Lütfen karakterinizin adını giriniz!
‘’Katliam’’
Karakteriniz oluşturuluyor...Lütfen bekleyiniz.
Ding! Tebrikler! Karakteriniz oluşturuldu.
Sistemden gelen uyarılar Katliam’ın vizyonunu doldurarak, sonunda karakterinin özellikleri şu şekilde çıktı:
İsim: Katliam
EXP: 0/200
Seviye: 1 (Kullanılabilir Stat Puanı: 0)
Sınıf: Kılıç Gelişimcisi
İtibar: 0
HP(Can Puanı): 200/200
ATK(Saldırı Gücü): 40
DEF(Savunma): 20
AGI(Çeviklik): 20
Qi(Enerji) Seviyesi: Mana Denizi(Seviye 1 – Seviye 9)
QiDeposu(Enerji Tecrübesi): 0/1.800
Beceriler: 1 (Kullanılabilir Beceri Puanı: 0)
Meditasyon(Pasif) Seviyesi: Max.(S Sıralaması)
Karakter özelliklerine baktıktan sonra,Katliam’ın vizyonu, sonsuz görünen bütün bir dünyayı görmeden önce tamamen bulanıklaştı. Devasa dağlar, uçsuz bucaksız denizler, Büyükçe ormanlar, sınırsız çöller ve bunların içinde kol gezen her türden canavar ve şeytani canavar vardı! Kısaca burası Efsaneler Dünyasıydı. Bu, ölümsüz gelişimcilerin(Gerçekte oyuncuların) Efsaneler Dünyasının enginliğini hissetmesi için küçük bir ara sahneydi!
Katliam ertesi anda gözlerini açtığında küçük bir yerleşim yerindeydi, yeni oyuncuların Dağ Çiğneyen Kasabası olarak bilinen başlangıç bölgelerinde yalnızca biriydi! Nispeten güvenli bir bölgede bulunan, belli bir bölümü dağlarla çevrili şirin bir kasabaydı. Daha sonra katliam etrafını incelemeğe koyuldu, oyun arayüzü, oyuncuların; başlangıç görevi arayışını kılavuzluk etmek için mini harita kullanırken daha sorunsuz yönlenmesine yardımcı oluyordu. Birkaç oyuncu mini harita yardımıyla çoktan kasabadan sıvışarak, yakınlardaki canavarlarla çıplak elleriyle savaşmaya koyuldular ve anında canavarlar tarafından yok edildiler. Belli ki bu oyuncular herhangi bir öğretici kılavuzu takip etmek veya el kitabını okumaya zahmet etmemişlerdi.
Katliam bu sahneyi görünce başını sallamaktan kendini geri koyamadı. İlk önce sınıf görevini tamamlayarak, görev ödüllerini almadan canavarlarla savaşmanın neredeyse imkansız olacağı açıktı.
Çok geçmeden Katliam, mini haritasının yardımıyla nispeten yıkık bir binanın önüne geldi. Dağ Çiğneyen Kasabası küçük bir yerleşim yeri olmasına rağmen, tüm Efsaneler Dünyasını hesaba katılsa bile sadece bir toz zerreciği kadar küçüktü. Lakin yerleşimin kapladığı alan gerçek dünyadaki bir büyükşehirlerle kıyaslanabilirdi!
Katliam binaya girdi ve içerde orta yaşlı bir adam yerde, sırtı duvara değecek şekilde yaslanmış, bitkin gözleriyle hiçliğe bakarken şarabından yudumluyordu. Bu adamın herşeyini kaybetmiş bir ayyaş olduğu belliydi, ama şimdi eğitim görevi burada başlıyordu, aksi takdirde haritası onu buraya getirmezdi.
‘’Selamlar, ben Kılıç Gelişimcisi Katliam, buraya, siz değerli büyüğümden kılıçlar hakkında rehberlik almaya geldim.’’ Katliam karşısındakine çok saygılıydı.Çünkü oyuna başlamadan önce okuduğu birçok bloglarda, npc’lerle konuşurken saygılı davranılması gerektiği yoksa onlardan görev alınamayacağı gibi ellerinde de ölebilme riski vardı. Ne de olsa burası sadece vrmmorpg oyunu veya karşısındaki bir npc olarak ele alınsa bile, burasının başka bir dünya karşısındaki kişi ise o dünyanın bir insanı olarak kabul edilmelidir, aksi takdirde işleri kendin için zorlaştırırdın.
Gözleri yavaşça odakığını toplarken orta yaşlı adam,yavaşça dudağını götürdüğü şarap şişesini tutan eli aniden durdu, ‘’… Değerli büyük?’’ orta yaşlı adam yüzüne kendini küçümseyen alaycı bir kondurdu. ‘En son böyle kelimelerle çağrılmayalı ned kadar oldu?’’ diye düşünen yaşlı adam, her an düşmek üzereymiş gibi bacakları sürekli titreyerek ayağa kalktı. Boş olduğu fark edip yere atmadan önce bir yudum almak için şarap şişesini ağzına götürdü. Daha sonra yıpranmış deri çeketinin iç cebinden başka bir içki şişesi çıkardı ve büyükçe yudumlar almaya başladı. Bunu yaparken bile Katliam’ı gözleriyle süzüyordu.
‘’Bir Kılıç Gelişimcisinin yolu dirayetsizler için değildir, sadece zorluk ve meşakate dayanabilenlerin sahip olabileceği bir yoldur… Gideceğin yolda hala kararlı’mısın?’’ Sadece minicik bir an için orta yaşlı adam, karşısındakini denemek için bastıdığı ezici aurasını salıverdi.
‘’Düşündüğüm gibi bu değersiz orta yaşlı ayyaş adam göründüğü gibi basit birisi değil.’’Katliam, gerçek hayatta Kılıç, Gym ve atletizm gibi sağlam iradenin zorunlu olduğu sporlarla uğraşmayıp sağlam irade geliştirmeseydi, bu orta yaşlı adamın yaydığı kudretli auraya dayanamazdı ve tabi ki bu aura onu etkilemese bile, sıradan iradesi olanların korku içinde sarsıp kaçırabilceğini anladığında, Katliam tereddüt etmeden kararını verdi.
‘’Gideceğim yolun bu olduğuna eminim. Kararlılık mı? Dirayetlilik mi? Bu özelliklere sahip olmadığımı biri söylerse o zaman bu dünyada kimse bunlara sahip değildir!’’ Katliam’ın gözlerinde demiri bile kesebilecek kudrete sahip bir iniyet belirdi.
Orta yaşlı adam kahkahalara boğulmadan önce içki tutan eli havada durdu, belli ki karşısındakini biraz ilginç bulmuştu. ‘’ Hahaha! Güzel! Çok güzel! Böyle bir kararlılığa sahip olan insanları görmeyeli çok uzun zaman oldu! Haha! Kararı verdiğine göre sana ilk görevini vereceğim aslında çok basit bir görev. Bu tekniği en az C seviyeye kadar büyütmen gerek ve ardından da gerçek Kılıç gelişimcilerin alemine adım atabilirsiniz!’’ Daha sonra yaşlı adam ardıl görüntü bırakarak Katliamın yanına geldi ve boştaki eliyle alnına bastırarak bir dizi anı parçaları ortaya çıkardı.
Orta yaşlı adam anı dizesini , Katliamın alnıyla kaynaşacak şekilde yönlendirdi. Bununla birlikte Katliam, ani acıyla birlikte kafasını tuttu ve küçük bir çığlık bırakarak yere düştü, ertesi anda S dereceli bir yetenek olan ‘’Meditasyon’’ durumuna zorla girerek gözleri vizyonunu kaybetmeye başladı. Aradan geçen belli bir süre sonra Katliam, nihayet farkındalığı kazanmadan önce zihninde dolaşan anıları gözden geçirmek üzere düşünmeye başladı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..