Nedense hiç ofkelenmedim. 

Haklıydı daha önce dedemin dediği gibi " Otoritesi olmayan adam ölü bir adamdır. Kalbinin atması, nefes alması sadece göstermeliktır. " 

Otorite güçle kazanılır güç ise değişkendir. Her şey güç olarak hizmet edebilir bilgi ,silah , para , kültür vs...

Otoriteye giden yolda güç kazanmanın en kolay yolu paradır. Ne fazla paran varsa o kadar gücün vardir. Ne kadar gücün varsa o kadar otoriten vardir. 

Tarik'ın dediği gibi şuan ki ben Güneşe layık değilim. Bu yüzden ona onu sevdiğimi bile söyleyemiyorum.  

Değişmem lazım. Şuan ki halim devam edemez. Paraya ihtiyacım var. 

Ben bir Akıncı soyunun varisiyim. 

Her zaman teorik bilgi üzerine çalıştım. Artık biraz pratik bilgi üzerine çalışmanın zamanı geldi. Sonuçta uygulamaya elvermeyen teori anlamsız 

teoriye dayanmayan uygulama ise kısırdır. 

Bir akın düzenlemeliyim.

Evet bir akın düzenlemeliyim. 

Hayatımı düzene sokmak için paraya ihtiyacım var. Paraya acil ihtiyacım var. 

Para için çalışmaya ihtiyacim var sonuçta para gökten yağmaz. Şerefimle çalışıp para kazanabilirim lakin yorucu uzun saatler boyunca çalıştıktan sonra elde edeceğim para anca günü kurtarmaya yeter.

Benim kesin ve etkili bir yönteme ihtiyacım var. Tıpkı dünyayın dört bir yanını altın için yagmalayan konkistadorlar gibi..

Evet neden konkistadorlar gibi yağma akını yapmıyorum ki ? 

Fazla zor olmaz bir kara kapı açar yeni bir diyara gider orada dişime göre bir yer bulur yagmalarim , çalarım , öldürürüm sonrada buraya geri dönerim. 

Evet böyle yapmalıyım.

Karar verdiğime göre bir hedef belirlemeliyim. Bir akına başlamadan önce bir hedef belirlenmeli ki akının sonrası seferin başarılı olup olmadığı belli olsun. Gelenek gibi bir şey hem Her başarılı akın akıncılar arasında namimizi yükseltir. 

Hedefimizi belirler irademize aktarır ve bu irade ile kara kapıyı açarız.

Bu iradeyi görecek kimse olmasa bile böyle yaparız çünkü bu geleneğimiz geleneklerimiz bizim için herşeydir. 

Hedefim 100 kilo altın. 

100 kilo altın!  

Benim gibi birinden daha azı beklenemez. 

Konkistador doktirini üzerinden ilerleyecegim.  

Hedefi belirledim ilerleyecegim doktirini seçtim şimdi tek yapman gereken kara kapıyı açmak.

Ama önce Güneşe bir mesaj atalım.

[ Sana bir valiz Damak antep fıstıklı çikolata alırsam benim kadınım olurmusun ? ] 

Şuan da derste olmalı o dersten çıkana kadar ben çoktan kara kapıyı açarım. 

" Tarık geri döndüğümde sen ölü bir adam olacaksın." Baybars 

Dediklerine sinirlenmemiş olmam sözlerini affedeceğim anlamına gelmez değil mi ?

Şimdi tenha bir yer bulalım ve geçitimizi açalım.

( Ding! )

Güneşten cevap geldi.. 

İçimi bir korku kapladı..

Neden korkuyorum ? Şuan da bilinmeze açılan bir kapı önündeyim gideceğim dünya hakkında hiçbir bilgim yok. Bu kapıdan geçtikten sonra belki okyanusun dibinde olacağım belki de çölde belki de bir canavar ininde... 

Buna rağmen orada bir yağma yapmayı düşünüyorum sayısız hayatı almayı veya ölmeyi hiç umursamıyorum.   

Zerre korku duymuyorum.

Akın düzenlemeye karar verdigimde içimde sadece heyacan vardı. 

Lakin şuanda 50 kiloluk bir kızın mesajı yüzünden korkuyormuyum ? 

Ben ?

[ Çikolataya gerek yok ] 

Buda ne demek ? 

Çikolatayı alsam bile benimle birlikte olmayacakmısın ? 

Yoksa çikolayi almana bile gerek yok seninle birlikte olmayacam mı demek istiyorsun ?

Yada çikolata almana gerek yok seninle birlikte olurum mu diyorsun ?

Ben Baybars KARAHANLİ edebi yeteneğim mogul edebiyatı gibi sınırlı basit. Ben Baybars KARAHANLI edebiyat derslerinden hep not ortalaması ile geçmiş adamım.