Medusa Ejder’den gelen bu teklif karşısında ne diyeceğini şaşırmıştı ve şaşkın gözlerle Ejder’e bakıyordu. Bu noktadan sonra Ejder’le daha ileri bir seviyeye gideceklerini zaten biliyordu ama evlilik teklifi almak beklediği bir şey değildi.
Ejder’den duymayı bekleyeceği son şey bile olmayan bu teklif ciddi ciddi kulaklarına çalınmıştı.
(Ejder)-Bir şey demeyecek misin?
Ejder Medusa’nın afalladığının farkındaydı ve kendine gelmesi için onunla konuştu. Ancak Medusa aşırı afalladığı için birkaç saniye daha sessiz kaldı. Ama ondan sonra…
(Medusa)-E… vet.
Medusa sahip olduğu bütün duygular birbirine giriyormuş gibi hissediyordu ve bu duyguların hepsini aynı anda taşımaya çalışarak hiçbirinin altında ezilmemek için çabalıyordu.
(Medusa)-Evetevetevetevetevet. Olurum! Sonsuza kadar seninle olurum! Sonsuza kadar senin olurum!
Medusa fışkıran duygularını çılgınlar gibi haykırırken ayağa kalktı ve Ejder’in üzerine atılarak sıkıca sarıldı. Narin kollarıyla Ejder’in boynuna bir daha hiç bırakmayacak gibi dolandı ve var gücüyle sıktı.
Şu anda hayal edebileceği son şeyi yaşıyordu.
Ejder ise Medusa’dan gelen tüm bu duygulara karşılık veriyordu. Zarif bir hareketle Medusa’nın belini sardı ve diğer eliyle elini tuttu. Yumuşak bir hareketle ayağa kalktı ve kendisiyle birlikte Medusa’yı da ayağa kaldırdı.
Elini kaldırdı ve ayağını hareket ettirdi.
Dans etmeye başladılar.
Onlar hareket ettikçe her şey güzelleşiyordu. Önce gece oldu ve sonra da ay ışığı sadece onların üzerine vurmaya başladı. Medusa’nın üzerindeki ıslak giysileri kabardı ve kırmızı renkte bir gelinliğe dönüştü.
Ejder’in giysileri ise beyaz bir takım elbiseye.
Giysileri değiştikten sonra bilinmeyen bir yerden müzik çalmaya başladı.
Birbirine kavuşan 2 aşığın ay ışığı altındaki görkemli dansına eşlik eden huzurlu bir müzik.
***
Efsane aniden kendisini imparatorluğun içinde bulunca ister istemez neye uğradığını şaşırmıştı ancak Ejder’in neden bunu yaptığını anlayabiliyordu. Medusa’yla yalnız kalmak istiyordu ve bu çok doğaldı.
(Efsane)-Sanırım oraya kadar gittiğime bile sevinmeliyim. Neyse artık. Ejder’i ve gelecekte olanları beklemekten başka çaremiz yok.
Efsane oldukça sakin görünüyor olsa da fazlasıyla meraklıydı. 3 gün sonra tekrar toplanacaklarını söylemişti. 3 gün sonrası için bir şeyler planladığı kesindi ancak bunun ne olduğunu bilmiyordu. Tahmin etmeye çalışıyordu ancak Ejder gibi birisinin ne planladığını kestiremiyordu.
Zaten kestirebilseydi kendisiyle deli gibi gurur duyardı.
(Efsane)-Gidip bir duş alayım bari.
***
(Pride)-Bu şerefsiz 3 gün sonra gelin dedi ve bizi ciddi ciddi ayağına çağırdı.
Pride öfkeli adımlarla odasında dolanıyordu. Ejder’den korkmuş olsa da bir kral olarak başka birisinin ayağına çağırılmak onu deli etmişti. Bugüne kadar kimsenin ayağına gitmemiş olan koca bir adam olarak bunu bir aşağılama olarak görüyordu.
Ama elinden bir şey gelemezdi.
(Betty)-Bunu yapmak için yeterli güce sahip baba. BigJaw bile sesimi kesip ona karışmamamı söylemişti.
Betty Ejder’le konuşmaya çalıştığı sırada BigJaw onu uyarmıştı ancak Betty BigJaw’ı dinlememiş ve konuşmuştu. Sonra da Ejder tarafından ağzı ve gözleri dikilmiş ardından da iğrenç bir şekilde öldürülmüştü.
(Betty)-Yani o çocuğun ayağına gitmekten başka şansımız yok.
(Pride)-Sende haklısın tabii ama… yine de canımı sıkıyor. Daha anca 20 yaşında olan bir çocuğun ayağına gitmek gururumu ayaklar altına almam demek oluyor.
Pride’nin Ejder’in yaşadığı şeylerden haberi olmadığı için ister istemez onu görüşüne göre yargılıyordu. Ejder dışarıdan bakıldığında 20 yaşında gibi görünüyor olsa da, uzayda geçirdiği zaman yüzünden bedenen birkaç bin yaşında, ve zaman kurulduktan kısa süre sonra Ultimaximus tarafından seçildiği için ruhen, zamanla neredeyse aynı yaştaydı.
Yani Ejder’in yaşı yanında Pride, daha yeni doğmuş bir bebek bile sayılmazdı.
- 3 gün sonra -
Ejder’in verdiği süre hızlı bir şekilde akıp gitmişken herkes denileni yapmış ve olmaları gereken yere gelmişlerdi. Pride ve Betty Soykıran İmparatorluğunun kapısına gelir gelmez Grant’ın odasına çekilmişlerdi. Ejder oradan geleceklerini bildiği için oradaki gerçekliği bozmuş ve sadece ikisinin geçebileceği bir boyut kapısı yerleştirmişti.
Normal halktan birileri oradan geçtiğinde hiçbir şey olmayacaktı. Zaten görüntü olarak da en ufak bir farklılık bile yoktu. Ejder’in yaptığı bu tür şeyler onları şaşırtmaya devam ediyordu. Her seferinde şimdi önümüze ne çıkarabilir diye düşünmeden edemiyorlardı.
Pride ve Betty, Grant’ın odasına çekildiklerinde gördükleri ilk şey Grant’ın tahtta değil de bir kenarda oturduğuydu. Efsane’de babasının yanında oturuyordu. Ejder ise tahtta oturuyordu ve kucağında dünyalar güzeli bir kadın vardı.
Bu kadın tahmin edileceği üzere Medusa’ydı.
(Ejder)-Geldiğinize göre, yavaştan başlayabiliriz sanırım.
(Pride)-Başlamadan önce bir şey sormak istiyorum.
Ejder yavaştan konuşmaya başlayacakken Pride aklına takılan bir şey yüzünden Ejder’i bölmüştü. Ejder ise oldukça sakince karşılık vermiş ve Pride’nin içindeki “Lafını bölersem ölür müyüm acaba?” korkusunu hafifletmişti.
(Ejder)-Dinliyorum.
Ejder bir yandan da Medusa’nın saçlarıyla oynuyordu. Önemli bir konu konuşacak olmalarına rağmen o kadar da umurunda değildi. Zaten söyleyeceği şey kimsenin hoşuna gitmeyecekti. Gerçi hoşlarına gitmese bile ellerinden gelen bir şey olmayacaktı çünkü Ejder’e karşı gelemeyeceklerdi.
(Pride)-Bu kadar şeyi yapabiliyor olmana rağmen gerçekten bize ihtiyacın mı var?
Pride’nin merak ettiği şey gerçekten de buydu ve yerinde bir soruydu. Ejder isterse gerçekliği değiştirerek kimsenin haberi bile olmadan istediği şeyleri gerçekleştirebilirdi. Ama yine de şu anda bununla uğraşmıyordu.
(Ejder)-Hayır yok. Hatta hiçbirinizin hayatta kalmasına bile gerek yok. Ama neden siz aptalların suratlarındaki şaşkınlık dolu ifadeleri görmekten mahrum kalayım ki?
“Ayrıca kitabı okuyanların olanları görmesi lazım. Tabii bunu o aptallara söylemenin bir anlamı yok. Okuyucular olarak sizlerden haberleri yok nasıl olsa.”
(Ejder)-Ayrıca, yapmak istediğim şeyi söylediğimde oluşacak yüz ifadelerinizi gerçekten merak ediyorum.
Bu kısım yalan değildi. Ejder bilerek geleceği görme yeteneğini devre dışı bırakmıştı. Gözleri önünde duran bu andaval takımının yüzlerine yansıyacak olan şaşkınlığı doğrudan görmek istiyordu. Ve o şaşkınlıktan sonra oluşan isteksizliğe rağmen Ejder’e karşı gelemeyerek onun isteklerini yerine getirmelerini izlemek istiyordu.
Yani tamamen kendi fantezilerini beslemek için onları burada toplamıştı.
(Efsane)-Bizden iğrenç şeyler isteyecekmişsin. gibi hissediyorum.
(Ejder)-Benim için iğrenç değil. Sizin için de değil. Ama kesinlikle beklemediğiniz bir şey.
Ejder’in yüz ifadesi yine o gülümseye dönmüştü. Kesinlikle kötü bir şeyler isteyecekti. Kimsenin beklemediği ve beklemeyi bile ummayacağı bir şeyler.
(Ejder)-Ah, ama 1 dakika bekleyin. Önce size küçük bir hediyem var.
Ejder bakışlarını Efsane’den aldı ve Pride’ye çevirdi. Gözlerini Pride’nin birazcık üstüne kaldırdı ve üstlerinde bir boyut kapısı açıldı. Kapının içinden bir enerji baloncuğu inmeye başladı. Baloncuğun içinde bir kız vardı.
(Pride)-Elizabeth!?
Pride şaşkınlıkla bağırdı. Elizabeth’in bu şekilde karşısında çıkmasını beklemiyordu.
(Ejder)-Elizabeth’in de burada olacağını sana söylemiştim. Ve Betty. Aklından bile geçirme.
Pride bu durum karşısında nasıl bir cevap ya da bir tepki vereceğini bilmiyordu. Gerçekten çok mutluydu. Uzun zamandır görmediği kızı şu anda kolları arasında duruyordu.
(Ejder)-Sanırım bu sahneye kavuşabildiğin için Efsane’ye bir teşekkür borçlusun.
(Pride)-Çocuğumu kaçıran kişiye neden bir teşekkür borçlu olmalıyım ki!?
Pride sert bakışlarla Efsane’ye bakmaya başladı. En başından çocuğunu kaçıran kişi o’ydu zaten. Şimdi de kalkıp ona teşekkür etmesi mi gerekiyordu!? Mümkün değildi. Asla böyle bir şey yapmayacaktı.
(Ejder)-Ama Pride, Efsane’yi Elizabeth’i kaçırma nedenini biliyorsun. Sadece farkında değilsin.
Ejder kendinden emin bir şekilde konuşurken Pride ister istemez duraksamıştı. Efsane’nin Elizabeth’i kaçırma nedenine dair en ufak bir fikri bile yoktu. Efsane’nin Elizabeth’i kaçırmak için bir nedeni olamazdı. Küçücük bir kızı neden kaçırmak istesin ki?
(Ejder)-Hatta o neden tam olarak yanında oturuyor. İkimizde Betty’nin Elizabeth’i öldürmek istediğini biliyoruz. Sen sadece Betty’nin gerçekten o kadar ileriye gidip gidemeyeceğini görmek istediğin için ona karışmadın.
Pride bu sözler karşısında şok olmuştu. Ejder’in ağzından çıkan her bir kelime doğruydu. En ufak bir yanlış bile yoktu.
(Pride)-O zaman bunu daha fazla saklamanın bir anlamı yok. Evet. Betty’nin o kadar ileri gidip gidemeyeceğini görmek istedim.
Pride daha fazla rol yapmakla uğraşmak istemedi ve Ejder’i doğruladı.
(Ejder)-İşte Efsane tam da bu yüzden Elizabeth’i kaçırdı. Kendisi o kadar iyi kalpli bir insan ki Betty’nin kendi kendine konuşup Elizabeth’i öldürme planları olduğunu öğrendiğinde buna izin vermek istemedi ve Elizabeth’i kaçırdı.
Ejder yaşanan olayı basitçe özetledi ve arkasına yaslandı. Medusa’nın saçlarını eline alarak yeniden oynamaya başladı. Tüm bu zaman boyunca Medusa sessizce onun kucağında oturmaya devam etmişti. Ejder’den gelen evlilik teklifini ve ettikleri dans aklını başından almış olduğu için şu anda yapılan konuşmaları duymuyordu bile. O tamamen başka bir diyardaydı.
(Pride)-Heee. Yani durum bundan ibaretti. Yine de, burnunu kendini aşan konulara sokup beni kızımdan ayırmasına hiç gerek yoktu.
Pride hala öfkeli bir şekilde Efsane’ye bakıyordu.
(Pride)-Elizabeth benim yanımdayken güvende olurdu.
Pride kendisine olan güveni yüzünden bu kadar rahat konuşabiliyordu ancak Ejder onun bu güvenini söndürmek üzereydi.
(Ejder)-Betty senden daha güçlü olsa bile mi?
(Pride)-Betty’yi durduramayacağımı mı düşünüyorsun?
Ejder’in sözleri Pride’yi durdurmak yerine kibrini ortaya çıkartmıştı. Betty’yi bu seviyeye getirdikten sonra hala ondan daha güçlü olduğunu düşünüyordu. O yüzden de Ejder bir sonraki seviyeye geçti ve savaşta olacak olanı söyledi.
(Ejder)-Eğer şu anki Betty’yle savaşa girersen paramparça olursun. Başka soru?
(Pride)-Aptal olma. Betty beni öldüremez. O kadar güçlü değil.
(Ejder)-Hahahaha. Ne? O kadar güçlü değil mi? Hiçbir şeyden haberin yok Pride. Hiçbir şeyden haberin yok. Ama önemli değil. Bu konu burada kapanıyor. Yeterince boş konuştuk. Asıl konuya geri dönelim. Yani benim isteğime. İsteğim kısaca şu.
Ejder suratındaki normal ifadeyi sildi ve ağzı kulaklarına varan o tehlike dolu gülüşü yerleştirdi. Ardından da herkesi şoke eden o isteğini dile getirdi.
(Ejder)-BloodWife ve Soykıran Ailelerini birleştirmek istiyorum.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..