Sabah olur ve luke çok yoğun çalışır konu işler değildir.Sadece ev sandığından büyüktür ev orta boyutluk tek bir yer olmasına rağmen sabah kalktığında BobAmca'nın alkışıyla kocaman olmuş ve değişik odalar ortaya çıkmıştı.Luke sanki fantastik bir film izliyor gibiydi.Bob Amca'nın anlatığına göre bu ev büyülü bir evmiş tammen büyülü sütunlardan oluşmaktaymış

bana neden büyülü bez verdiğini anlıyorum..

Luke günleri böyle geçer temizlik,yemek ve uyku daha sonraları Bob Amca Luke'e okuma yazma ögretmeye başlar Luke bu yazma ve okuma işini fazla basit olduğunu düşünür çabucak okuma yazmayı kapar Bob Amca çok şaşırır bu ögrenme hızı sadece büyücülerde olabilir diye düşünmektedir.

Sabah yine erken saatleridir.Bob amca evin en derinliklerinde Luke birşeyler getireceğini söylerek gitmişdir.Yüzünde de fark edilir bi gülücük vardır.

Elinde küre şekilde paslı bir topla gelir cam bir top Luke bu paslı şey de ne? Diyemeden Bob Amca hemen sözünü keser çok heycanlı olduğu suratından bile bellidir.

B-Bu mana yatkınlık küresi ee-ğer mana yatkınlığın varsa bu parlayacak tabi yoksa... yoksa derken suratı asıldığı belli oluyordu belliki de var olmasını istemiş gibiydi.

Luke aklından birşeyler takılmış gibi hemen söze girdi.

Bob Amca mana yatkınlığı olan biri kümsede altın yumurta bulmak kadar azdı.Hem ben soylu ya da büyücü cocuğu değilim...

Boşver sen onları ögrenme hızın aynı büyücüler gibi mana yatkınlığı olan birininde ögrenme hızı şaşırtıcıdır.

O yüzden deneyecegiz.Birşey kaybetmem

Luke bu heycanlı konuşma karşısında başını salladı zaten adama borçlu hisediyodu belki büyücü olursa olacağını düşünmüyordu çünkü robert sokakta yaşamış ailesi belli olmayan biriydi...

Deneyelim.

Luke ellerini mana yatkınlığı küresine doğru koydu.

Bob Amca Luke bakarak talimatlar verdi.

Şimdi yavaşça zihninden küreye akış hisset çok zorlama yavaş ve sakin ol akış bölünmesin sürekli küreye aksın

Bunları söyler sakin sesliydi.

Luke 10 yıl yatalak bir hasta olduğu için hemen hayal kurmuş konuşamadığı içinde zihininden konuşarak kendiyle sohbet etmiş bir çok anı resmetmiş onun bunları hayal etememesi olası değildi rahat bir biçimde akışı hayal etmiş

Küre mavi bir parıltı yaymış
Luke gözleri kapalı olduğu için görmemekteydi.
Bob Amca sevinçten havalar uçacak gibiydi.

Sonunda hayata kala bilecek sonunda mana yatkınlığı olan birini buldum!

Luke tepinme sesleri duyuyordu.
Acaba kötü bir şeymi yaptım..
yoksa mana yatkınlığı küresini mi kirdım?
Bunları düsünürken telaşla gözünü açtı gördüğü şeyler karşısında afalladı,Bob Amca sevinmiş

Bob Amca utanarak söze girdi.
"Öhmm,mana yatkınlığı var sen bir büyücü olabilirsin."

Luke Bob Amca ya bakarak "büyücü nasıl olacam?"

"Sadece beni takip et hemen akademiye yol alalım."

"Akademi de ne?"
Luke içinden çok farklı sorular geçiyordu mesela Bob Amca neden bu kadar sevindi ve heycanlı gibi bin bir türlü sorular geçmedeydi.

"Fazla sorun olduğunu biliyorum ama gidince görürsün beni takip et yeter orada sorularının cevabını alırsın,bana borcunuda ödeyebilirsin."

Luke içinde karmaşa yaşamadaydı.Ne borcu bedava değilmiydi yani..Borcu nasıl ödeyecem.

"Eğer normal biri olsaydı.Eviminde çalışabilirdin ama normal biri değilsin büyü yatkınlığı olan birisin büyü yatkınlığı olan birini evinde çalıştırmak ...."

"Neyse beni takip et yeter"

Orta çağ havası olan dolu sokaklar geçip gidiler Luke önündeki binalara o kadar odaklınıyordu ki sanki bir turist gibiydi.Herşey tahtadandı insanlar burada sakin bir hayat yaşıyor gibiydi.Sokaklar çocuk ve sohbet sesleriyle doluydu.Herkes işindeydi.İlerlerken birden daha taşlı ve lüks evler karşıladı onu burada daha temiz daha düzenli insanlar vardı arkalarında hizmetkarları köleleri vardı.Bazıları uçarak gidiyor bazıları köleler yardımı ile taşınarak gidiyordu Luke şaşkındı köle olarak doğsaydı.Hayatı boyunca birine hizmet edecekdi.Köle'nin hayatı efendisine bağlıydı...

Lüks yerden geçip gidiler dev beyaz ve mavinden olaşan lüks desenlerle kaplı saray gibi bir yere geldiler bu binanın önünde onlar küçükcük bir karınca gibiydiler Luke şaşkın etrafı izledi aslında o kadar şaşırmadı çünkü zenğinken böyle binaları çok görmüştü özellikle beş yıldızlı oteller Luke şaşırmasındaki sebeb bu bina az hava gibiydi.

Evet hava asılı duran bir cennet binası gibiydi merdivenler uzun ve parlaktı Bob amca merdivenin başındaki mavi cübelli rahat görünen adama bir şeyler fısıldadı.

"Mana yatkınlığı olan birini getirdim."

"Sanıyorum ki mana sızdırıyorsunuz,mananız azalıyor az ömürünüz kalmış gibi o yüzden size mana özü verilecek"

Ona küçünser gibi bakıyordu.Yanındaki cocuğada gülen suratla bakmaktaydı.Büyücülerin öğrenme hızları şaşırtıcı olurdu.O yüzden 8 ay gibi az bir sürede savaş makinesine çevrile bilirdi.

Thom aslı adıydı.Bob ise halk arasında kullandığı adıydı aslında iyi biri ama nedende bir değişik kişiliği olan biri ne yapacağı belli olmayan biriydi.Aklı çok karışan biriydi.10 yıl öncr Krallığa gelmiş mana zehirlenmesi olduğu için manası yavaş yavaş doğaya yayılmaktaydı.Tabi bu yavaş olsada 10 yılda çok az manası kalmıştı biri büyücü'nün vücudunda mana kalmaması demek onun ölümü demekdi.O yüzden Bob yaşamak için baya uğraş vermiş
mana özü tek çaresi mana özüydü mana özünü alınca bir ömür boyu yaşabilirdi.Şuanda tahmini bir sene yaşabilirdi.Krallık savaşta olduğu için büyücülere çok ihtiyacı vardı.O yüzden halk arasından ne olursa olsun mana yatkınlığı olan cocukları getiren her büyücüye mana özü normal vatandaşa ise mülk ve lüks bir yaşam ödülü duyurusu yayınlamış,Bob gerçek adıyla Thom az ömrü kaldığı için bu duyuruyu önemsememiş nedeni ise Krallıkta mana yatkınlığı olan birini bulmak samanlıkta ine aramak gibiydi.

Nerdeyse 1 yıldan az ömürü kalan Thom iyilik sever biri gibi herkese yardım etmiş iyilik yapmayı sevmesede az ömürü kaldığı için deneyimlemek istemiş kenar mahallede sevilen biri haline gelmiş sokakta gordüğü Luke acıyarak onu evine almış tabi mana yatkınlığı olunca sevinçten havalar zıplamış bir ömür boyu yaşayacağı için sevinmiş Luke hemen Krallıktaki büyü akademisine teslim etmeye uçarak gitmiş..

Luke uçan saraya bakarken dalmış gitmişdi ne konuşulduğundan haberi bile yoktu.