Bölüm 18: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkanı Kızı 10

avatar
1070 1

Chikyuu Tenseisha no Koroshikata - Bölüm 18: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkanı Kızı 10


 Bölüm 18: Bir Kahramanla Aşk Yaşamayı Dileyen Grimoire Dükkanı Kızı 10

 

Çevirmen:Ratelnim

Editör:Kurogane / Extacy12

 

“Peki o zaman, bir süreliğine ayrılıyorum. Eğer başıma bir şey gelirse ailemin evindeki masamı yak, ama çekmecelere bakma. Eğer bakarsan diğer dünyadan sana musallat olmak için dönerim.”

 

“… tamam, tamam, acele et ve git. Zaten o kadar tehlikeli bir yere de gitmiyorsun.”

 

*kış kış*, Liu’yu kış kışladım.

 

“Son zamanlarda bana kaba davranıyorsun Motoki. Yoksa ‘şöyle’ mi düşünüyorsun? Bir kere oltaya düşürdüğüm bir balığa yem atmama gerek yok. Lütfen balığa yem at, lütfen o işi yaptığın Orka karşı nazik ol …!”

 

“Peki, peki. Geri döndüğünde benden istediğin bir şeyi yapacağım, lütfen acele et ve yola koyul!”

 

“Tamam! Şimdi daha motive olmuş hissediyorum! Görüşürüz!”

 

Liu yüzünde bir sırıtmayla, Hırsız Yeteneği “Duvara Tırmanma”yı kullanarak şehir duvarlarına tırmandı.

 

Sonra Coura Şehri’nin dışına atladı.

 

Liu’nun gidip küçük bir ayak işini halletmesine ihtiyacım vardı.

 

Liu’ya yürüyerek beş günlük mesafedeki bir yere bir mektup iletmesini istemiştim.

 

Şehir kapıları geceleyin kapalı olduğundan, Liu’nun Hırsız yeteneklerini kullanarak duvardan atlamasına ihtiyacım vardı. Sonuçta bu acele bir meseleydi.

 

***

 

Ertesi gün, Elf Shuka’ya dönüşüp grimoire dükkanını ziyaret ettim.

 

“İçeri giriyorum.”

 

“Ah, … Shuka … ”

 

Ruby yazdığı romandan kafasını kaldırdı.

 

“K, kısa süre sonra bitireceğim …. sanırım bu sefer güzel bir şeyler çıkacak … !”

 

“Hayır, bugün buraya yeni hikayeni sormak için gelmedim. Bu dedenin hastalığıyla ilgili.”

 

“D, dedemin … ”

 

Ruby’nin dedesi sebebi bilinmeyen bir hastalık yüzünden yatarak tedavi görüyordu.

 

Şey aslında bir hastalık yüzünden değil,i benimKiri Laneti  yüzündendi, ama neyse ….

 

“Bunu bir seyyar satıcıdan duydum, biliyorsun buranın doğusunda Sephor kasabası var, orada ünlü bir şifacı varmış.* Eminim onlar dedeni neyin iyileştireceğini biliyorlardır.”

 

//ÇN:İsmail abi sen misin? :D

 

Devam ettim.

 

“Ne yapacaksın Ruby? Sephor’a gidip deden için ilaç alacak mısın? Gitmeye karar verirsen, tabii ki ben de senle geleceğim.”

 

“B, başka bir kasaba … ”

 

Ruby’nin yüzü gitgide daha fazla soluyordu.

 

Tabii ki Coura’dan ayrılma ihtimalinden korkuyordu.

 

Orklar tarafından saldırıya uğradığından beri, kendini eve kapatmıştı.

 

Yakınlardaki dükkanlara alış-verişe gitmiş olsa da, daha önce hiç Coura’dan dışarıya adım atmamıştı.

 

Tanrıça bilir kaç yıldır şehir duvarlarından hiç çıkmamıştı.

 

Dizlerimin üzerine çöktüm ve Ruby’nin yüzüne baktım.

 

“Korkuyor musun?”

 

“K, korkuyorum … korkudan titriyorum …”

 

Titrerken Ruby’nin bedeni sallanıyordu.

 

Bu kız hep titriyordu, ama bugün normalden çok daha fazla titriyordu.

 

Tabii ki, göğüsleri de birer slime gibi jiggle jiggle sallanıyorlardı ve böyle bir zamanda bile tahrik olduğumu hissettim.

 

… Bu memeler gerçekten tehlikeli silahlardı.

 

“Yani korkun, öyle mi? O kasabaya gitsen ve ilacı alsan bile dedenin iyileşeceğinin bir garantisi yok.”

 

Söylediklerim Ruby’yi rahatlatmış gibiydi …. ama sonra kafasını kaldırdı.

 

“V, vazgeçemem …! Gideceğim!”

 

***

 

Gitme kararı verdikten sonra, Ruby ve ben hızla hazırlıkları yaptık.

 

Dayanıklı elbiseler ve botlar aldık, aynı zamanda yolculuk için su ve yiyecek de.

 

Sonra kendimizi savunabileceğimiz silahlar, ilaç ve haşere kovucu yapraklar aldık.

 

Aynı zamanda biz burada değilken Ruby’nin dedesine bakması için birisini ayarladık.

 

“Dede … Ruby bir süreliğine burada olmayacak, ama, lütfen endişelenme … Ruby seni iyileştirecek bir ilaç aramaya gidiyor …”

 

Ruby hasta yatağındaki dedesinin kulağına fısıldadı.

 

Dedesi zayıf bir sesle cevap verdi “beni boş ver … kasabanın dışı tehlikeli …” torununu durdurmaya çalışıyordu, ama Ruby çoktan kararını vermişti.

 

 

Ertesi gün Ruby ve ben erkenden uyanıp Coura Şehrinin doğu kapısında buluştuk.

 

Bir sırt çantası taşıyan Ruby’nin yüzünde gergin bir ifade vardı.

 

 

“Hadi gidelim!”

 

“E … evet!”

 

Ama tam kapılardan dışarı adım atacakken Ruby’nin ayağı duraksadı.

 

Surların dışındaki geniş dünya ona fazla gelmişti.

 

Yollar sonsuza doğru uzanıyor gibi görünüyordu.

 

Arazi otlaklarla ve ağaçlarla kaplıydı.

 

Korkmuş olmalı.

 

Tabii ki, bilinmeyen şeyler en korkutucu şeylerdir.

 

Ruby’nin kulağına eğildim ve fısıldadım.

 

“Duvarları yıkmadığın sürece tanrılar yüzüne gülmez.”

 

Bunu söyledikten sonra, Ruby kendine gelmişti.

 

Sonunda dış dünyaya ilk adımını attı.

 

Ayağını güçle yere vurdu.

 

….. Şimdi başlıyor.

 

Yeniden doğuşun son aşaması, “Yola Çıkış”. şimdi başlıyor.

 

Ruby’yi yolculuk boyunca kendi kendine dayanan biri haline getireceğim ve “Ruby” yi Yuutarou’nun Hikayesi’nden kurtaracağım.

 

//DN:Arkadaş bir kurtaramadı Hikayeden gitti ne Hikayeymiş mk

 

&&İkilinin başına dışarıda neler gelecek?Ne gibi aksilikler olacak?

 

&&Merak ediyorsanız Takipte kalın;)






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46884 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr