Bölüm 757: Xuanyuan Yufeng!

"Bu nedenle devam edin ve rahat oldun. İmparatoriçe eşim bunu istediğinden dolayı Cennetsel Kılıç Villasına sorun çıkarmak ile ilgilenmiyorum. Ben onun sizin seviyenize inmesine izin vermem. Aksi halde öteki dünyada atası ile karşılaştığında utanç duyar!"

Ling Tianni ve Ling Yuefeng'in yüzleri kasıldı; onlar yun Che ve İmparatorluk Ailesine ödemeleri gereken bedel için kendilerini hazırlamışlardır. Ama bu bir 'affediş' haline gelmişti. Bu tür bir affediş onları hayrete düşürürken aynı zamanda fazlasıyla utandırmıştı...

Ling Tianni gözlerini kapadı, yüzünde duygusal acılar parladı. Her ne kadar gücü bir numara olan İlahi Anka Ülkesine karşı olsalar da villa kapılarını mühürlemek en bilgece şeydi. Hareket etseler bile Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesini kurtarmaya söz veremezlerdi ve sadece villaların çöküşünü hızlandırırdı. Ama nedeni ne olursa olsun veya karşılarında nasıl zorluklar olursa olsun gözlerini kapatarak sözlerinden döndükleri gerçekti.

"İmparatoriçe Cang Yue emsalsiz bir sağduyuya ve ova kadar geniş bir kalbe sahip, onun şu anki ünü ve prenstiji önceki İmparatoru fazlasıyla aşıyor. Gelecekteki başarıları limitsiz olacak. Mavi Rüzgar Ülkesinin böyle bir İmparatoriçe tarafından yönetilmesi gerçekten bir lütuf. Ben, Ling Tianni, temiz vicdanlı bir hayat yaşadım... Ama rahatlık düşüncesi nedeniyle İmparatorluk Ailesini, Donmuş Bulut Asgardı ve hatta kendi atamı bile hayal kırıklığına uğrattım."  Ling Tianni'nin sesi pişmanlık doluydu. "Her ne kadar İmparatoriçe Cang Yue'yi görmek için yüzüm olmasa da hatalarım sonsuza kadar unutulmayacak ve aynı hataları yapmaya da devam etmeyeceğim. Yarın bizzat Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesine giderek İmparatoriçe Cang Yue'den..."

"Unut bunu!" Yun Che elini kaldırdı ve affetmez şekilde Ling Tİanni'nin konuşmasını böldü: "İmparatoriçe eşim şu an fazlasıyla meşgul ve seninle görüşecek zamanı yok. Ayrıca seni veya Cenetsel Kılıç Villasından birini görmek de istemiyor! Ling Tianni, senin de bu iki yüzlü davranışlarını bırakman gerek! Bunları söyleme nedenin Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesinin savunulmuş olması ve eğer Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesi bunu isterse, İmparatoriçe eşim bunu istediği sürece, sizin Cennetsel Kılıç Villanızı istediğim zaman dümdüz edebilirim! Eğer İmparatorluk Ailesi yok olup ben de ölseydim... Şu an yüzün bu şekilde olur muydu?!"

Ling Tianni'nin dudakları titredi ve sessizleşti.

"Kendi ulusu yok edilirken umursamayan ve imparatoriçe eşim kanı ve göz yaşı ile dokuz kez yalvarmasının ardından bile umursamaz kalan biri zaten onur ve utançtan yoksundur. Senin sözde utanç ve özrün gözümde bir anlam ifade etmiyor ve bunun bir şakadan farkı yok!" Yun Che'nin gözleri buz gibi soğuktu ve sesi de kemiklerine kadar ürpermelerine neden olmuştu. Merhametsiz bir şekilde konuştu: "Eğer bu üç senede Mavi Rüzgar Ülkesinin yok oluşunu umursamadan sadece İmparatorluk Ailesine gücünüzü verseniz ve asil babam ile imparatoriçe eşiminin güvenliğini sağlamak için birkaç kişi gönderseniz bile bugün İmparatorluk Ailesi size minnettar olurdu. Ben de size minnettar olurdum! O zaman kaybettiklerinizi on kat fazlasıyla geri öderdim! Ben, Yun Che, her zaman iyilikleri ve nezaketi geri öderim!"

"Ancak siz böyle utanmaz ve kalpsiz olmayı seçtiniz. Bugünkü sonuç için kimseyi suçlayamazsınız! İmparatoriçe eşimin imtiyazı için şükretmelisiniz, aksi halde arkanızda Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi bile olsa... Bugünden sonra Cennetsel Kılıç Villası diye bir şey olmayacaktı!!"

Ling Tianni ve Ling Yuefeng Mavi Rüzgarın efsaneleriydi. Onlar daha önce ne zaman böyle hakarete uğramışlardı? Ancak, Yun Che'nin kulak delici sözlerinin karşısında kafalarını eğip gözlerini kapamış ve cevap vermemişlerdi... Onlar cevap verecek niteliklere sahip değillerdi.

Sonuçta onlar Mavi Rüzgarın krizini bencilce görmezden gelseler de utanç duygusunu bilmeyen kişiler değillerdi. Aksine insan yolu veya kılıç yolu fark etmeksizin dürüst bir şekilde başarılar elde etmişlerdi. Son üç sene muhtemelen hayatlarının en büyük utancı ve yanlışıydı.

Ling Tianni ve Ling Yuefeng cevap vermedi ancak aşağıdan kıyaslanamayacak kadar delici bir kadın sesi geldi: "Yun Che, sen gerçekten iyi bir konuşma üslubuna sahipsin. Sadece Cennetsel Kılıç Villama saygısızlık yapmakla kalmayıp Kudreli Cennetsel Kılıç Bölgesine bile saygısızca konuştun, bu cesareti kim veriyor?!"

Xuanyuan Yufeng havaya yükseldi ve Ling Yuefeng'in yanına indi. Güzel yüzü Lig Yuefeng'den tamamen farklı bir ifade gösteriyordu. Yun Che'ye tamamen kızgınlık, düşmanlık ve küçümseme ile dolu bir yüz ile bakıyordu.

(Ç.N: Geldi sonunda av. Yok et Yun Che parçala Yun Che. En iyi Che intikam savaşçısı Che!!)

"Xuanyuan Yufeng!!" Yun Che gözlerini daralttı. Önündeki kadın bugün buraya gelmesinin gerçek nedeniydi.

"Yufeng, bu seni ilgilendirmiyor, hemen geri dön." Ling Yuefeng hafifçe konuştu. Xuanyuan Yufeng'in tavrını Yun Che'nin yutup gitmeyeceğini biliyordu.

"Beni ilgilendirmiyor mu?” Xuanyuan Yufeng soğukça güldü: "O açıkça buraya Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesi için gelmediğini söyledi. Buraya gelme nedenine gelince... Ah, geldiğinde hayırkıdığı sözler olan Xuanyuan Yufeng, benim ismim! Nasıl beni ilgilendirmiyor!"

Ling Yuefeng bunu duyduğunda sarsıldı ve ardından Yun Che'nin geldiği an haykırdığı sesleri hatırladı...

"Xuanyuan Yufeng, ortaya çık!!"

Yun Che'nin gelişine hazırlanmıştı ve Mavi Rüzgar İmparatorluk Ailesi adına burada olacağına emindi... Farkında olmadan geldiğinde bağırdığı kişinin 'Xuanyuan Yufeng' olduğunu fark etmemişti.

"Xuanyuan Yufeng!" Xuanyaun Yufeng ortaya çıktığında Yun Che'nin bakışları öldürücü bir şekilde ona sabitlendi. Gözlerindeki bakış ve bedenindeki aura da kemik delici bir soğukluğa ulaştı. Atmosfer bile ortaya çıkan öldürme niyeti nedeniyle ağırlaşmıştı: "Aramızda... Ödenmesi gereken büyük bir borç var!!"

Ling Yuefeng ve Ling Tianni karşısında Yun Che'nin sözleri küçümseme ve hor görme ile doluydu. Ancak Xuanyaun Yufeng karşısında söylediği sözler öldürme niyeti ile doluydu.

Atmosferdeki ani değişim Ling Yuefeng'in durumun anormal olduğunu fark etmesini sağladı. Bu sadece anormal değildi! İçerleme, soğukluk ve öldürme niyeti gibi şeyleri açıkça hissedebiliyordu. Hızlıca öne çıktı: "Yun Che, bir yanlış anlaşılma olmuş olmalı! Eşim Cennetsel Kılıç Villasına gelin olarak geldiğinden beri villadan nadiren çıktı ve villa ile ilgisi olmayan işlerle ilgilenmedi. Eşim ile altı sene önce tanıştın ve aranızda konuşma bile geçmedi. Nasıl bir düşmanlık olabilir?"

"Üstelik,  son yıllarda verilen kararlar benim tarafımdan verildi. Bunların eşim ile ilgisi yok... Bir yanlış anlaşılma olmalı!"

Ling Yuefeng sadece onu korumuyordu. Xuanyuan Yufeng'in son yıllarda yaptıklarından en iyi o haberdardı. Villaya gelin olarak geldikten sonra neredeyse hiç villadan ayrılmamıştı. Son birkaç senede birkaç kez dışarı çıkmıştı ve bunlar da Kudretli Cennetsel Kılıç Villasına dönmek içindi ve bu seferler de o da eşlik etmişti... Xuanyaun Yufeng'in Yun Che'yi nasıl provoke ettiğini anlayamıyordu ve bakıldığında sanki devasa bir nefret vardı.

"Yanlış anlaşılma?" Yun Che'nin elleri sıkılaştı ve eklemleri beyaza döndü. "Xuanyaun Yufeng! Bunun bir yanlış anlama olup olmadığını en iyi sen biliyorsun! Bugün, Cennetsel Kılıç Villasından bir açıklama istemiyorum... Senden istiyorum!!"

Yun Che sözlerini bitirmeden önce kızgınlığını kontrol edemedi ve silüeti bir anda harekete geçerek elleri kartal pençesi gibi Xuanyaun Yufeng'in boynunu yakalamak için hareketlendi.

"Dur!!" Ling Yuefeng ve Ling Tianni aynı anda panik içinde hayırdı, Yun Che'nin Xuanyaun Yufeng'e neden bir nefret beslediğini hala merak ediyorlardı, ama onun böyle acımasızca bir hareket yapacağını asla hayal etmemişlerdi.

Ling Yuefeng ve Ling Tianni iki yönden hareket ederek Yun Che'yi durdurmak istediler. Ancak güçleri altı sene önceki Yun Che için aşılamaz bir dağ gibi olsa da bugünkü rolleri tamamen tersine dönmüştü. Onlar daha yarım adım atıp daha kollarını kaldıracak zaman bile bulamadan Yun Che'nin bedeni tarafından oluşturulan hava dalgası tarafından vuruldular... Karşı koyacak güçleri bile yoktu.

O anda kulak delici bir kesik sesi duyuldu. Aşağıdan gelen bir kılıç enerji akışı o kadar zalimaneydi ki boşluğu bile doğramıştı. Bir an önce üç yüz metredeyken bir an sonra boşluğu geçerek aniden Yun Che'ye ulaşmıştı.

Clang!!

Yun Che bedenini çevirdi, zaten hazırladığı kaynak enerjisini önüne doğru patlattı. Önündeki alan bozuldu, kılıç enerjisinin yönü büyük ölçüde büküldü ve Yun Che'nin arkasına doğru uçtu. Aynı anda Yun Che de Xue'er'in yanına geri çekilerek ortaya çıkan iki silüete soğukça baktı: "Görünüşe göre ikiniz sonunda ortaya çıkmaya karar verdiniz. Neredeyse Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin bir avuç korkak olduğunu düşünecektim."

Yun Che Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesine karşı derin bir içerleme hissine sahipti bu nedenle konuşurken kendini tutmamıştı.

“Hohohoho…”

Naizk bir gülüşün ortasında iki yaşlı büyük benzer şekilde havada süzüldü ve ikisi de Xuanyuan Yufeng'in sağına ve soluna geldi. Birisi yeşil cübbe giyerken diğeri gri bir cübbe giyiyordu ve sırtlarında da yeşil ve gri uzun kılıçlar vardı. Bakışları bıçak kenarı kadar keskin ve soğuktu, kaynak enerjileri de geniş bir okyanus kadar derin ve engindi.

Onlar Yun Che'nin sözlerini duyduklarında kızgın olmamışlardı. Yeşilli büyük, bir an Yun Che'ye baktı, ardından kafasıyla hafifçe onayladı ve hafif bir gülümseme ile konuştu: "Bu yaşlı adam uzun süredir Kılıç Bölgesinde olsa da son zamanlarda Yun Che isminin ününü duyuyor. Senin yeteneğine iki ay sonraki İblis Kılıç Konferansında bakacağımı düşünmüştüm. Burada karşılaşacağımızı kim tahmin edebilirdi? Bu şanslı bir olay olarak görülebilir."

"Büyükler." Ling Tianni ve Ling Yuefeng'in bedenleri Yun Che'nin önceki saldırısı nedeniyle büyük bir karmaşa içindeydi. Yeşil ve gri büyükleri gördüklerinde hızlıca yumruklarını göğüslerinin önünde kenetleyip saygı gösterdiler. Çünkü Cennetsel Kılıç Villası için bu iki yüksek statülü kişiye saygısızlk yapmak göze alınamayacak bir şeydi.

Ancak Yun Che onlardan tamamen farklıydı. Onların Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinden olduklarını ve hatta büyük statüsüne sahip olduklarını bilse de yüzü hala önceki gibi karanlıktı: "Şanslı bir olay? Madem şanslı bir olay o zaman deminki saldırınızın anlamı neydi? Benim büyük ismimi duyduysanız bunu da duymuş olmalısınız. Ben... Aşırı derin bir kin güden biriyim!"

---------ÇEVİRMEN NOTU-------------

Toplunun sonuna az kaldı bea ???? Çok seksi bir bölüm var bence. O bölüm bitirmek isterdim ama bitmeyecek imkansız ???? Nerede bitecek ben bile bilmiyorum göreceğiz birlikte.

Yun Che ne yapacak? Büyükler ne yapacak? Aralarında savaş geçecek mi? Xuanyuan Yufeng neler yapacak? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????