Bölüm 299: Prenses Mi?

Uzun bir duraksamanın ardından siyah saçlı kadın önce Ölümsüz Muzipdoğu’ya, sonra da Gençateş Xiushui’ye baktı. Nihayetinde seslenmişti. “Satıldı! 2.5 milyon kilogram. Tavus kuşu tüyleri Taoist dostumuz Ji Ning’e satldı!” Ve bununla birlikte, tüyler sahibini bulmuştu.

Gençateş Xiushui uzun, derin bir iç çekti.

Daha demin daha fazla teklif yapıp yapmayacağına dair bir tereddüde düşmüştü, ancak nihayetinde mantığı onu geri çekmişti. Yanında duran Üstat Odungeçer ona bir bakış attıktan sonra kadehinden bir yudum çekti.

“Baba, neden almadın?” Gençateş Jun sormadan edememişti. “Tavus kuşu tüyleri felaketinde sana yardımcı olabilirdi… Ve şu Ji Ning bize karşı teklif vermeyi bir türlü bırakmıyordu. Hem Gençateş Klanı’nın yüzü için hem de felaketin için devam etmeliydin.”

“Ne biliyorsun ki sen? 2.5 milyon kilogram, ne kadar olduğunu biliyor musun?!” Gençateş Xiushui oğluna baktı.

Gençateş Jun şaşkındı. Klandaki pozisyonu Gençateş Nong’a eşdeğer değildi ve bir milyon kilogram bile onun için akılalmaz bir rakamdı.

“O kadar sıvılaşmış element özüyle bunu alacağıma gider güzel bir Ölümsüz seviye büyülü hazine alırım!” Gençateş Xiushui konuştu. “Felaket için kullanılabilen çok sayıda Ölümsüz seviye büyülü hazine var, neden kendimi tavus kuşu tüyleriyle sınırlayayım ki? 2.5 milyondan fazla vermeye değmezdi. Bu miktar Ölümsüzlük yolunda bana sıkıntı çıkarabilecek bir miktardır, öyle rastgele karar veremem ve sırf sinirliyim diye kafama göre davranamam.”

Gençateş Jun başını hafifçe öne salladı.

“Ve şu Ji Ning de salağın teki.” Gençateş Xiushui başını çevirip Ning’e soğuk bir bakış attı. “Tavuskuşu tüylerini almış olsa bile, kendisi bir Wanxiang Üstadı’ndan başka hiçbir şey değil. Ne yapacak ki onları?”

“Eğer Ji Ning’i öldürebilirsek tüyleri de alabiliriz.” Gençateş Jun konuştu, gözlerinde arzu alevleri yanıyordu.

“Kim öldürecek peki?” Gençateş Xiushui başını iki yana salladı. “Bunları düşünmene gerek yok.”

…..

“2.5 milyon kilogram.” Ölümsüz Muzipdoğu başını iki yana salladı. “Bu genç Wanxiang Üstadı cidden çılgın.”

………

“2.5 milyon kilogram. Ufak kardeşim cidden… Etkileyici.” Prenses Xiyue gülümseyen figürüyle mesafedeki Ning’e bakıyordu.

………..

“Hmph. Tavus kuşu tüylerini almak gücünü artırabilir mi sanıyorsun? Gökyüzü’nün Hazine Dağı’nı terk ettiğinde öleceksin.” Ölümsüz Uçanbulut sessizce şarabını içiyor, meseleyi uzaktan izliyordu.

……………

Lakin Ning oldukça heyecanlıydı. Başarmıştı! Tavuskuşu tüylerini ele geçirmişti! Ölümsüz seviye büyülü hazineler mi? Koruyucu hazineler mi? Bütün bunlar asıl amacının yanında önemsizdi. Kadimikiz’i sadece uçan kılıçlara ihtiyaç duyuyordu ve bir Habistanrı Vücut Geliştirme Ustası olan ana vücudunun ihtiyaç duyduğu şeyler ise… İlahi yeteneklerdi!

“Bu tüyleri kullanarak [Yıldızkavrayan El]’in İkinci ve Üçüncü Halkaları’nı tamamlayabileceğim.” Ning keyiften dört köşeydi.

Zaman akıp geçiyordu.

Daha sergilenecek binden bazla hazine olduğu için Hazine Müzayedesi bütün gün sürmüştü. Yine de Ning, altı saat sonra mekânı terk etmeyi seçmişti; zira altıncı saatte satışa çıkan hazine kendi koyduğu Tanrıateş Lambası’ydı.

 Maviipek Tanrıateş Lambası, bir Ölümsüz seviye büyülü hazine. Tamamlanmış bir hazine!

 Teklifler uçuşmaya başladı. Tanrıateş Lambası tavus kuşu tüylerinden farklıydı; bu tüylere çok az kişi ihtiyaç duyuyordu, ancak Tanrıateş Lambası’nı kullanmak isteyen epeyi kişi vardı; zira bu lamba “gökateşi”ni birinci kademeye kadar yükseltebiliyordu! Her ne kadar lambayı her kullandığınızda durumu yenilemek için çok sayıda malzeme kullanmanız gerekse de malzemeler sağlandığında lamba tekrar ve tekrar kullanılabiliyordu!

Başlangıç fiyatı 1,5 milyon kilogramdı, ancak fiyat anında fırlamıştı! Son teklifle birlikte lamba 2.45 milyon kilograma satıldı.

Bu seviyedeki Ölümsüz seviye büyülü hazineler yaygın sayılabilirdi. Bu yüzden insanların aklında genel bir fikir tablosu vardı.

…..

“Gidiyor mu?” Ölümsüz Uçanbulut hemen Ning’in gitmeye hazırlandığını fark etmişti. Suratı ekşiyen adam ayağa kalktı.

Çok geçmeden Ölümsüz Uçanbulut Gökyüzü’nün Hazine Dağı’nın dışındaki sokaklara ulaştı. Gökyüzündeki Altın Karga ışıklarını yeryüzüne yansıtıyordu.

“Üstat.” Ölümsüz Uçanbulut’u gören ve dışarıda bekleyen Gençateş Klanı üyeleri ona doğru bakıyordu.

“Ji Ning yakında gelecek. Gökyüzü’nün Hazine Dağı’na girin ve gözünüzü ondan ayırmayın. Çıktığı an bana haber vereceksiniz.” Ölümsüz Uçanbulut emir verdi, ardından dışarıda sessizce beklemeye başladı. Bu hayatta yaşayacağı son mücadeleyi bekliyordu! Bu savaşta, bütün gücünü kullanarak muazzam yeteneğe sahip bir Wanxiang Üstadı’nı öldürecekti.

…………..

“Gidiyor mu?” Ning’in gitmeye hazırlandığını gören Prenses Xiyue hemen ayağa kalktı. Suratında panik dolu bir ifade belirmişti, kalbi hızlanıyordu ve genç kadın hemen başını çevirip yanında duran Peri Mavisöğüt’e baktı. “Mavisöğüt, ayarlamaları yapar mısın? Ji Ning’le özel bir buluşma ayarlamanı istiyorum.”

“Ji Ning mi?” Peri Mavisöğüt şaşırmıştı ve hemen başını onayladı. “Tamam.”

“Teşekkürler.” Daha önceleri Prenses Xiyue, Ning’i izlerken pek gerilmemişti; lakin artık Ning’le buluşmak üzere olduğu için peyi gergindi.

“Huf.” Prenses Xiyue uzunca iç çekti, ardından kendi kendine konuştu. “Ufak kardeşim, yakında tanışacağız.”

Prenses Xiyue de Servet Tepesi’nden çekilmeye başladı.

Aslında, Hazine Müzayedesi bütün gün süreceği için epeyi insan nihayetinde bölgeyi terk ediyordu.

 Sıvılaşmış element özlerini veren Ning formasyon diyagramını ve tavus kuşu tüylerini almıştı.

“Taoist dostum Ji Ning, gelecekte eğer satmak istediğiniz bir büyülü hazineniz olursa Gökyüzü’nün Hazine Dağı’na uğrayabilirsiniz. İster bize ister de Hazine Müzayedesi’nde satış yapabilirsiniz.” Yalnıztoz gülümsedi.

“Hazineler öyle gökten düşmüyor ki…” Ning iç çekti. “Maviipek Tanrıateş Lambası’nı bile size vermek zorunda kaldım.”

Yalnıztoz gülümsedi, ardından çekildi.

Ning, Beyazsu Tazısı ve Ufak Qing yanlarında duran Yu Qi’ye bakıyordu.

“Taoist dostum Yu Qi. Uçan kılıç almak istiyorum.” Ning konuştu.

“Uçan kılıçlar mı?” Yu Qi keyifliydi. Ning’in şu anda bir milyondan fazla sıvılaşmış element özüne sahip olduğunu biliyordu. Bu muazzam bir müşteriydi! Hemen konuştu. “Ne tür uçan kılıçlar? Bana söylediğiniz takdirde size hemen yardımcı olabilirim. Burada Kutsal Ölümsüz Patrikleri’nin yaptığı çok sayıda değerli uçan kılıcımız var ve hatta içlerinde güçlü formasyonlar barındıran kılıçlarımız bile mevcut.”

Ning başını iki yana salladı. “Sadece geniş çaplı üretilen uçan kılıçlara ihtiyacım var.”

“Geniş çaplı üretim…” Yu Qi’nin suratı değişti. Bu tür eşyalardaki kar oranı fazla değildi; sonuçta Ning bunları %40 indirimle alacaktı.

“Toplamda 720 adet yüksek kademe Gökyüzü seviye uçan kılıç istiyorum.” Ning konuştu.

Yu Qi’nin suratındaki kaslar titriyordu. Yüce gökler; Gökyüzü seviye uçan kılıçlar mı? 720 tane mi? Şaka mıydı bu? Anlaşılmalıdır ki Kayıp Ölümsüzler’in büyük bir çoğunluğu Gökyüzü seviye büyülü hazine kullanıyordu; bu yüzden genelde birkaç tane güçlü hazineleri tercih ediyorlardı. Sayı bakımından rakiplerine üstünlük sağlamak isteyenler bile en fazla birkaç düzine kılıç kullanıyordu ki bu bile büyük bir olaydı.

720 adet Gökyüzü seviye büyülü hazine? Bu sayı bile insanları korkutmaya yeterdi! Ancak, fiyat da epeyi yüksek olacaktı.

“Taoist dostum Ji Ning, 720 adet istediğinize emin misiniz? O kadarına paranız yetecek mi?” Yu Qi demeden edemedi. “Yüksek kademe Gökyüzü seviye büyülü hazineler genelde kılıç başına 5000 kilograma satılır. 700 civarı istiyorsanız, fiyat 3,5 milyona kadar çıkacaktır.”

Ning’in suratı ekşidi. Ugh! Daha önceleri epeyi zengin olduğunu düşünüyordu, ancak yedi yüzden fazla Gökyüzü seviye hazinenin fiyatını düşününce kalbi acımaya başlamıştı.

“O zaman bana geniş çaplı üretilen Gökyüzü seviye uçan kılıçların listesini getir.” Ji Ning konuştu.

“Tamamdır. Buradan, lütfen.” Yu Qi konuştu. Gökyüzü’nün Hazine Dağı hem hazine almış hem de geniş çaplı üretilen hazineleri Ji Ning’e %40 indirimle satmıştı. Aslen dışarıdan fazla para kazanıyor gibi gözükmüyorlardı; ancak geniş çaplı üretilen hazinelerin hepsi Büyük Xia’nın heybetli imparatorluk klanı tarafından yapılıyordu.

Yani, imparatorluk klanının geniş çaplı eşyaları yapmak için harcadığı miktar liste fiyatının %60’ı değil en fazla %30 40’ydı. Dış dünyaya satmalarının sebebi de insanların bu eşyaları %60’lık bir fiyata almak istemesiydi ve böylece müşterinin ayağını bağlıyorlardı.

 Uzun lafın kısası, Yu Qi bu kadar kılıcın mesele olduğu bir anlaşma yapabilirse epeyi miktar kazanacaktı.

……….

Kamelyada oturan Ning mesafedeki güneşi izliyordu, keyfi yerindeydi. Şu anda, dış sokaklarda onu öldürmek için sabırsızca bekleyen bir Kayıp Ölümsüz olduğunu bilmiyordu.

“Geniş çaplı üretimi yapılan Gökyüzü seviye uçan kılıçların listesi.” Yu Qi elindeki kalın kitabı Ning’e uzattı. Ning kitabı açmıştı ve yanında duran Beyazsu Tazısı ile Ufak Qing de kitaba bakıyordu.

Geniş çaplı üretilen uçan kılıçlar biraz daha ucuzdu, zira bu tür hazinelerin ana odağı keskinlik ve sağlamlıktı. Diğer konularda pek de özellikleri yoktu.

“Alt kademe Gökyüzü seviye uçan kılıçlar tane başına 500 kilogram demek? %40 indirimi de düşünürsek o zaman 300 kilogram yapıyor.” Ning kendi kendine konuştu. “Orta kademe daha pahalı, tane başına 1500.”

Neredeyse yüze yakın alt kademe Gökyüzü seviye uçan kılıç çeşidi vardı.

İki yüze yakın orta kademe Gökyüzü seviye uçan kılıç çeşidi mevcuttu.

Yüksek kademe Gökyüzü seviye kılıçların ise sadece on sekiz çeşidi vardı.

Peki ya üst kademe Gökyüzü seviye uçan kılıçlar? Geniş çaplı üretilen “üst kademe kılıç” diye bir şey yoktu. Yüksek kademe sınırdı.

“Yüksek kademe Gökyüzü seviye uçan kılıçlar yaklaşık tane başına 5000 kilogram.” Ning’in suratı ekşidi. “Ne yapmalıyım?”

 Kılıçları Kadimikiz’i için alacaktı. [Düşük Bin Kılıç Formasyonu] adlı teknik, kılıç kalitesiyle doğru orantılı güçleniyordu! Lakin, o kadar kılıcı kullanmak da kişinin ruhunu zorluyordu. Yine de yeraltı malikanesinde yaptığı bir yıllık eğitiminde, Ning’in ruhu ciddi derecede gelişim yaşamıştı ve Nuwa’nın Resmi sayesinde Kadimikizi’nin ruhu da aynı şekilde ilerliyordu.

Ning şu anda 720 tane Yeryüzü seviye uçan kılıç kullanabiliyordu; lakin bütün bu kılıçlar Gökyüzü seviye olanlarla değiştirilirse? Muhtemelen, bir süreliğine bu kadar kılıcı kontrol edemeyecekti.

“198 tane Kızıltoprak kılıcı alacağım!” Ning kitaba işaret etti. “Ve şu Yeraltımavisi Kılıçları’ndan da 198 tane istiyorum!”

“Kızıltopraklar’ın tanesi 5500, Yeraltımavisi’nin tanesi ise 3500 kilogramdır.” Yu Qi gülümseyerek konuştu. “Toplam miktar 1,945,000 kilogram sıvılaşmış element özü yapıyor. %40 indirimle birlikte fiyat 1,185,300’e düşüyor.”

Ning ne diyeceğini bilemiyordu. Harcadığı paralara bakınca… Daha önce ellerinde olan 2.3 milyondan geriye pek bir şey kalmamıştı. Üstelik, Kadimikizi de sıvılaşmış element özüne ihtiyaç duyuyordu.

“Al bakalım!” Ning elini salladı ve aniden yanlarında siyah ejder aracı belirdi. “Bu aracı da size satacağım.” Ning konuştu.

….

Siyah ejder aracı bir Kadim Taoist’in gücüne sahipti. Gençateş Nong genelde bu araçla dört bir yana yolculuk etiği için doğal olarak alet sıradan değildi. Nihayetinde, Ning sadece 396 Gökyüzü seviye uçan kılıç almakla kalmamış ve bir de üstüne 60,000 kilogram daha elde etmişti.

“Taoist dostum Ji Ning, bir konu daha vardı.” Anlaşmayı halleden Yu Qi aniden göz kırparak gülümsedi. “Prenses Xiyue sizinle tanışmak istiyor.”

“Prenses mi?” Ning şaşırmıştı.

………