Bu tepeler ve dağlarla çevrili küçük bir köy, manzara nefes kesici. Köyün çevresi flora ve fauna bolluğu ile doludur. Buradaki havanın kalitesi bile kıyaslanamayacak kadar güzel kokuyor.

Bir yamacın tepesinde oturan aşağı yukarı beş yaşlarında küçük bir çocuktu. Küçük çocuk çelimsiz ve zayıftı, çok ince bir fiziği vardı. Şu anda, küçük çocuk bir şaşkınlık içindeydi. O anda biri küçük çocuğa baksa, hayretler içinde kalırdı! O narin küçük yüzü ve bir çift güzel siyah gözüyle oldukça yakışıklı sayılabilirdi ama bu durumda gözlerindeki hüzünlü ifade yaşına uygun değildi. Sıradan beş yaşındaki hiçbir çocuğun taklit edemeyeceği bir bakıştı.

“Beş yıl oldu.. Neden bu dünyaya geldim? Bu dünya ve benim orijinal dünyam büyük ölçüde farklı, buranın tarihin hangi dönemine ait olduğundan bile emin değilim, bildiğim tek şey bu kıtanın adı Kyushuu.

"Şu anki ailemdeki herkesin dövüş sanatları yapma yeteneği var. Neden xiulian uygulayamayan işe yaramaz bir çöpüm?” Qing Shui mırıldandı. Yorucu egzersizin herhangi bir ipucu olduğu anda, bitkin düşer, nefes almak zorunda kalır, kalbinde çarpıntı olur ve hatta bilincini kaybederdi!

“Aslında sınıf arkadaşlarımla Western Fantasy [1] oynuyordum. Nasıl oluyor da birdenbire bu dünyaya düştüm!?”

“Qing Shui! Qing Shui!” Bir kadının sesi duyuldu. Bunu duyduktan sonra, Qing Shui yavaş yavaş melankolisinden kurtuldu ve 5 yaşındaki bir çocuğun parlak gözlü saf görünümünü geri kazandı.

"Anne, ben buradayım!" Bunu söyledikten sonra ellerini salladı ve sıradan köy kadınlarından belirgin şekilde farklı bir çekiciliği dışlayan bir kadına doğru koştu.

“Çocuk, neden oynamak için bu kadar uzağa gittin? Gelecekte o kadar uzağa gitmek istiyorsan, sana eşlik etmeme izin ver, tamam mı?” Ellerini tutan kadın, Qing Shui'yi nazikçe azarlarken gözlerinde şefkatli bir bakışla gülümsedi.

Qing Shui kalbinde bir sıcaklık hissetti. Bu dünyaya geldiğinde, hala kadının vücudunda gelişen bir cenindi. Beş yıl geçtiğine göre, Qing Shui kesin nedenden emin değildi, ama artık eskisi gibi düşünmüyordu. Bu kadının ona gerçekten sevgi duyduğunu biliyor, diğer insanlar ona çöp gibi davranıyor ama bu dünyada ona bir hazine gibi davranan tek kişi o!

Qing Shui doğduğundan beri babasını görmemişti. Bebekliğinden bu yana, yetiştirilmesinden her zaman önündeki bu nazik ve zarif kadın sorumluydu.

Sonuç olarak, Qing Shui annesinin soyadını takip etti. Annesinin adı Qing Yi, Qing Klanına aittir. Bu uzak bölgedeki Qing köyündeki Qing Klanı, mutlak otorite olarak kabul edildi. Qing Klanı, bağlantıları ve nesilden nesile aktarılan gizli aile dövüş sanatları teknikleri nedeniyle 100 li yarıçapındaki en etkili aileydi. Qing Klanı, Yüz Mil Şehrindeki en büyük üç aileye rakip olabilecek tek aile olarak düşünülebilir!

Sonuç olarak, bu uzak bölgede hiç kimse Qing Klanından bir düşman yapmayı göze alamazdı. Qing Shui tüm bunları biliyordu çünkü bu beş yıl içinde ailedeki diğer çocuklar dövüş sanatları yaparken, Qing Shui bir istisnaydı. Bu nedenle elinde bolca boş zamanı vardı ve bu nedenle etrafta dolaşan bilgilere daha fazla dikkat etti.

Sıradan çocuklar bile bir tür düşük seviye dövüş sanatları uygulardı. Qing Shui, geçmiş yaşamında bile, cenneti sallayan ve dünyayı parçalayan güce sahip, insanlığı ayaklarından süpürebilen üst düzey bir uzman olma zihniyetine ve arzusuna sahipti.

Sonunda şans gelmişti, farklı bir dünyada reenkarne olmuştu. Ancak, yetiştirilemeyen bir çöp olduğu ortaya çıktı! Bunu düşünürken, yanındaki güzel bayana gizlice baktı. Qing Yi de Qing Shui'ye şefkatle bakıyordu ama gözlerinde Qing Shui için özlem, umut ve adaletsizlik duygusu vardı…

Gözlerindeki umuda bakarken, Qing Shui başını indirdi. Qing Yi'nin hayal kırıklığına uğramasından korkuyordu. Bu dünyadaki tüm ebeveynler, çocuklarının hayatta olağanüstü bir şey başarmasını isterdi, söylemeye gerek yok, hiçbir ebeveyn çocuğunun çöp olmasını istemez! Ancak mevcut koşullara bakıldığında, Qing Shui annesini hayal kırıklığına uğratmaktan başka seçeneği olmayacağından korkuyordu.

Son beş yılda onu besleyen ve giydiren bu kadındı. Anne dediği bu kadın, Qing Shui, bir gün onun yanından ayrılacağından çok korkuyordu.

"Qing Shui, aç mısın? Oyun oynamak için dışarı çıksanız bile yemeklerinizi yemeyi unutmamalısınız!” Bu kadın her zaman entelektüel ve şefkatli olmuştu, bir meleğe benzer bir tavrı vardı. Bu, Qing Shui'ye annesinin sıradan olmadığını hissettirdi, başlangıçta, o, Qing Klanının büyük ustasının kızı olduğu için insanların ona saygı duyduğunu düşündü, ancak görünüşe göre durum böyle değildi.

"Anne ben işe yaramaz mıyım? Diğer çocuklar dövüş sanatları yapabilirler ama ben yapamam.. Eninde sonunda onlar gibi olup beni çöp olarak mı düşüneceksin?” Qing Shui fısıldadı, ifadesi biraz gözyaşlarını tutuyordu.

Qing Yi, kalbinin acıyla titrediğini hissetti, umudunun ağırlığı bu çocuğun omzuna yüklendi. Ancak, bu çocuk xiulian uygulayamadı, umudu sönmeye mahkûmdu. İnsan hayatta her istediğini elde edemez. Kaygısız ve mutlu bir hayat yaşayabildiği sürece, Qing Shui'nin olağanüstü bir şey başardığını unutun, o son derece memnun olacaktır!

"Shui'er, ne olursa olsun, her zaman kalbime yakın olacaksın. Ne olursa olsun, seni her zaman seveceğim, her zaman gururum ve neşem olacaksın, kalbimde her zaman en mükemmel ve seçkin kişi olacaksın, sadece mutlu olduğunda mutlu olacak mıyım!” Qing Yi iffetli bir şekilde yanaklarını öptü.

Bu tür iç açıcı ve sevecen eylemler aralarında oldukça yaygındı, Qing Shui buna oldukça alışmıştı. Son derece kutsanmış hissetti, ne olursa olsun, onu hala seven biri var. Kendisine çöp diyenlerin veya hor görenlerin ne önemi var? Qing Yi'nin beklentilerini karşılamadığı için üzgün hissediyordu.

Qing Klanı, Qing Köyünün en kuzey bölgesinde bulunuyordu. Orada, yaklaşık 10 Li [3] yarıçapındaki her yer, Qing Klanının ana ve şube aileleri tarafından dolduruldu. Şu anda, Qing Klanının klan ustası Qing Luo zaten yüz yaşındaydı, ancak Houtian Sahnesinin zirvesinde olduğu için hala orta yaşlı bir adama benziyordu. Houtian Aşamasının zirvesindeki insanlar, yalnızca yüz otuz yıllık bir yaşam beklentisi olan normal insanlarla karşılaştırıldığında, iki yüz yıllık bir yaşam beklentisine sahipti.

Qing Yi, Qing Klanının klan ustasının en küçük kızıdır. Klan liderinin toplam dört oğlu ve bir kızı vardı. Qing Yi tek kızdı, sadece bu değil, aynı zamanda en küçük çocuktu. Söylemeye gerek yok, o onun gözbebeğiydi. Şu anda toplu olarak yaklaşık yirmi artı torunu olan Qing Klanının, Qing Luo'nun çok memnun olduğu söylenebilir. Qing Shui ile etkileşime girdiğinde bile her zaman içtenlikle gülümserdi. Sonraki iki nesilde sayısız yetenekli dahiler vardı, bu yüzden bir dahi veya bir çöp daha eklense bile onun gözünde pek bir önemi yoktu. Ayrıca, Qing Shui, değerli kızı Qing Yi'nin oğluydu, xiulian uygulayamasa bile, hayatını barış içinde yaşayabildiği sürece, Qing Yi de güvende hissedecekti. Ve bunun gibi,

Qing Klanının içinde yer alan devasa bir avlu vardı. Bu avlu, Qing Klanında son derece önemli bir yer. Hem Qing Yi hem de Qing Shui içeri girerken, Qing klanının torunlarının ve torunlarının dövüş sanatlarını coşkuyla uyguladıklarını görebiliyorlardı, her biri vahşi bir kaplan yavrusuna benziyordu!

Qing Yi, Qing Shui'nin gözlerindeki hüznü görebiliyordu, bu yüzden sessizce iç çekti. Bu çocuk o kadar genç yaşta güç arayan o kadar inatçı bir kişiliğe sahipti ki bu bir lütuf yerine bir lanet olabilir..

Qing Shui'yi nazikçe kucağına aldı, şu anda dövüş sanatları uygulayan çocukları görmesine izin vermek istemiyordu!

Ancak tüm eylemleri boşunaydı çünkü o anda Qing Shui'yi hedef alan alay ve aşağılık kahkaha sesleri yükseldi. Bu his, doğrudan çöp olarak adlandırılmaktan bile daha kötüydü!

[1] Qing Shui'nin önceki dünyasında bir video oyunu.

[2] Shui`er (bir kişinin adının arkasına bir er eklemek onu daha sevimli kılar, genellikle ebeveyn ve çocuk arasında veya sevgililer arasında olur)

[3] Çinliler tarafından mesafeyi ölçmek için kullanılan bir metrik sistem