Dimensional Sovereign - Bölüm 106: İleri Düzey Askeri Danışmanın Yeteneği (1)

---

 

 

Düzenleme: LordVioleGrace

 

Sonra Kajel acil bir sesle tekrar söyledi.

 

“Keirun! Hükümdar Zenith geliyor. Yanında da gelişmiş bir lorda benzeyen bir golem var gibi görünüyor. ”

 

Kajel, Keirun'un önündeki 3D haritadan durumu göstermek için klonunu kullandı.

 

Büyük bir golem vardı…

 

Ve onun arkasında Zenith, Yugang binasına doğru 3.000 asker yönetiyordu. Zenith'in yanında kırmızı bir elbise giyen bir karanlık büyücü vardı.

 

Keirun onları gördüğü gibi kaşlarını çattı.

 

'İki ileri düzey lord ve iki alt düzey lordun yanı sıra 5.000 asker.’

 

Sadece Hardis'in birlikleri olsaydı, tek taraflı bir hakimiyet olurdu. Ancak, şimdi oldukça büyük bir dövüş olabilirdi.

 

Tabii ki, hala genel birliklerde ezici bir avantaja sahipti.

 

Heksia ve onun 5,000 gelişmiş kanlı kurt adam savaşçısı Kang-jun’un evine katılmıştı!

 

Bir kısmı bile Hardis'in orklarıyla ve Zenith'in yılan adamlarını öldürebilirdi.

 

Gelişmiş kanlı kurt adam savaşçılarının gücü onlara işleyebilirdi.

 

Ancak, sadece onlar değildi.

 

200 vampir büyücüsü, düşmanı kül haline getirebilecek güçlü bir ateş büyüsüne sahipti.

 

Saldırı gücü vampir büyücülerden bir kat daha yüksek olan gelişmiş kanlı kurt adam şamanları da vardı.

 

Bu şamanlardan 300 tane vardı.

 

Hepsi bu muydu?

 

Gelişmiş kanlı kurt adam savaşçıları ile karşılaştırılabilir bir güç olan, 1.000 dev ratian büyük kılıç savaşçıları vardı. 

 

Ayrıca 200 ratian korucusu, 100 uçan ratian, 100 golem ve 300 dev karanlık kurt vardı!

 

Bu nedenle, lordları hesaba katmazsa, onlar için tek taraflı bir zaferdi.

 

Ancak sorun, ileri düzey lordlardı. Genel güçleri yok edebilecek korkutucu varlıklardı.

 

Bu arada, Naga Kraliçesi Melinad gücünü sürekli arttırmıştı.

 

Keirun, gelişmiş lordlarla eşleşecek kadar güce sahip olduğuna ikna olmuştu.

 

Ayrıca, karanlık büyücü Driana vardı.

 

İkinci İblis kralının altındaki ileri düzey lordlardan biri olmuştu ve yetenekleri de yükselmişti.

 

Üstelik Komutan Heksia'yı da unutmamak lazımdı.

 

Henüz bireysel dövüş gücüyle ileri düzey lordlarla uğraşmamıştı, ancak birden fazla birlik komuta etme yeteneği şimdiye kadar en iyisiydi.

 

Özellikle, gelişmiş kanlı kurt adam savaşçıları, Heksia tarafından yönetildiğinde en iyi savaş gücünü sergileyeceklerdi.

 

Ayrıca ellerinde vazgeçilmez bir güç vardı.

 

Bir dev olan Germuz vardı.

 

Sıradan bir dev olan Germuz, Kang-jun'un başarıları için tazminat aldığı her zaman yetenekleri fırlıyordu.

 

Sonuç olarak, şimdi sıradan devlere kıyasla hayal edilemez bir güç ve sert bir cilde sahipti. Germuz artık daha düşük dereceli lordların varlığıyla zorlanmayacaktı.

 

Kedi biçimli Rodiam da vardı.

 

Bunun nedeni, Rodiam'ın dönüşmüş formu olan minotaur'un savaş gücünün Germuz'a neredeyse eşit olmasıydı. Ayrıca, kurtarma büyüsünün yanı sıra çeşitli destek büyüsü vardı, bu yüzden Germuz ile karşılaştırılabilirdi.

 

Son olarak Kajel vardı.

 

Germuz ile aynı kaba gücü yoktu. Ancak, gerçek değeri onun klonları olan kürelerdi.

 

Küresel cisimler, düşmanın durumuna göz atma ve gözcülük yeteneğine sahipti. Kajel aynı anda yedi küreye kadar üretebilirdi.

 

Keirun, müttefiklerinin bireysel güçlerini sezgisel olarak ama çok doğru bir şekilde kavrama becerisine sahipti.

 

Bu sadece ileri derece askeri danışmanlar için kullanılabilir bir yetenekti.

 

Kang-jun'un başarılarından dolayı, Keirun'un yetenekleri ileri derece bir askeri danışmanın yeteneklerine hızla büyümüştü.

 

Bir süre sonra, merkez üssünde…

 

Keirun; Naga Kraliçesi Melinad, Karanlık Büyücü Driana, Rodiam, Kajel'i ve kanlı savaş alanına acilen geri çağrılan Heksia'yı topladı.

 

Keirun onlara dedi ki,

 

“Hardis ve Zenith, İkinci İblis Kralı tarafından kandırıldı ve buraya geliyorlar. Askeri bir danışman olarak, üssün savunmasını Lord adına yöneteceğim. Bu yüzden herkesin benim talimatlarımı takip etmesini istiyorum. ”

 

Melinad kolayca başını salladı.

 

“Lord'un üssünü güvende tutmak hayatlarımızdan daha önemlidir. Talimatlarını takip edeceğim. ”

 

Heksia ve Driana da başını salladı.

 

“Askeri danışmanın talimatlarını takip edeceğim.”

 

"Şimdi ne yapmalıyız?"

 

Keirun gülümsedi ve dedi ki,

"Müttefiklerimizin fedakarlığını en aza indirirken bu üssü savunmayı düşünüyorum.”

 

"Ya üssün etrafındaki bölgeler ne olacak?”

 

Driana gözleri parladı. Bir karanlık büyücüydü, bu yüzden bu alanda hatırı sayılır ölçüde bilgi ve yetenek seviyesine sahipti.

 

Keirun sırıttı.

 

“Doğru. Yugang binası üssü merkez olacak, her bina bağımsız olarak bir savunma yapısı oluşturacak. Her bir üsse görevlendirilecek olan Melinad ve Heksia'nın işbirliğine ihtiyacım var. ”

 

“İşbirliği yapacağım”

 

“Elbette, işbirliği yapacağım.”

 

Savunmacılar sadece işgal edilmiş topraklara değil, kendi topraklarına da yerleştirilebilirlerdi.

 

Kang-jun şu anda beş binaya sahipti.

 

Bunların arasında, Yugang binası da dahil binaların üçünde Keirun yerini aldı ve geriye kalan iki binayı da Melinad ve Heksia yerini almıştı.

 

“O zaman, başlayalım.”

 

"Evet."

 

"Başlıyorum.”

 

Keirun hemen üssün kristaline dokundu ve büyü yapmaya başladı.

 

Susususu.

 

O anda Yugang binasının alanı değişmeye başladı.

 

Yugang binasının dış kısmı yuvarlak bir kaleye dönüşürken, karargahın içi sağlam kaldı.

 

Hepsi bu kadar değildi.

 

Dafeng binası da dahil olmak üzere diğer dört bina bir bariyerle çevriliydi.

 

Dört kuleden oluşan devasa bir kaleydi.

 

Kaleyi çevreleyen alanlar vahşi doğaya dönüştü.

 

Duvarların üzerine Ratian korucuları ve dev ratian mızrakçıları yerleştirildi, emirleri beklemek için kanlı kurt adamlar dış kapının önüne yerleştirildi.

 

Ayrıca, her yere ileri düzey succubus şifacılar yerleştirildi.

 

Vampir büyücüler ve kanlı kurt adam şamanları, sihirli saldırılara hazırlanmak için kale boyunca konuşlandırıldı.

 

Bütün bu şeyler aynı zamanda gerçekleşti.

 

Keirun memnun bir ifadeyle dedi

 

“Artık düşmanın genel birliklerini durdurmaya hazırız. Melinad centaur lord Kurao'yu alacak ve Driana golem Turbo ile ilgilenecek. ”

 

"Evet."

 

"Anladım."

 

Melinad ve Driana, rakiplerinin kim olduğunu duyduklarında şaşırmadılar.

 

Gözleri kazanabilecekleri dair güven ile doluydu.

 

Aynı zamanda Keirun'a iyilikle bakıyorlardı.

 

Sonra Heksia sordu,

 

"Ya ben?"

 

“İleri düzey Lordlar arasındaki savaş başladığı zaman, Hardis ve Zenith saldıracaklar. O sırada, Heksia kalenin savunmasına katılmalısın. Özellikle, düşmanın karanlık büyücüsünün büyülü saldırılarını engelleyin. ”

 

Keirun devam etti,

 

“Bundan sonra, sinyali verdiğimde kurt adam birliklerini düşmanı temizlemek için yönlendir.”

 

“Huhu, bu harika bir strateji.”

 

Heksia görevini duyduğunda tatmin olmuş bir şekilde gülümsedi.

 

O sıralarda, Hardis ile Yugang binasına doğru yürüyen centaur lordu aniden durdu ve önündeki sise baktı.

 

“Kelnia, bölgeler aktive edilmiş gibi görünüyor.”

 

Karanlık Büyücü Kelnia’nın ifadesi sertleşti. Ayrıca, önlerindeki kalın sisin sıra dışı olduğunu da belirledi.

 

“Onlar güçlü bölgeler. Sadece ileri düzey bir askeri danışman bunu yapabilir. Direniş düşündüğümden daha zor olacak. ”

 

Kurao güldü,

 

“Sonuç farklı olmayacak. Hiçbiri benimle yüzleşemez. ”

 

Kelnia dikkatle ona baktı ve dedi ki,

 

“Ama Naga Kraliçe Melinad ve Karanlık Büyücü Driana hakkında dikkatli olmalısınız.”

 

“Melinad için endişelenme ve Driana için de aynı şey geçerli. Büyüye karşı dayanıklıyım. ”

 

Kurao kendine güvenen bir ifadeyle söyledi. İçeri girip tüm düşmanları tek başına yok etmek istedi.

 

Ancak, o İkinci İblis Kralından golem Turbo ile birlikte saldırmak için emir almıştı.

 

Kung. Kung. Kung.

 

Bir süre sonra, dev golem Turbo'nun ortaya çıkmasıyla yer sarsıldı.

 

Arkasında onu takip eden yılan adamlar vardı.

 

Bir yılanın başı ve bir insanın vücuduna sahiptiler.

 

Canavarlar, ağır piyadeler, okçular ve büyücülerden oluşuyordu.

 

Golem Turbo, Kurao'yu gördü ve şöyle dedi:

 

"Burası mı? Yakında başlayacağız.”

 

"Evet."

 

Turbo ve Kurao sis bölgesine ilerledi.

 

Sonra Hardis ve Zenith birbirlerine baktılar.

 

Birbirlerine baktıklarında şaşkın bir ifade yaptılar, sonra da güldüler.

 

“Huhu, aynı teknedeyiz, Zenith.”

 

"Keuk! İkinci İblis kralının astı olacağını düşünmemiştim.”

Zenith, İkinci İblis Kralı’nın teklifini kabul etmek konusunda gergindi.

 

Ancak bu, Hardis'in onunla aynı pozisyonda olduğunu görünce ortadan kayboldu.

 

Hardis için de aynıydı.

 

Aynı teknede bir meslektaşının olması onu daha güvende hissettirdi.

 

“O zaman ilerleyelim.”

 

"Evet."

 

Hardis'in orkları ve Zenith’in yılan adamları sise doğru ilerledi.

 

Sususu.

 

Sis bölgesinden geçtikleri an, büyük bir kale ortaya çıktı.

 

"Kuhuhuhu! Bu yarım yamalak kaleyle beni durdurabileceğini mi sanıyorsun?”

 

Centaur lord Kurao havada uçtu ve kaleye doğru ilerledi.

 

Daha sonra bekleyen Naga Kraliçe Melinad, Kurao’nun yolunu engelledi.

 

"Dur Kurao. Kaleye girmek istiyorsan önce beni yenmelisin.”

 

Melinad Kurao'ya mızrağıyla nişan alarak ilerledi.

 

Kurao şok oldu.

 

Tabii ki, Melinad'ı tanıyordu. Melina bir zamanlar İkinci İblis Kralı Ordusunun bir üyesiydi.

 

Bununla birlikte, Melinad'dan gelen mevcudiyet, öncekinden tamamen farklıydı.

 

‘Onun kaybetmesini sağlayacağım.’

 

Kurao kararlılığını sağlamlaştırdı ve Melinad'a doğru ilerledi.

 

Shuuuuu-

 

Kurao’nun mızrağı boşlukta ilerledi!

 

Melinad kaçmadı ve mızrağını mümkün olduğunca savurdu.

 

Kaaaang!

 

Aynı zamanda, mızrağı Kurao'yu hedefleyerek çok sayıda bölündü.

 

Papapak!

 

Onlarca mızrak Kurao'nun bedenini deldi.

 

“Kuook!”

 

Kurao çığlık attı. Her şey göz açıp kapayıncaya kadar olmuştu.

 

Ancak, Kurao’nun tüm yaraları hemen iyileşti.

 

"Kukuk! Melinad, oldukça güçlüsün ama benimle yüzleşmen çok kötü.”

 

İleri hücum etti.

 

Mızrağını saplayarak bir parlama oluşturdu.

 

“Bah!”

 

Melinad, sanki onu önceden tahmin etmiş gibi Kurao'nun darbesinden kaçarak yanlara doğru ilerledi.

 

"Bu numara benim üzerimde çalışmaz.”

 

Papapat!

 

Kurao'nun bedeni berbat bir hal aldı.

 

"Kuaaak! Cesaretin var!”

 

Kurao aceleyle çekildi ve yaralanmalarından kurtuldu. O anda Melinad mızrağına sarıldı ve savurdu.

 

“Bunu nasıl düzgün kullanacağını göstereceğim.”

 

“Kuoh, güzel!”

 

Kurao her şeyini bir sonraki darbesine koydu. Mızrağını dikkatle salladı, tüm gücünü kullanmazsa kaybedeceğini düşündü.

 

Chang! Chaang! Hwi hwi hwi hwik! Kuaang!

 

Centaur lord ve Naga Kraliçe arasında bir savaş sürerken, dev golem Turbo ve Karanlık Büyücü Driana arasındaki kavga başlıyordu.