Bölüm 16: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkânı Kızı 8
Çevirmen:Ratelnim
Editör:Kurogane / Extacy12
“U, uh, Shuka …nereye … g, gidiyoruz … ?”
“Sadece eşlik et ve beni takip et.”
Ruby’i aldım ve kasaba boyunca dolaştım.
Dükkanların olduğu cadde, ağzına kadar enerji doluydu.
Her türden sesler havayı dolduruyordu.
Kasabalıların konuşma sesleri, at arabası tekerlerinin gıcırdamaları ve birbirinin seslerini bastırmaya çalışan işportacılar.
Uzun boylu bir Elf kadını ve devasa göğüslü bir genç kızdan oluşan ikili dikkat çekmiş gibiydi ve kasabalılar meraklı bakışlar gönderiyorlardı.
Ruby bakışlardan rahatsız olmuş gibiydi ve kafasını kendinden şüpheyle öne eğdi.
“Güzel bir kasaba, ha? Parlak ve renkli. Böyle harika bir kasabada yaşarken neden hiç dışarı çıkmıyorsun?”
“S, sadece … dışarı … ç, çıkmayı eğlenceli, bulmuyorum …. N, neden … senin gibi d, dışarı çıkmayı seven ... i, insanlar, sü, sürekli … benim … gi, gibi evde … oturup, ki, kitap okumayı seven kişiler hakkında … bu kötü bir şeymiş gibi … k, konuşuyorlar … ?”
Ruby soruma aksi bir şekilde dudak büktü.
Bu kızın derin duygularına ilk defa dokunuyormuş gibi hissettim.
“Hayır, senin yaptığının harika bir şey olduğunu düşünüyorum. Evde kitap okumak da harika bir şey …. Ama biliyorsun ki, eğer bu senin için en harika şey ise hayatını daha özgüvenli yaşaman lazım.”
Devam ettim.
“Merak ediyorum, acaba sen kendini içten içe diğer insanlardan daha aşağıda mı görüyorsun? Sanki dışarı çıkıp arkadaşlarıyla gülen insanlara karşı kaybetmişsin gibi.”
” … karşı, kaybetmek … ”
Tam on ikiden vurdum sanırım, Ruby gözlerini yere doğru indirdi.
“Ve içindeki ezikliği yok etmek için … bugün dışarıda eğleneceğiz.”
Gülümsedim.
“Bir şeylerden keyif almak, eğlenmek ve eğlendikten sonra eve gidip kitap okuman, işte hikayeni böyle güzelleştireceğiz.”
“E, eğlenmek … ”
“Bu doğru. ….. şimdi, benimle gel.”
Ruby’yle beraber terziye gittik.
Ruby’yi gören terzi kadın konuştu, “oh, siparişleriniz hazır.”
“S, sipariş …?”
Ruby kafasını yana eğdi.
Onu aldırmayan terzi, Ruby’yi bölmelerin arkasına götürdü.
Sonra, Ruby’nin düz elbisesini çıkartırken “şimdi, elbiselerini çıkart” dedi.
“Eh, … kya … yapma … !”
Ruby direndi ancak terzinin elleri durmadı.
Onu soydu ve hatta iç çamaşırlarını bile bir kenara attı.
Elf bir kadına dönüşmüş halde, bu eşsiz manzarayı kayıtsız bir bakışla takdir ettim.
“Bunlar gerçekten sağlam, huh …”
Yutkundum.
Ruby’nin göğsünden iki adet kavun benzeri cisim sarkıyordu.
… Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.
Ancak, vücudu toplamda minyon sayılırdı, eğer omuzlarını sıkıca tutsanız kırılacak gibi görünüyordu.
Güneşe çok çıkmadığından dolayı teni bembeyazdı.
Terzi kadın maharetle yeni kıyafetleri Ruby’ye giydirdi.
Ruby bunun garip olduğunu düşünüyor olmalıydı. Ölçüm yaptırmadığı bu kıyafetlerinin vücuduna tam oturmuş olmasının.
Nedeni basitti.
Aynayı kullanarak Ruby’ye dönüşüp önceden kıyafetleri sipariş etmeye gelmiştim.
Sundress* gibi bir şey.
//ÇN:şöyle
Göğüs kısmının altında bir kumaş katlanması vardı, kıyafetin yapısı göğüsleri erkeklerin bakışını çekecek şekilde belirginleştiriyordu.
“Ruby, bu benden sana bir hediye.”
Dedim ve gülümsedim.
Normalde ben asla böylesi şık bir gülüş yapamazdım fakat şu anda dönüşmüş olduğumdan dolayı yapabiliyordum.
“… katiyen, olmaz, b, bu … çok p, pahalı gözüküyor …”
“Sorun yok, sorun yok — şimdi, sonraki yer.”
Uğradığımız bir sonraki yer bir metal-işleme loncasının mağazasıydı.
Dükkânda, kemer tokaları ve farklı farklı aksesuarlar satılıyordu.
“Bu sana yakışacak gibi duruyor.”
Ruby’nin boynuna zeytin motifli bir kolye taktım.
Elbette, Ruby “B, bunu alamam…!” diyerek reddetti ama ısrar edip kolyeyi ona taktım.
Pahalı elbiseler ve mücevherlerle onun havası doğal olarak değişmişti.
Daha önceleri hep yere bakan Ruby, şimdi dik duruyor ve direk karşıya bakıyordu.
Aynı zamanda daha az kekeliyordu.
Dış görünüşündeki ufacık değişim onun davranış şeklini tamamen değiştirmişti.
Bundan sonra, klasik bir randevuya çıktık.
Şık bir lokantada yaprağa sarılmış bir öğle yemeği yedik.
Yemekten sonra ise tatlı.
Sevimli meyvelerle süslenmiş kekler. Ruby iki tane yedi.
Tüm yediklerinin göğüslerine gittiğine oldukça emindim.
Nereye gideceğimize hep benim karar vermem iyi değildi, bu nedenle Ruby’ye nereye gitmek istediğini sordum. Kendinden emin bir şekilde cevap verdi. “Kitapçıya … gitmek istiyorum.”.
Kitapçıda Ruby’den bir kitap önerisi bana bir kitap önerdi.
Ruby hoşlandığı şeylerden bahsederken nefes kesici görünüyordu.
Güneş batmak üzereyken, Ruby’yi tiyatroya götürdüm.
“… Uzun zamandır tiyatroya gitmiyordum …. En son ben küçükken, ailemle beraber, gitmiştik …”
Açık hava tiyatrosunda oturmak, Ruby’nin çocukluğunu hatırlamasına neden olmuştu.
Ben de aynıydım, bu yeniden doğduğumdan beri ilk defa tiyatroya gelişimdi.
Şey, daha önceleri hiç izleyici koltuğunda oturmamıştım gerçi.
Ruby ile birlikte oyunu zevkle izlerken‘İşte bu nostaljik,’ diye düşündüm.
Bu sırada, aklımdaki tüm tilkileri susturmuş sadece şovun keyfini çıkartıyordu.
&& Ruby ne kadar değişti? Artık daha güzel yazacak mı?Motokinin planı ne?
&&Merak ediyorsanız Takipte kalın:)
Extacy12: Arkadaşlar bi 15 bölüm daha verme sözüm vardı fakat bölümlerin yeniden editlenme durumu söz konusu olduğundan atamadım. Özür dilerim. Hızlı bir şekilde atmaya çalışacağım. Sabrınız için teşekkürler.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..