Canavar ile aralarında ki mesafe o kadar hızlı kapanıyordu ki, Brian kendini ancak yuvarlayarak saldırıdan kurtarabildi. Gagasıyla ağacı deviren hayvan, hızlıca dönerek gagasıyla çocuğun vücudunu kesmek için harekete geçti. Vücudu çok hızlı iyileşmiş olan çocuk, havalanarak saldırıdan kurtuldu. Bir kaç saniye daha havalandıktan sonra avuç içini canavara bakacak şekilde çevirdi ve havayı toplamaya başladı. Canavar bir salağa bakıyormuş gibi, Brian'a bakıyordu. Avucunda, yeterince hava toplandıktan sonra kalan tüm enerjisini ateş elementine verdi ve kendi enerjisiyle güçlenmiş havayı ateşe dönüştürdü. Bu o kadar hızlı olmuştu ki, canavar sendeledi fakat üzerine doğru uçmak için hemen hareketlendi. Hızı yetersizdi. Brian elini bile sıcaklığı ile yakan topu, canavarın kafasına yolladı. Çok zor da olsa, canavarın kafatasını yarmayı başarmıştı. Canavar yere çok hızlı düştü ve kıvranmaya başladı. Arkasından Brian'da yere düştü.
Bir kaç dakikanın ardından canavar can çekişerek ölmüş, Brian ise 15.seviye olmasıyla kazandığı büyük enerjiyle kendine gelmişti. "Bu enerji, şimdiye kadar kazandığım toplam enerjiden bile daha yüksekti. Gerçekten 15.seviyeye geçmek, büyük bir evrim." Bunu duyan yemekten çıkmış bilinç, "Evet her 5 seviye yüksek bir güç sağlar fakat evrim değil. Asıl evrim, 10 seviyede bir olur 20 seviyede bir, çok daha büyük bir evrim geçirirsin. Bu, çok kişinin kazanabildiği bir güç değil ne yazık ki. Her neyse ben senin başaracağına inanıyorum. Şimdi beni, o bedene yerleştirmeden önce bedeni iyileştir. Acı çekmek istemem."
Brian yere indikten sonra, bir kaç yıl kaldığı güzel beyaz odada çoktan mükemmel bir kabiliyet sağladığı aydınlık enerjisiyle ve 15.seviyeye geçerek kazandığı güçle, yerdeki canavar bedenini iyileştirdi. Kendi kendine, "Bu sadece 15.seviye bir yaratıktı ve ben gerçekten zorlandım. 20.seviyeye girmeden önce, büyük bir hazırlık yapmalıyım. En azından bir ya da iki dövüş sanatında ustalaşmalıyım. Reflekslerimi yeterince iyileştirir ve bedenimi 19.seviyede yeterince geliştirirsem başarabilirim." Brian gibi büyük bir hızda gelişim sağlayan biri için bile, 20.seviye çok zordu. Gerçekten dikkat edilmesi gereken bir evreydi.
Yemek bilincinin yönlendirdiği şekilde hareket eden Brian, sonunda başarmıştı. 15.seviye beden ayağı kalktı ve çocuğa dönerek ağzını açmadan "şimdi okula git. Ben seninle telepati yoluyla konuşmaya devam ederim. Hoşçakal" Brian telepatiyi çok severek oradan uzaklaştı ve 1 günde geldiği yolu 1 saatten kısa sürede döndü.
Sonunda şehre varınca "Evrim düzeyinde seviye atlamak hızımı çok yükseltiyormuş." Dedi kendi kendine. "Haklısın çok güzel bir etki." Dedi telepati yoluyla yemek bilinci. Telepatiden çok hoşlanan Brian tebessüm ederek okula gitmeden önce bir han aramak istedi. Sonra aniden beyninden vurulmuşa döndü. "Sen koskoca kütüphane dolusu kitap bitir, 15.seviye düzeyinde bir beyne sahip ol ama paranın bittiğini hesaba katma."
Kendi kendine yeterince kızdıktan sonra uçarak 10.seviye düzeyine geri döndü ve meditasyon durumuna girdi. Bu 3 gün boyunca bir mağarada tüm odağıyla aydınlık elementinde ustalaşacaktı. Okula girdiğinde basit öğrenciler ve küçük bir kütüphane istemiyordu. Beyaz odada tam gözlerini kapattığı sırada vücuduna mavi bir sis girdi. "Odaklanma konusunda sana yardımcı olmalıyım." Pek umursamadan meditasyonuna başlayan çocuk 3 ay boyunca gözünü bir kez açmadan gelişmiş bir odaklanma ile aydınlık elementini geliştirdi.
3.ay bitiminde 15.seviyeye tam uyum sağlamış, aydınlık elementinde büyük bir adım atmıştı. Fakat vücudunda herhangi bir değişim olmamıştı. Yemek bilinci sayeside nefes alış verişi önceki mükemmel işleyişinden dahada mükemmel hale gelmişti. Bilinen en gelişmiş okul burada olduğu için şehirin etrafındaki ormanda bir o kadar gelişmişti bu yüzden aldığı element gelişim takviyesiyle 3 ayda 3 yıllık eğitim almış gibiydi. Üzerine birde meditasyon durumunda kazandığı enerjiyi aydınlık elementine yatırınca 5 yıla yakın meditasyonla kazanabileceği aydınlık gücü kazanmıştı.
İlk önce biraz sevindi fakat sonra bu şehirde yaşayanlardan çok geri kalacağını düşündü. Buradakiler doğuştan itibaren doğal bir enerji kazanmışlardı. Korkuyordu ama bu ona engel olmazdı. Uçarak yoldaki bir kaç 10.seviye canavarı katletti. Şehre ulaştığı anda canavar cesedi alan yere girdi. Yemek bilincide kendi cesedine girip canavar avlamaya devam ediyordu.
Şehire ilk geldiğinde girdiği dükkana gelmişti. Kasadaki adamın onu kapıda karşıladığını görünce şaşırdı. İçeri girince hemen masaya yönelip yüzüğe 15 tane 10.seviye ceset geçirdi. Bu cesetlerin çekirdekleri dolu olduğu için ek ücretle 50 altın alacaktı. Ama oradaki kasiyer Brian'a 100 altın verdi.
"Dükkan sahibi bize getirdiğin minator sayesinde büyük bir atılım yaşadı. Bu yüzden her zaman sana vermemiz gereken ücretin 2 katını vereceğiz. Umarız gelişimin her zaman bu kadar hızlı olur." Teşekkür eden Brian oradan çıkarak okula doğru yürüyüşe geçti. Artık heyecan ona pek etki etmiyordu sonuçta yeterince huzurluydu. 5 yıllık eğitim seviyesinde bir huzuru kazanmıştı. Etrafı izleyerek yavaşça okulun dış surlarına ulaştı. Koca şehir çok hoş evler ve mağazalar ile doluydu. Okula yaklaştıkça evler büyüyor ve genişliyordu klanları kitaplardan bilen çocuk bu şehirde mükemmel kuruluşlarına hayran oluyordu. Dükkanlar 5 katlı çok hoş madenlerle oluşturulmuştu.
Tüm dikkatiyle çok fazla şey öğrenmişti. Surlarda kimsenin olmaması ona garip hissettirmişti sınavlara yalnızca 5 saat kalmıştı. Gişeye ulaştı. "Sınavlara katılmak istiyorum." "Bu kağıda kanını damlat ve 1 altın ücreti öde."
Kağıdı dikkatlice okuyup emin olduktan sonra kanını damlatan Brian 1 altını ödeyerek gişeden geçti. 12.sırada olduğunu görünce garipsedi ve 12.koltuğa oturdu. Ondan önce gelenler olduğunu görünce şaşkınlık yaşadı en acelecinin kendi olduğunu düşünmüştü. Onlara selam verip yerine geçti ve bağdaş kurabileceği büyüklükteki koltuğunda meditasyona başladı. 5 saat sırf enerji çekmeliydi. Her an bir zorbalık yaşayabilirdi. Sonuçta sınava erken girecek, ek olarak ustaların dikkatini çekecekti. Sonuçta ustalar erken uyanan ve iradesine en hakim olanı severdi.
3 saat sonra...
Brian'ın ileri görüşü doğru çıkmıştı. Elindeki biletin güneşten yansımasıyla 344.sırada olduğunu anladığı çocuk Brian'a "Kalk ordan al şu bileti ve benimle yer değiş. Sana zarar vermek istemem." Kendini komik bularak gülen adam 20li yaşlardaydı. Brian koltuklarla yürüme alanı geniş olan alanda kolayca kapışabileceği için gülümseyerek ayağı kalktı ve aurasını salmadan ona yumruğunu savurdu. Kendini sağlama almalıydı.
Adam yumruktan kurtulmak için çekilirken yavaşça savurduğu yumruğa hava elementini ekleyerek, sağa doğru savurdu. Zorba adam taklalar atarak kendi sırasına kadar sürüklendi. Yerler burnundan ve ağızından akan kanlar ile süslenmişti. Tekrar yerine oturup meditasyonuna devam etti.
2 saat sonra...
Sonunda sınavlar başlamıştı ve Brian 20 yaşındaki adam dahil kimse tarafından enerji kaybına maruz bırakılmamıştı. Güçlü duruşu daha bir güçlenmişti. Sınavı yapacak olan genç kaslarla dolu bedene sahip olan adam ortadaki bir kaya parçasından başka hiç bir şey olmayan alana girince herkes sustu. Mutlulukla "Selam yeni nesil." Derken benim dahil olduğum kısma baktı. Sonra sesi sıkılmış gibi çıkarak "Ve sizede selam yaşlı bunaklar." Dedi bu sırada sol taraftaki 100lü yaşları çoktan geçmiş olduğu belli olan bir sürü yaşlı kişinin olduğu kısma baktı.
"Uzun uzun her şeyi anlatmakla uğraşmayacağım. Kural basit buraya gelip auranızı yayacaksınız. Yalnız bu taşa ne kadar odaklanarak yayarsanız o kadar iyi bir sonuç alırsınız." Adam aurasını yayarak taşa odakladı. Aurasının büyük kısmının dışa çıktığını gören Brian içinden "Sadece savaşçı olarak ilerleyen insanlar neden aurasını kontrol etmek için çalışmıyorda saçma sapan güç gösterileri için sağa sola yayıyor?" Dedi düşünceli bir şekilde.
Taşın içinden ince bir ses tane tane konuşmaya başladı. "Grak, 32.seviye güç yolunda, sahip olduğu element yok, aura yönlendirme düzeyi aşırı basit-basit düzey." Bununla gurur duyan adam biraz geri çekilerek "haydi 1.sıradaki gelsin." dedi.
Çocuk heyecanla sahneye girdi ve taşın önüne geçti. Bu sırada oturakları tekreden bir sürü kişi vardı. Hepsi aurasını yaymayı 10.seviye olmasına rağmen becerememiş kişiler idi. Çocuk tüm odaklanmasıyla taşa aurasını verdi. "Kanur, 17.seviye güç yolunda, 3.seviye simya yolunda, su elementi %34 hava elementi %40, aura yönlendirme düzeyi orta düzey-üst düzey." Elementlerin okunduğu sırada elementlerin yoğunluğu taş sayesinde belli olmuştu.
Diğer 11 kişide buna yakın düzeyde mükemmel sonuçlar çıkarmıştı. Sonunda sıra Brian'a gelince uzun boyu ve yapılı vücudu başta sınav sorumlusu olmak üzere herkesin dikkatini çekmişti. Güzel giyimi, derisinin parlaklığı, saçlarının düzeni etrafına aura yaymadığı halde ona bakanın başını döndürecek güzellik veriyordu. Taşın karşısına geçti ve aurasını etrafına yaymadan direk olarak taşa odakladı.
"Brian, 15.seviye güc yolunda, 5.seviye simya yolunda, ateş elementi, seviye su elementi, hava elementi, toprak elementi, aydınlık elementine sahip, aura yönlendirme düzeyi kusursuz." Her elementte taşın rengi farklı düzeylerde göz kamaştırıcı şekilde yayılırken sıra aydınlık elementine gelince birden meydanın ortasında bir kadın belirdi ve taşın etrafını bir kalkan ile sardı. Bir süre dışarı ışık çıkmadıktan sonra kalkan çatlayarak yok oldu. Kalkanın kapladığı toprak mükemmel bitkilerle dolu bir yere dönüşmüştü. Kalkan yok olunca etrafa onlarca çeşit mükemmel kokulara sahip bitkiler yağdı. Brian aniden tüm bitkilerden aurasını çekti. Bununla birlikte tüm bitkiler Brian ile birleşerek yok oldu.
Bu olayı gizlice izleyen tüm kilise tarikatı üyeleri meydana ışınlanırcasına gelip çocuğun önünde bir dizleri üzerine çöktü. Neredeyse hepsi nefes nefese kalmış hareket etmeden duruyorlardı. 2 ye ayrılmış düzinelerce birbirlerine yapışık duran adam ortada 3 metre boşluk bırakmıştı. Oradan Brian'a doğru üzerinde beyaz garip bir kıyafet ve boynunda "F" harfi olan bir kolye ile yürüyen adamın yüzünde bir tebessüm vardı.
"Brian, ben kilise tarikatının F düzey başkanıyım. Benim kiliseme katıl. Seni okulumuzun merkezine alarak okuturuz." "Merkezde kütüphane var mı?" Brian'ın sorusu tüm alandaki herkesi şaşırtmıştı. Şimdiye kadar çok az kişi merkezde eğitime başlamıştı. "Evet var. İçinde her türlü dini bilgi bulunuyor." "Sadece dini bilgiler mi? Reddediyorum." Brian'ın reddetmesi bazılarını şaşkınlıktan bayıltacak düzeye getirmiş hatta bazılarını bayıltmıştı. Herkes kilisenin işe yaramaz olduğunu bilsede o kilise dokunulmaz idi. Kimse onlara zarar veremez müthiş bir hayat yaşamaları için uğraşmak zorunda olurdu.
Kilisenin F düzey başkanı öfkesini bastıramayıp 30.seviye aurasını Brian'a yönelterek öldürmeyi denemişti. Her ne kadar 30.seviye olsada bu gücü hiç bir tecrübe kazanmadan edinmişti. Aurası çok dengesiz saldırıyordu. Brian tüm odağıyla ona kendi aurasıyla saldırmaya başlamıştı. Bağırıyor, terliyor fakat bayılmadan direniyordu. Bu sadece 15.seviyede küçük bir çocuğun direnciydi. Kral dahil herkes bundan büyük etkilenmişti. En önemli okulun sınavını oradan milyonlarca kilometre uzaktan izliyordu. Aniden F düzey kilise başkanının kafası yere düştü ve kralın baş hizmetçisi belirdi. "Herkes kendine gelsin. Brian sen benimle geliyorsun sizde sınavınıza devam edin."
Baş hizmetçiyi tanıyanlar sessizce Brian'ın gitmesine izin verdi. Hizmetçi Brian'ın kolunu tutup yok oldu. Brian ile beraber kralın huzuruna gittiler. Kral Brian'a aurasını yönlendirerek dik bir şekilde teklifini iyi değerlendirmesini sağlamaya çalışarak "Brian, bana sadakatini sunarak gelecekte orduma katılma sözüne karşılık kendi bilinci olan çok önemli bir teknik kitabı vereceğim. Bu teknik kitabı sana istediğinde görevler karşılığında teknik hediye edecek, istediğinde daha kolay görevler karşılığında kütüphane dolusu bilgiler hediye edecek. Seviyene ve gücüne bağlı olarak görevler değişeceği için mükemmel bir güçlenme kaynağıdır."
Bu ani gelen teklifle mükemmel hisseden Brian'ın dili tutuldu bir süre sonra başını zorda olsa sallayabilerek kabul etti. "Mükemmel. Sana güveniyorum Brian benim onca zorluktan sonra elde ettiğim teknik kitabını sana vereceğim. Yüzümü kara çıkartma ve güçlen. Okula yazılmadan önce 50 seviye ol. Bunun için tam 7 yılın var. 20 yaşına ayak bastığın gün 50.seviye olacak ve okulun merkezine yazılacaksın ardından komutan olmak için şuan 52.seviye olan en zayıf F düzey komutana meydan okuyacaksın. Sonrasını 7 sene sonra konuşuruz. Şimdilik hoşçakal."
Hizmetçiyle şehre geri dönen Brian yüzüğündeki teknik kitabıyla gayet mutlu idi.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..