Doraigu , Klaus'un yanından ayrıldıktan sonra hiç durmadan uçmuştu.İki saatlik uçuşun ardından Doraigu Kılıcının düştüğü yere varmıştı.Birçok İnsanın Kılıcın etrafında olduğunu gören Doraigu derin bir nefes alıp vermişti Kılıcı İnsanların kaldıramayacağı kadar ağırdı ama İnsanlar etrafında toplanıp teker teker kaldırmaya çalışıyorlardı.

Yavaşça İnsanların arasına karışan Doraigu hemen Kılıcını alıp İskelet Ejderin ölüp ölmediğini kontrol etmek istiyordu.

"Şu Kılıcın Gökten düştüğünü duydum A seviye bir Savaşçı bile onu kaldıramamış...Çoğu İnsan o Kılıcın bir Tanrıya ait olduğunu söylüyorlar."

"Kılıcın çok keskin ve Güçlü olduğu açık Klan Liderleri toplanıp onu saplandığı yerden çıkartmak istemişler ama hepsinin birleşmiş Güçleri bile Kılıcı Milim bile oynatamamış."

Etraftaki konuşmalar gittikçe çoğalmaya devam ediyordu.İnsanlar Gökten düşen Kılıcı görmek ve Kaldırmak için sıraya girmeye başlamışlardı.Doraigu bir an önce Kılıcı alıp uzaklaşmak istiyordu ama İnsanlardan oluşan koca bir kuyruğa girmesi gerektiğini gördüğünde derin bir of çekip hemen sıranın başladığı yere yürümeye başlamıştı.

Klan Liderleri , Kılıcın etrafında oturmuş ve onun ne kadar Güçlü olduğunu tartışmaya başlamışlardı."Bu Kılıç şu ana kadar görüp göre bileceğim en Kuvvetli Kılıç olabilir."Dedi Işık Klanının Lideri.

"Katılıyorum uzun yaşamımda hiçbir zaman bu kadar keskin ve Güçlü bir Silah görmemiştim...Belki çoğu İnsanın söylediği gibi bir Tanrıya ait olabilir."Dedi Karanlık Klanın Lideri.Karanlıklar Klanının Lideri kadındı ve yüzünün yarısını bir bez parçasıyla kapatıyordu ama bu onun Güzelliğini gizleye bilmiş değildi.

Klan Liderleri aralarında konuşmaya devam ederken Doraigu Kılıcın kendisinin olduğunu ve alması gerektiğini söylemek için etrafta bekleyen Bekçilerle konuşmak üzereydi ama bir İnsan önüne geçmişti."Bu Kılıcın Sahibi benim !"Diye bağırdı.

İnsanın söyledikleri herkesin dikkatini kendi üzerine çekmesine sebep olmuştu.Doraigu olduğu yerde kala kalmıştı.İnsanların kaldırıp kullanamayacağı bir Kılıçtı ama İnsanlar yalan söylemeye ve Kılıcın kendilerinin olduğunu söylemeleri onların aç gözlülüklerini yeniden görmesini sağlamıştı.

Klan Liderleri de aynı şekilde dikkatlerini Yirmili yaşlarında uzun boylu kaslı olan Gençti.Klan Liderleri hemen onun yanına gidip konuşmaya başladılar."Kılıçın sahibi sensin demek."Dediler. Kılıcın Gücüne baktıklarında onları bile aşan bir Güce sahipti Kılıcın sahibini gücendirmek istemiyorlardı.

"Benim Adım Gu Shen ve evet bu Kılıcın sahibi benim.....Bir süre önce Tanrılarla yaptığım Savaş yüzünden Kılıcımı kayıp etmiştim onu arıyordum."

Doraigu , Gu Shen'in söylediklerini dinledikten sonra kalabalığın arasından sıyrılıp konuşmaya başlamıştı."Peki Savaştığın Tanrının ismi neydi acaba ?"Herkesin dikkati o an Doraigu'ya çevrilmişti.

Gu Shen dikkatlerin üstünden alınmasından hoşlanmamıştı."Senin gibi biriyle konuşmak değerli zamanımı kayıp etmek demek Kılıcı alıp buradan gitmek istiyorum."

Doraigu , Gu Shen'in yalanlarını ortaya çıkartma gereği duymuyordu Kılıcı kaldıramadığında kendisini ele verecekti zaten."İyi o halde Kılıcını alıp git hadi."

Yere saplanmış olan Kılıca yürüyen Gu Shen yüzünde sinsi bir Gülümseme ortaya çıkartmıştı. Kılıca doğru giderken bir anda Klan Liderlerine doğru dönmüştü."Aslında Tanrılarla yaptığım Savaş yüzünden oldukça yaralanmış durumdayım şuan bu Kılıcı kaldırabilecek durumda değilim....Klan Liderleri eğer bana iyileşmem için bir yer verirseniz sizlerin bu iyiliğinin altında kalmayacağımı bilmenizi isterim."

Klan Liderleri , Kılıcın sahibini gücendirmemek için isteklerini kabul etmek üzereyken Doraigu Kılıcını almak için yürümeye başlamıştı.Gu Shen Kılıca doğru yürüyen Doraigu'yu fark etmiş ve arkasından giderek omzuna elini koymuştu."Hey karınca parçası bir adım daha atarsan seni öyle bir ezerim ki Annen ve Baban bile seni tanıyamazlar."Dedi herkesin duya bileceği bir şekilde.

Orta parmağını ve baş parmağını birleştiren Doraigu ,Gu Shen'in göğüsüne hafifçe vurmuştu ama Gu Shen göz önünde kayıp olarak Klan Liderlerinin arkasındaki Duvara çarpmıştı.

Kılıcının kavrayan Doraigu hemen onu saplandığı yerden çekmişti.İnsanlar ve Klan Liderleri sonunda aradıkları kişiyi bulduklarını anlamışlardı.Doraigu hemen ayrılmaya karar vermişti olabildiğince hızlı bir şekilde İskelet Ejderin peşine düşecekti.

Gitmekte olan Doraigu'yu durduran Işık Klanının Lideri"Efendim Lütfen bekleyin."Dedi.

"Yapacak birçok işim var eğer önemli değilse beni rahat bırakın."Dedi Doraigu.

"Efendim 2 Gün önce bu Kılıçla beraber Kırmızı bir Kristal bulduk ama Kristal bulunmasından hemen sonra etraftaki Manayı emmeye başladı ve Klanlarımızdan birçok Yetişimci öldürdü eğer o Yaratıkla ilgili bir şey biliyorsanız lütfen bizlere yardımcı olun."Dedi Işık Klanının Lideri.

"Kabul ediyorum beni o Yaratığın olduğu yere götürün."Dedi Doraigu ne kadar çabuk bir şekilde Klaus'un yanına gitmek istese de İskelet Ejderhanın yok edilmesi her şeyden öncelikli olmalıydı eğer eski Gücünü yeniden kazanacak olursa Evreni tamamen yiyebilecek duruma gelecekti.

Klan Liderleri bu kadar erken bir kabul görmekten şaşırmışlardı en azından bedava yaptırılmayacağını düşünmüşlerdi.

Klan Liderleri , Kızıl Kristali buldukları bölgeye doğru yürümeye başlamışlardı.Etraftaki yozlaşmaya bakan Doraigu , İskelet Ejderin Gücünün daha ne durumda olduğunu kolaylıkla söyleye bilirdi bu işin öncesinden daha kolay olacağına emindi.

Bir süre yürüdükten sonra Korkunç bir Aura Klan Liderlerini sarsmaya başlamış ve hepsinin kan kusmasına sebep olmuştu.Klan Liderlerinin daha fazla devam edemeyeceklerini fark eden Doraigu onları koruyabilecek bir Bariyer kurmuştu.

Bariyerin içinde kendilerini yenilenmiş gibi hisseden Klan Liderleri oturarak derin derin nefes alıp vermeye başlamışlardı.Doraigu hiç duraklamadan yürümeye devam ediyordu İskelet Ejderin hala Gücünü kazanamadığını biliyordu ayrıca Bedeni patladığı için Kristali koruyacak bir Bedeni yoktu artık.

Doraigu On dakika yürüdükten sonra Toprak tarafından sarmalanmış Kırmızı Kristali fark etmişti."Demek buradaydın."

"Demek beni buraya kadar takip ettin ha İmparator."

"Seni İnsanların bulunduğu bir Evrende başı boş bırakamazdım. Artık sonsuza kadar dinlenme vaktin geldi.Aklını tamamen kayıp etmeden önce bırak işini bitireyim."Dedi Doraigu.

"Haklısın.....İstesem bile şuan seni durduramam yap hadi."Dedi Kırmızı Kristal.

Doraigu toprağa saplanmış olan Kristali yerinden çıkartıp içindeki bütün Gücü emmeye başladı.İskelet Ejderhaların durumu aslında üzücü bir durumdu.Ejderhalar öldüklerinde geriye hiçbir şeyleri kalmazdı ama başka bir Varlık tarafından hapis edilen Ejderhalar İskelet Ejderha formunu alırdı artık eski halini ve Zihnini kayıp etmiş bir halde Yok etmekten başka bir şey bilmeyen Yaratıklar haline gelirlerdi.

Kristaldeki Güç tamamen bittiğinde Etraftaki yok olmuş olan orman ve Canını kayıp etmiş Adamlara canlarını  iade edilmesi gerekiyordu.Doraigu canlıları dirilte bilirdi bu durumu olabildiğince kullanmamayı isterdi ama İskelet Ejderha yüzünden ölen herkesin aslında kendi yüzünden öldüğünü biliyordu.

Etraftaki orman yavaşça yeşillenirken yerde yatan cesetler teker teker can bulup ayağa kalkmaya başlamışlardı.