Bölüm 837: Sonsuz Saplantı

"Nasıl kumar oynayacağız?" Wentian tereddütsüz şekilde sordu.

"İblis... İblis Çarkı Kan Kurbanı yapacağız!"

"İblis Çarkı Kan Kurbanı?"

"Tıpkı bin sene önce Juechen'e yapılan İblis Kan Reenkarnasyonu gibi İblis Çarkı Kan Kurbanı da Ebedi Gece Kraliyet Klanımıza özgü bir yasak tekniktir." Kılıçtaki iblis ruhu hevesle konuştu. "Bu bir ölümlü ruhun karanlık kana dönüştürülüp ardından iblis bedenine aktarıldığında ruhun canlılığının ve gücünün elde edilmesini sağlayan bir yasak tekniktir..."

"!" Wentian'ın gözlerindeki ışık büyük ölçüde sarsıldı, alçak ses tonuyla konuştu: "Diğer bir değişle, doğrudan bir kişinin hayatının ve gelişim seviyesinin tamamını elde ediyor? Hiçbir bedel olmadan mı?! Böyle dehşet verici bir teknik bu dünyada var mı?"

"Aynen öyle! Nasıl olur da senin gibi bir ölümlü Ebedi Gece İblis Klanının saip olduğu inanılmaz gücü anlayabilir?" İblis ruhu devam etti: "Ama bu yasak sanat sadece ölümlü ruhlarında kullanılıyor. İblis vw tanrı seviyesinde güçlere sahip olan canlılarda tamamen etkisiz. Benim Ebedi Gece İblis Klanımın genç iblisleri ara sıra güçlerini yükseltmek adına ölümlü ruhlar tüketmek için bu tekniği kullanıyordu. Olgun iblisler için ölümlü ruhlarındaki güç inanılmaz değersiz. Üstelik ölümlü ruhların kanı oldukça hafif ve kirli bu nedenle bu tekniği kullanmaya layık değiller. Ama Juechen için bu tekniği kullanmak gücünü aşırı yükselmesini sağlayabilir!"

Wentian'ın zeka seviyesi sayesinde kılıçtaki ruhun niyetini hemen anlamıştı. "Yani demek istediğin Juechen'in beni bu teknik sayesinde tüketmesi mi?"

"Aynen öyle!" İblis ruhu konuştu: "Ardından manevi bedenin tamamen yok olacak. Hayatın ve gelişim seviyen de juechen tarafından elde edilecek!  Sen zaten Juechen'in şu an sahip olduğu gücü gördün. Eğer ikinizin gücü birleşirse bu düzlemde kim senin rakibin olabilir? Bu bir artı birden çok daha basit, ikinizin gücü birleştiğinde gücünüzde büyük bir değişim yaşanacak ve tüm bu yıllar boyunca hayal kurduğunuz ilahi yola adım atacaksınız... bu bir olasılık değil kesin!!"

Xuanyuan Wentian: “...”

"Juechen'in bedenindeki iblis kanının sadece ilk uyanışı gerçekleştirip limitlerine çoktan ulaştığından bahsetmiyorum bile. Tamamen uyanmadan önce yarım yıl daha geçecek. İkinizin gücü birleştiğinde yenilmez olacaksın ama yarım yıl boyunca her geçen gün senin gücün de yükselmeye devam edecek. Birkaç ay içinde asla hayal bile edemediğin bir aleme yükseleceksin... Ki bu alem şu an kavrayamayacağın seviyede!!"

Wentian'ın gözlerinde çılgınlık derecesinde kavurucu bir parlaklık oluştu. Ancak sesi hala sakin ve hafifti: "Saygıdeğer İblis Lordu, bu sanatın en önemli kısmını atlamadınız mı?"

"Heh hehe heh." İblis ruhu kötücül şekilde güldü: "Zekan ile en önemli kısmı hala söylemediğimi anlıyor olmalsın... Bu doğru! İblis Çarkı Kan Kurbanı birinin yaşamını ve gücünü tüketse e aynı zamanda o kişinin ruhunu da alıyor! İblis tanrıların ruhlarına kıyasla ölümlülerin ruhları basitçe denizin önünde uçuşan ateş böcekleri gibi kolaylıkla yok edilebilir. Ama sen ve Juechen tamamen farklısınız! Juechen kırılgan bir iblis fiziği ve ruhuna sahip. Sen de bir ölümlünün fiziğine sahip olduğundan senin üzerinde bu tekniği kullanabilir ama senin ruhunun gücü onu fazlasıyla aşıyor!"

"Juechen'in iblis fiziği ile bu tekniği kullanmasıyla senin hayatını ve gücünü alır.  Bedenin, kanın ve derin tamamen yok olacak ve ruhunda onun bedenine girecek. Bundan sonrakiler ise oldukça basit. Ruh gücün onunkinden yüksek olduğundan ruhunu kolaylıkla ele geçirebilir ve bedenin yeni sahibi olabilirsin. Bu noktadan itibaren iblis kanı uyanmış bir iblis fiziğine sahip olacaksın ve benim iblis ruhumu da kullanacaksın!"

"…" Wentian sessizleşti ve ardından hafifçe dudak büktü: "Anlıyorum."

"Yani manevi bedeninden vazgeçip vazgeçemene kaldı her şey! Ve çok daha önemli olan şey buna cüret edip edemeyeceğin! Başarılı olursan bu topraklarda yenilmez olan ve aynı zamanda hayalinde yatan ilahi yola gireceksin! AMa başarısız olursan... manevi bedenini kaybetmenin yanında ruhun da parçalanacak!"

Wentian gözlerini yavaşça daralttı, alçak sesle konuştu: "Juechen'in bedenindeki iblis kanı uyanalı birkaç gün oldu, onun 'iblis fiziğine' sahip olduğunu söylemek biraz abartı olur. Gerçekten bu fizik ile yasak tekniği kullanabileceğine emin misiniz?"

"Heh, tabii ki." İblis ruhu küçümseyici şekilde konuştu: "İblis Çarkı Kan Kurbanı bir yasak teknik olsa ad genç iblislerin kullandığı düşün seviyeli bir şey. Onun 'yasak teknik' olmasının tek nedeni ölümlülerin ruhunu ve bedenini tüketerek oluşturulması. Eğer abartılırsa kolaylıkla cennetin kanunları tarafından cezalandırılabilir. Benim şu anki ruh gücüm ile onun iblis fiziğini bu tekniğin oluşumunda kullanabileceğime yüzde doksan oranında eminim."

""Peki 'ya' benim ruhum parçalanırsa?" Wentian sordu.

"Bunun olması da Juechen'in ruhunun seninkini bastırdığı anlamına gelir. Sonuçta ne mi olur? Tüm gücünü alan iblis fiziğinin sahibi olmazsın. Bunun yerine Juechen her şeyi elde eder! Sen ise bedensiz ve ruhsuz olarak bu dünyadan tamamen kaybolursun. Hhuhuhuhu..."

İblis ruhunun son kahkahası bir tür alaylı küçümseme gibiydi.

"Hahahaha!" Wentian yüksek sesle güldü: "Benim, Xuanyuana Wentian'ın ruhu iki bin yıllık deneyime sahipken basit bir Juechen benim ruhumu mu parçalayacak? Bu göklerden bile büyük bir şaka!"

Sözleri aniden dindi. Ardından sakince devam etti: "İlahi yolun varlığını öğrendiğimden beri onu elde etmek benim arzum oldu. Şu an gözlerim önünde bir umut olduğundan dolayı tehlike milyon kat fazla olsa bile sorun olmaz... Hemen başlayalım! Mutlak gücün önünde manevi bedenin ne önemi var?!"

"Huhuhuuh, çok iyi. Beklendiği gibi beni hayal kırıklığına uğratmadı. Benim gibi kalıntı bir ruh sadece bu kılıçta varlığını sürdürebilir. Ben asla kendi başıma var olamam ve sadece başkalarına bel bağlayabilirim. Sen insan olsan bile güç için olan çılgın arzun sayesinde beni kullanmaya nitelikli hale geliyorsun!"

İblis ruhu soğuk sesle konuştu: "Yasak teknik her an başlayabilir ama bu süreçte Juechen'in baygın olduğuna emin olmalısın. Eğer bilincini kazanırsa ben tamamen onun tarafından kontrol edileceğim ve bedenindeki iblis kanının gücünü yakmam da imkansız olacak... hss... o... o.. uyandı..."

İblis ruhunun sesi aniden zayıfladı ve ardından tamamen kayboldu.

AŞağıda yedi deliğinden kan akan Juechen aniden gözlerini açtı. Ardından doğruldu... Ancak bedenine yüzlerce kılıç enerjisi bıçağı girmişti ve ağır yaralanmıştı. Daha istikrarlı bir şekilde duramadan önce yere düştü ve tüm bedeni acı içinde titredi.

"Xuan...yua...wen...tian..." Juechen kan çanağına dönmüş gözlerini kaldırıp gökyüzündeki Wentian'a baktı. Sözleri akıl almaz bir nefret ile doluydu.

Elini uzattı ve siyah ışık ışını parladı. Cennetsel GÜnah İlahi Kılıcı tiz bir ses çıkarırken Wentian'ın ellerinden çıktı. Bir anda Juechen'in yanına gelerek zifiri karanlık zemine girdi.

Wentian onu durdurmak için bir şey yapmadı. Gökyüzünden alçalarak Juechen'in önüne indi. Yüzündeki gülümseme ile hayranlıkla birlikte konuştu: "Benim Dönüşü Olmayan Kılıcım tarafından vurulduktan sonra ölmemekle kalmayıp bu kadar hızlı şekilde ayağa kalkabildin. Senin iradeni taktir etmeliyim yoksa beklentimi aşan iblis fiziğini mi övmeliyim?"

"Sen..." Juechen dişlerini sıkarken koyu kırmızı siyah kan dudaklarının kenarlarından aktı.

Doğal olarak Wentian onun şeytan gibi öfkeli bakışlarını önemsemiyordu. Sırıtarak konuştu: "Bin sene önce gücü aniden yükselen Ye Mufeng beni oldukça korkuttu ama daha çok hissettiğim şey şaşkınlık ve heyecandı. Bin sene sonra oğlunun bana çok daha büyük bir sürpriz getireceğini düşünmemiştim! Beni öldürmek istesen bile sana karşı ne kadar minnettar olduğumu bilmiyorsun. Fen Juechen... Ah hayır, sana sanırım..."

"Ye Huang, demeliyim!!"

"UUuu..." Juechen yıldırım çarpmışa dönerken gözleri anında genişledi.

"Hehehe. Şaşırmana gerek yok. Ben sana çoktan bilgimin senin hayal gücünü bile aştığını söylemiştim. Üstelim benim bildiğim şeyler seninkilerden çok daha fazla."

Wentian ellerini açtı ve kafasını göğe doğru kaldırırken çevresindeki dünyayı hissetti... Çünkü yakında bu bedeni terk edecekti... "Hala biraz erken ve bu beden bana sonuçta iki bin sene eşlik etti. Ayrılma anı gelmeden önce sana ilginç bir hikaye anlatayım."

"Neredeyse on bin yıl önce bir kişi şans eseri zifiri karanlık bir kılıç bulmuş. Bu kılıçta aşırı güçlü mühür katmanları varmış ve kılıcın içinde kırılgan bir ruh mühürlüymüş. Bu ruh çok çok uzun senelerdir mühürlüymüş. Özgürlüğünü arzulasa da gücü mühürden kaçmak için yeterli değilmiş ve bunun yerine mühür tarafından tüketiliyormuş. Hayatta kalmak adına gururunu bir kenara atarak kılıcı alan kişiye yalvarmış ve ona tek iblis kanı daması ile güçlü kaynak sanatını bahşetmiş. Tek umduğu şey o kişinin kılıcın mührünü kaldirabilmesiymiş."

"Hsss..." Juecjen ağırca nefes aldı.

"Kılıcı alan kişi bu isteği kabul etmiş ve iblis kanı damlasını emmiş. O kaynak sanatına çalışmış ve inanılmaz bir güç elde etmiş. Ancak hemen ardından kişiliğinin de bu sanattan etkilendiğini fark edip buna bir son vermiş. Üstelik, aşırı uzun süre çalışarak bir soy mührü oluşturup iblis kanını da zorla mühürlemiş. Soyunu miras alan kişiler bile doğum anlarından itibaren böyle soy mühürlerine maruz kalıyorlarmış."

"İblis kanının desteği olmasa bile o kaynak sanatı yine de çok güçlüymüş. Bu kaynak sanatı sayesinde önceden kimsenin bilmediği bir klan hızlıca güçlenmiş ve kısa sürede kıtadaki en güçlü kuvvetlerden biri haline gerlmiş. Onlar 'Ebedi Gece Kraliyet Aİlesi' olarak anılmışlar ve o kaynak sanatına da 'Ebedi Gece Hayali Tanrı Kayıtları' denilmiş... Ah, onun ismi aslında şöyle olacaktı... Ebedi Gecenin Hayali İblis Cildi!"

Juechen'in acı ifadesi değişmeye devam ederken göz bebekleri de Wentian'ın sözleri ile birlikte darardı... Bunlar açıkça Ye Mufeng'in kalıntı ruhunu elde ettikten sonra öğrendiği şeylerdi. Bunlar klan liderinin soyundan gelenlerin bildiği mutlak sırlardı. Nasıl olur da Wentian bunu bilebilirdi...

Wentian ellerini sırtına atarken sakince konuştu: "O kılıca gelince... Ebedi Gece Kraliyer Ailesi o kılıcın bahşettiği kaynak sanatı sayesinde yükseldi ancak onlar sözlerini tutmadı. Mührü yok etmek yerine daha fazla mühür katmanı oluşturdular. Hatta bununla da kalmayıp onu ateş havuzunun içine kilitleyip klanın en büyük yasak bölgesi haline getirdi ve kimsenin yaklaşmasına izin vermedi... Heheh, eğer kılıcın bahşetmesi olmasaydı bu dünyada kim Ebedi Gece Kraliyet Ailesinin ne kadar utanmaz ve nankör olduğunu bilebilirdi?"

"Böyle aşağılık bir aile basitçe kaynak yolu için bir utanç. Bu nedenle bu kılıç efendisi cennetin yerine adaleti getirerek Ebedi Gece Kraliyet Ailesinin bu dünyadan tamamen yok olmasını sağladı..." Wentian hafifçe nefes alıp biraz gülümsedi.

"Wentian..." Juechen'in gözleri kanlanırken dişleri neredeyse kırılma noktasına geldi. " Bu dünyadaki en aşağılık kişi sensin..."

"Hemen bu kadar öfkelenme." Wentian sırıtarak konuştu: "Ebedi Gece Kraliyet Ailesinin yok oluşu son değil sadece bir başlangıç. Bunları nasıl bildiğimi merak etmiyor musun? Neden senin bedenindeki güçten haberdarım? Ayrıca neden diğer ismini biliyorum... heh."

"Ebedi Gece Kraliyet Ailesini katlettikten sonra rastgele bir fırsat buldum ve Cennetsel Günah İlahi Kılıcını elde etmeyi kolaylıkla başardım. Bunun ardından, üzerindeki mühürlerden birkaçını kaldırdım. Kılıçtaki iblis ruhu bana her şeyi anlatıp tüm sırlarını söyledi. Bana iblis ruhunun birinin iblis kanını uyandırabileceğini ve mühürler kalktığında ölen iblis ruhunun da iblis kanı sayesinde yavaşça yenileneceğini söyledi. İlbis ruhu ve kanı bir araya geldiğinde bu boyutta var olmayan bir güç oluşturacağından söz etti."

"AMa bu gerçekleri çok geç öğrendim. Ebedi Gece Kraliyet Aİlesi çoktan yok edilmişti ve Ye Mufeng'den geriye kalan tek şey garip, yok olmayan bir ruhtu. İblis kanını taşıyan biri kalmamıştı.... Ancak kılıcın içindeki iblis ruhu bana ibr şey söyledi. Yu Mufeng'in Yu Huang adında yok ediliş sırasında sefilce can veren bir oğlu vardı. Oğlunu kurtarmak adına Ye Jianxi atalarının katı yasaklarına karşı gelerek 'Ebedi Gece Hayali İblis Cildinin' yasak bir tekniğini kullanmaktan tereddüt etmedi. Zorla kaybolmak üzere olan Ye Huang'ın ruhunu kan özü iile birlikte hapsetti. Ye Mufeng'in ruhunun yüzde yirmisinin önderliğinde cennete karşı gelici bir yasak teknik oluşturdu ve Ye Huang'ın ruhu ile kan özünün dayanıp başka bir bedende eşsiz bir şekilde yeniden doğmasını sağladı... Heh heh, iblislerin gücünden beklendiği gibi bu inanılmaz. Eğer kendi kulaklarımla duyup kendi gözlerim ile görmeseydim ben bile böyle bir şeye inanmazdım."

"Sen..." Juechen'in bedeni buz gibi soğurken kan akışı sanki buz tarafından mühürlenmiş gibiydi... Wentian'ın bunlardan haberdar olduğuna inanamıyordu!

Neler oluyo?

O anda çok kötü bir önseziye sahip olmuştu. Tüm bu zaman boyunca her zaman aşırı korunaklı olduğunu düşünmüştü. Tüm bu zaman boyunca korkutucu bir çift göz tarafından izlendiği gerçeğini kabul edemiyordu...

"Heh, bu gerçekten kaderin mükemmel bir işi. Ye Mufeng ve Ye Jianxi yok olmuş klanlarının soyunu arkalarında bıraktı ve son iblis kanını da bu kılıç efendisi için aktardı! Bu bin yılda kılıcın içindeki iblis ruhunun yönlendirmesiyle birlikte bu yasak reenkarnasyon tekniğinin oluşturduğu iblis kanının hareketlerine fazlasıyla dikkat ettim.... Yirmi küsür yıl önce iblis kanının son belirtisi sonunda fırsat bulup Yanan Cennet Klanı diye bir klandaki birinin bedenini kullanarak reenkarnasyon geçirdi..."

"Sss!" Juechen'in göz bebekleri yarılmanın eşiğindeydi. Wentian'ın her bir sözü abisten geliyor gibi ona dehşet hissettiriyordu.

"Çok geçmeden ben de tüm hazırlıkları yaptım." Wentian aşağı bakarak hafifçe gülümsedi: "Ye Mufeng'in kalıntı ruhunun neden Siyah Şeytan Ülkesinde olduğunu biliyor musun? Çünkü kıtadaki en ağır yin enerjisi o yerde. Buna ruhun bir tabutta mühürlü olduğu da eklendiğin de Ye mufeng'in ruhunun  bin yıl yok olmamı normal. Ancak bu sürecin ortasında Yun Che o klanı katlederek beklenmedik bir şeyin oluşmasına neden oldu. Ama neyse ki Yanan Cennet Klanını yok ettiğinde seni canlı bıraktı. Biraz beklenmedik şeyler olsa da sonuç ve süreç çok etkilenmedi ve plan yine kusursuz şekilde devam etti. Beklenmedik şekilde sen Ye mufeng'in gücünün bir kısmını almayı başardın. Ardından en çok arzuladığın şey Cennetsel Günah ilahi Kılıcı almaktı. Çünkü sadece o kılıç soyundaki iblis kanının mührünü kaldırabilir ve gücünün tıpkı bin yıl önceki Ye Mufeng gibi yükselmesini sağlayabilirdi. Ardından da intikamını alabilirdin... ve bu da benim olmasını istediğim şeydi."

"Tuzak olarak ortaya attığım 'İlahi Kaynak sırları' kıtadaki tüm kahramanları iblis kılıç konferansında topladı. Bunun hedefi kılıç üzerindeki son mührün kaldırılmasıydı. İblis Kılıç Konferansı başarı ile hedefine ulaştı ve ardından da senin mührü kırılmış kılıcı alman gerekiyordu. Çünkü kılıcı aldıktan sonra yapacağın ilk iş kesinlikle iblis kanını uyandırmak olacaktı! Üstelik mühür serbest kaldıktan sonra kılıcın içindeki iblis ruhu da senin iblis kanın sayesinde yavaşça yenilenecekti. Bir miktar iblis ruhu enerjisi kazandığında zorla senin iblis kanını alarak bana bahşedip benim hem iblis ruhu hem de iblis kanına sahip olmamı sağlayacak ve bana emsalsiz bir güç bahşetmiş olacaktı... Kırmızı kadın şeytan her şeyi mahvetmiş olsa da kılıcı sana verdi. Hahahaha, bu kesinlikle bin yıllık bekleyişim için cennetin verdiği bir nimet." Wentain yüksek sesle güldü.

Bang!

Juechen'in yumrukları ağırca yere vurdu. Tüm bedeni titredi ve bedeni terler ile dolarken tamamen tükenmiş gibi gözüktü.

Yanan Cennet Klanının yok edilişinin ardından dünyasında kalan tek kelime 'intikam' idi. İntikam için sayısız tehlike ve acıyı deneyimlemişti. İntikam için Yüce Okyanus Sarayına tek başına gelerek hayatını riske atmıştı... İntikam için arzusunu ve kişiliğini değiştirebileceğini bilse bile kılıcın tardımı ile bedenindeki iblis kanını uyandırmıştı...

Bu gün ise tüm deneyiminin, tüm dayandığı acıların ve çabaların aslında başkası tarafından ayarlanıp hesaplanan şeyler olduğunu öğreniyordu!

Ve bu kişi Ebedi Gece Kraliyet Ailesinin yok edilişi arkasındaki ve tüm acılarının nedeni olan kişiydi... Hayatı boyunca en çok nefret edip öldürmek istediği kişiydi!!

Onu öldürmek için her şeyden vazgeçmişti. En sonunda ise sadece onun planladığı yoldan yürüyüp hedeflerine ulaşmasına yardım ettiğini anlamıştı.

Bu tür bir acı ve zayıflık hissi tarif edilemez bir şeydi.

"Neden... Bunları... neden yaptın?" Juechen'in tüm zihinsel dünyası çökmenin eşiğindeydi ve sesi de zımpara kadar boğuktu.

"Heh," Wentian hafifçe güldü: "Doğal olarak tüm bu zaman boyunca amaçladığım şey için."  

"Bin iki yüz yıl önce Kudretli Cennetsel Kılıç Bölgesinin lideri olduğumda gelişimim Egemen Kaynak Aleminin zirvesindeydi. Ancak ardından ne kadar çalışırsam çalışayım Egemen Kaynağın limitlerini aşamıyordum bu nedenle asla açılamayan bir kafeste gibi hissediyordum. İnsanın gücünün limitinde olduğumu ve insanlar arasında en yüksek konumda olduğuma inandım. Ardından antik kayıtlarda 'Tanrılar Alemi'nin varlığını öğrendim. Ardından insanların gerçekten de Egemen Kaynak Aleminin sınırlarını geçerek efsanelerde geçen 'ilahi yola' ulaşabileceğini öğrendim. Bu nedenle de tüm fırsatlarda bir araştırma yapmaya başladım... Ebedi Gece Kraliyet Ailesinin sahip olduğu aşırı garip 'Cennetsel Günah İlahi Kılıcı bu fırsatlardan biriydi."

Jeuchen'in gözleri genişlerken titreyen sesi ile konuştu: "Sadece daha yüksek bir aleme ulaşmak ve sadece olası bir olasılık için masum bir aileyi yok etmek kadar kötücül bir şey yapacak kadar ileri mi gittin... Sen... sen..."

"Bunda bir sorun mu var?" Wentian doğrulurken ifadesi doğal bir şey yapmış gibiydi: "Hayatımda asla değişmeyen tek şey daha büyük bir güç arzulamam. Bu hedef için her şeyi yapmaya ve heba etmeye hazırım. Daha büyük güç elde etmemi sağladığı sürece her şeyi basamak taşım olarak kullanabilirim. Bu nedenle ben, Xuanyuan Wentian, bugüne kadarki tüm başarılarımı elde ettim!"

"Bin yıl önce Ye Mufeng'in aniden patlayan gücü bana sonsuz bir şaşkınlık verdi. Çünkü açıkça her zaman hayalini kurduğum Egemen Kaynağın limitlerini aşan bir güç görmüştüm. On dokuz gün önce o kırmızı kadın şeytanın gücüne de şahit oldum... Her zaman zirvede olup emsalsiz bir güce sahip olan ben onun önünde bakılmaya bile layık olmayan bir çöpten farksızdım. O zaman nasıl hissettim biliyor musun? Korku... şaşkınlık... aşağılanma... ama en çok hissettiğim şey heyecan ve arzuydu! Çünkü Ye Mufeng'in gücü gerçek sınırdan çok daha geriydi ve benim için bekleyen çok daha yüksek bir güç seviyesi vardı.... Diğerlerinin kullanabileceği bir gücü neden ben de kullanmayacaktım!"

"Ve bugün o yüksek aleme ilk adımımı atacağım gün!"

Wentian'ın kaynak yolundaki arzusu dört kutsal bölgede herkesin bildiği bir şeydi.

Ama kimse onun bu derece takıntılı olduğunu bilmiyordu.

------------ÇEVİRME Notu---------

Bölüm o kadar uzundu ki anlatamam. Uzun bölümlerde psikolojik olarak asla bitmeyecekmiş gibi hissettiğim için bir türlü yapamıyorum. Neyse ki bitti. Umarım diğer bölüm de böyle değildir ????

Wentian neler yapacak? Juechen'e neler olacak? Diğer bölüm uzun olacak mı? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????