Bölüm 1288: Kılıç Kalbi

“Ölümcül bir sorunla karşı karşıyayım.” Ji Ning Taobirleşimi'ndeki ilk problemle karşılaşmıştı.

 Neden bütün Taolordları gerçek Taobirleşimi'ne başlamadan önce Taobirleşimi'ni tecrübe etmek istiyordu? Çünkü hepsi gerçek Taobirleşimi için yeterince tecrübeli olmak istiyordu. Sahte Taobirleşimi sırasında yapılan bir hata, gerçek Taobirleşimi'nde düzeltilebilirdi.

 Ancak ne yazık ki Ateşlibulut Çiçeği bile Nihai Tao'ya ait bir Taobirleşimi'nin sadece yarısını gösterebilmişti. Sadece filizin oluştuğu kısma kadar süreç devam etmişti! Diğer bir deyişle, Ning'e sadece üç yıl kazandırmıştı. Şimdiyse, hazırlıksız olan Ning çözmesi gereken devasa bir sorunla karşı karşıyaydı.

“Başarılı olmak istiyorsam, [Kalpkılıç] sanatının on beşinci duruşunu da kavramam gerekiyor!” Çiçeğin altı aylık açma sürecini takip eden Ning, sorunu hemen anladı.

Genç adam [Kalpkılıç] sanatını bugüne kadar sadece kalpgücünü, ilahi gücü ve Ölümsüz enerjiyi birleştiren özel bir teknik olarak görmüştü. Nihai Kılıç Taosu’yla bu tekniğin arasında bir bağlantı olduğunu düşünmüyordu ama Taobirleşimi sırasında hatalı olduğunu anlamıştı!

Bağlantı vardı! Hatta çok önemli bir bağlantıydı!

Sıradan İmparatorlar ve hatta Hükümdarlar bile Taobirleşimi sırasında [Kalpkılıç] sanatı gibi teknikleri düşünmüyorlardı; fakat Ning farklıydı. Onun yolu, Nihai Kılıç Taosu’ydu!

“[Kalpkılıç] sanatı kalbe, kılıcın kalbine odaklanıyor. Kişinin kalbi kılıca karşı ne kadar samimiyse kişi kalpgücünü, ilahi gücü ve Ölümsüz enerjiyi bir o kadar iyi birleştirebilir. [Kalpkılıç] sanatını sadece on dördüncü duruşuna kadar kavrayabildim, çünkü Yu Wei'nin geri dönmeyeceğini fark etmiştim. Pişmanlığım olmadan bütün kalbimi kılıca döktüm… Ama bu yeterli değildi. Böyle bir kılıç kalbi bana enerji türlerini birleştirme fırsatı veriyordu ama… Yeterli değildi.”

“Gerçek manada mükemmel ve eksiksiz bir kılıç kalbine ihtiyacım var! Bu olmadan Ebedi Nihai Kılıç Tao'ya ulaşamam.”

Bunu Taobirleşimi sırasında anlayabilmişti. Kılıç Taosu’na dair edindiği öngörüler Ebedi Nihai Kılıç Taosu’nun “vücudunu” oluşturacak ve mükemmeliyete ulaşan kılıç kalbi de “ruhu” oluşturacaktı. Tamamlanması için bu ikisinin varlığı şarttı! Aksi halde, Nihai Kılıç Taosu ebediyete ulaşamazdı.

İşte bu yüzden [Kalpkılıç] sanatı fazlasıyla mucizeviydi ve kişiye enerji türlerini birleştirme şansı tanıyordu.

“Taobirleşimi'nin süresi belli. [Kalpkılıç] sanatının on beşinci duruşunu bu süre bitmeden kavramalıyım. Aksi halde başarısız olacağım.” Ning bunu anladığında suratındaki ifade değişti. Yeterli zamanı yoktu! On beşinci duruşu kavramak çok zordu.

Aslında, [Kalpkılıç] sanatı sadece İmparator Kalpkılıç'ın yarattığı, enerji birleştirmeye yarayan bir teknikti. Kaosdiyarı'nda aynı şeyi yapabilen başka figürler de vardı. Ning'in tekniğe ihtiyacı yoktu; asıl ihtiyacı olan şey mükemmel bir kılıç kalbiydi.

Vhooosh. Ning'in gözleri önünden teknik üzerine teknik geçiyordu. Bunlar, gelişimciler ve Sithe tarafından yaratılmış benzer tekniklerdi.

“Ne yapacağım? Bunu nasıl başaracağım?” Taobirleşimi sırasında girdiği aydınlanma hali sayesinde sınırlarını daha kolay aşabiliyordu ama yine de on beşinci duruşun kapısını aralayan anahtarı bulamamıştı.

“Yanlış. Yanlış. Yanlış! [Kalpkılıç] sanatı ve ona benzeyen diğer teknikler, onları yaratan büyük güçlerin özel kalplerinden ve özel tecrübelerinden beslenmiştir.” Ning'in gözleri aniden parladı. “Nihayetinde, mükemmeliyete ulaştılar… Ama hepsi farklı bir yoldan ilerledi! Her gelişimcinin kendine has tecrübeleri ve ruhu vardır. Eğer başkalarının yolunda ilerlemeye çalışırsan belki yüksek seviyelere çıkabilirsin ama asla mükemmeliyete ulaşamazsın.”

“İşte bu yüzden geçen onca yıla rağmen, İmparator Kalpkılıç'ın on beşinci duruşunu ondan başka kimse kavrayamadı. Çünkü bu duruşa ulaşmak için kişinin kendi kılıç kalbini bulması gerekiyordu!”

Aydınlanma halindeki Ning olağanüstü bir durumdaydı ve problemin temelini çabucak çözmüştü.

[Kalpkılıç] sanatı ilk aşamada ona hız katan bir teknik görevi görmüştü ama Ning bu yolda ilerledikçe [Kalpkılıç] sanatı da zorlaşıyordu. Dolayısıyla ondan kurtulması şarttı… Çünkü bu sanat, İmparator Kalpkılıç'ın kalbini temsil ediyordu!

“Peki ya kendi kılıç kalbim?” Ning sayısız yıllık hayatında yaşadığı tecrübeleri ve kılıca dair yaptığı eğitimleri anımsadı.

Yavaş yavaş… Anlamaya başladı.

Bir gün. İki gün. Üç gün. Bir ay. İki ay. Bir yıl. İki yıl…

Taobirleşimi sayesinde Taolordları inanılmaz bir meditasyon transına girebiliyorlardı. Ning ilk defa geçmişe dönmüyordu ama bunu Taobirleşimi sırasında yaptığı için kazandığı öngörüler bambaşkaydı.

“Evet… Uzun, upuzun yıllar önce endişelerden yoksun, kaygısız bir hayatım vardı. O zamanlar annem ve babamdan ders alıyordum. Ji Klanı'nın Batı Vilayet Şehri'ndeyken kılıçla tanıştım. O zamanlar çok mutluydum. Kılıç sanatlarına aşıktım.”

”Peki bunlar ne zaman değişti? Kılıçla yürüdüğüm yolda kalbimde farklı farklı arzular ve istekler uyandı. Ailemin intikamını almak için kılıca sarıldım, Büyük Xia'da ünlenmek için kılıcımı kullandım, Tanrıkral'ı öldürmek ve Yu Wei'yi diriltmek için de… Her umudumu kılıcıma bağladım; umutlarımı gerçek kılmak için onu kullandım. Bunu yaparken de kılıç kalbim zamanla saflığını yitirdi.”

“[Kalpkılıç] sanatının ‘Ölümün Kollarına Atılana Dek Amansız’ duruşuna ulaştığımda bile, amansızlığım Yu Wei'ye karşı duyduğum sevgiden kaynaklanıyordu; kılıca duyduğum aşktan değil. Ama…”

”Aslında, kılıcı da seviyorum…”

Kılıcı sevmeseydi bugünlere asla ulaşamazdı. Fakat kılıca emanet ettiği bütün o korkuları, umutları ve endişeleri yüzünden kılıç kalbi saflığını yitirmişti.

Ning aniden Tiran Titanos'un ona söylediği sözleri anımsadı: “Aptal çocuk… Bazen, bazı şeylerin peşini bırakmak gerekir. Gelişim yolunda, takıntılar kişinin sonunu getirebilir.”

Ning bir anda doğruya uyandı. Gerçek bir aydınlanma haliydi! Taobirleşimi'nde üç yıl geçirdikten sonra adeta hayatını yeni baştan yaşamış gibi hissediyordu ve gerçekten de uyanmıştı.

“Her şeyimi kenara atsam, umutlarımdan ve korkularımdan arınsam da kılıcı sevmeye devam edeceğim. Kılıcı sadece sevdiğim için seveceğim; başka bir nedene ihtiyacım yok. Kılıç Taosu bana yepyeni şeyler gösteren engin ve geniş bir kavramdır. Onu tabii seveceğim. Neden sevmeyeyim ki?!”

Ning gözlerini açarak ileri baktı.

Kadimikiz'in ve gerçek vücudun önlerinde bir kılıç ışığı oluşuyordu. Işık güzel, doğal ve üstün bir şekilde hareket etmekteydi. Peşinde bir duygu yoktu; kederden, acıdan ve çılgınlıktan uzaktı… Sadece uçuyor, her şeyi aydınlatıyordu.

“Bir Kılıç, Bir Dünya.” Ning gülümsedi. Kılıç kalbi artık mükemmeldi. Hatta genç adam İmparator Kalpkılıç'ın da bu duruşu Taobirleşimi sırasında kavradığından şüpheleniyordu. Zayıf Kılıç Taoları seçen kişiler için mükemmel bir kılıç kalbine sahip olmak… Taolar’ı eksik olsa bile Taobirleşimi'ni başarıyla tamamlamalarını sağlardı!

İmparator Kalpkılıç'ın Kılıç Taosu etkileyici sayılmazdı ama mükemmel bir kılıç kalbine sahip olduğu için Taobirleşimi'nde başarılı olmuştu.

Artık Ning'in de böyle bir kalbi vardı… Fakat genç adamın önünde bir Nihai Tao duruyordu. Mükemmel bir kılıç kalbine sahip olmak, bu Tao'yu ebediyete ulaştırmak için gereken koşullardan yalnızca biriydi!

 “Kılıç kalbim kusursuzluğa erişti.” Ning hemen Taobirleşimi'ne devam etti ve Ebediyet Çiçeği yükselmeye başladı. Mükemmel bir kılıç kalbine kavuştuğu için Ebediyet Çiçeği adeta bir ruh kazanmıştı ve dış dünyadaki gerçek çiçekler gibi hareket ediyordu.

….

“Neredeyse dokuz yıl oldu.”

“Bir Taobirleşimi en fazla dokuz yıl sürer. Yakında bitecek.”

“Acaba başarabilecek mi?” Herkesin aklındaki soru buydu. Taoist Mavitaş, İmparator Altınada gibi figürler de gergin gergin sonucu bekliyordu.

Ning o dehşet verici aurayı yayalı dokuz yıla yakın bir zaman geçmişti.

“Belki de Nihai Taolar'ın Taobirleşimi daha uzun sürüyordur?” Yerzambak merakla sordu.

“Kim bilir?” Parkıyı başını salladı.

“Bekleyelim. Cevabı yakında öğreneceğiz.” dedi Yelyağmur.

Hepsi bekliyordu ve herkes gergindi.

…..

“Zamanım tükenmek üzere.” Ning sadece dokuz yıla sahip olduğunu biliyordu. Ateşlibulut Çiçeği ona üç yıl kazandırmıştı ama genç adam Tao kalbini mükemmeliyete ulaştırmak için üç yılını harcamıştı.

Ebediyet Çiçeği yavaş yavaş açmaya devam ediyordu. Şu anda bir hata yapamazdı.

“Son raddeye geldim.” Ning vücudundaki Tao Ağacı’nda yetişen Ebediyet Çiçeği'ni hissedebiliyor ve Tanrımücevherleri’nin yeniden yapılandığını fark edebiliyordu. Artık son adımı atmasının zamanı gelmişti.

 Genç adam zihninde çoktan Ebedi Nihai Kılıç Taosu’nun yapılandırmasını tamamlamıştı. Bu yapılandırmanın doğru olup olmadığını yalnızca Taobirleşimi sırasında görebilecekti.

“Hata yok. Böyle mükemmel bir Tao, ebediyeti hak ediyor.” Ning öz güvenle doluydu ama Taobirleşimi'ni daha önce tecrübe etmediği için başarılı olmak adına doğru adımları atmalıydı. Ufacık bir hata bile başarısızlığa neden olacaktı.

“Zamanım tükendi. Taobirleşimi'ni durduramam. Son adımı atacağım!”

Ning diledi ve Ebediyet Çiçeği tamamen açarak inanılmaz bir parlaklık saçtı. Vücudundaki Tanrımücevherleri de yeni bir yapıya bürünüyordu.

Ebediyete ulaşabilecek miydi? Yoksa çiçek solacak mıydı?

……