Dimensional Sovereign - Bölüm 102: Dünya Hwanmong Savunma Ordusunun 7. Komutanı (1)

---

 

 

Düzenleme: LordVioleGrace

 

(Ohh! İnanılmaz! Driana…! Hala hayattasın.)

 

Sesi duygularını aktardı. Dekail’in gözleri bunu duyduğu gibi genişledi.

 

“Gerçek adımı nereden biliyorsun?”

 

(Kardeşinin ismini bilmiyor musun?)

 

"Kardeş? Ne saçmalıyorsun? ”

 

(Ben Sud. Ben Sud, babamızın ikinci oğlu Sautan. Sen en küçük çocuksun, Driana.)

 

Dekail şok bir ifadeyle haykırdı.

 

“B-böyle bir şey! İnanamıyorum. Büyük abim, Sud, uzun zaman önce öldü. ”

 

(İkinci İblis Kralı yalan söyledi. Aok'ta tuzağa düşürüldüm, ölmedim.)

 

Konuşmaya devam etti.

 

(Muhtemelen bildiğin gibi simya konusunda çıldırmıştım. Bir deneyin yan etkisi olarak, bedenimi kaybettim ve gölge oldum.)

 

O anda, Sud orijinal görünüşüne kısaca dönüştü.

 

(Hatırlıyor musun? Orijinal görünüşümü?)

 

Sadece kısa bir süreydi ama mor saçlı ve beyaz tenli genç bir adamın yüzü ortaya çıktı ve sonra ortadan kayboldu. Gözler ve burun biraz daha kalın olsa, Dekail ile neredeyse aynı olurdu.

 

“Ah.”

 

Dekail’in gözleri hayretle büyümüştü. Yüzü sanki bir hayalet görmüş gibiydi.

 

Uzun zamandır hafızasında kalan biri ile aynıydı.

 

Gözlerini kırpıştırdı. Sud’un erkek kardeşi olduğu konusunda ikna olmuştu.

 

“Ama neden onun astı oldun?”

 

(Efendi beni Aok'tan kurtardı.)

 

“Bu nasıl oldu?”

 

(Aok'taki çaresizlik ve yalnızlıktan kendi hayatımı kaybetmek üzereydim. Ancak, Efendi Lucan'la buluşarak yeni bir hayat bulabildim. Eğer Efendiyi takip ederseniz sen de bulacaksın.)

 

Dekail başını salladı. Sud’un, Kang-jun’un bağımlısı haline geldiğini anladı.

 

Nazikçe gülümsedi ve dedi ki,

 

“Ancak, ben İkinci Şeytan Kralı'nın astıyım. Beni serbest bırakana dek ebedi kölesiyim. ”

 

Sonra konuşmayı sessizce dinleyen Kang-jun en sonunda ağzını açtı.

 

“Endişelenme Dekail! Beni takip edersen, seni İkinci Şeytan Kralı'ndan kurtaracağım. ”

 

Kang-jun, Dekail'e nazikçe gülümsedi.

 

Bu iyi oldu.

 

Onu öldürmenin eşiğine gelmişti.

 

Kang-jun, Sud ve Dekail hakkındakileri öğrendikten sonra özel bir mesaj aldı.

 

[Dekail, İkinci Şeytan Kralı'nın samimi bir takipçisi değil, göz korkutmak için bu hale geldi. Üstelik, kardeşi Sud’in sözleriyle sarsıldı.]

 

[Karizmanız Dekail'i çekmek için yeterli. Eğer Dekail'i bir astınız olarak kabul ederseniz, o size gönül rahatlığıyla kendini adayacaktır.]

 

O anda, Şeytani Ejderhanın Yüzüğünde, sol elinde görünen tuhaf bir ışık gördü.

 

Geçen seferki gibi, Şeytani Ejderhanın Yüzüğünün bir şeyle uyumlu hale geldiği açıktı.

 

Kang-jun bunu memnuniyetle karşıladı.

 

Sud’un erkek kardeşi olup olmadığına bakılmaksızın, astları kadar ileri bir lordu alabilmek çok cesaret vericiydi.

 

Ek olarak, görev önceki zamanlarda olduğu gibi otomatik olarak tamamlanacaktı.

 

Dekail'in önünde de bir mesaj göründü.

 

[Egemen Lucan’ın sözleri doğrudur. Eğer onu efendiniz olarak kabul ederseniz, İkinci Şeytan Kralı Colladikus artık sizi bağlayamaz.]

 

[Egemen Lucan'ın özel gücü, siz ve İkinci Şeytan Kralı Colladikus arasındaki tüm bağları kesecek.]

 

"Hadi canım! Bu nasıl mümkün olabilir?"

 

Dekail şaşkın bir ifadeyle titriyordu. Sud endişeyle bağırdı,

 

(Driana! Neden tereddüt ediyorsun? Bildiğin gibi, İkinci Şeytan Kralı Colladikus efendimizi öldürdü. Ona kendi gücünü vermek zorunda kaldın, ama şimdi ondan kaçabilirsin.)

 

Dekail hemen başını salladı.

 

"Haklısın. İkinci Şeytan Kralı'ndan nefret ediyorum. Bana çok acı çektirdi. ”

 

Dekail düşündükçe titriyordu. Onun sözlerini duyduktan sonra, Sud, Dekail’in omuzlarının etrafını sımsıkı bir şekilde sardı.

 

(Neler olduğunu tam olarak bilmiyorum ama şimdi, Lord'un evine katıldıktan sonra geçmişi unutabilir ve yeni bir hayat yaşayabilirsin.)

 

Driana gözyaşlarınaı engelleyemedi.

 

Yenilgiden dolayı her türlü hakaret ve işkenceye kaç kez maruz kaldığını hatırlayamadı.

 

Öyle olsa bile, İkinci Şeytan Kralı onun efendisiydi ve direnemezdi. Ölürse, kölesi olarak ölürdü.

 

Laneti kırmak bir rüya gibi görünüyordu.

 

Kang-jun'a gözyaşlarıyla bakıyordu.

 

“Evine katılırsam İkinci Şeytan Kralı'ndan kaçmam mümkün mü?”

 

Kang-jun gülümsedi.

 

"Tabii ki. Artık İkinci Şeytan Kralı'nın astı olan Dekail olmayacaksın. Driana! Seni böyle çağıracağım. ”

 

Sonra Driana Kang-jun'a yaklaştı ve diz çöktü. Kang-jun’un ayakkabılarını öptü ve dedi ki,

 

“Ben iblis, Driana. Büyük Egemen Lucan'ın otoritesine girmek istiyorum. Beni kabul edecek misin?"

 

"Tamam. Bundan böyle, Egemen Lucan’ın evinin bir parçası olacaksın. ”

 

Kang-jun ciddi bir ifadeyle devam etti,

 

“Ama bir şeyi hatırla, Driana. Artık düşük bir varlık değilsin. Benim için çok değerli ve kıymetli bir insansın. ”

 

Sonra Kang-jun güldü ve sağ elini uzattı.

 

“Gelecekte elimi öp. Ayaklarımı öpme. ”

 

“Ah.”

 

Driana etkilenmiş görünüyordu. İkinci Şeytan Kralı o kadar çok kötüye kullanmıştı ki onu, elini ayaklarının yerine öpmekten etkilenmişti.

 

O anda, Driana Kang-jun’un elini hafifçe öptü.

 

Kang-jun yüzündeki gözyaşlarını silip şöyle dedi:

 

“Tüm bu zaman boyunca acı çekmişsin.”

 

Driana ona gülümsedi.

 

[Şeytan Driana evinize katıldı.]

 

[Draina, Hwanmong dünyasında sana sonsuz sadakati yemin edecek.]

 

[Görev 17 tamamlandı.]

 

[Ödül olarak, seviyeni artırmak için yeterli deneyim verilecektir.]

 

[20.000 nodes tazminat olarak verildi.]

 

[150 büyük aytaşı tazminat olarak verildi.]

 

Görevi tamamladığı için 62. seviyeye ulaşmıştı.

 

Hane halkına yeni bir üye edinmenin mutluluğu onun seviyesinin yükselmesinden daha büyüktü.

 

Karanlık Büyücü Driana, İkinci Şeytan Kralı'nın bir astıydı.

 

Gelişmiş bir lord, Kang-jun’un hane üyesi oldu.

 

Bu, 7. Ordu Komutanı olma yetkinliğini kanıtlamak için yeterliydi.

 

Yeni bir mesaj çıktı.

 

[İkinci Şeytan Kralı'ndan gelişmiş bir lord olan Karanlık Büyücü Dekail'i almanın verdiği başarıya ulaştın.]

 

[Bu, birleşme ile kendi gücü artarken İkinci Şeytan Kralı'nın gücünün zayıfladığı anlamına gelir.]

 

[1,500 kırmızı ay başarı puanı kazandınız.]

 

Şaşırtıcı bir şekilde, Melinad'ın evine katıldığından daha fazla puan aldı.

 

Bu, Driana'nın güçlü bir yeteneğe sahip büyücü olduğu anlamına geliyordu.

 

“Huhuhu, bugünkü başarılar 3,000 puandan fazla. ”

 

Toplam 3.127 başarı puanı.

 

Kang-jun karargahına döndüğünde, başarıları için tazminat aldı.

 

[Seviyen üç arttı.]

 

[Karizman iki arttı.]

 

Bu Kang-jun'un 65. seviyeye ulaşmasını sağladı.

 

Hayun'dan Heksia'ya ve Driana'ya hane halkının yetenekleri arttı.

 

Sud’un envanter alanı 300’e çıkarıldı.

 

Puan değişim oranı ￦9,700,000 idi.

 

Geçen seferkiyle kıyaslandığında, 100.000 won kazandı.

 

Bu, hükümdarların daha güçlü olmaya çalıştığı anlamına geliyordu.

 

'Şimdi değiştirmek güzel.’

 

Aksi takdirde, 100.000 won’dan daha fazla azalabilir.

 

Tüm puanları değiştir! 

 

Kang-jun, tüm 3.127 puanı nakit paraya çevirdi. Uyandığında 30 milyar won hesabına girecekti.

 

Bir süre sonra, Dünya Hwanmong’un Savunma Ordusu’nun karargâhında:

 

Kang-jun muhteşem bir saraya girdi.

 

Sarayda bulunan on iki taht vardı.

 

Binhaim dahil 10 üst düzey komutan vardı.

 

ve 11. tahtlar boştu.

 

Bugün, Kang-jun 7. Ordu Komutanı olacak ve 7. tahtta oturacaktı.

 

Kang-jun'u siyah bir elbise giymiş bir kız izledi.

 

Genç yaşlarında bir kadına benziyordu ama İkinci Şeytan Kralı'nın altında gelişmiş bir lord olan Dekail'di. Orijinal adı Driana'yı kurtarmıştı.

 

Binhaim dahil on komutan, Kang-jun ve Driana'ya bakarken merakla gülümsüyorlardı.

 

Driana'nın Kang-jun’un evine girmiş olduğunu zaten biliyorlardı.

 

Her zamanki gibi Binhaim temsilcisiydi ve ağzını açtı.

 

“Bu gerçekten bir sürpriz. Lucan, beklentilerimizin ötesinde olağanüstü bir başarıya imza attınız. Başlangıçta, ileri bir efendiyi yendikten sonra kahramana ya da daha yüksek bir teçhizat getirerek yeteneklerinizi göstermeniz gerekiyordu. ”

 

Komutan Madun başını salladı.

 

“Bunlar da benim düşüncelerim. Lucan, yeterliliklerini bize eşit bir komutan olmak için kanıtladın. Bu andan itibaren, Dünya Hwanmong'un Savunma Ordusu'nun 7. Ordu Komutanı olacaksın. ”

 

Bu sefer konuşan 3. Komutan Ligas oldu.

 

“7. Ordu Komutanının konumu, ölmediğiniz sürece devam edecektir. Ancak, Dünya'yı ele geçirmek için dışarıdan biriyle anlaşırsanız, vasıflarınızdan mahrum kalacaksınız. ”

 

Komutan, 5. Komutan ve son olarak 12. Komutan Rainkar ile devam etti.

 

Özetle, Kang-jun'a ilerideki komutanları yönetme yetkisi verildi.

 

Becerilerini arttıranlara layık bir onurdu!

 

Dahası, kesinlikle dünya Hwanmong'a ihanet edemezdi.

 

Rainkar son konuştu ve sözleri farklıydı.

 

“Şimdi, Koruyucu Salon'a gireceksin.”

 

İki kez girilemeyen bir yer!

 

Sadece bir kere girebileceğin bir yer!

 

Koruyucu Salon, daha eski Dünya Hwanmong varlıklarının geride bıraktığı kalıntıları içeriyordu.

 

Kang-jun'a girme şansı verildi.

 

Rainkar devam etti.

 

“Kimse orada neyin elde edilebileceğini bilmiyor. Bir ürün veya özel bir eğitim alabilirsin. ”

 

“Özel bir eğitim seansı ile ne demek istiyorsun?”

 

Koruyucu Salon’da eğitim mi? Rainkar gülümsediğinde Kang-jun'un yüzünde bir sorgulama ifadesi vardı.

 

“Tabii ki, bu sadece son derece nadir durumlarda. 100 kişiden 99'u hazinelerle çıkacak. Ancak, bir kişinin eski bir komutandan aydınlanma alabileceği durumlar vardır. ”

 

“Aydınlanma?”

 

“Bu, öğrendiğin Cennetin Kan Kılıcı Stili seviyesini yükseltmek için bir şansın olduğu anlamına geliyor.”

 

"Anlıyorum."

 

“Referans olarak, Koruyucu Salon’da aydınlanma aldıktan sonra daha da güçlenen insanlardan biriyim. O zamana kadar, yeteneklerim sadece gelişmiş bir komutanın yetenekleri kadardı. ”