Ay Katleden İblis Yuvası

(Useless notu: Mert'in çevirisini pek ellemedim uykum vardı gecenin köründe attı. Harun da sabah düzenlerim dedi. Muhtemelen sabaha düzenlemiş olur ve bu yazıyı okumamış olursunuz ama belli de olmaz.)

"Beni en çok endişe eden şey, Xuanyuan Wentian'ın nereye gideceğimi sormamasıydı. Uydurduğum "usta" hakkında da bir şey sormadı, ancak yine de bana çok tuhaf bir şekilde baktı."Dedi  Yun Che, Jasmine’ye düşük bir sesle" Ayrıca Cennetsel Kılıç Villasını ziyaret ettiğimde, Xuanyuan Jiuding de bana çok garip bir şekilde bakmıştı. "

Yun Che'nin sahip olduğu en güçlü özellikleri olan  algıma gücü, kavrayış/içgörü ve önsezisi korkunç derecede güçlüydü.

"Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi'nin bazı bilgileri açığa çıkarmasının son derece muhtemel olduğunu düşünüyorum. Örneğin, bazı nedenlerden dolayı, uydurduğum "Yaşlı Adam Duotian" ın sahte olduğunu biliyorlardır. " Dedi Yun Che kaşları çatarken.

"Hmph, benim buralardayken, hala ölmekten mi korkuyorsun?" Jasmine alay etti. Kaynak Gökyüzü Kıtası’nın kaynak uygulayıcılarının gözünde, Xuanyuan Wentian bir tanrıya yakın,eşsiz emsalsiz birisiydi. Ama onun gözünde, o sadece diğerlerinden biraz daha büyük bir karınca idi.

"... Yani şunu söylemek gerekir ki, Yüce Okyanus Sarayı'nda kaldığımız süre boyunca, gücüne güvenmem gerekiyor." Yun Che çaresizce ve isteksizce söyledi. Başkalarına güvenmeye alışkın birisi değildi çünkü bu tür şeylere inanmak, gelişimde büyük bir engel oluşturuyordu -Jasmine de bunu biliyordu, bu yüzden son birkaç yıldır kendi güçlerini mühürlediğini bahane etmişti.

Bu kez, Cehennem Udumbara Çiçeği'ni elde edebileceği ihtimalini yakalamak için, olağanüstü güçlü Dört Büyük Kutsal Bölge ile önceden yüzleşmekten başka çaresi kalmadı. Jasmine’nin gücüne güvenmekten başka çaresi yoktu ... Aksi halde, Jasmine hâlâ "gücünün mühürlü" olduğu durumda olsaydı, bu noktada kesinlikle Yüce Okyanus Sarayı'na gelmeyi seçmezdi.

"Yun Che, Xuanyuan Wentian hakkında çok dikkatli olmalısın." Dedi Zi Ji aniden Yun Che'nin ciddi ifadesini gördüğünde "Xuanyuan Wentian gerçekten kılıç manyağı biri ve gücü için doyumsuz bir arzusu var. Toplam güç söz konusu olduğunda Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi, Dört Kutsal Bölge’nin en zayıf olanı olsa da, kendisi, Denizlerin Egemeni  Qu Fengyi ve Cennetsel Hükümdar Ye Meixie'den biraz daha güçlü. Onu Aziz İmparator Huangji Wuyu ile karşılaştıracak olsan bile, güçlerinde neredeyse hiçbir fark yok. "

"Fakat eğer o sadece basit bir kılıç manyağı olsaydı iyi olurdu. Kibar, nazik bir beyefendi ve saygın bir büyük gibi görünmesine rağmen, gerçekte aşırı önyargılı ve kurnaz birisi, yani iktidar kazanmak uğruna her şeyi yapmaya istekli olan birisi. Bin yıl önce, Ebedi Gece Kraliyet Ailesi onun çılgın hırsının uğruna yok edildi ve hatta geri kalanımız bu hain işte onun suç ortağı haline geldik. Sonuçta, Kutsal Bölgeler itibarını korumak için yanlış olanı seçmekten başka şansımız yoktu.”

“Üstelik, doğuştan gelen yeteneğin son derece olağandışı ve senin hakkında çok fazla açıklanamayan gizem var. Bu inanılmaz derecede güçlü ustan olmasaydı, sana karşı çoktan hamle yapmış olabilirdi ... Şimdiye kadar oldukça garip davrandı, bu yüzden dikkat etmen gereken en iyi* şey bu. "

ÇN*( orada best demiş yazar, en öncelikli anlamında diyor  sanırsam)

Zi Ji'nin sesi yumuşaktı, ancak gözlerindeki uyarı herkes tarafından görülebiliyordu. Yun Che ve Xuanyuan Wentian bugün ilk kez karşılaşmışlardı, ve Zi Ji'nin seviyesinde olan birisi Xuanyuan Wentian'ı Yun Che'den çok daha iyi tanıyordu.

Yun Che başını salladı, "Anlıyorum. Uyarılarınız için teşekkürler, Kıdemli Zi ... Kıdemli Zi, bu küçük de bir şey hakkında merak ediyor, ancak sorulması gereken bir soru olup olmadığından emin değilim. "

Qu Fengyi ... Bu, Kıdemli Zi tarafından Denizlerin Egemenine ait olduğu söylenen isimdi. Kaynak Gökyüzü Kıta'sının dört Kutsal Ustası'ndan biri olarak, adı otoriter olmasa da kadınsı ya da yumuşak da değildi. Aksine, birçok fırtınaya maruz kalmış gibi görünen bir isimdi.

Mutlak Hükümdar İbadethanesi’nin yöneticisi olan Aziz İmparator, dört Kutsal Usta’nın başı ve Kaynak Gökyüzü Kıta'sında egemen olan kişiydi. Adı da Huangji Wuyu idi ...

Wuyu? (Arzusuz?) ÇN(Herhalde adının anlamı ama daha önce hiç bu kelime oyunu veyahut Çince isim anlamlarını araştırmadığım için ilgili yerleri bilmiyorum sori guys)

Aziz İmparatorun bir mirasçı üretmekten aciz ve yalnızca birkaç evlatlık çocuğu olduğu söyleniyordu. "Arzusuzluk" sözleriyle bir ilgisi olabilir mi?

... Eğer bir insanın bir arzusu yoksa, o zaman tuzlu bir balıktan nasıl farklıydı ?! ÇN( Deyim tarzı bir şey galiba emin değilim)

"Ah, Denizlerin Egemeni ile ne gibi bir ilişkim olduğunu mu soracaksın?" Zi Hi, hafif bir gülümsemeyle sordu.

Yun Che gülerek yanıtladı "Kıdemli Zi'nin anlayışı gerçekten aydınlatıcı. Kara Ay Tüccar Loncasındayken ve Kıdemli Zi bir işlemde on kilogram Mor Damarlı İlahi Kristal hamlesini yapabiliyordu, bu Küçük, Kıdemli Zi'nin Yüce Okyanus Sarayında kesinlikle yüce bir pozisyona sahip olduğundan  çok emindi. Ve şimdi, Okyanus İmparatorluk Sarayında, yedek olarak tutulan Mor Damarlı İlahi Kristaller de Kıdemli Zi'nin şahsında idi. Dahası, Denizlerin Egemeni son derece heybetli bir kişidir, ancak Kıdemli Zi'ye muamelesi Büyük Elderlara karşı muamelesinden çok farklı. Dolayısıyla bu küçük yardımcı olamaz ama Kıdemli Zi'nin kimliğine karşı son derece meraklı. "

Zi Ji söylerken zayıf gülüşe sahipti, "Öyleyse neden bunu tahmin etmeye çalışmıyorsun?"

Yun Che, çoktan kalbinde oldukça aydınlatılmış bir tahmin yapmıştı, o yüzden çok samimi bir şekilde yanıtladı: "Bu küçük Yuanba’dan Yüce Okyanus Sarayının Büyük Elderlerin’den daha üstte olan yedi varlığı duydu,bu yedi kişi son derece güçlü Yedi Muhterem Olanlar olarak bilinen kaynak uygulayıcılar ve isimlerinde kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, çamgöbeği, mavi ve mor renklerine sahipler. Yedi kişinin en zayıfı Muhterem Kırmızı ve en güçlü olan Muhterem Mor, gücü yalnızca Denizlerin Egemenine göre daha düşük. Dahası, tesadüfe bakınki Kıdemli Zi'nin soyadı mor rengi. Bu nedenle Kıdemli Zi, Yüce Okyanus Sarayı'ndaki iki numaralı kişi bir açıklama olarak topluluğu devredebilir. "***

Orkuna Not( Bu son iki cümleyi ne yapsam ne etsem anlamadım ona baksana)

"Sadece Kıdemli Zi'nin kaynak gücü çok yüksek olsa da, bu küçüğe uyguladığı basınç, Büyük Elder Mo Chenfeng'den daha az. Dolayısıyla, Kıdemli Zi'nin Yedi Muhterem Olanlardan biri olması kesinlikle imkansız ... ve bu nedenle bu küçüğün düşünebileceği tek cevap ikinizin de ... "

"Karı koca olmasıdır!"

"..." Zi Ji başını geri atıp yüksek sesle gülmeden önce ürkütücü bir sarsıntı verdi.

“ ‘Aydınlatıcı anlayış’ kelimelerine layık olmaktan uzaksın” dedi Zi Ji büyük bir kahkaha atarak, ama sözleri Yun Che'nin tahminini doğrulamamıştı "Sadece durum hakkında konuşuyorsan, gerçekten Denizlerin Egemeni’nin kocasıyım. Ancak sahip olduğum karı koca olan ilişkisi, senin konseptindeki karı koca ilişkisine tamamen yabancı. "

"... Kıdemli Zi ne demek istiyor?"

"Çok, çok uzun süre önce onunla evlendim. Ebeveynlerimizin ve mezhebin isteklerine göre yapıldı. Ancak, onunla evlendiğimde, Onun asla bir sonraki Denizlerin Egemeni olacağını hayal etmemiştim. Tüm kalbi ve ruhu kaynak yolu tarafından tüketildi. Bu, son derece doğuştan yeteneğiyle birleşince, Yüce Okyanus Sarayı'nda bir numaralı kişi olma yolunu açtı. Bununla birlikte, ticaret ile her zaman büyülenmiştim ve çoğu zamanımı Kaya Ay Tüccar Loncası’nın genel merkezlerinde ya da Kaynak Gökyüzü Kıta çevresine dağılmış şubeleri ziyaret ederek harcadım. Yüce Okyanus Sarayı'na nadiren geri döndüm. Normalde her on yılda bir kez Denizlerin Egemenini görmeye gelirim, karı koca olsak da birbirimiz için pek fazla hissimiz yok.Birlikteliğimiz Kara Ay Tüccar Loncası ve Yüce Okyanus Sarayı’nın birbirinden bağımsız iki ayrı güç olmadığını ima ediyordu.

Masalını anlatırken, Zi Ji'nin tonu düzenliydi ve en azından melankoli değildi.

"Ah, demek böyleydi" Yun Che, yavaşça başını sallayıp şöyle dedi: "Bu küçük, Kıdemli Zi ve Denizlerin Egemeni’nin arasındaki karı koca  ilişkisinin sığ olup olmadığı hakkında tahminde bulunmaya cesaret edemez, fakat  Bu küçüğün çok ikna olduğu bir şey var. Denizlerin Egemeni Kıdemli Zi'ye çok güveniyor. Ve Kıdemli Zi,Denizlerin Egemeni’nin  bu dünyada gerçekten güvendiği tek kişi olabilir. "

"Hoho". Zi Ji öne çıkmadan önce kısa bir kahkaha attı, "Geldik. Burası Ay Katleden İblis Yuvasının bulunduğu yer. "

Beş kilometre önünde aralıklarla titreşen kasvetli bir mavi ışık vardı. Neredeyse mükemmel yuvarlak olan küçük bir ada vardı ve adanın tepesinde, onu tamamen saran kubbe şeklinde bir bariyer vardı. Kasvetli mavi ışıltı küçük adayı saran bariyerden geliyordu.

Küçük adayı çevreleyen okyanus öylesine çöküktü ki etrafında bir siper oluşturuyordu. Sanki deniz suyu düşünülemez bir güçle itilmiş gibiydi.

"Bu, Ay Katleden İblis Yuvasına mühürlemek için kullanılan bariyer" dedi  Zi Ji yavaşlarken, "Ay Katleden İblis Yuvası bu bariyerin içinde.".

"Burası okyanusta bulunur ve anakaradan bin beş yüz kilometre uzaklıkta. Normalde hiç kimse bu yere yaklaşamaz, çünkü daima burayı gözlemleyen Yüce Okyanus Sarayı öğrencileri vardır. Birisi kazara içeri girmeyi başarsa bile, o kişi bariyerle temasa girdiğinde Denizlerin Egemeni hemen uyarılacaktır. "

Dördü adaya doğru indi. Hemen inanılmaz derecede güçlü bir itici güç onları vurdu. Dört kişinin gücü, Derin Gökyüzü Kıta'nın zirvesindeydi, ancak göğüslerini sıkıştıran baskıcı güç karşısında nefes almayı zor buldular.

"Ne kadar güçlü bir bariyer!" Xia Yuanba düşük bir sesle, "Çok uzakta olmamıza rağmen bize vuran itici kuvvet güçlüydü ... Ustam, bu bariyerin on bin yıldan uzun süre devam ettiğini ve Hatta Kaynak Gökyüzü Kıtası içinde var olan en güçlü bariyer olabileceğini söyledi.Görünüşe göre, yok edilemez itibarını tamamen hak ediyor. "

"Yalnızca yalıtım kabiliyetine dayanarak, bu bariyer gerçekten benzersiz" dedi Zi Ji başını sallarken, ifadesi hayranlık ve saygı ile doluydu. "Yüce Okyanus Sarayı’nın kurucuları, Yıllar önce bu bariyeri kurmak için Kaynak Gökyüzü Kıtasındaki var olan  Tiran Kaynak Alemi insan yapımı eserlerin* yarısından fazlasını ve inanılmaz miktarda kaynak kristaller kullandı. Bu izolasyon bariyeri için olmasa bile, o korkunç yin enerjisi son on bin yıl boyunca yayılacaktı ve sonuçları düşünülemezdi. "

"Benim Okyanus Sarayım on bin yıl boyunca gelişti ve yıllar boyunca yaptığımız hataları bile paylaştık, bu bariyeri on bin yıl boyunca da koruduk. Bu yüzden benim Okyanus Sarayım gerçekten “Kutsal Bölge” adına yaşamak için her zaman eksik olmadan kendi ruhunu araştırabildi ! "Zi Ji'nin sakin sesi gururla bağlıydı. Yavaşça ilerledi ve mavi ışıkla titreyen Okyanus İmparatoru Mührü zaten elindeydi.

Yun Che, Zi Ji'nin yanına çıkmadan önce hızlı bir nefes aldı. Jasmine, daha önce Cehennem Udumbara Çiçeği bulması gerektiğini söylediğinden beri yedi yıl geçmişti. Bu yedi yılda, Cehennem Udumbara Çiçeği bile bulmanın mümkün olduğu tek yer, önündeki büyük bariyerin içine koyulan Ay Katleden İblis Yuvasıydı.

Ve şimdi Jasmine şeytani zehirinden arınmıştı ve vücudunu yeniden oluşturmak için bu Cehennem Udumbara Çiçeği hariç gereken tüm materyal toplandı,... Her ne kadar bulma şansı çok düşük olmasına rağmen,Şuan buradaydı. O sadece Ay Katleden İblis Yuvasında kalabileceği kısa yüz nefes esnasında tam çiçek açmış mucize çiçeği bulabilmeyi umuyordu.

Bariyerin içine daha çok yaklaştıkça, bariyerin ne kadar güçlü olduğunu daha çok anladılar. Yun Che, on kat daha fazla güce sahip olsa bile, bu bariyerde bir çatlak bile oluşturamayacağı konusunda ikna olmuştu.

Zi Ji bariyerin önünde durduğunda, Okyanus İmparatoru Mührünü kaldırdı ve bir süre duraksayıp Yun Che'ye seslenmek için arkasını döndü: "Yun Che, burada olduğumuz halde ve umutlarını kıracak şeyler söylememeliyim biliyorum ... ama çok memnun kalacağın bir Cehennem Udumbara Çiçeği bulma şansının son derece zayıf olmalı. Dahası, mucizevi bir şekilde birini bulsanız bile, nasıl elde edeceksin? "

"Yıllar önce Cehennem Udumbara Çiçeği'ni gören bu Yüce Okyanus Elderleri, Egemen Kaynak Alemindeki emsalsiz güç merkezleriydi. Hemen uzaklaşmadan birkaç dakika önce uzaktan baktıkları halde hepsi bundan sonra korkunç bir hastalık geçirdiler. Dolayısıyla, o çiçeğe yaklaşmanın bile sonuçlarını hayal etmek zor, elde etmekse daha az. Ve kendi bildiklerim arasında, daha önce Cehhenem Udumbara Çiçeği’nin başarıyla elde edildiğini Kaynak Gökyüzü Kıta'nın kaydedilmiş tarihinde görmedim. Bu çiçeğe ait tek kayıt, onun yüzünden meydana gelen sayısız ölüm ve 'çiçeklerin en kötüsü' olan itibarıdır. "

"Kendi yöntemlerim var." Yun Che güvenle söyledi.

Bu kelimeleri söylediği andan Jasmine'in sesi aklında şöyle diyordu: "Gerçekten bir Cehennem Udumbara Çiçeği varsa kesinlikle ona yaklaşmamalısın. Ejderha Tanrısı Ruhuna sahip olsan bile, otuz metre içine gelirsen, kesinlikle aşırı acıyla mahvolursun. Ve on beş metre içine gelirsen, ölmek için yalvarırsın! Cehennem Udumbara Çiçeğinin elde etme işini bana bırak, onu Gökyüzü Zehir Sedefine sağlam olarak getireceğim. "

"Biliyorum" diye yanıtladı Yun Che. Azure Bulut Kıtasında yaşarken efendisi ona Cehennem Udumbara Çiçeği hakkında da bilgi vermiş ve Yun Che'ye bu çiçek hakkında öğrettiği en önemli kelimeler "asla yakınına gitmemelisin"olmuştu."

Zi Ji yavaş bir şekilde başını salladı. Daha fazla konuşmaya çalışmadı. Bunun yerine, Okyanus İmparatoru Mührünü önündeki bariyer yüzeyine karşı sertçe tokatladı.

Anında, Okyanus İmparatoru Mührü ile temas ettiği bariyerin dalgalanmalarını görebiliyorlardı. Zi Ji'nin kaşları çattı ve ciddi bir ses tonuyla "Bariyer üzerindeki mührün serbest bırakılması anında, büyük miktarda yin enerjisi çıkacaktır. Bu yin enerjisi aşırı derecede baskıcı ve eğer normal insanlar ve zayıf uygulayıcılar onunla temasa girerse, hayatları tehlikeye girecek. Ay Katleden İblis Yuvası’nın içindeki yin enerjisi daha dehşet verici ve biz olsak bile, buraya girdiğimiz zaman, kaynak gücümüz iki alem bastırılacaktır. Aynı zamanda, canlılığımız da hızla tüketilecek. Şu anda, kendinizi korumak için tüm gücünüzü kullanmanız gerekiyor! Kesinlikle Ay Katleden İblis Yuvasını hafife almamanız gerekir! "

-------------------------------Cehennem---------------------------------

Evvvvvvvvvvvet.

Bütün gün boyunca bu bölümü bekleyip içlerinden “Nerde ulan bu bölüm?!”,”Getirin ulan şu çevirmeni!” “İlla epik novel’den orkunu mu arayalım?” diye babalanıp bölüm yorumlarına gelince “çevirmen bey anam babam cicim ellerine sağlık bizi bırakma seni çhok seviyos” diyen saygı değer sevgili okurlarımız.

Yine boş muhabbetlerin dolu olduğu Yun Che’nin hafiften yusuf yusuf olduğu bir bölümün sonuna geldik. Bakalım İçeride neler olacak?

Mert Sertöz