Dimensional Sovereign - Bölüm 120: Ruh Yaratma (1)

---

 

 

Düzenleme: LordVioleGrace

 

Aquana daha sonra Kang-jun'a yaklaştı ve diz çöktü.

 

“Ben, Ruh Kraliçesi Aquana, Hükümdar Lucan'ın evine katılacağım. Beni terk etmezseniz, sonsuza kadar sadık olacağım.”

 

Bu sözlerle, Kang-jun'un sağ elini öptü.

 

Kang-jun başını salladı.

 

“Ruh Kraliçesi, Aquana! Bundan sonra, evime üye olacaksın ve bu yer, Freya Adası, senin ve ruhlarının yaşayabileceği ev olacak.” dedi.

 

“Efendim, düşünceleriniz için teşekkür ederim.”

 

Aquana parlak bir şekilde gülümsedi.

 

[Ruh Kraliçesi Aquana ailenize katıldı.]

 

[Aquana artık sizin sadık astınız.]

 

[Ailenize ilk kez bir ruh hükümdarı katıldı.]

 

[Karizma 1 arttı.]

 

Bununla birlikte, bir ruh hükümdarı elde etmişti ve karizması 1 artmıştı.

 

Şans: 13 (+3)

 

Karizma: 32 (+4)

 

Karizma 36 puana ulaştı. Delta binasında inşa edilen şanslı kule sayesinde Şans 16 puan oldu.

 

Ancak, Aquana, Kang-jun’in ailesine katıldıktan sonra olağan dışı bir şey oldu.

 

Vücudu, etrafında aniden parıldayan hoş bir ışıkla, gökyüzüne ve suya yükseldi.

 

Chwaaack- Swaaaack- (Gök gürültüsü)

 

 

Bulutsuz gökyüzünde şiddetli bir yağmur yağmaya başladı.

 

Tüm ada ıslanana kadar yağmur yağmaya devam etti.

 

Bir süre sonra yağmur bir şeyi ortaya çıkarmak için dağıldı.

 

100 metre uzunluğunda sudan yapılmış kocaman bir kadındı bu. Adaya sıcak bir ifade ile baktı.

 

Tabii ki, o Aquana'ydı.

 

Kısa süre sonra boyu kısalmaya başladı ve orijinal boyutuna geri döndü. Kang-jun'un önüne indi ve parlak bir şekilde güldü.

 

“Efendimin ailesine katıldıktan sonra bütün gücüm geri döndü. Uzun süreceğini düşünmüştüm, bu harika.”

 

“Bu, evime katılmanın en iyi yanlarından biri.”

 

Kang-jun gülümsedi. Bu bilinen bir olaydı.

 

Kang-jun'a katılan herkes en iyi haline gelirdi.

 

Durumları önceden iyi olanlar bunu hissedemezdi, ancak neredeyse Aquana gibi tükenmiş olanlar için mucize benzeri bir olaydı.

 

Kang-jun aniden sordu,

 

“Aklıma geldi de, Ateş Ruhu Kraliçesi Klater'ı kanatlarımda gördün mü?”

 

Klater'a da sahip olsa iyi olurdu. Aquana başını salladı.

 

“Şüphesiz. Klater ve ben barıştık, ama yaşam için motivasyonunu kaybetmiş gibi görünüyor ve bir süre Efendimin kanatlarından ayrılmayacak. Derin bir uykuda.”

 

“O zaman elden bir şey gelmez."

 

"Ancak, Efendim bu yere benzer ateş dolu bir yer bulursanız, o zaman uyanabilir. Bu Klater'a yeni bir umut verecektir.”

 

Bundan bahsetmişken, Aquana için de aynıydı.

 

Kang-jun, su enerjisinin güçlü olduğu bir yer bulamasaydı, Aquana'da hala kanatlarında uyuyor olabilirdi.

 

Yeni bir su ruhu dünyası oluşturmak istiyordu!

 

Bu ona yaşam enerjisini veren şeydi.

 

Bu nedenle, ateş ruhu kraliçesi Klater, küçük bir ateş dünyası görürse umutlanabilirdi.

 

Yeni bir ateş ruhu dünyası yapma umudu…

 

Kang-jun gülümsedi.

 

“Böyle bir dünya bulacağımdan emin olacağım. Ateş ruhu kraliçesi bana katılırsa harika olur.”

 

Her neyse, su ruhu kraliçesini kazandığı için içten neşeliydi.

 

Yakında bu yer ruh dünyasına dönüşecekti.

 

Ruh Kraliçesi olan Aquana, güçlü su ruhlarını büyütecek ve bugüçlü bir etki yaratacaktı.

 

Bu bir çeşit temsildi.

 

Tıpkı Hwanmong topraklarındaki bir yapıyı Naga Kraliçesi Melinad'ın temsil etmesi gibi.

 

Ancak, ağırlığı daha büyüktü.

 

O küçük bir dünyayı temsil ediyordu.

 

Kelimenin tam anlamıyla büyük bir temsilci olmuştu.

 

“Bir şeye ihtiyacın olursa söyle, vereceğim.”

 

Kang-jun, Aquana'ya neye ihtiyacı olduğunu sordu.

 

“Şu anda, Su Özüne ihtiyacım var. Eğer çok fazla Su Özüne sahip olursam, daha fazla su ruhu yaratabilirim.”

 

Kang-jun hemen Keirun'a baktı.

 

“Kaç Su Özümüz var?”

 

Keirun hemen cevap verdi.

 

“Şu anda 80.000'in üzerinde Su Özümüz var.”

 

“80,000?”

 

Bütün özler değildi, sadece su özleriydi.

 

Kırmızı Ay döneminde bile Kang-jun bu kadar muazzam sayıda öz bulamamıştı. Keirun gülümsedi ve cevapladı.

 

"Ben de bunu Efendi'ye rapor edecektim. Ordu komutanları ve kralları hediye olarak düğümler ve özler gönderdiler. Ayrıca, gökdelenlerin yöneticileri için de aynıydı. Efendimin düşmanı olmak istemediklerini söyleyerek kendi istekleriyle hediye olarak gönderdiler. Gelecekte sabit sayıda öz veya düğüm vermeye devam edecekler.”

 

“Anlıyorum.”

 

Durum artık Kang-jun'a mantıklı geldi.

 

O, Hwanmong topraklarının mutlak hakimiydi ve bu bir imparator olmaya benziyordu.

 

Elbette, Kang-jun Hwanmong topraklarını sömürecek bir imparator değildi. Sadece Kang-jun'dan korkuyorlardı ve ona hediye sunuyorlardı.

 

62,765 Ateş Özü.

 

80,787 Su Özü.

 

140,329 Toprak Özü. (Ç. N: İlk çevirmen toprak olarak, diğer çevirmen ise dünya olarak çevirmiş ben yine toprak olarak çevirmeye devam ediyorum.)

 

118,890 Rüzgar Özü.

 

32,983 Bereket Özü.

 

31,893 Büyü Özü.

 

12,229 Işık Özü.

 

23,766 Karanlık Özü.

 

Keirun’un raporuna göre, 500,000 üzerinde öz vardı.

 

Aslında, kanatlarını güçlendirmek için kullanırdı, ama artık kullanmıyordu.

 

8.Seviye için gereken kaos gücü: 106984/5120000

 

500.000 öz hiçbir şeydi.

 

Bunun nedeni, kanatları güçlendirmek için beş milyondan fazla öze ihtiyaç duymasıydı.

 

Kaos gücünü avlanma yoluyla biriktirmek daha iyi olurdu.

 

Canavarlardan kaos gücünü emmek onlarca öze değerdi.

 

Bu nedenle, özleri birlik toplamak veya binalar için kullanmak daha iyiydi.

 

Kang-jun, Aquana'ya dedi ki,

 

“10,000 öz yeterli mi?”

 

Aquana memnun bir ifadeyle cevap verdi,

 

"Bu kadarı yeterli."

 

“Keirun, Aquana'ya 10,000 Su Özü ver.”

 

''Evet, Lordum. O zaman merkeze geri döneceğim.”

 

Keirun hemen Freya Adasındaki üssünde bir depo inşa etti. Delta binasındaki merkeze döndükten sonra, 10.000 Su Özü, Freya Adasındaki ana depoya gönderildi.

 

[10.000 Su Özü geldi.]

 

[Ana depoda saklanacak.]

 

Kang-jun mesajı doğruladı ve dairenin içindeki depo binasına işaret etti.

 

“İçinde 10.000 Su Özü olacak. Onları özgürce kullan.”

 

“Teşekkürler Lordum.”

 

Aquana depoya girdi ve onlarca Su Özü aldı.

 

Sonra Kang-jun'un arkasındaki Cerato'ya baktı. Cerato sırıtarak Aquana'ya bakıyordu.

 

“Senin bir İblis Kralı olduğunu görüyorum.”

 

Cerato güldü.

 

"Kukuk! Neden bu kadar şaşırdın? Gördüğün ilk İblis Kralı olamam.”

 

"Çok iğrenç İblis kralları gördüm. Düşman olsaydık, ellerimde ölmüş olurdun.”

 

Aquana’nın ifadesi soğuktu.

 

Ruh Yöneticileri ve İblis Kralları aslında anlaşamayan varlıklardı.

 

Bunun nedeni ruh yöneticilerinin iblis krallarından nefret etmeleriydi.

 

"Bunu yapmak isterdim ama şuan da aynı ailenin üyesiyiz geçinmek için çaba göstermeyelim mi? Ben Cerato.”

 

“Ben Aquana.”

 

Aquana, Cerato'dan hoşlanmadı, ama artık Cerato'ya karşı düşmanlık göstermiyordu.

 

Kang-jun'a baktı ve açıkladı,

 

"Efendim, şimdi ruhların doğacağı an çok önemli. Ruhların zihniyetini etkileyeceğinden, burada bir iblis kralının olması iyi olmayacak."

 

“O zaman elden bir şey gelmez. Cerato, gemine dön.”

 

''Evet, Lordum. Huhu, o zaman Keyif Sığınağında olacağım. Gemi bulut denizinin üzerinde olacak.”

 

“Öyle yap.”

 

Kang-jun başını salladı ve Cerato yelkenli teknesine bindi.

 

Yelkenli yükseldi ve gökyüzünde kayboldu.

 

Freya Adasındaki üste sadece Kang-jun ve Aquana kaldı.

 

“Öyleyse başlıyorum, Efendim”

 

Aquana üssün dışına çıktı ve yakındaki bir gölün önünde durdu. Gölün kıyısında Su Özünü çıkardı, elinde tutarak suya koydu.

 

Hwaaak!

 

O anda, elinden bir ışık ortaya çıktı. Aynı zamanda, Su Özünü sindirmeye başladı.

 

“Düşük seviyeli ruh! İlk doğan sensin. Düşük sınıftasın, ama sorun değil. Lütfen gelişmeye devam et.”

 

Aquana sıcak bir gülümsemeyle söyledi. Ruh şeffaf mavi bir balık haline geldi ve gölde yüzmeye başladı.

 

“Bir balık? O bir ruh mu?”

 

Kang-jun sordu ve Aquana başını salladı.

 

“Evet, Düşük seviyeli bir ruh doğdu”

 

"Oh! Gerçekten mi?”

 

Kang-jun yine şaşırdı. Ruh Su Özünden doğmuştu.

 

Böylece, 10,000 öz ile 10,000 ruh doğardı!

 

Bu büyük bir şanstı.

 

Kang-jun olumlu bir ifade ile sordu,

 

“Düşük seviyeli ruhlar orta veya gelişmiş ruhlara dönüşebilir mi?”

 

"Öyle değil. Belirlenen kaderlerine göre yaşıyorlar.”

 

“Yani, bu ruh sonsuza kadar düşük seviyeli bir ruh olarak mı kalacak?”

 

“Elbette, istisnalar vardır. Ancak, sadece şanslı zamanda meydana gelen bir olaydır, bu yüzden çoğunlukla değişmez.”

 

“Anlıyorum.”

 

Bu arada, Aquana suya başka bir Su Özü bıraktı. Bu sefer, daha büyük bir ruh avlamıştı.

 

"Hoho! Bir orta seviye ruh.”

 

Aquana sevinçle alkışladı.

 

“Tebrikler. Orta düzey ruhların ortaya çıkması zor mu?”

 

“Orta dereceli hala iyi olmasına rağmen, çoğu düşük seviyeli ruhlardır. Ne kadar yüksek seviyeli olursa, doğma ihtimali o kadar düşüktür.”

 

“Bu yüzden, olağanüstü bir şeyin ortaya çıkma olasılığı düşüktür.”

 

Kang-jun oldukça ilgiliydi, bu yüzden Aquana garip bir yüz ifadesiyle baktı.

 

Sonra Kang-jun'a sordu.

 

“Bir kere denemek ister misin?”

 

"Bu mümkün mü?"

 

"Evet, başkası için mümkün değil, ama belki de Efendim bunu yapabilir.”

 

“O zaman deneyeceğim.”

 

Kang-jun, bunun yalnızca bir su ruhu kraliçesinin yapabileceği bir şey olduğunu düşünmüştü, bu yüzden sadece izliyordu.

 

Ancak, mümkünse bir kez denemek istedi.

 

İlk defa özden yaratılmış bir su ruhunu görmüştü.

 

Şimdi, kendi başına yapabileceği bir şans vardı.

 

Kang-jun, bir Su Özü aldı ve sordu,

 

“Sadece suda serbest mi bırakıyorum?”

 

"Bir dakika bekle. Bu değil… "

 

Aquana bir anlığına tereddüt etti, utanmış görünüyordu. Kang-jun şaşkın bir ses çıkardı.

 

“Bilmeme izin ver. Nasıl yaparım? "

 

Aquana, Kang-jun'a yaklaştı ve onu öptü.

 

Bu da neydi? O birden onu öptü mü?

 

İnsan dudaklarından ziyade yumuşak suyun dokusunu hissetti. Çok ferahlatıcı değil miydi?

 

Ancak, kendine özgü bir öpücük hissi vardı.

 

Nasıl ruh yaratılacağına dair bir açıklama istediğinde neden aniden onu öpmüştü?