Bölüm 777: Ay Katleden İblis Egemeni (3)

Yun Che Altın Karga alevlerini biraz daha yükseltirken bakışlarını Yer Altı Dünyası Udumbara Çiçeği'nin olduğu yere doğru yöneltti. Alçak sesle konuştu: "Jasmine, canavar şu anda nerede?"

Jasmine cevaplamadan önce biraz süre geçti: "Udumbara Çiçeğinin hemen üzerinde, yaklaşık yüz metre kadar yukarıda. Önceki konumundan hareket etmedi. Eğer benim ruhsal algım hatalı değilse, bakışları şu anda sana kilitlenmiş durumda!"

"Kaynak gücü seviyesi ne? Onun altıncı seviye Egemen Kaynak Aleminde olduğunu onayladın mı?" Yun Che bir kez daha sordu.

"… Şu an çok fazla ruh gücü kullanmaya cüret edemiyorum ve benim ruhsal algım bu yerde fazlaca kısıtlanmış halde, bu nedenle bir şeyi onaylayamıyorum. Ama bu mesafedeyken gerçek gücü ile şu an tahmin ettiğim gücü arasında çok büyük bir fark olmaması gerek."

"Güzel..." Yun Che hızlı bir nefes çekmeden önce sessizce mırıldandı. Yüzü soğurken kafasını kaldırdı ve Udumbara Çiçeğinin yaklaşık yüz metre kadar üzerindeki bölgeye baktı. Ardından oldukça sakin bir sesle konuştu: "Senin huzurunu ve sessizliğini bozduğum için özür dilerim, Ay Katleden İblis Egemeni!"

"Ay Katleden İblis Egemeni?" Jasmine şüphe ile konuştu: "Onu test etmeye mi çalışıyorsun?"

"Tam olarak değil." Yun Che ciddi bir şekilde cevapladı: "Sadece onun... Zi Ji'nin bahsettiği Ay Katleden İblis Egemeni olduğunu hissediyorum! Zi Ji onun altı bin yıldan daha uzun süre önce öldüğünü söylemişti. Altı bin yıldır buraya giren Yüce Okyanus Sarayı öğrencileri Ay Katleden İblis Egemeni'nin izine rastlayamadılar. Ancak bu yere girdiğimizde o açıkça hayatta olsa da başından sonuna kadar hareket etmedi... Yani muhtemelen ölümü tüm bu zaman boyunca bir aldatmacaydı!"

"Çünkü bu yerde ölmesine gerek yoktu! Saklandığı sürece Dört Büyük Kutsal Bölgenin kendisi bile bu yere girse onun varlığını tespit edemeyeceklerdi!"

İki  koyu gri ışık aniden Yun Che'nin kafasının üzerindeki sınırsız karanlıkta hayat buldu.

Bu ışıklar, inanılmaz ürkütücü bir çift gözdü! Yun Che, bu gözler açıldığı an bedenin ve ruhunun anında şiddetle titrediğini hissetti.

"Aptal insan! Kendi hayatını hiçe sayarak burada kalma nedenin bu krala yalvararak seni bizzat göndermesini istemek mi?!"

Ses, Yun Che'nin onun varlığını fark etmesi nedeniyle biraz bile şaşkın değildi. Boğuk ve kaba ses birinin kalbini hızlandırabilecek bir kibir ve şiddet ile doluydu.

"… Yani demek gerçekten de Ay Katleden İblis Egemeni on bin yıldır burada yaşıyor..." Yun Che konuşurken kalbi göğsünde sıçradı.

Jasmine çoktan ona burada gizlenmiş ürkütücü bir canavarın olduğunu söylemiş olsa da onu bizzat görünce kalbi yine de dehşet ve şok tarafından ele geçirilmişti. Çünkü onun varlığı Ay Katleden İblis Yuvasını koruyan Yüce Okyanus Sarayının bile haberdar olmadığı bir şeydi!

"Hahahahah!" Ürkütücü ses bir kahkaha patlattı: "Bu kral ismini siz insanlara sadece bir kere söylemişti, yine de on bin yıl geçse bile bu kralın isminin hala hatırlanacağını kim düşünürdü. Bu kral on bin yıldır gün ışığı görmemiş olsa da tek bir görünüşü bile siz zavallı varlıkları sonsuz dehşet abisine sokmak için yeterli, hahahaha..."

Ay Katleden İblis Egemeninin sesi oldukça kabaydı ve Yun Che onun söylediğini zar zor anlayabilmişti. Üstelik onun her bir sözü bedenini kasmıştı ve kahkahasına da dayanmak aşırı zordu. Ama bu sözler bir şeyi kanıtlıyordu... O gerçekten Yüce Okyanus Sarayının uzun süre önce öldüğünü düşündüğü Ay Katleden İblis Egemeni idi!

Yani bu da... Onun on bin yıldır hayatta olduğu anlamına geliyordu!

En güçlü Hükümdarlar bile on binlerce yıllık sürede defalarca ölürdü. Ancak o, bu kadar zamana rağmen hayatta kalmıştı!

Onun ömrü sağduyu ve mantığı tamamen aşıyordu!

O, söylentilerde olduğu gibi Tiran Kaynak Alemi canavarı olmayı fazlasıyla aşıyordu!

"Gerçekten de o olduğunu düşününce..." Yun Che Jasmine'ye alçak sesle söyledi: "On bin yıldır ölmemiş, o kesinlikle bir tür anormal canavar!"

Jasmine, “…”

Yun Che hızlı bir nefes çektikten sonra duruşunu korudu. Kafasını bir kez daha kaldırdı ve sakin bir tonda konuştu: "Kendini Kaynak Gökyüzü Kıtasında asla göstermemiş olsan da, Ay Katleden İblis Egemeni ismi asla unutulmadı. Bana gelince, ben dediğin gibi zavallı bir insanım. Sana karşı bir düşmanlığım yok, bu nedenle düşmanın olmayı da kesinlikle istemiyorum. Ben burada sadece tek bir şey için bulunuyorum ve onu elde ettiğimde buradan hemen gideceğim. Varlığın hakkında tek bir kelime bile etmeyeceğim... Demin söylediğim şeyler sadece huzurunu bozduğum için özür dilemek istediğimdendi."

Yun Che'nin on bin yıl bu karanlık çevrede yaşayabilen dehşet verici bir yaratık ile ölümcül bir mücadeleye girmek istemediği açıktı. Eğer Udumbara Çiçeğini elde etmesine engel olmayı denemezse ve ikisi de birbirine anlayış gösterirse... Bu doğal olarak en iyi sonuç olacaktı.

Ancak Yun Che'nin umutları bu sözler ağzından çıktığı an yok oldu.

"Seni aptal, acınası ve değersiz düşük seviyeli hayat formu!!" Ay Katleden İblis Egemeni öfke, küçümseme ve kibir ile dolu sesi ile kulak delici bir şekilde gürledi: "Sen bu kralın Udumbara Çiçeği hakkında planlar yapıp üzerine hala bu kralın seni canlı bırakacağını mı hayal ediyorsun!"

Bang!!

Büyük bir patlama ile birlikte devasa, gri bir figür Yun Che'nin önüne ağırca indi.

Cehennemden geliyor gibi gözüken nefret dolu bir aura Yun Che'ye taarruz ederek onun yumrukları sıkılı şekilde beş adım geri çekilmesine neden oldu. Bu sesten Yun Che onun kendisinden otuz metreden daha uzakta olmadığını anlayabiliyordu, ama karanlığın içinde görebildiği tek şey grimsi beyaz gözlerdi. Onun dışında en ufak bir puslu silüet bile görünmüyordu.

Yun Che'nin Udumbara Çiçeğini istediğini biliyordu... Oh doğru! Zi Ji ile olan konuşması sırasında duymuş olmalıydı!

Ay Katleden İblis Egemeni yakında olsa da onu göremiyordu. Ancak Yun Che, ruhunu ve bedenini ezmek için onu kaplayan korkutucu baskıyı hissedebiliyordu. Bu baskı Yun Che'nin hayatında daha önce dayandığı diğer tüm baskılardan tamamen farklı bir şeydi. Buz soğukluğu, şiddetli bir kin, kibir ve gerçek dışı bir kana susamışlık... Yun Che bu kara dünyanın her bir köşesini kaplayan ağır negatif duygu dalgasını hissedebiliyordu. Aniden sanki hayal edilebilecek en acımasız cezalandırmanın karşısındaymış gibi hissederken bir tür cehennemvari volkanın içinde mühürlenmiş gibiydi.

"Bu kralın hayatının ve ruhunun kökü parçalandı, bu nedenle bu yerde kendimi mühürlemekten başka seçeneğim yoktu. On bin yıldır gün ışığını görmeye bile cüret edemedim! Bu yerdeki karanlık enerji bu kralın canlılığını yavaşça yenilemesine yardım etti ve Udumbara Çiçeği de bu kralın ruh kökenini yenilemesini sağlayacak! Bu cennet tarafından bu krala bahşedilen bir şey. Bu kralın hayatındaki en değerli şey! Bu kepaze yerde, bu kralın en çok beklediği gün yirmi dört senede bir kere açan bu çiçeğin açış günü! Senin gibi aptal ve değersiz bir düşük seviyeli yaşam formu nasıl olur da bu kralın en değer verdiği şeyi arzulamaya cüret edebilir!"

İnanılmaz güçlü bir varlık 'zavallı bir yaratık' karşısında normalde kızgınlıktan dolayı bir şey yapmazdı. Ama Yun Che'nin bu yaratığın ters puluna dokunduğu ve kesinlikle yapmaması gereken bir şeyi yaptığı açıktı!

Kötücül aura aniden Yun Che'nin kalbini hızlandırdı, ama hemen duruşunu sabitledi. Gözleri sıra dışı şekilde soğurken konuştu: "Görünüşe göre... Tartışacak bir şey yok."

Sadece en kötü olası şey yaşanmakla kalmayıp Ay Katleden İblis Egemeninin 'ters pulu' da Udumbara Çiçeği çıkmıştı!

Bu da demektir ki bu çiçeği elde etmek için ilk olarak Ay Katleden İblis Egemenini öldürmesi gerekecekti!

On bin yıl yaşamış olan bir canavarı öldürmesi gerekti! Bu canavar açıkça sınırsız gizemler tarafından çevrelenmişti!

"On bin yıl önce senin gücünün Tiran Kaynak Aleminin başlangıç seviyelerinde olduğu söyleniyordu. On bin yıl geçti, ancak sen sadece Egemen Kaynak Aleminin orta seviyelerindesin..." Durum ölüm kalım mücadelesine döndüğünden Yun Che'de doğal olarak formaliteleri es geçmişti. Soğuk bir gülümseme ile devam etti: "En sıradan insanlar bile zavallı gelişimi ile bu seviyeyi geçer! Görünüşe göre bizi düşük seviyeli yaşam formaları olarak çağıran canavar... Fazla da bir şey değilmiş!"

"Hahahahahah!" Ay Katleden İblis Egemeni Yun Che'nin sözleri tarafından provoke edilmedi. Bunun yerine boğazdan bir şekilde vahşi bir kahkaha attı: "Aptal ve acınası yaratık, sen nasıl olur da bu kralın gerçek kudretini anlayabilirsin! Bu kralın şu anki durumunun tek nedeni ruhunun ve hayatının kökünün yaralanması! Bu Udumbara Çiçeği yok edilmediği sürece bu kralın canlılığı ve ruh kökeni üç bin yıl sonra tamamen iyileşecek! O zaman geldiğinde bu kralın ruhu ve bedeni de hızlıca iyileşerek bu kralın gücünün yeniden yükselmesini sağlayacak! Ve o zaman geldiğinde bu dünyadaki herkes bu kralın ayakları altında eğilmek zorunda kalacak!"

Jasmine: "…"

"Tch." Yun Che küçümseyici bir şekilde burnundan solurken ifadesi aşağılama ile doluydu: "Ben hayatımda oldukça güçlü kişilerle karşılaştım ve aralarında senden daha güçlüleri de vardı. Ancak kibirlice kendini beğenmişlik edenler arasında seni yenebilecek tek bir kişi ile karşılaştığımı hatırlamıyorum. Oh.... Yoksa sen başından beri delirmiş miydin* Bu kulağa mantıklı geliyor, bu mutlak akranlı çevrede birinin iki ay içinde intihar etmesi bile şaşırtıcı değilken zihinlerini kaybetmesi oldukça normal. Konusu açılmışken, sana aniden hayranlık beslediğimi söylemem gerek. Sen on bin yıldır burada olmana rağmen intihar etmedin ve hala iyisin."

"Heh..." Ay Katleden İblis Egemeninin tehlikeli kıkırdaması karanlıktan duyuldu: "Bu kral son bir milyon yıldır katlanırken basit on bin yıl ne ki?!"

Yun Che'nin kaşları şiddetle sıçradı...

Bir milyon yıl?!

"Ne kadar da gülünç! Bu kral senin gibi apral ve zavallı bir düşük seviyeli yaşam formu için nefesini harcıyor!"

Boom!!

Buz gibi soğuk bir enerji dalgası dışarı doğru patlarken Ay Katleden İblis Egemeninin gözleri grimtırak beyazdan zifiri karanlığa dönüştü. Bedeninin çevresinde yoğun bir siyah renkli sis toplandı. Bir anda çevredeki tüm karanlık enerji şiddetle titredi ve sanki cehennemin kendisinden geliyor gibi görünen kötücül bir rüzgar her yere yayıldı.

Yun Che göğsünde bir baskı hissetti ve hemen ardından tüm gücü ile geriye sıçrayarak üç yüz metreden daha uzağa gitti. Ay Katleden İblis Egemeninin patlayıcı karanlık enerjisi sanki cehenneme düşmüş gibi hissetmesine neden oldu.

Wooosh!!

Yun Che sol eli ile Anka alevlerini yakarken sağ eli ile de Altın Karga alevleri yaktı. Tüm bedeni alevlerle kaplanırken kaşları şiddetle çatıldı. Bu karanlık enerji tarafından şok edilip tetikteleşirken garip bir şekilde bir aşinalık hissediyordu...

Aşinalık?

"Cahil düşük seviyeli yaşam formu, senin acınası gücün ile Udumbara Çiçeğine yaklaşmak sadece ölümün ile sonuçlanır. Bu kralın seni bizzat yok etmesine bile gerek yok. Ama aynı zamanda bu, bu kralın Udumbara Çiçeğini siz düşük seviyeli yaşam formu olan insanların ruhu ve pisliği ile lekeler! Bu nedenle bizzat bu karanlığın içindeki toz olan seni temizlemekten başka şansım yok!"

Sınırsız karanlık, Ay Katleden İblis Egemenini tamamen kamufle ediyordu. Yun Che onun nerede olduğunu göremiyordu ve onu sadece kısıtlı ruhsal algılaması ile fark edebilirdi. Yani şu anki durumda Yun Che mücadeleye girmeden önce mutlak defans durumunda olmaya zorlanmıştı.

O anda son derece alçak bir ses buz gibi bir şekilde duyuldu:

"Ebedi Gecenin Hayali İblis Cildi!"

Bu ses Yun Che'den gelmiyordu... Onlar Jasmine'nin sözleriydi!

Bu sözler Yun Che'nin olduğu yerde durmasına neden olurken Ay Katleden İblis Egemeninin de yapmak üzere olduğu saldırıyı durdurarak donmasına neden odlu.

"O da kim?!" Ay Katleden İblis Egemeni kükrerken göz bebekleri aniden cehennemvari bir ışık yaydı. Bu ışık Yun Che'nin bedeninin üzerine düşerken o bir kez daha kükredi: "Oh, demek durum bu! Bedenin başka bir ruha da ev sahipliği yapıyor ve bu ruh aslında bu kralın iblis sanatını tanıyabiliyor!"

"Jasmine, neler oluyor?" Yun Che kaygılı bir şekilde sordu. Sonunda bu garip aşinalık hissinin kaynağını anlamıştı... Ay Katleden İblis Egemeninden kaynaklanan karanlık enerji Fen Juechen'in enerjisi ile benzerdi. Ancak Ay Katleden İblis Egemenininki katlarca daha yoğun ve saftı.

"Bu canavar ne bir yaratık ne de bir adam!" Jasmine'nin sesi korkutucu derecede alçaktı, çünkü kalbindeki şok ve dehşet Yun Che'ninkinden çok daha fazlaydı: "Bu canavar muhtemelen... Bir milyon yıl önce.... İlkel Çağda.... Ebedi Gece İblis Klanından..."

"Bir İblis!!"

(Ç.N: şeytan ile iblis şeylerini değiştirme nedenim de sonunda geldi ???? Haydin bakalım. ^^ )

'Ebedi Gecenin Hayali İblis Cildi'nin kaynak gökyüzü kıtasında ortaya çıkışı Jasmine'nin kafasını karıştırmıştı. Önlerindeki Ay Katleden İblis Egemeni... Muhtemelen 'Ebedi Gecenin Hayali Şeytan Cildi'nin ortaya çıkma nedeniydi!

-------------ÇEVİRMEN NOTU------------

Yun Che neler yapacak? İblis ne kadar güçlü? Jamsine neler söyleyecek? Nasıl şeyler yaşanacak? Merak mı ediyorsunuz?