Bölüm 187: Yaşlı Hayaletin Küçük Dükkânı (1)

(Ç.N: Yaşlı hayalet (gui)'nin bir hayalet olması kesin olan bir şey değil. Garip veya kötücül olan biri için de kullanılabilen bir şey olsa da gerçekten bir hayalet veya iblis de olabilir.)

O anda yaşlı adam kafasını yavaşça kaldırdı ve Li Qiye'ye baktı. Aynı zamanda gözleri yerin ve göğün kutsal ışığına benzeyen korkutucu bir ışık yaydı. Ölçülemez bir keskinlik ile dünyayı yarıp ayırabilecekmiş gibi gözüküyordu. Shuangyan ve Baojiao, Li Qiye'nin arkasında dursalar da geriye doğru üç adım atmak zorunda kalmışlardı. Bu şiddetli bakışı doğrudan karşılamasalar da bu parlaklığın iblisleri ve tanrıları yok edebilecek kadar güçlü bir şey olduğunu, onların gelişimindeki kişilerin basit böcekler olduğunu hissetmişlerdi.

Soğuk terler bedenlerinden dökülürken kendine yaşlı hayalet diyen bu yaşlı adamın akıl almaz derecede korkutucu olduğunu fark ettiler.

“Olmaz.” Yaşlı adam uykuluymuş gibi bakışını çekti ve kafasını salladı.

Li Qiye gözlerini daralttı ve yaşlı adama bakıp sakince konuştu: “Bu yerde üç sağlam para birimi olduğunu iyi biliyorum. İlki gerçek veya sahte büyük destanlar. İkincisi, İlkel İnsanların antik lisanı. Üçüncüsü ise cesetler! Bende gerçek büyük destanlar ve İlkel İnsanların Antik lisanı var! O zaman ilkel insanların antik lisanını mı seçiyorsun?”

“O da olmaz.” Yaşlı adam kafasını yine salladı ve yavaşça konuştu: “En azından senin için bunlar olmaz! Tıbbi bir kazanım var ve benim için bir ilaç yapabilirsin!”

Li Qiye ciddileşti ve yaşlı adama baktıktan sonra konuştu: “Bu senin ticaret kuralın değil! En azından istediğim eşyanın bedeli bu değil!”

Shaungyan ve Baojiao arkada bu konuşmayı dinlerken kafası karışık hale geldi. Neler olduğunu anlayamıyorlardı

“Biliyorum, ama sen istisnasın... Tek istisnasın!” Yaşlı adam yavaşça devam etti: “Bedenindeki kokuyu alıyorum. Bu nedenle normalde kullanılan sağlam para birimleri senin için geçerli değil!”

Li Qİye gözlerini daralttı ve sessizce baktı. Devasa deneyimlere sahip Kara Karga olarak her şeyi görmüştü. Doğal olarak bu yaşlı adamın kim olduğunu ve onunla uğraşmanın ne kadar zor olduğunu biliyordu.

“Neye sahip olduğunu görmek istiyorum.” En sonunda Li Qiye konuştu.

Yaşlı adam Li Qiye'ye bakmadı. Ceset gibi ayağa kalktı ve yavaşça konuştu: “Beni takip et.” Ardından mürekkep kadar siyah olan arkadaki kapıya doğru yürüdü.

“Üç sağlam para birimi?” Li Qiye'ye bakan Shuangyan bu tür bir ticaretin çok garip olduğunu hissetti.

“Bu yer dışarıdan farklı işler.” Li Qiye gülümseyerek kafasını salladı: “Dışarıda Arıtılmış Yeşimler, tıbbi ilaçlar, Kader Hapları ve hatta hazineler kullanılabilir. Ancak bu yerde hiçbiri takas edilmez!”

“Gerçek veya sahte büyük destanlar da ne?” Baojaio merakla sordu: “Büyük destanların da gerçekleri ve sahteleri de var mı?”

“Tabii ki var.” Li Qiye gülümsedi ve konuştu: “Bu yerde istediğin eşyayı elde edebilirsin. İlk olarak nadir ve yeterince garip bir eşya düşünmen gerek. Dışarıda olmayan tüm hazineler burada varlar. Eğer bu eşyaları istiyorsan almak oldukça basit; yaşlı adama eski bir hikâye anlatmalısın...”

“… Tabii ki bu eski hikâye akıl almaz ve garip olmalı. Daha garip olan şey ise bu eski hikâye senin kendi deneyimin olabileceği gibi senin tarafından uydurulan bir şey de olabilir. Eğer eski hikâye doğruysa istediğin eşyayı anında elde edersin. Ancak eğer uydurduğun hikâye yeterince gerçekse yine o eşya ile takas edebilirsin. Ama bunun için onu kandırman gerek!” Li Qiye sözlerini bitirdikten sonra gülümsedi.

(Ç.N: Hikâye dinlemeyi seven yaşlı bir adam ile karşı karşıyayız sanırım ???? )

Bunu duyan kızlar şaşırdı. Bu çok garip bir şeydi.

“Peki ya cesetler?” Baojiao bir daha sordu.

Li Qiye kafasını salladı ve yanıtladı: “Cesetler çok daha zor. Onun gözüne girebilecek cesetler akıl almaz şeyler ve kesinlikle Dünya Ölümsüzleri olacak kapasiteye sahipler! Tabii ki onlar ile bu yerdeki en harika şeyleri alabilirsin!”

“Gelin, onu çok fazla bekletmeyelim” Li Qiye gülümsedi ve ardından siyah kapıya doğru yürüdü.

Kızlar birbirlerine baktıktan sonra onu takip etti.

Bu kapının onları karanlık bir yere götüreceğini düşünseler de içeri girdiklerinde bunun gerçek olmadığını anladılar. Kapının arkasında büyük bir alandan oluşan bir İlahi Yeraltı Odası yer alıyordu. Bu yerde güneş ışınları aşağı doğru parlıyordu ve bu oldukça rahat ve tembelleştirici bir his veriyordu.

Ancak bu avluyu gören kızların ağzı açılmıştı; onları kapatamıyorlardı! Afallamış bir şekilde ilerde olan eşyalara bakıyorlardı.

Büyük yeşil bölge tıbbi bahçeler, yeşim havuzlar, küçük tepelere sahipti... Gerekli şeylerin hepsi burada vardı ve şok edici şekilde burada büyüyen şeyler bile vardı.

“D-D-Dokuz Dönüşümlü Ejder İpek Solucanı Ruh Otu...” Tıbbi bahçenin içindeki küçük Ejderha şekilli ve gizemli Ejderha haykırışları çıkaran küçük otu gören Shuangyan yüksek sesle haykırmadan edemedi.

Dokuz Dönüşümlü Ejder İpek Solucanı Ruh Otu en iyi kaliteli Kader Haplarının ana malzemesiydi. Büyük tarikatlar ve güçlü ülkeler şöyle dursun, bir Antik Krallığın bile onlardan bir tanesine sahip olması kesin değildi!

“Oradaki, oradaki... O efsanelerdeki Yin Yang Ölümsüz Ejder Kaplumbağası değil mi?” Yeşim göletin içinde yaşlı bir kaplumbağa uzanıyordu. Bu kamplumbağa Yin ve Yang enerjisini içine çekip üflüyordu ve bu da Baojiao'nun heyecandan rengini kaybetmesine neden olmuştu. Böyle bir şeyi sadece efsanevi fantezi kitaplarında görmüştü. Antik krallıklar bile böyle bir şeyi yakalayamıyorken onlardan biri bu yerdeydi!

“O... O Pattra Palmiyesi Kutsal Ağacı...”

“Bu... Bu milyon yılda bir ortaya çıktığı söylenen efsanevi Uyuşmazlık Taşı...”

“Sekiz Yapraklı Tek Kılıç Aziz Otu. Efsanelere göre bu yüce ölümsüz ot haline gelmiş bir çiçek sapı. Ruhu besleyebiliyor ve kadere karşı gelerek birinin ömrünü değiştiriyor.”

***

Dünyayı sarsacak hazineleri birbiri ardına görmek kızları afallattı. Bu yerdeki hazineler ve ruhsal ilaçlar sadece Dokuz Aziz Şeytan Kapısı ve Mücevher Sütun Kutsal Okulunun değil Gök Mavisi Gizemli Antik Krallığın bile sahip olmadığı şeylerdi.

Bu onları büyük ölçüde şok etmişti. Eğer bu eşyalardan herhangi biri dışarıda bulunsaydı gözü dönmüş bir kan banyosu gerçekleşirdi. Böyle harika bir servete sahip olmak için mücadele etmeyecek Antik Krallık yoktu. Ancak bu yerde tüm bu hazineler sakince duruyordu. Buradaki eşyaların herhangi biri bir gelişimci ordusu bile hayatları boyunca onları hedeflese bile elde edilemeyecek şeylerdi.

Dokuz Aziz Şeytan Kapısı ve Mücevher Sütun Kutsal Okulu güçlüydü ve kızlar da cennetin gururlu kızları olarak birçok hazine görmüşlerdi. Ancak gözleri önündeki şeyler ile kıyasla önceden gördükleri metal parçalarından farksızdı.

“Gelin, bu eşyalar üç sağlam para birimi ile alınan şeyler.” Li Qiye gülümseyerek konuştu: “Sizin çok fazla düşünmenize gerek yok, yaşlı adamı etkileyebileceğiniz eski bir destan yok.”

O noktada kızlar birbirlerine baktı ve bir şeyi fark etti. Bu kadar hazine ve ölümsüz ot buradaydı, ancak yaşlı adam onların başkaları tarafından çalınabileceğinden korkmuyordu. Bu yaşlı adam ne kadar korkutucu biri olabilirdi?

En sonunda üçü dar bir odaya girdi. Girmeden önce kızlar tarif edilemeyecek bir tıbbi koku aldı. Dikkatlice kokladıklarında bunun kaynağı bile onları sessizleştirecek kadar ruh sarsıcı ise orada nasıl bir şey olduğunu sadece hayal edebilirlerdi.

Odanın içinde bilinmeyen ilaçlar ile dolu bir sürü şişe vardı. Yeşil ürkütücü alevlerin üzerinde demir bir Çin tavası bulunuyordu. Ve bu demir Çin davasının içinde de kapkaranlık bir eşya vardı. Görünüşte sürünüyor gibiyken kendi hayatına sahipmiş gibiydi. Zaman zaman etrafta kıvrılan kurtçuklar, yaklaşan kötücül hayalet ruhlar veya mırıldayan akıntılar ve birçok farklı şey görünüyordu...

Demir Çin tavasının içinde kaynayan garip şeyi gören kızlar ürpermeden edemedi.

O anda Li Qiye gözlerini kapadı ve tıbbi havayı derince koklayıp mırıldandı: “Demir Hayalet Dünya Yılanı, Dünya Reddeden Kalp, Kaçınan Ölümsüz Otu, Tanrı Kanı Kristal, Nesil Tüketen Hayalet Beyni...” 

Li Qiye sanki tarifi ezberlemiş gibi birbiri ardına tıbbi malzemelerin isimlerini söyledi. Baojiao Li Qiye'nin kokusundan malzemeleri tanıdığını görünce afalladı, ama Shuangyan Li Qiye'nin ilahi tekniklerine alışmıştı!

Li Qiye'nin yanın duran yaşlı adam ise Li Qiye'nin hata yapıp yapmadığını kontrol ediyormuş gibi ona baktı.

Tüm malzemeleri saydıktan sonra Li Qiye sonunda gözlerini açtı ve şok olmuş bir ifade ile yaşlı hayalete bakarken konuştu: “O antik tarifi bulmuşsun!”

Yaşlı adam yavaşça cevapladı: “İsteyen bir kalp için imkânsız yoktur. Ancak bu sadece tamamlanmamış bir tarif. Bu sadece ilk adım, diğer malzemeleri bulamadım!”

“Ben de onları tamamlayamayabilirim.” Li Qiye kafasını salladı ve usulca iç çekti.

Li Qİye ile en uzun zamanı geçiren Shuangyan elektrik çarpmışa döndü. İlk kez Li Qiye'nin kendinden emin olmayan bir şekilde konuştuğunu duymuştu! Şu ana kadar hiçbir şey onun için sorun olmamıştı, ama bugün kendinden emin değil gibi konuşmuştu! Bu genç asillerinin bile kendinden emin olmamasını sağlayan antik tarif nasıl bir şeydi?

“Bedenindeki şeylerin kokusunu alıyorum ve o kurbağa da bedeninde. Sen kesinlikle bu konuda bilgilisin!” Yaşlı hayalet yavaşça konuştu.

Li Qiye demir Çin tavasının içindeki kararmış karışıklığa bir şey demeden baktı. Sanki onun içini görmek istiyormuş gibi bakıyordu.

Simya Tanrısı ve Li Qiye'nin antik zamanlardan kalmış sayısız Dan tarifini karıştırdığı ve sayılamayacak kadar Dan tarifi bulduğu söylenebilirdi. Bu Dan tariflerinin bazıları hatırlanamayan zamanlardan gelen tamamen takip edilemeyen şeylerdi. O anda Li Qiye'nin zihnine antik bir tarif geldi.

-----------ÇEVİRMEN NOTU-------------

Li Qiye neler yapacak? Yaşlı adam tam olarak ne istiyor? Antik Tarif ne? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????