?!"

 

Ximing'in ifadesi birkez daha soldu. Sanki çaresizliğe kapılmış gibi yerde diz çöktü. Sesi sanki acı çekiyor gibiydi: "Asil baba... Ne olursa olsun Xue'er'i Yun Che ile evlendirmemelisin... Xue'er'i bu kadar seviyorsun, onu bırakmak istemiyorsundur, değil mi? Xue'er, o... O sonuçta gelecekteki Anka Tanrımız. O İlahi Anka Tarikatımıza ait ve bir yabancı ile evlenmemeli..."

 

"Kapa çeneni!!" Hengkong öfkeyle haykırdı: "Xue'er Atasal Anka Tanrısının varisi. O tarikatımızı gelecekte koruma görevini taşıyor, ama bu sonsuza kadar tarikatımıza veya birine ait olduğu anlamına gelmiyor! O sadece kendine ait! Yarım sene sonra yirmi yaşına girecek ve kendi kararlarını verebilecek. Ben onun yoluna kılavuzluk yapma hakkına sahip olsam da onun yerine kararlarını verme veya onu zorlama niteliğine sahip değilim! Sadece bu şekilde onun için gerçekten iyi bir şey yapabiliriz! Sana gelince..." Hengkong'un ifadesi kıyaslanamayacak kadar karardı: "Xue'er'e karşı hissettiğin o kirli düşünceleri... Hiç ortaya çıkarmak istemesem de gerçekten bilmediğimi mi düşündün?"

 

(FN: Irzını şerefini şeyettiğim kanı bozuk soysuz peach. Anca bu kadar sansürleyip kısıtlayabildim kusura bakmayın.)



"Asil Baba..." Ximing ellerini uzatarak Hengkong'un bileklerini yakaladı ve titreyen sesi ile yalvardı: "Bu evlat gerçekten Xue'er'i kybedemez. Bu evlat Xue'er'in başkası ile evlendiğini düşündüğünde... Bu evlat ölümden daha katlanılmaz hisler hissediyor... Bu evlat asil babasına emrini geri çekmesi için yalvarıyor. Bu evlat Xue'er'i korumak için kesinlikle her şeyi yapacak ve Xue'er'in istediği her şeyi de verecek... Bu evlat Veliaht Prens unvanını ve İmparator koltuğunu bile kaybedebilir... Bu evlat her şeyi bırakabilir yeter ki..."

 

"Vefasız..." Hengkong öfkelendi. Bacağını hareket ettirdi ve Ximing'in haykırışlarına rağmen onu ana salonun dışına tekmeledi.

 

(Ç.n: Kafasına vuraydın belki biraz akıllanırdı.)

(FN: Çüküne vurup hadım edeydin soysuzu.)



Öfkesi nedeniyle tekmesi aşırı ağır olmuştu ve salonun girişinden dışarı sıçrayan uzun bir kan izi oluşmuştu.

 

"Asil kardeşin olduğunu unut, onla kardeş olmasanız bile Xue'er'e layık değilsin ve Xue'er de asla sana bakmaz! Kaybol, kendini Anka Kalp Salonuna kapat ve yüz gün boyunca düşünüp taşın! Eğer bir daha böyle sözler söylemeye cüret edersen seni bizzat sakatlarım!"

 

Hengkong'un bedeni kızgınlıktan titredi. Babası olarak nasıl olur da Ximing'in düşüncelerini göremezdi? Xue'er gerçekten de sıradan kişilerin karşı koyamayacağı bir çekiciliğe sahipti ve Hengkong bunun farkında olsa da asla bunun tolere edilemeyecek bir şey olduğunu hissetmemişti.

 

Ancak Ximing'in Xue'er'e olan hislerinin de bu kadar yoğun olmasını beklemiyordu. Ximing böyle akıl almaz sözler bile söylemişti.

 

Ana salonun dışındaki Ximing kendini tek eli ile destekledi ve birkaç ağız dolusu kan öksürdü. Nefes alırken yerden kalktı ve kısa süre sonra sendeleyerek uzaklaştı. Gözlerinin derinliklerinde dehşet verici bir içerleme parıltısı parlıyordu...

 

"Her şeyden vazgeçebilirim... Ama Xue'er'den geçemem..."

 

"O her zaman ulaşamayacağım bir yerde kalabilir... Ama kimsenin de ona dokunmasına izni olamaz!"

 

"Feng Hengkong... Bunu yapmam için beni sen zorladın..."

 

"Hepiniz bunun için beni zorladı!!!"



------------ÇEVİRMEN NOTU----------

 

Vee sanırım Anka Tanrısının ölü olduğu öğrenilecek. Tam yavşak sapık ensest bir kardeş. Yapacak bir şey yok. Haydi hep beraber sövelim. ????  

 

Yun Che ne yapacak? Ximing'e en güzel kim sövecek? Ximing neler yapacak? Yun Che'ye davetiye ne zaman gelecek? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44225 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr