İblis Kılıç Konferansı (1)

Oturdukları yerde Mutlak Hükümdar İbadethanesinden beş yüz kişi vardı. Yun Che, ruhsal algısını, çevreyi hızla taramak için kullandı ve önceden sonuca hazır olmasına rağmen, yine de vücudunda bir şok hissetti. O, bu beş yüz garip insan arasında, Xia Yuanba'yı saymazsa, üz altmış üç Hükümdar vardı!

Kalan dört yüz kişiden herhangi biri yedinci seviyeli veya daha yüksek seviyeli Derebeyi idi! (ÇN: Yazarın matematiği yuvarlama hesabı galiba)

Bu sadece Dört Kutsal Bölgenin başı değil, aynı zamanda on bin yıl süren bir mirasa sahip olan Mutlak Hükümdar İbadethanesi idi!

Sadece bir Mutlak Hükümdar İbadethanesi ile mücadele etmek için Hayali Şeytan Ülkesi’nin en az altı veya yedi Koruyucu Ailesi gerekiyor.

Ruhsal Üstat Antik Mavi koltuğuna geçtikten sonra, ilk sıra sadece on iki kişi ile doluydu!

Bu on iki kişinin her biri benzer şekilde giyinmiş, hepsinin beyaz saçları ve beyaz sakalları vardı, hepsi bir at kuyruğu fırça tutuyordu. Hepsi de son derece sağlam ve güçlü aurasını yayıyordu, özellikle de ilk sıranın tam merkezinde oturan üç kişi. Yun Che'nin ruhsal algısı bu üç kişinin auralarıyla temas ettiğinde, sınırlarını göremediği bir genişliğe yayılmış okyanusa çekilmiş gibi hissediyordu.

Bu üç kişi …

“Önde oturan on iki kişi Mutlak Hükümdar İbadethanemizin On İki Ruhani Üstatlarıdır.” Xia Yuanba, Yun Che'nin bakışının yönünü fark ettikten sonra, kafasını eğerek kulağına fısıldadı. “Ortadaki üç kişi daha önce bahsettiğim kişiler. Ruhsal Üstat Acı Istırap, Ruhsal Üstat Dokuz Ağıt ve Rusal Üstat Bağımsız Kalp. Aziz İmparator dışında Mutlak Hükümdar İbadethanesinde bulunan diğer üç onuncu seviye Hükümdarlar! ”

Yun Che başını hafifçe başını salladı ve şöyle dedi: “Bu seviyede olan uzmanlar, yıldırım kadar şiddetli ve dağ kadar güçlü olan kaynak enerjisine sahipler. Fakat Mutlak Hükümdar İbadethanesine ait olan güç merkezleri diğerlerinden farklı gibi görünüyor. ”

“Çünkü Mutlak Hükümdar İbadethanesi kaynak sanatının özü “Kutsal Kalp” denen bir şeydir. Kaynak gücün ne kadar güçlü olursa o kadar kaynak sanatın, ayrıca o kadar daha az dünyevi arzuların ve tutkuların olur. ” Xia Yuanba, başka bir şey fısıldamadan önce cevap verdi: “Aslında Mutlak Hükümdar İbadethanesinde tam bir ucube olarak kabul ediyorum. ”

“Dünyevi arzularını arındırmak ve yüreğini temizlemek?” Bu sırada Yun Che, Mutlak Hükümdar İbadethanesi’nin ayrıca Hayali Şeytan Ülkesini işgal eden güçler arasında olduğunu hatırladı. Daha sonra hafifçe gülümsedi, “Belki de dünyevi arzularının ve tutkularının çoğu solgunlaşabilir, ancak kaynak gücüne duydukları istek biraz bile solgunlaşmıyor. Aksi takdirde, bu İblis Kılıç Konferansına katılmazlardı. ”

Mutlak Hükümdar İbadethanesi’nin On İki Ruhani Üstatını gözlemlediğinde, Mutlak Hükümdar İbadethanesi mensuplarından çıkan birkaç yüz kaynak enerji akışı kendi bedenine de yayılmıştı. Bununla birlikte, onunla konuşmak için hiç kimse öne çıkmadı ve on iki Ruhani Üstat’dan hiç biri ya da önünde oturmakta olan Mutlak Hükümdar İbadethanesinin büyükleri ona bakmak için dönmedi. Tüm dikkatleri, onların altında olacak olan İblis Kılıç Konferansı üzerinde odaklandı.

“Enişte, anlamadığım bir şey var.” Xia Yuanba, Yun Che'ye fısıldadı, “Neden küçük kız kardeş Xue'er'e bizden ayrılması için soru sordun?”

Doğal olarak, Yun Che'nin bütün bunları İlahi Anka Tarikatı ve onurları uğruna yaptığına inanmadı.

Yun Che, gözlerini hafifçe kapatmadan ve Xia Yuanba'ya odaklanmış bir ses iletimini göndermeden önce derinden nefes aldı, “Xiao Yun son üç gündür kayıp.”

“Ne!” Xia Yuanba son derece şok oldu ve neredeyse ayağa fırlıyordu ama duruşunu korudu ve aceleyle, “Tam olarak ne oldu? Kim yaptı?"

“Xiao Yun'un, karısının ve Göğün Altında Bir Numara'nın onları gözetleme yeteneği göz önüne alındığında, Kaynak Gökyüzü Kıtası'nda Xiao Yun'u sessizce ve iz bırakmadan kaçırabilecek pek çok insan yok.”

Xia Yuanba'nın kaşları, “Dört Büyük Kutsal Bölge! Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi olabilir mi!? "

Sonunda Yun Che'nin neden Xuanyuan Wendao'ya karşı çok sert ve soğuk olduğunu anlamaya başladı.

“İhtimal dahilinde.” Yun Che hafifçe iç çekti, “Xuanyuan Wentian'la Ay Katleden İblis Yuvasında karşı karşıya geldiğimizde, bana söylediği sözler şüpheli bir şeylerin olacağını hissettirdi.”

“Çirkin!” Xia Yuanba yumruklarını öfkeyle vurdu, alnındaki yeşil damarlar şişmişti, “Sonuç olarak, Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi hala Dört Büyük Kutsal Bölgeden biri. Böyle bir şey yaptıklarını düşünmek ? Hayır, bu doğru değil. Neden Xiao Yun'u kaçırdılar ki? Sebebi ne olabilir? ”

“Hayali Şeytan Ülkesi’nin Yun Ailesi'nin oğlu olarak benim statümün keşfedilmiş olması çok muhtemeldir. Bu yüzden de Xiao Yun'un statüsünün de farkındalar. Bunun dışında şu an düşünebileceğim başka bir sebep yok. ” dedi Yun Che düşük bir sesle.

Bu sözler, Xia Yuanba'nın aniden mevcut durumun ne kadar ciddi hale geldiğini anlamasına neden oldu. Şu anda kesinlikle durum sıradan değildi. Kaygılı bir sesle fısıldadığı sırada Yun Che'nin omuzlarını tuttu, “Kimlikleriniz açığa çıktığı için artık burada kalamazsınız! Hayali Şeytan Ülkesi’nin, Kaynak Gökyüzü Kıtası'nda şeytanlaşmış bir yer olduğunu biliyorsun. Dahası, Kıtanın tüm kahramanları bugün burada toplandı. Bu konu kamuya açık hale gelirse, her taraftan saldırıya uğrayacaksın! ”

“Biliyorum, ama Xiao Yun'u terk edemem.”

Bu sözler Xia Yuanba'nın kalbinin soğumasına neden oldu.  Yun Che'nin ikna olması için söyleyebilecek bir şey olmadığını hemen anladı.

“Yuanba, çok endişelenmene gerek yok.” Yun Che sakin bir şekilde şöyle dedi, “Durum göründüğü kadar kötü olmayabilir. Benim hala İlkel Kaynak Ark'ım var. Varlığı da açığa çıkmadığı sürece, ne olursa olsun, tamamen geri çekilmek için kullanabilirim. Öyleyse şimdilik durumu sessizce gözlemleyelim. ”

“Ancak, en kötü durum senaryosu gerçekleşirse, bana uzak olduğuna dikkat etmelisin Yuanba! Unutma, diğer üç Kutsal Bölge, Mutlak Hükümdar İbadethanesinin Zalim İmparator'un İlahi Damarlarına sahip bir öğrenciye el koymasından nefret ediyor. Mutlak Hükümdar İbadethanesinin kendisinde bile, Aziz İmparator ve destekçilerinin çocuklarını yetiştirenler kesinlikle sizi kendi taraflarında bir diken olarak görürler. Eğer kimliğim dünyaya ifşa olursa ve beni korumaya çalışırsan, seni de bir 'şeytan' olarak etiketleyebilirler. Yani o zaman geldiğinde, kesinlikle yapmamalısın… ”

Bu sırada, Yun Che'nin kaşları aniden çatladı ve gözleri anında üşüdü. Bunun nedeni, vücudunda buz gibi soğuk bir öldürme niyetini hissetmesiydi.

“Yun Che, seni küçük serseri! Hayatını ver! ”

Ani fırtına patlaması, mevcut olan tüm güç merkezlerini şok etti. Yeşil cübbeli yaşlı bir adam, Mutlak Hükümdar İbadethanesinin sağında bulunan koltuklardan uçmuştu ve Yun Che'ye karşı büyük bir kartal gibi sallanıyordu.

Dahası, Yun Che bu kişiyi daha önce hiç görmemişti.

Bu konu çok ani olmuştu. Dahası, hiç kimse birisinin İblis Kılıç Konferansı'nın düzenlendiği yerde sorun çıkarmaya cesaret etmesini beklemiyordu. Mutlak Hükümdar İbadethanesinin oturduğu yerin hemen yanında olmasını göz önünde bulundurulduğunda, öfkeli bağırışlar havayı deldikten sonra yeşil cübbeli yaşlı adam neredeyse Yun Che'nin önünde duruyordu. Onun kaynak enerjisi Yun Che'ye ölümcül bir darbe yapmaya hazırlanırken bir kılıca dönüştü. Diğer insanlar onu durdurmak istese bile, fırsat bulamayacaktı.

Yun Che'nin harekete geçmeden önce, Xia Yuanba şiddetle patladı. Yumruğu dışa doğru patladığında öfkeli bir çığlık attı.

Boom!!

Çarpma noktasından dışarı doğru atılan bir enerji halkası yukarıdaki bulutları parçaladı. İki Hükümdarın güçleri birbirine çarpmıştı, ama uzun sürmedi. Yeşil cübbeli yaşlı adamın yüzünde alarm ifadeleri ortaya çıkarken Xia Yuanba'nın yüzü karanlık ve bulutluydu. Sanki gücünün Xia Yuanba gibi bir genç tarafından çok kolay engellendiğine inanamıyor gibiydi.

"Kaybol!!"

Xia Yuanba’nın zaten kalın ve kaslı kolları daha da büyüdükçe öfkeli bir şekilde kükredi. Yumruğundan patlayan güç, anında fırtınadan bir kasırgaya dönüştü.

Bang !!

Yeşil cübbeli yaşlı adamın kaynak enerjisinden yarattığı kılıç ışını anında parçalanmıştı. Tüm vücudu devasa bir çekiçle ezilirken vücudunu durdurabilmek için onlarca metre uçurulmuştu. Yeşil cübbeli yaşlı adamın yüzü o darbeyi aldıktan sonra çarşaf kadar beyaz oldu.

Dahası, Xia Yuanba sadece biraz geri çekilmişti. Vücudunun etrafında dönen patlayıcı enerjiler bir hayli ilerledi ve sayısız kaynak uygulayıcının nefeslerini hayret içinde tutmalarına sebep oldu. Ayrıca, yeşil cübbeli yaşlı adamın tepkisi gibi şokla solgunlaşan pek çok kişi vardı.

Yun Che bu yeşil cübbeli yaşlı adamı tanımıyor olsa da, adı Dört Büyük Kutsal Bölge tarafınca biliniyordu.

Bu Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi'nin bir büyüğü idi! Ayrıca, Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi'nin ilk on büyüğü arasında yer alıyordu!

Onun kaynak gücü yetişimi Egemen Kaynak Aleminin yedinci seviyesindeydi!

Yine de Xia Yuanba'dan tek bir yumruk ile uçurularak, ona avantaj verdi!

Xia Yuanba’nın vücuduna derin bir şekilde şokla dolu çok sayıda bakış geldi. Sadece Kaynak Gökyüzü Kıtası'ndaki güçlülerin en güçlüsü, Deniz Tanrı Arenası'na girme imtiyazına sahipti. Bu yüzden herkes, doğal olarak, Zalim İmparator'un İlahi Damarlarına sahip bir öğrencinin Mutlak Hükümdar İbadethanesinde yer aldığını haberlerini duymuştu. Dahası, bu öğrenci neredeyse yirmi yaşındayken bir Hükümdar olmuştu.

Ancak bunların hepsi sadece bir söylentiydi ve birçok kişi ilk kez Xia Yuanba'nın gerçekliğine şahit oldu.

Ne sadece bir hükümdar!? Yedinci seviye Hükümdarı yumruğunun bir darbesiyle geri zorlayabildi, bu yüzden gücü açıkça Egemen Kaynak Aleminin geç aşamalarında!

Dört Büyük Kutsal Topraklar içinde bile, bu mutlak en güçlü olanın alanıydı!

Yirmi yaşında olmasına rağmen o kadar ürkütücüydü ki, kimse yüz yıl sonra ne tür bir canavar olacağını hayal bile edemiyordu! Diğer üç Kutsal Alandaki benzer yaştaki öğrenciler arasında, ayakkabılarını bile taşıyabilecek tek bir kişiyi bulamıyorlardı, kimse onunla kıyaslanamazdı!

Mutlak Hükümdar İbadethanesinin on iki Ruhani Üstadı kafalarını çevirdi ve sessizce başını salladı. Onların ifadeleri şoktan yoksundu, sadece hafifçe gülümsüyor ve yüzlerinde canlı bir takdir ve hayranlık görülebiliyordu. Xia Yuanba'nın büyük gücünün bu kısa süre içinde bir kez daha sıçraması ve sınırlanması onları memnun etti.

Ruhsal Üstat Antik Mavi yavaşça ayağa kalktı, sakin ve telaşsız bir şekilde konuştu: “Xuanyuan Jue, Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi'nin bir büyüğü olarak, hangi sebeple kışkırtıldın da aniden bir gence karşı elini kaldırıyorsun?”

Xuanyuan Jue ismi Yun Che'nin kaşlarını seğirmeye sürükledi... Aslında o idi!

Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi'nin Dokuzuncu Yaşlısı, Xuanyuan Jue! Xuanyuan Yufeng'in babası, Ling Yun ve Ling Jie'nin büyükbabası!

“Hmph!” Xia Yuanba'nın yumruğuyla dövüldükten sonra, Xuanyuan Jue'nun kalbindeki şok öfkesini aşmıştı, ama eğer bu şekilde geri çekilirse, kesinlikle tüm haysiyetini kaybedecekti. Yun Che'ye, öfkeyle bağırmadan önce baktı, “Bu küçük serseri Yun Che, sadece Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesi'ndeki iki büyüğe zarar vermedi, hatta sevgili kızımı bile öldürmek için bir hamle yaptı. Onu bugün parçalara ayırmazsam, kendime nasıl baba diyebilirim?!”

Yüzüne soğuk bir gülümseme yayılırken Yun Che oturmaya devam etti, “Xuanyuan Yufeng'in kalbi zehirli ve kötü; eğer Ling Jie'nin annesi olduğu gerçeği olmasa, onu on kez öldürmek bile ona karşı olan nefretimi tam olarak kusmama yetmez! Sonuç olarak hayatını bağışladım, ama bana minnettar değilsin, sorun değil.Yine de şu an önümde çılgınca havlamak için yüzünün olduğunu düşününce...”

“Ölümü arıyorsun, genç serseri!” Yun Che'nin sözleri, kuşkusuz yangına körükle gitti ve Xuanyuan Jue'nin daha da çaresizleşmesine neden oldu.

“Buradaki iki beyefendinin öfkelerini bırakmasını rica ediyorum.”

Yüce Okyanus Sarayı'nın oturduğu yerden sakin ve dingin bir ses yükseldi. Zi Ji onunla yüz yüze geldi, yüzünde hafif bir gülümseme ile “İkinizin birbiriyle aleyhindeki şikâyetlere, bir yabancının karışması gerekmiyor. Kıtanın tüm kahramanları bugün burada toplandı. Tek bir şey için: İblis Kılıç Konferansı... Yani bu mesele gecikme yapıyor. Dahası, İblis Kılıç Konferansı uğruna olmasa da, hepinizin Yüce Okyanus Sarayı’nın onurlu misafirlerisiniz. Onurlu misafirlerimizden bir tanesinin bile herhangi bir sıkıntıyla karşılaştığını doğal olarak görmek istemiyoruz. Bu yüzden ikinizden bu yaşlı adama bir yüz göstermesini istemek zorundayım. Birbirinize karşı büyük bir şikayetiniz olsa bile…” dedi.

Xia Yuanba'nın yumruğu tarafından havaya uçurulduktan sonra, Xuanyuan Jue'nun haysiyeti boşa gitmiştii. Bir kaplandan inmek zordu, ama Zi Ji'nin sözleri ona geri dönmek için şahane bir bahane vermişti. Xuanyuan Jue, öfkeli bir şekilde homurdanırken elbisesinin kolunu çıkardı, “Güzel! Zi Ji adına, bu genç serserinin birkaç gün daha yaşamasına izin vereceğim. Yun Che, seni genç serseri! Efendinin, pek çok çağda toprağa geri dönmesi gereken ve gökleri tersine döndürme ve dünyayı bölme yeteneğine sahip olan Yaşlı Adam Duotian olduğunu duydum… Hahahaha. Cennet’in Kralı olsa bile ondan korkmazdım, hele eski bir Yaşlı Adam, Duotian’dan! Ama zamanı geldiğinde seni nasıl güvende tutacağını görmek istiyorum! ”

Yun Che, “...”

“Çok saçma!” Xia Yuanba, aşağılayıcı bir sesle şöyle dedi: “Eniştemin kafasındaki bir tele dokunmak istiyorsan, önce beni geçmelisin! Benim gibi bir beyi bile yenememen çok kötü. Utanç duygusunun o kadar eksik olabileceğini düşünürken, eniştemin ustasına meydan okumaya bile cesaret edeceksin! Tüm kaynak dünyasının şaklabanı olmaktan korkmuyor musun?”

“Sen!” Xuanyuan Jue, bir ağız dolusu kan tükürürken Xia Yuanba'ya baktı.

“Yuanba, saygısızlık etme.” Ruhsal Efendi Antik Mavi onu sakin bir sesle onu azarladı.

-------------------------------Çevirmen Notu----------------------------------

Eveeeeeeeeeeet.Arkadaşlarıyla internet kafeye gidip Half life atarken “OLM ATOM KURMAK YOK BAK” “HORTUM ALAN VURDURUYORDUR” diye ağladığı,sol arka köşede knight ile kafayı bozmuş +30 yaş amcanın mikrofonu ağzına sokup komut verdiği, ana masada oturan görevli ve onun hemen yanındaki kankisi’nin silkroadda party kurduğu ve bota koyduğu eski zamanları hatırlayıp hatırlayıp efkarlanıp bali çeken güzel okurlarımız.

Çevirmenimizin gecenin 5.56 sında bitirdiği bu bölümü çevirirken “ulan ben böyle betimlemelerinde,böyle hayatında amk dediği”,her bitirdiği bölümün sonuna “belki güzel bir kız görür de beni beğenir umuduyla adını soyadımı yazayım”dediği, Boş konuşmaların ve kayın biraderimizin artislik çektiği bölümün sonuna geldik. Bakalım neler olacak takipte kalın.

Mert Sertöz


USELESS NOTU: Ulan şimdi 50 bölüm atsam o kadar lanet bir yerde bitiyor ki anlatamam :D Ne yapmalıyım sizce?