Bölüm 783: Açan Udumbara Çiçeği
“Haa… haa… haa…”
En sonunda İblis Egemeni dönüşümünü bitirmişti. Ancak geçmişte sadece tek bir saniye alan bu dönüşümün bu kadar uzun süreceğini o bile hayal etmemişti. Şimdi dönüştüğünde aurası aşırı yükselmişti ve çevresindeki karanlık iblis enerjisi de iki kat yoğunlaşmıştı. Ancak ifadesi kibir veya mutlak güçten gelen küçümseme barındırmıyordu. Aksine kötücül bir öfke ve... nefret vardı.
Milyon yıl önceki İblis Egemeni olmadığından bu dönüşüm de en azından bin yıl daha hayat kökeninin yenilenmesini geciktirecekti.
Bunu açıkça hissediyordu... eğer dönüşümü seçmeseydi muhtemelen bugün Yun Che'nin ellerinde can verecekti!
"Şu anki durumumda bu kralın seni öldürmek için on nefesten fazlasına ihtiyacı yok!"
"Geber!!"
İblis Egemeninin gücü dönüşüm ile birlikte fazlasıyla artmıştı ama bu ona her an bedeni yok olacakmış gibi bir yük bindirmişti. Daha fazla oyalanmadan öfkeli şekilde kükredi ve Yun Che'ye doğru ilerledi. Yun CHe'nin kalbinde panik dalgaları hızlıca yayıldı.
İblis Egemeninin dönüşümünden sonra hızı da fazlasıyla artmıştı. Yun Che anında şu anki hızı ile Aşırı Serap Yıldırımını kullansa bile İblis Egemeninin hızına ulaşamayacağını anlamıştı. Bu da eğer bu yuva büyük olsaydı şu anki hızı ile kaçmasının imkansız olduğu anlamına geliyordu!
Iblis enerjisi havada dönerken kötücül rüzgarlar uğuldadı. İblis Egemeni havaya fırlarken tüm kırık taş parçaları da yukarı doğru hareketlendi. Dehşet verici ve inanılmaz bir rüzgar baskısı aniden inanılmaz sert olan zemini çökertti!
İki karanlık iblis pençesi karanlık şığın içinde kaplanırken aşırı büyüklerdi. Onlar ejderha pençeleri gibi gözükürlerken Yun Che'ye doğru saldırmışlardı... Üç yüz metre uzakta olmalarına rağmen Yun CHe'nin bedeninin dondururlarken ayaklarının da yere batmasına neden olmuşlardı.
Yun CHe'nin bakışları yoğunlaştı. Derin bir nefes aldıktan sonra Yıldız Tanrısının kırık gölgesini kaçma kiçin kullandı.
Boom——
İblis Egemeninin pençeleri şiddetlice yere çarptı, anında otuz metre çaplı alandaki tüm taş duvarlar paçalandı. Kıl payı kaçınmayı başaran Yun Che bile göğsünden enerji dalgalarının kükremesi nedeniyle vuruldu. Arkaya doğru yuvarlanırken alçak bir inilti attı.
İblis Egemeni havada uçarken birbiri ardına saldırılarını yaptı ve hepsi de Yun CHe'yi hedefledi. Bedeni havada uçarken devasa bir karanlık gölge onu tamamen kapladı.
Yun CHe havada hızlıca döndü. Bedenindeki tüm enerji harekete geçerken Anka ve ALltın karga figürleri aynı anda arkasında oluştu. Sol kolu garip bir mavi ışık ile aydınlanırken ağır kılıcı koyu kırmızı parladı ve Anka ile Altın Karga alevleri ile kaplanırken aşağı doğru patladı.
Yun CHe her ne kadar İblis Egemeni dönüştükten sonra açıkça güçlenmiş olsa da yine de kafa kafaya çarpışmayı seçmişti!
Rrrmb!!
Karanlık ve alevler anında çarpıştı ve bir araya gelerek yuvanın içindeki her şeyi saran katik bir enerji okyanusu oluşturdu.
Bu okyanusun içinde İblis Egemeni kızgınlıkla uğuldarken uzun saçları rüzgarda dalgalandı. Gücünün engellendiğini hissetti ve anında kafasını kaldırarak yüksek sesle güldü... Ancak bu kahkaha bir anda kesildi... çünkü gücü bu engeli aşamıyordu ve Yun Che'yi de yük edemiyordu. Aksine tek görebildiği gücünün on metrede durgunlaştırıldığı ve daha ileri gidemediğiydi.
"N... Ne?!" İblis Egemenin göz bebekleri büyüdü. Yun CHe'nin aurasının değiştiğini hissedemiyordu ancak onunki dışında başka bir aura da ortaya çıkmıştı! Bu aura Yun Che'nin anca yarısı kadar güçlüydü ama Yun Che ile birlikte onun gücünü engellemeyi başarmışlardı!
İblis Egemeni başka bir öfkeli kükreme atarken kemiklenmiş kollarını kaldırdı. Şok edici derecede büyük kolları daha fazla şişmeye başlarken bir saldırı akışını Yun Che'ye göndermeye başladı. Dehşet verici karanlık iblis enerjisi tsunami gibi yükselirken YunC he'ye doğru patladı ve onun kaçış alanlarını kapadı.
"Haah!!" Yun CHe öfkeli bir bağırış atarken kılıcını tüm gücü ile savurdu. Her bir darbesi yolunda duran her şeyi yok etmek iin yeterince gücü olan bir kaynak enerji fırtınası oluşturuyordu. Onun yanında ağır kılıç haline gelen Kaynak Kulpu da Cenenti Cezalandırıcı İblis Egemeninin yanında dans etti. İki ağır kılıç kılıç dansı yaparken aşırı zalimane ve güçlü bir 'Ağır Kılıç Etki Alanı' oluşturarak Yun Che'ye iblis enerjisinin yaklaşmasını engelledi.
"Bu... Bu imkansız'!!"
İblis Egemenini kafa derisi uyuşurken göz bebekleri büyüdü. Yun CHe daha önce saldırılarını karşılasa da bu bile beklentilerini aşmıştı. Üstelik onu ağır bir bedel ödediği dönüşüme zorlamıştı. Tüm gücünü serbest bıraktığında Yun CHe'yi tamamen ezeceğine ve avucunu sallayarak onu öldürebileceğine inanmıştı. Ama dönüşüm geçirdikten sonraki saldırısı bile Yun Che tarafından tamamen engellenmişti!!
Çılgınca güç salıyordu ve ne zaman saldırsa tüm gücünü kullanıyordu. Kendini tutmuyordu. Binlerce darbeden sonra Yun Che hala hayattaydı ve her bir saldırısını da karşılıyordu!!
"AHHHHHH!!"
İblis Egemeninin dalgalanan saçı sonuna kadar kalktı ve göğsündeki kan ayı damgası korkutucu şekilde parladı. Bedenindeki her bir iblis dövmesi de korkutucu bir kanlı ışık yaymaya başladı.
İblis enerjisi bir anda durdu ve her yeri mutlak sessizlik sardı. Sanki zaman bile durmuştu. Ardından İblis Egenei cehennemin derinliklerinden geliyor gibi gözüken bir uluma attı ve yuvadaki tüm karanlık enerjisi öfkeyle dans etmeye başlamışken birleşip yer altı dünyasından geliyor gibi gözüken devasa bir iblis tanrısına dönüştü. Karanlık enerjinin devasa bir kısmı ileri doğru yükseldi, küçük ve önemsiz Yun Che'yi sınırsız ve sonsuz bir karanlığa hapsetti.
"Ebedi Gecenin Unutuluşu!!"
Sınırsız karanlık her yönden bastırırken ışığı, alanı ve hatta ağır kılıç fırtınasını bile yuttu. Bir an sora kaynak kulpunu da yuttu.
Yun CHe'nin yüzünde şok veya korku yoktu. Bakışları kararıp soğudu ve bedenindeki tüm gücü ile yanan alevler daha da şiddetlendi. Elindeki ağır kılıç ile Kaynak Kulpunun dönüştüğü ağır kılıcı kaldırdı ve iki devasa aura birleşerek yeryüzünün ve gökyüzünün bile rengini kaybetmesine yok açtı.
"Yok Olan Gökyüzü Parçalanan Yeryüzü!!"
BOOOOOM!!!!
Dehşet verici bir patlama bu küçük dünyanın her yerine ulaştı.
Dehşet verici enerji patlamaları her yöne sıçrarken zemin ve hava sarsıldı.Boşluğun kendisi bile bu dehşet verici enerji nedeniyle bozuldu ve yuvanın içinde boşluk yırtılma sesleri duyulmaya başlandı.
Ardından üç kilometrelik alan anında çöktü. Bu tür bir gücün önünde boşluğun kendisi bile kağıt parçası kadar zayıf ve kırılgan hale gelmişti.
Farklı boyutlardaki kara delikler hızlıca yok olmadan önce bir anlığına ortaya çıktılar.
Yun CHe ve İbis Egemeni bu devasa etkiye ve patlayıcı enerjinin utandırdığı artçı şoka dayanmak zorunda kaldı.
İkisi de üç yüz metre uzaklaştı. Eğer uçuşlarını engelleyen aşırı sert ve dayanıklı taş duvarlar olmasaydı belki de etki nedeniyle on binlerce kilometre uçurulabilirlerdi.
Yun Che bir taş duvara yaslanırken yavaşça doğruldu. Ayağa kalktığı an taş duvar yüksek sesli bir baam sesi ile birlikte çöktü.
Ağır kılıcın bıçağından bir kan akışı dökülüyordu. Kolu bu dehşet verici enerjinin etkisi nedeniyle büyük ölçüde zarar almıştı. Baş parmağı ve işaret parmağının arası ayrılmıştı ve kollarında birçok yara ortaya çıkmıştı. Ama en ufak acı hissetmiyordu.... Tek hissettiği aşırı yoğun bir uyuşmaydı ve bu uyuşma o kadar şiddetliydi ki kollarının hislerini neredeyse kaybetmişti. İradesi ve kararlılığı beş yüz bin kiloluk kılıcı hala tutmasını sağlıyordu.
Kaynak Kulpu da kaybolmuştu. Enerji patlaması tarafından parçalara ayrılmıştı.... Ama kaynak kulpunun gücü soyundan geliyordu. On bin kere parlansa bile yeniden çağırabilirdi.
İblis Egemeninin yaraları Yun Che'ninkinden çok daha hafifti. Yun Che tarafından daha önceden kırılan göğüs kemiği dışında sadece sağ kolundaki bir kemik yerinden çıkmıştı ve o kolundan da kan aşağı akıyordu.
Ama bu sadece görünen şeylerdi. Gerçekte durumu Yun Che'den çok daha kötüydü. Çünkü Yun CHe Kaynak Kulpunu kullandığında sadece enerji tüketimi yükseliyordu.
Ama İblsi Egemeni dönüşüm geçirdiğinde fazla enerji tüketmenin yanı sıra bedenine de devasa bir yük bindiriyordu! Ve buna ek olarak böyle fazla şekilde güç kullandığından sonuçları herkesin hayal edebileceği şeylere dönüşüyordu.
Eğer Yun Che biraz daha yakınlaşsaydı onun bedenindeki kemik kaplamaların ve pulların birçok küçük çatlak ile kaplandığını görebilirdi.
İblis Egemeninin bedeni gevşerken uyuşmuş şekilde yere battı ve bir süre kalkamadı. Göz bebekleri korku dolu şekilde daralırken bir kabusun içindeymiş gibiydi.
"İblis Egemeni... çoktan... limitine ulaştın mı?"
Yun Che kılıcını sürüklerken İblis Egemenine doğr uyavaşça ilerledi. Sesi boğuklaşmıştı ayakları sürükleniyor gibi hissediyordu ve nefes alışı da inanılmaz ağır ve kabaydı. Kaynak Kulpu veya Parçalanan Gökyüzü Yok olan Yeryüzü tekniği aşırı fazla enerji harcamıştı. Buna kollarındaki ve iç organlarındaki yaalar da eklendiğinde durumu inanılmaz kötü bir hal almıştı.
Ama İblis Egemeninin kendisinden daha kötü durumda olduğun biliyordu! Hala dönüşümlü halinde olsa da aurası kendisininkinden bile daha zayıf bir duruma gelmişti.
Bedenindeki yaraları on kat daha ağır olsa bile Yun Che'nin bundan endişe duyacak zamanı yoktu... Çünkü İblis Egemenine kendini toparlamak için gerekli olan zamanı veremezdi.
"Sen... sen insan... değilsin!" İblis Egemeni ayağa zorla kalktı. Tüm gücü ilel iblis enerjisi toplamaya çalıştı ama dönüşüm geçiren geçiren iblis bedeni sızıntılı bir tahta kova gibiydi. Ne kadar enerji toplama çalışırsa çalışsın Yun Che'nin aurasını bastıramıyordu.
Bu nedene şu an Yun Che'nin bir insan olduğuna inanamıyordu... Bir insanın zayıf fiziği varken nasıl olur da kendisininkini bile aşan bir canlılık ve dayanıklılığa sahip olabilirdi!
"Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama ben Kaynak Gökyüzü Kıtasındaki bir insanım! Bugün de öleceğin gün... ve bu da insanları küçümsemenin bedeli!"
Kollarının hisleri geri dönmeye başlarken uyuşukluluğun yerini yoğun bir acı aldı. Yun Che ağırca nefes almaya başlarken kılıcını sıkıca tuttu.
“Heeheeheehee… Kekekehahahaha… Huhuhuhu… Wahahahaha…”
O an aşırı dehşet verici ve kötücül bir kahkaha İblis Egemeninin arkasındaki mağaranın derinliklerinden geldi. Bu kahkaha ve iniltinin karışımı gibiydi ve bunu duymak bile birinin kanını soğutup olduğu yerde korkudan kalakalmasına neden olabilirdi.
Yun Che bilinçsizce duraksadı. Bu ses Udumbara Çiçeği tarafından oluşturulmuştu. Hatırladığı kadarıyla bu sesi sadece yüz elli metre yaklaştığında duymuştu. Ancak İblis Egemeni ile olan savaşı sırasında bu alandan çıktığından dolayı bir ses duyamaz olmuştu.
Şu anda Udumbara çİçeğinden bir buçuk kilometre uzaktaydı ancak bu sesi duymuştu ve sanki kulaklarının yanından geliyordu! Üstelik öncekinden çok daha korkutucu ve ruh sarsıcıydı. Duymak bile Yun Che'nin kalbini titretmişti.
O anda zafer kazanmış bir gülümseme İblis Egemeninin yüzünde ortaya çıktı.
"Cennet bu krala yardım ediyor... Ha... hahahaha!"
İblis Egemeni çılgın ve vahşi bir gülüş attı ve tüm kalan enerjisini harekete geçirdi. Bedenindeki yaraları açıldı ve şiddetli bir karanlık enerji akışı bedeninde akarken yuvanın derinliklerine doğru hareket etti.
Yun Che bir anlığına afalladı. Ama hemen ardından ifadesi değişti.
"Hemen onu durdurmalısın!!" Jasmine aniden bağırdı: "Udumbara Çiçeği tamamen açmış olmalı! Büyük miktarda yin enerjisi barındırıyor ve eğer onu tüketirse bu sadece ruh kökenini tamamen yenilemeyecek ayrıca gücünü ve yaralarını da eski haline döndürecek!"
Bang!!
Yun Ch'nin bedenindeki tüm enerji alevlenirken kollarındaki yaralar açıldı ve her yere taze kan sıçradı. Hemen kılıcını yerine koyup yıldırıma dönüşerek İblis Egemenini takip etti.
--------------ÇEVİRME N NOTU-----------
Yun Che yakalayabilecek mi? Udumbara Çiçeği açınca neye benziyor? Udumbara Çiçeği çiçek mi? İblis Egemeni güçlenecek mi? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleiyin okuyun ve öğrenin ????
Useless notu: Yazılar kalın değilse harunun amk. Yine bölümü 3 gündür düzenlemedi ve son güne bırakıp uyuyakaldı :D
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..