Bölüm 12: Alışıla Gelmedik Bir Yeni-Doğan Bile Harem İstiyor

avatar
1328 1

Chikyuu Tenseisha no Koroshikata - Bölüm 12: Alışıla Gelmedik Bir Yeni-Doğan Bile Harem İstiyor


Bölüm 12: Alışıla Gelmedik Bir Yeni-Doğan Bile Harem İstiyor

 

 

Çevirmen:Ratelnim

Editör:Kurogane / Extacy12

 

“O zaman bugün de sana güveniyorum”

 

Liu ve ben şu anda tekrardan grimoire dükkanının yanındaki duvara gelmiştik.

 

Bir kez daha Yuutarou’ya dönüştüm ve Liu ile olan “oyunumuz”a kaldığımız yerden devam ettik.

 

“Uu … eğer bu devam ederse halka açık yerlerde oynaşmaya alışacağım, bunu istemiyorum … Kendimi çok seviyorum ancak şu anki halimi düşünmek, bilirsin … şey, yine de kendimi çok seviyorum.”

 

//ÇN:Liu sürekli saçmalıyor, aynı duyguyu vermek için ben de saçma yazıyorum, valla suç bende değil...

 

Liu utançla titriyordu.

 

“Sonuçta bu bir oyun, sadece bir rol. İşimiz bittiğinde sana bugün söz verdiğim balığı vereceğim.”

 

“Un, belki biraz geç olabilir ancak sadece balığın benim motivasyonumu sağlamaya yeteceğini sanmıyorum … *bakış atar*”

 

Liu bana bir bakış attı, açıkça onu rahatlatacak bir şey istiyordu.

 

“… Peki, içkiler benden. İstediğin kadar içebilirsin.”

 

“Tammam! Şimdi bana doğru gel bakalım!”

 

“Buna cidden alışmaya başlıyor … ”

 

Liu ve ben oyunumuza başladık.

 

Liu’nun kasıtlı olarak Yuutarou’nun ismini inleyerek ve yüksek sesle söylemesini sağladım.

 

Bir süre rol yapmaya devam ettik ve arkamızda pencere kepenklerinin açılma sesini duyduk.

 

Ruby bize bakıyordu.

 

Sevgili Yuutarou’su kasten onun evinin yakınlarında başka bir kadınla sevişiyordu ….

 

“Ruby şoka uğradı sanırım,” mırıldandım.

 

Bu sahneyi iki gün üst üste gördükten sonra, şu anda Ruby’nin aklından pek çok şey geçiyor olmalıydı.

 

Neden Yuutarou her gece başka bir kadınla beraber. Ve neden bunu kasten evimin dibinde yapıyor. Ve neden bunu romanım ortaya çıktıktan hemen sonra yapıyor. Bana bir şey mi ima etmeye çalışıyor …

 

Vesaire vesaire...

 

En iyi zamanlarında bile, insanlar kendilerini bir yere kapattıklarında hayatlarındaki pek çok şey hakkında tekrar değerlendirme yapmaya başlarlar.

 

İnsanlarla karşılaşmadan aynı mekanda uzun süreler kaldıkça, hayal gücümüz amaçsız bir şekilde artar.

 

Zaten efsanevi bir hayal gücüne sahip olan Ruby ise kesinlikle hiç durmadan Yuutarou hakkında düşünecekti.

 

Şu ana kadar bilinçsizce güvendiği Yuutarou’nun, aynı bir insan gibi, neler düşündüğünü tahmin etmeye çalışacaktı.

 

Ruby’nin içinde, Yuutaro yavaş yavaş tanrıdan insana dönüşecekti.

 

“.... Tamam Liu, şimdilik burada duralım. Sadece bir oyun olsa da, sana bu kadar utanç verici bir şey yaptırdığım için üzgünüm. Yarın bir sonraki aşamaya geçiyoruz.”

 

Ona seslendim, ama Liu cevap vermiyordu. Elleri duvarda bir vaziyette tamamen sabit duruyordu.

 

“Liu?”

 

Yüzüne bakarak neler olduğunu anlamaya çalıştım. Ağzını hiç kapatmadan derin nefesler alıyordu ve gözleri yürek parçalayıcı bir şekilde kısılmıştı.

 

“Uyanık mısın?”

 

Liu’nun yüzü kızarmıştı ve düzgün bir şekilde nefes alamıyordu, onun için zor olmalıydı.

 

Ona yardımcı olmam mı gerekiyordu?

 

Hayır ….

 

Bu şansın kaçmasına izin vermem için bir sebep yok.

 

Sonuçta ben de bir yeniden doğan bozuntusuyum.

 

Bir harem kurmayı sıradan bir insandan çok daha fazla istiyorum.

 

“Gel buraya.”

 

Liu’nun elinden tuttum ve onu gerçekten hiç kimsenin olmadığı bir yere doğru sürükledim.

 

Liu’yu harabe halindeki bir binanın duvarına yasladım.

 

“Aniden … ne yapıyorsun böyle … ”

 

Liu’nun lafları itiraz içerse de bana direnmek için kılını bile kıpırdatmıyordu.

 

Şimdi çekip Liu’nun tuniğini tamamen çıkarma vakti — hayır.

 

Normal şekilde çıkarmak fazla sıkıcı olur.

 

“Elimde güzel bir şey var.”

 

Ayna kullanarak, eski Elf arkadaşım Elieya’ya dönüştüm.

 

Onun debuff yeteneği Zırh Yoketme’yi kullanarak, Liu’yu çırılçıplak hale getirdim.

 

“Eh, whoa … bu … ! Ne yaptın sen!”

 

Liu tamamen kıpkırmızı olmuştu. giydiği etek tamamen ufak bez parçalarına dönüşmüş ve sonbahardaki yapraklar gibi yere düşmüştü.

 

“Guu … bunun beni tek seferde soymaktan daha fazla utandıracağını mı düşündün? Beni ne zannediyorsun, pişmeden önce suya attığın bir balık mı? Bana balık vereceğini söylüyorsun ama olayın sonunda balık gibi soyulan ben mi oluyorum? İki gündür oynadığın oyunlar sana karşı olan gardımı düşürmek içindi değil mi!? Bu işte gerçekten iyisin, di mi...”

 

“Böyle bir zamanda bile susamıyorsun …”

 

Bu sadece Liu’nun utançtan kaçma denemesi olabilirdi, ancak normalde konuştuğunun üç katını konuşuyordu.

 

Liu konuşurken, kıyafetlerini tamamen paramparça ettim.

 

Karşımda halka açık bir yerde, tamamen soyulmuş bir Elf kadar güzel bir kız vardı.

 

Göğüslerinin dikleşmiş uçları ay ışığında parlıyordu.

 

Aşağıdaysa, kadınsal özel bölgesi*....

 

//ÇN: ‘maidenly private part’ demiş çevirmen efendi, “kızsal” diyecektim ekşici feminaziler aklıma geldi, “kadınsal” dedim, bu da böyle bir anımdı...

 

İki elini de sabitlediğimden dolayı, Liu üstünü örtemiyor ve bana utançla bakıyordu.

 

“Bekle … Motoki. Bunu sen kaldırmışken* söylediğim için üzgünüm ama sana bir şey sormak istiyorum, beni dinleyecek misin?”

 

“Benden durmamı isteyeceksen, seni hayatın boyunca şeytan olarak çağıracağım.”

 

“Ben bir şeytansam sen nesin? Cehennemin büyük kralı mı? — hayır, bunu boş ver.”

 

Liu utangaç bir şekilde devam etti.

 

“İstediğim şey … lütfen orijinal haline geri dön. Senin gerçek halinle sevişmek istiyorum.”

 

Şimdi bahsedince, hala Elieya’nın formunda olduğumu fark ettim.

 

“Emin misin? Yuutarou’ya yada başka birine dönüşmemi istemediğine emin misin?”

 

“Sadece bilmen için söylüyorum … bunca zamandır beni her şekilde taciz etmene izin vermemin sebebi, kraliçe ya da ailem değil, bunu sen olduğun sürece sorun olmadığından dolayı. Sana söylüyorum, kızları hafife alma, bir şeyler hissetmediğimiz birisinin bize dokunmasına izin verecek insanlar değiliz …”

 

“Liu … ”

 

“Şey, aynı zamanda Dünyalı bir yeniden-doğanın kanuni eşi olmanın getirdiği güvenilir pozisyonu da hesapladım.”

 

“Bunları gerçekten bilmek istemiyorum … Oh, her neyse.”

 

Hayat böyle.

 

Önceki hayatımda hiç tatlı bir kızla temasta bulunmadığım için, şikayet edecek durumda değildim.

 

Liu sessizce gözlerini kapattı.

 

Kendi vücuduma geri döndüm ve Liu’ya bir buse verdim.

 

Bundan sonrası artık bir oyun değildi ….yaşanan her şey gerçekti.

 

Bunun haricinde, ikimizin de ilk seferi olduğundan gecenin tamamen mükemmel geçtiğini söyleyemeyeceğim.

 



//ÇN:Çük kafalı Motoki... 

 

//DN:Çük beyinli demek daha doğru olur bence adam beyniyle düşünmüyor mk

 

&&Motoki harem kuracak mı?Haremde kimler olacak?Suikast başarılı olacak mı?Harem dağıtma planı başarılı olacak mı?

 

&&Merak ediyorsanız Takipte Kalın:)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46883 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr