"Söylediklerini kabul ediyorum...Olabildiğince çabuk bir şekilde Güçlenmem gerekiyor."Dedi Lin.

"Güçlenmek için çok çalışmanız gerekecek. Öncelikle hepinizin Fiziksel durumu berbat halde....Büyücülerin sadece Mana Havuzlarını büyülttüklerini herkes bilir bu yüzden Vücutlarını geliştirmezler.....Ama bu durum büyük bir hata ya yol açabilir."

"Büyücülerin kendilerini geliştirebilmelerinin birçok yolu vardır ama Vücutları yeteri kadar Güçlü olmadığı için çoğu yavaş bir şekilde gelişiyorlar....İşte tam bu yüzden Savaşçılar , Büyücülere göre daha hızlı gelişebiliyorlar."

"Büyücüler , Mana emiliminde hızlı olmalarına rağmen Vücutları zayıf olduğu için yeteri kadar hızlı gelişemezler." Nero kısa bir açıklama yaptı.

"İşte bu yüzden yarından itibaren sizleri zorlu bir Eğitimden geçireceğim.. Vücutlarınız yeteri kadar Güçlendiğinde hepinizin Mana emilimi öncesinden Kat be Kat daha fazla artacaktır."

Herkes Nero'nun söylediklerini dikkatlice dinlemişti. Eski çağdan bu yana Büyücüler sadece Mana Havuzlarını geliştirmenin bir Büyücüyü gerçek Gücünü ortaya çıkartacağını söylemişlerdi ama Nero'nun söyledikleri Büyücülerin ve Öğretmenlerin söylediğinin Zıttı sayılıyordu.

Herkese gereken İksirleri verdikten sonra yarın buluşma saatini söyleyen Nero herkesin dağılmasını söylemişti.

"Gerçekten böyle yapmak yerine her şeyi kendin halledebilirdin....Bunun için gereğinden fazla Güçlüsün."Dedi Klaus.

Klaus'a bakan Nero"Geldiğin yeri çabuk unutmuşa benziyorsun...Eskinden sende Güçlenmek için elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdın."

Klaus eski halini hatırladıkça kendisine kızmadan edemiyordu.Şuan Dünyadaki ikinci En Güçlü kişiydi ama nereden geldiğini asla unutmamıştı.

"Onları eğitmemin sebebi her başları sıkıştığında burada olamayacağım için....Er yada Geç Cehenneme dönüp kaldığım işi bitirmem gerekiyor."Dedi Nero.

"Ne İşi ?"Diye sordu Klaus.

"Tanrıları Öldürmek ! Karşıma ne kadar çıkarlarsa çıksınlar ne kadar Güçlü olurlarsa olsunlar hepsinin sonu elimden olacak..."Nero konuşmaya devam etmeden kendisini durdurmuştu.

"Neyse...Kendini nasıl hissediyorsun Açlığın ne durumda ?"Diye sordu Nero. Ardetle gönderdiği Ruhlar Üç Ay önce bitmişti. Nero bu durumu bilerek ayarlamıştı Klaus'un açlığını kontrol etmesini sağlamak için.

"Pek iyi durumda sayılmam....Son zamanlarda İnsanların içlerindeki Ruhları görmeye başladım ve hepsi gerçekten lezzetli görünüyorlar."

"Bu hataya düşme sakın...İnsan Ruhları abur cubur gibidir bir Evren dolusu İnsan Ruhu yesen bile dişinin kovuğuna bile yetmezler...Sana daha önceki Savaşlarımızdan kalan birçok Ruh getirdim....Bunların arasında bir tane Tanrı Ruhu bile var."

Klaus meraklı bir şekilde"Şimdiye kadar yediklerimin hepsi Titan Ruhlarıydı...Eğer bir Tanrı Ruhu yersem ne kadar Güçleneceğimi merak ediyorum."Dedi.

"Olmaz şuan bir Tanrı Ruhunu tüketmeye çalışırsan Ruhunun , Tanrı Ruhu tarafından tüketilmesine sebep olursun....Tanrı Ruhuyla beslenmeden önce kendini Feci şekilde geliştirmen gerekiyor....Biraz önce diğerlerine söylediğim gibi Zorlu bir Eğitim sizleri bekliyor."

Klaus şaşırmıştı. İblis Güçlerini kazandığından beri karşısında Ardet ve Nero'dan başka kimse duramamıştı. Klaus'un birden Ardetin verdiği eğitimde ne kadar zorlandığı aklına gelmişti. Ardetin verdiği Eğitim o kadar zorluydu ki bazen Klaus kendisinin öleceğini bile düşünmüştü.

Klaus gerilerek yutkunmuştu. İblislerin Kralı olarak bilinen Nero'dan eğitim alacağı onu Feci şekilde germişti.

"Yarı İblis olduğun için diğerlerinden daha zorlu bir Eğitim seni bekliyor olacak....Daha önce benim yanımda Tanrılara karşı Savaşmış olan Rein ile Eğitim yapacaksın."Dedi Nero.

"Rein kim ?"Klaus soruyu sorduktan sonra Nero'nun Gölgesinden Dört Metre uzunluğunda bir Siyah ve Kırmızı renge sahip Zırhlı bir İblis Çıkmıştı. İblis Tamamen Gölgeden oluşuyordu.

"Bu Rein.. Gölge İblislerinin Lideri ve benim Özel Korumalarımdan biridir."Dedi Nero.

Klaus tamamen Rein'in Havalı görüntüsüne takılmıştı. Klaus'un bakışlarını fark eden Nero sinsice gülümsemeye başlamıştı. Rein , Tanrılarla savaşan bir İblisti bu yüzden Klaus için en iyi Öğretmenin o olacağına emindi ama Rein eğitim sırasında Klaus'a daha önce çekmediği zorluklar çektireceği için Nero onların eğitimini izlemekte sabırsızlanıyordu.

"Demek Genç Cehennem Şövalyesi sensin...Tanıştığımıza memnun oldum."Dedi Rein.

İkilinin tanışması bittikten sonra Rein , Nero'nun gölgesine geri dönmüştü.

"Yarından itibaren sen ve Rein çalışmaya başlayacaksınız....Rein'in eğitimi Ardetin Eğitiminden tamamen farklı olacak. Rein sana bir Tanrının ne kadar Güçlü ve Korkutucu olacağını ve onlarla nasıl Soğuk kanlı bir şekilde Savaşacağını öğretecek."

"Bir şey sormak istiyorum....Beni neden sen eğitmiyorsun ?"Dedi Klaus.

"Bu hiç Adil olmazdı....Ben Cehennemin Kralı olduğum için diğer İblisler üzerinde Hüküm sahibiyim...Yani sadece Düşüncelerimle bile seni Öldüre bilir kaldıramayacağın Acıları tattırabilirim işte bu yüzden seni Rein eğitecek."Dedi Nero.

Klaus duyduklarından sonra Yumruğunu sıkmaya başlamıştı. Kendisinin hayal edebileceğinden daha fazla Güçlendiğini biliyordu ama Nero'nun sahip olduğu Güç'e hayranlık duymadan edemiyordu kendisi de o kadar Güçlü olmak istiyordu.

Klaus istediği şeyin çok bencilce olduğunu biliyordu ama yine de istiyordu ne olursa olsun Güçlenecek ve Nero'nun yanında Savaşabilecek bir İblis Haline gelecekti.

"Bu kadar çok düşünmene gerek yok...İblis olarak Gücünü eğitmen gerekiyor ve Rein gibi biri senin için harika bir Eğitmen olacağından eminim...Biliyorum Güçlü olmayı her şeyden fazla istiyorsun ama şunu asla aklından çıkartma her zaman senden daha Güçlü olan birileri olacaktır sen istesen de istemesen de bu yüzden kendini iyi eğit ve istediğin Gücü elde et."Dedi  Nero.

Nero , Klaus'la konuşmasını bitirdikten sonra cebinden bir İksir Şişesi çıkartıp Klaus'a doğru fırlatmıştı. Klaus şişeyi yakaladığında içinde alışık olduğu bir parlaklığı fark etti. Bu parlaklık bir Titanın Ruhundan geliyordu.

Klaus , İblise dönüştükten sonra İnsan yemeklerini sadece Hobi olarak yemeye başlamıştı onun Açlığı artık sadece Ruhlara karşıydı. Şişenin kapağını açan Klaus şişeyi kafaya dikerek Titanın Ruhunu yemeye başlamıştı.

Klaus gizlenme yüzüğünü takmasına rağmen Ruhlarla beslenirken Yüzük işlevliğini yitirerek onun gerçek Görüntüsünü ortaya çıkartmıştı. Klaus her Ruhla beslendiğinde Gözleri'nin parlaklığı artarak daha berrak bir Kırmızı renge sahip olmuşlardı.

Klaus ilk İblis olduğunda Ayda bir kez Ruhla beslendikten sonra gelecek Ay'a kadar çok fazla Açlık hissetmezdi ama son zamanlarda Açlığı Bir Ay'dan bir Haftaya kadar düşmüştü ve Nero tarafından Üç Ay aç bırakıldığı için yediği Ruhun yanında Dört tane daha Ruh yiyebilmişti.

Cehennem Şövalyeleri hiç durmadan Ruh yiyebilirlerdi tokluk veya şişkinlik hissetmeden ama Klaus'un durumu diğer Cehennem Şövalyelerinden farklıydı. Klaus'un Vücut u zayıf olduğu için gereğinden fazla Ruh yemesi onun için sıkıntılı bir hal alabilirdi bu yüzden Nero onu aç bırakmıştı.

Klaus'a hem Açlığın nasıl bir şey olduğunu göstermiş hem de Bedeninin tek seferde gelişebilmesi için gereğinde Ruhla beslenmesini sağlamıştı. Gelecekte Klaus hiç sorun çekmeden istediği kadar Ruhla beslenebilecekti.

Nero bulunduğu Dünyaya geleli sadece bir Gün olmuştu ama Planı düşündüğünden daha iyi bir şekilde ilerlemeye başlamıştı. Artık seçtiği kişilerin Güçlenmelerini sağlayarak kendilerine Asil diyenlerden farklarının olmadığını gösterecekti.

Nero'nun Planı ne kadar istediği gibi gitse de İnsanların bazıları tarafından istenmeyeceğini ve isteklerine karşı gelineceğini biliyordu. Nero olabildiğince İnsanlara Öldürmek istemiyordu aralarındaki Güç farkı yüzünden kendisinin İnsanlara zorbalık yapıyormuş gibi hissetmek istemiyordu.

Nero her ne kadar böyle düşünse de bir Ejderha Öfkelendiği zaman yolunun üzerindeki her şeyi yok etmekle tanınırdı özellikle o Ejderha Tanrısal bir Varlıksa onu kızdıranların sonu Ölümden bile beter olabilirdi.

Nero bir günde topladığı bütün bilgileri gözden geçirmeye başlamıştı."İnsanların Bilgi Durumu düşünülenden daha beter bir halde....Gençlerin yanında Yetişkinleri de tekrardan eğitmem gerekecek gibi görünüyor."Diye düşündü Nero.

"Sadece İnsanlara bakarak diğer Irkların da bu kadar Gururlu ve Kibirli olduklarını düşünmek yanlış olmaz sanırsam....Bütün Krallıkları birleştirmek düşündüğümden daha zorlu olacağa benziyor."

"Bütün bunların yanında....Gerçekten hiçbir iyi bir şey bulamadım...."Nero düşünceli bir şekilde Düşünmeye devam etti."Gerçekten İnanların durumu berbattan da öte....Kendilerini en üstün Irk olarak düşünmeleri tamamen aptallıktan ibaret...Böyle gidecek olursa Yıkım İmparatoru denilen İnsana karşı kesinlikle kazanamayacaklar."

"Aslında bu Dünyanın bir Yılı var....Diğer Irkları ve Krallıkları birleştirebilmek için Yıkım İmparatorunu kullanmayı düşünmüştüm...Anlaşılan başka bir çarem de olmayacak gibi. Eğer İnsanlara ve diğer Irklara ortak bir Düşman verecek olursam aralarındaki Anlaşmazlıklara son vererek birlik olabileceklerini düşünüyorum."

"Ama Yıkım İmparatorunun yenilgisinin ardından dağılmamaları için bir yol düşünmem gerekiyor...Gerçekten yapmam gereken çok şey var."Diye düşündü Nero.

Nero sadece bir Yılda yapması gerekenlerin kendisini zorlayacağını düşünmüyordu onu asıl zorlayan şeyin Irklar arasındaki anlaşmazlıklar olacağını düşünüyordu. İnsanların ve diğer Irkların anlaşmazlıkları uzun Yıllardır devam ettiği için hemen ortadan kaldırılabilecek bir şey değildi.