Ejder ağırlık merkezini öne kaydırdığında Betty anlamsız bir gerginlik hissetmeye başladı. Ejder ağırlık merkezini öne kaydırdığı için dengesiz bir pozisyondaydı ve yüzü tamamen açıktaydı. Ama nedense Betty şu anda saldırıya geçerse ölecekmiş gibi hissediyordu.
Ejder gibi vahşi bir hayvan kesinlikle böyle bariz bir hataya düşmezdi. Kesinlikle aklında bir şey vardı. Zaten Ejder bu duruşu aldığı zamanlarda Kerberus’u yok etmiş ve cehennemde bir boyutsal yarık oluşturmuştu.
Bu duruş Ejder’in işi ciddiye aldığını gösteriyordu. İşi ciddiye almasına gerek yoktu ama uzun süredir sağlam bir dövüş gerçekleştirmediği için aç hissediyordu. Hazır Betty’ye yeterince güç vermişken ve her şey tek bir darbede son bulmayacakken kendisini tatmin etmek istiyordu.
O yüzden de eğilmiş pozisyondan ileri doğru atıldı ve tüm gücüyle Betty’ye bir yumruk attı. Betty yumruğu yedikten sadece çeyrek salise sonra katrilyonlarca galaksi uzağa gitmişti bile ve tam 1 saniye geçtiğinde 9 kentilyon boyut uzağa uçmuş, üstüne birde Ejder’den sayısız darbe almıştı.
Ve işin kötü tarafı hiçbir şey görememiş olmasıydı. 1 saniye içinde gerçekleşen bu olayda Ejder’i sadece eğilirken görebilmişti. Ejder harekete geçtikten sonra hiçbir şey görememişti. Aradan 0.3 saniye geçtikten sonra, yani toplamda 1.3 saniye sonra sonsuz mesafeyi aşarak hiçliğe girmişlerdi.
Betty hiçlikte yükselirken Ejder tepesinde belirmiş ve ellerini birleştirerek Betty’nin göğüs kafesine inanılmaz güçlü bir darbe indirerek hiçliği kırmıştı. Hiçlik bir cam gibi kırılmıştı ve parçalanmış görüntüsüyle göz bozacak bir şekle sahipti.
Hiçlik parçalandıktan sonra Betty karnında bir ağrı hissetti ve gözleri önündeki beyaz hiçlik yerini siyah renge bıraktı. Betty bir solucan deliğine kapılmışçasına hızlı hareket etmiş ve trilyonlarca gerçeklik uzağa gitmişti.
Ejder’in darbesi onu resmen gerçeklik arası seyahat yapmaya zorlamıştı.
(Betty)-Ne oluyor lan!? Hiçbir şey algılayamıyorum!
Betty cidden neler olduğuna anlam veremiyordu. 2 saniye içinde 3 defa yer değiştirmişti ve hareket ettiği mesafeler akıl mantığa sığacak seviyede değildi. Ejder tarafından güçlendirilmemiş olsaydı beyni çoktan iflas etmiş olurdu. Anlık değişimler yüzünden biriken bu kadar çok veriyi hiçbir beyin işleyemezdi.
2.7 saniye.
Toplamda geçen süre bundan ibaretti. Ama ikili çoktan sonsuz ışık yılından daha fazla mesafeyi kat etmişlerdi bile.
(Ejder)-Kızıl Gerçeklik Ejderi!
Bütün varoluşu sallayacak şekilde bir ses patlaması yaşandı ve içinde bulundukları gerçeklik içe doğru şekil alarak bir ejderha kafası haline geldi ve koca ağzını açarak atom küçüklüğündeki Betty’yi yuttu. Betty nerede olduğunu bile kavrayamadan bir çift gümüş göz tepesinde belirdi ve bir an sonra Betty’nin görmeye başladığı şey içinde sürüklendiği renk dolu bir yer oldu.
Ejder ona o kadar sert vurmuştu ki bir anda birkaç bin gerçeklik uzağa gitmiş ve bir nebulanın içine dalmıştı.
4.19 saniye.
Nebula tek bir noktaya toplanmaya başlamış ve hızla renklerinden arınmaya başlamıştı. Sanki görünmez bir kara delik onu içine çekiyor gibiydi. Her şey bittiğinde bütün nebula yok olmuştu ve orada yalnızca Betty kalmıştı.
Tabii işler Betty için daha yeni başlıyordu. Kaybolan bütün renkler birdenbire Betty’nin bedeninden akmaya başladı. Betty’nin bedeni akıyormuş gibi bir görüntü vardı ama akan şeyler sadece renklerdi. Betty’nin bedeni oldukça normal bir haldeydi.
Ama gerçeklik çarpıtıldığı için öyle anlaşılmıyordu. Betty Ejder’in nerede olduğunu bilmiyordu. Sadece darbe alıyor ya da bir şeyler yaşanıyordu ama Ejder ortalıkta yoktu. Çarpıtılan gerçeklik giderek daha fazla bozuluyordu ve görüntü tuhaflaşıyordu.
Betty tamamen yuvarlaklardan oluşuyor gibi görünüyordu. Sanki kara kalem çizim yapan birisi sadece yuvarlak kullanarak Betty’yi çizmiş gibiydi. Ejder’in manipülasyon yetenekleri gereksiz denecek kadar absürt ve üstündü.
Derken Ejder Betty’nin tepesinde belirdi ve boşluğa bir tekme savurdu. Betty’nin görüntüsü düzeldi ancak yukarıdan gelen tekmeden sonra darbeyi çenesi aldı. Betty neredeyse kafasını kaybediyordu ancak elleriyle kafasını tutarak bunu engellemişti.
Olaya anlam vermeye çalışırken Ejder sağ tarafa bir yumruk attı ve Betty darbeyi sol taraftan yedi. Bir sonraki yumruk yine sağ tarafa oldu ancak darbe olması gereken yerde, yani sağ yanakta patladı.
7.592 saniye.
Ejder ellerini kaldırdı ve havada birleştirdi. Hemen ardından iki karanlık el Betty’yi ezdi. Ezilen Betty kurtulmak için çabaladı ancak tek yaptığı kendine zarar vermek oldu. Etrafını çevreleyen karanlığı itmeye çalışırken kol kemikleri kırıldı. Neyse ki çabucak iyileştiler ve kullanılamaz olmaktan çıktılar.
Karanlık eller Betty’yi iyice sıkıştırdı ve hareket etmesini tamamen engellediler. Betty aniden bir kana susamışlık hissetti ve başını aşağı eğdi. Karanlığın içinde bir çift gümüş göz ona bakıyordu. Göz bebekleri incecikti ve neredeyse görünmeyecek haldeydi. Sonuna kadar açılmışlardı ve hedefleri belliydi.
Saf karanlığın içinde farklı olan tek renkler o gözlerdi. Derken Betty karnında ezici bir ağrı hissetti ve olduğu yere kustu. Ardından da kendisini tutan elleri parçalayarak savrulmaya başladı. Hiç durmayacakmış gibi savruluyordu ve yoluna çıkan her şeye çarparak paramparça ediyordu.
Dünyada olsalar en fazla mars gibi orta büyüklükteki gezegenleri sarsabilecek kadar gücü olan kız şu anda sadece çarparak boyutları yok ediyordu. Bu güç kendine ait değildi ama garip bir şekilde güzel hissettiriyordu.
Ejder’in nasıl hissettiğini anlamaya yakın bile değildi ancak yine de gücün getirdiği ferahlama hissi ona yetiyordu. İstediği an istediği her şeyi istediği şekilde yapabilecek olmayı düşünmek bile ona yeterken bunu eyleme dökebilmek kim bilir ne kadar zevk verirdi?
En sonunda ise gerçekliğin birine çarparak durdu.
9.927 saniye.
Ejder’den yediği yumruktan sonra gerçeklik bozulmuş ve Betty gerçeklikten daha büyük hale gelmişti. Üstüne düştüğü gerçeklik kendisinden nispeten daha büyüktü. Betty kendini destekledi ve ayağa kalktı.
O anda ise Ejder tepesine atladı ve bir tekme savurdu. Betty refleks olarak bu tekmeden kaçındı ve Ejder’in çenesini hedefleyen bir yumruk attı.
(Betty)-Lan!?
Bu yaptığına kendisi de şaşırmıştı. Aniden gelişen bir saldırı olduğu için tamamen kendi isteği dışında hareket etmişti. Ama şu andan itibaren dövüşün bu şekilde ilerleyeceğini anlamıştı. Ejder bunu bilinçli olarak yapmıştı.
Hatta sırf Betty kendine gelebilsin diye şu anda diğer gerçekliğin üzerinde bekliyordu. Saldırıya geçmek yerine onu izliyordu.
(Betty)-Yani kendini benim seviyeme indirgiyorsun. Pekala. Olduğu kadarıyla dövüşelim bakalım.
11.723 saniye.
Ve dövüş başladı.
Ejder ilk hamlesini yaparak ileri atıldı ve bir tekme savurdu. Betty eğildi ve bu tekmeden kaçındı ancak Ejder hala gerçekliği çarpıtıyordu. O yüzden attığı tekme boşa gitmemiş. Tam olarak Betty’nin çenesine çakılmıştı.
Betty geri fırlatılmış ve başka bir gerçekliğin üzerine düşmüştü. Ancak hemen ayağa kalkarak pozisyon almış ve Ejder’den gelecek olan saldırıyı karşılamak için hazırlanmıştı. Ejder ise saldırıya geçmemiş ve Betty’nin sakinleşmesini beklemişti.
Bilerek ona izin veriyordu. Betty’yi eğitme kısmını çoktan geçmişti. Onu düz mantıkta eğitmek istemiyordu. Onu doğrudan savaşın içine sokarak tecrübe kazanmasını istiyordu. Bu savaşta kazanacağı tecrübeler çok aşırı olacağı için diğer savaşlar ona çocuk oyuncağı gibi gelecekti.
Tek amacı bunu sağlamaktı.
Betty’de bunu anlamış olacak ki saldırıya geçti. Koştu zıpladı ve Ejder’in olduğu gerçekliğin üzerine indi. Düz bir tekme atmaya çalıştı ancak Ejder eliyle tekmeyi aşağı iterek diğer eliyle Betty’nin göğsüne vurdu. Betty göğsünün içine çöktüğünü hissetti fakat buna aldırmadı ve gerilip Ejder’e kafa attı.
Ejder kafayı yedikten sonra geri uçtu ve gerçekliğin üzerinden düşer gibi oldu ancak ayaklarının altında yeni bir gerçeklik oluşarak dengesini kaybetmesini engelledi. Sonra da elini Betty’ye uzattı ve “gel” işareti yaparak onu dövüşün devamına davet etti.
Betty gülümsedi ve Ejder’in üzerine koşarak zıpladı. Ayaklarını karnına çekti ve doğrudan Ejder’in göğsüne geçirdi. Ancak Ejder yerinden bile kıpırdamadı ve elini uzatarak Betty’nin suratını tuttu.
(Betty)-Hassiktir!
Suratından tutulan Betty doğrudan gerçekliğin üzerine vuruldu ve acı içinde geri sekti. Sonra da kafasına sağlam bir tekme yedi ve savruldu. Gerçekliğin üzerinden başka bir gerçekliğe düştü ve oradan sekerek bir diğerine iniş yaptı.
Kafasını sallayıp kendine gelmeye çalıştı ve düştüğü yere baktı. Düştüğü yerin oldukça yüksek olduğunu düşünürken Ejder aniden görüş açısına girdi ve üzerine doğru düşmeye başladı.
(Betty)-Yapma be.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..