Bölüm 249: Uzun Yolculuk

“Yani anlaştık!” Mu Chen Li Qiye'ye baktı ve simgeyi ona teslim etti.

Savaş Tanrısı Tapınağı hatırlanamayan zamanlardan beri güçlü kalmıştı; Antik Kanunlara, İmparator Kanunlarına ve hatta Ölümsüz İmparator Gerçek Hazinelerine sahiplerdi! Ancak onlar Ölümsüz Fizik Kanunlarını fazlasıyla istiyorlardı!

Li Qiye onayladı ve konuştu: “Bu olur. Zirveye ulaşıp Cennetin İradesinin elde edene kadar bekleyin, bu söz verilen şeylerin hepsi gerçekleşecek.”

Li Qiye bu anlaşmayı kendisi için değil, Temizleyici Tütsü için yapmıştı. Tarikatı eğitmek için o kadar fazla zaman harcayamazdı, bu nedenle tapınak gibi güçlü ve deneyimli bir mirası koruma için kullanması gerekliydi. Öğrenci eğitme konusunda Savaş Tanrısı Tapınağı gerçekten harikaydı!

En sonunda Mu Chen ve Li Qiye anlaşmayı kararlaştırdı ve Li Qiye Gerçek Kaderini kullanarak buna söz verirken Mu Chen de tapınağın prestijini kullandı.

“Bu sefer ortaya çıktığımda çok fazla ölümlü havada zaman harcadım. Korkarım ki fazla zaman harcadığım için Çağ Kan Taşında bir kez daha ömrümü bastırmam gerekecek.” Gitmeden önce Mu Chen Li Qiye'ye şöyle dedi: “Ancak Tapınak hala isteklerini yerine getirebilir, bundan sonra doğrudan Elder Jiang ile iletişime geçebilirsin!”

Mu Chen gibi çağlar boyu yaşayan kişiler kendi başlarına bu kadar uzun süre dayanamazlardı. Kendilerini Çağ Kan Taşını kullanarak mühürlemeleri ve kanlarını bastırmaları gerekliydi.

Mu Chen gibi bir atanın ortaya çıkması işin gerekli bedel akıl almazdı, ancak bu sefer atalarını gömmek istediği için Mu Chen ortaya çıkmıştı. Bu nedenle kendini yeniden mühürlemeden önce bu genç öğrenci tapınağın desteğine kesinlikle layık olduğundan Li Qiye ile anlaşmak istemişti.

Mu Chen gibi biri için zaman altındı ve daha fazla oyalanmak istemiyordu. Elder Jiang ile birlikte hızlıca oradan ayrıldı.

Gu Tieshou'nun grubu, Tapınağın Temizleyici Tütsü öğrencilerini eğitmek için birilerini göndereceğini duyduğunda aşırı heyecanlandı!

Tarikat sadece kaynak eksikliği çekmiyordu; en büyük eksiklikleri bilge eğitmenlerinin olmayışıydı. Her ne kadar birçok İmparator Kanunu kaybetmiş olsalar da hala çok sayıda Erdemli Örnek ve Cennetsel Kral Kanunlarına sahiplerdi. Onlar tarikatı güçlendirmek için yeterliydi, ancak yine de iyi eğitmenlere ihtiyaçları vardı!

Artık Tapınak Temizleyici Tütsüye kaynak vermenin yanı sıra öğrencilerine kılavuzluk yapmak için eğitmen de yollayacaktı. Nasıl olur da Gu Tieshou ve diğerleri heyecanlanmazdı?

“Bu gerçekten harika... Bunu hayal etmeye bile gerçekken cüret edemiyorum!” Gu Tieshou, Li Qiye'yi gördüğünde ne diyeceğini bilemedi. Li Qiye bunu tarikat için yaptığını biliyordu.

Onların heyecanına kıyaslasa Li Qiye hala sakindi. Yavaşça konuştu: “Onlar ne kadar bizi desteklerse desteklesinler bunun her zaman bir limiti olacak; kaynakları her zaman bizim isteğimiz doğrultusunda burada kalmayacak! Bilge eğitmenleri de her zaman tarikatımızda olmayacak!”

“Bizim için Tapınağın desteği yükselmek için bir şanstan başka bir şey değil. Onlar sadece bir sütun! Ancak gerçek güç sadece kendi yeteneklerimi ile kazanılabilir. Bu dünyayı güçlü bir şekilde süpürmek için kendimize güvenmeli ve ilerleyip bunun için çalışmalıyız. Eğer Tapınağa bel bağlarsan bu bağımlılıktan başka bir şey olmaz! Biz güçlü bir miras olmak istiyoruz ve bunun için sadece kendimize bel bağlayabiliriz!” Li Qiye acelesiz bir şekilde konuştu, her sözü bir ağırlık taşıyordu.

Li Qiye'nin sözleri heyecanlı Gu Teishou'yu çanlar gibi ayılttı! Li Qiye haklıydı, Tapınak başka şartlar olmadıkça her zaman tarikatı desteklemeyecekti. Güçlü hale gelmek için kendilerine bel bağlamaları gerekliydi.

“Bu sözleri her zaman hatırlayacağım ve tarikat da bunları unutmayacak.” O anda Gu Tieshou kendine geldi ve Li Qiye ile konuştu.

“Güzel!” Li Qiye onayladı. Gu Tieshou yaşlı olsa da yine de aydınlanmaya layık biriydi. Her ne kadar hayatı boyunca Erdemli Örnek seviyesine ulaşamayacak olsa da gelişme şansı vardı. Üstelik tarikat içinde sezgileri fena değildi. 

Gu Tieshou bu konu nedeniyle tüm Elder ve koruyucuları bir gece toplantısına çağırdı. Gece boyunca tüm tarikat yükselen bir motivasyona sahipti. Tüm kalpler tarikatın yeniden doğmasını istiyordu.

Şeytan Kral Lun Ri tarikatta birkaç gün konuk olarak kaldı. Ayrılmadan önce Li Qiye ile resmi şekilde konuştu: “İstediğin sürece, ne olursa olsun benim Dokuz Aziz Şeytan Kapım tüm gücü ile o görevi tamamlamaya çalışacak!”

Mu Chen bile Li Qiye'ye yardım etmek isterken onların Dokuz Aziz şeytan Kapısının da aynısını yapacağını söylemeye bile gerek yoktu. Şeytan Kralın gözünde Li Qiye'den daha fazla yatırıma değer biri yoktu.

Şeytan Kralın güçlü sözlerinin karşısında Li Qiye sadece gülümsedi ve bunu reddetmedi. Eğer diğerleri onun arkadaşı olmak isterse o da mutlu şekilde dostları olurdu!

Li Qiye Tapınağın desteğini kazandıktan sonra tarikat için daha da güven hissetti. Tarikatın meseleleri hakkında endişelenmesi gerek olmadan yolunda ilerlemek istiyordu.

Shuangyan ve Baojiao inzivada gelişimlerine resmen başladığında Li Qiye de Doğunun Yüz Şehrine doğru yolculuğuna başladı.

Li Qiye, Su Yuhe'nin tabutunu çıkardı ve yolculuğuna başladı. Gitmeden önce Nan Huairen ve Niu Fen de gelmek istedi.

Ancak Li Qiye onları götürmedi. Niu Fen'e Gerçek Çözümleri verdi. Niu Fen'in sadakati testlere dayanabilmişti, bu nedenle de Li Qiye onları ona vermişti. Gelecekte Tarikatın Niu Fen gibi bir İlahi Ecdat Salyangozuna ihtiyacı vardı! Tıpkı geçmişteki Afet Tanrısı gibi Koruyucu İlahi Canavara ihtiyaçları vardı.

Li Qiye'nin adamı olan Nan Huairen doğal olarak onu takip etmek ve onu desteklemek istemişti. Ne yazık ki Li Qiye bu yolculuğun uzun ve yorucu olacağını düşündüğünden onu getirmemişti.

Doğunun Yüz Şehri gerçekten Büyük Orta Bölgesinden milyonlarca mil uzaktaydı. Kim bilir oraya yürüyerek veya uçarak ulaşmak kaç sene sürerdi.

Bu nedenle Li Qiye'nin Doğunun Yüz Şehrine gitmesi için tarikat büyük miktarda arıtılmış yeşimi dao kapısı açmak için harcamayı önemsemedi.

Li Qiye anında dao kapısına giderek Doğunun Yüz Şehrinin bölgesine ulaştı. İlk önce söz verdiği için Su Yuhe'yi belli bir yere gömmek istiyordu.

Koyu yeşil bir orman ve her yerde vahşi otlar ve bitkiler olan bir dağın içinde sadece canavarlar ve kuşlar vardı ve insan izi yoktu. Bu yerdeki küçük bir tepenin altında bir şeftali ağacı bulunuyordu.

Bu şeftali ağacı neredeyse yaşlılıktan ölecek yaştaydı, ama yine de bu yerde inatçı şekilde hayatta kalıyordu. Kökleri kim bilir kaç senedir oradayken genç filizler ondan büyüyordu.

Her an ölebilecekmiş gibiydi ve fazla zamanı kalmamış gibi gözüküyordu. Ancak dikkatli gözlere sahip kişiler ağacın köklerindeki yıldırım izlerini görebilirdi. Bu cennetten gelen bir cezalandırmaydı!

“Sonuçta büyük daosu için büyük tamamlanışa ulaşamamış! Yaşlı gökler buna izin vermez!” Köklerdeki yıldırım izlerini gören Li Qiye mırıldandı: “Kim bilir bu ne kadar daha uzun yıl alacak?”

Li Qiye bu yaşlı şeftali ağacı hakkında birçok hatıraya sahipti. Bu yaşlı şeftali ağacının Ölümsüz İmparatorlar tarafından kutsanıp öğüt aldığını kim bilebilirdi?

Çok çok uzun zaman önce bu yerde bir kasaba vardı. Bu Ölümsüz İmparator Min Ren'in savaş sanatlarını seven genç bir çocukken yaşadığı evinin olduğu yerdi. Evinin önünde bir şeftali ağacı vardı. Ailesi vefat ettiği zamandan sonra onun yanında sadece bu şeftali ağacı kalmıştı.

Kara Karga olarak Min Ren'i öğrencisi aldıktan sonra Li Qiye bu yerde uzun zaman harcamıştı. Bu şeftali ağacının altında Ölümsüz İmparator Min Ren'i öğrencisi olarak almış ve ona uzun ve yorucu dao yolunda önderlik etmişti. Çok geçmeden Ölümsüz imparator Min Ren'i bu yere geri getirmişti. Bu şeftali ağacının altında Ölümsüz İmparator Min Ren'in kanı ve teri vardı.

Ölümsüz İmparator Min Ren'in mutluca gülerken Li Qiye'nin de Kara Karga olarak ağacın tepesinden onu izlediği zamanlar da vardı.

Daha sonraları Ölümsüz İmparator Min Ren Cennetin İradesini sırtlayıp Ölümsüz İmparator olduğunda bu yere bir kez daha gelmiş ve bu şeftali ağacının zihnini açmış ve ona farkındalık kazandırmıştı. Bu yaşlı şeftali ağacının büyük daosunu tamamlayarak bir gün yeniden doğabileceğini ummuştu.

Ancak büyük daoya bir ağaç olarak ulaşmak kolay değildi. Bu yüksek göklerin izin verdiği bir şey değildi, bu nedenle bu yaşlı şeftali ağacı birden fazla kez cennetin cezalandırmasına maruz kalmıştı ve antik çağlardan bu yana mücadele etmişti! Her ne kadar büyük daosuna ulaşamamış olsa da bu zamana kadar hayatta kalabilmişti!

En sonunda Li Qiye yaşlı şeftali ağacının altında bir mezar kazdı ve Su Yuhe'nin tabutunu içine yerleştirdi. Ardından nazikçe iç çekti ve antik zitheri de mezara koyduktan sonra konuştu: “Bu zither Küçük Velet Min Ren'i tüm hayatı boyunca takip etti. Ölümsüz İmparator Min Ren'i doğuran bu yere seni gömüyorum. Bu düşmüş yaprakların köke dönmesi olarak düşünülebilir!”

Shu Yuhe'nin son arzusu bu yere gömülmekti, bu yer Ölümsüz İmparator Min Ren'in kahkahası ve duyguları ile doluydu!

Ölümsüz İmparator olduktan sonra Su Yuhe Min Ren'i mutluca gülerken nadiren görmüştü. Ölümsüz İmparator bile olsa gençliğindeki kadar mutlu değildi ve parlak parlaklığı artık orada değildi.

Özellikle Kara Karga Li Qiye derin uykusuna daldığından sonra Ölümsüz İmparator Min Ren onunla en çok bu yaşlı şeftali ağacı hakkında konuşmuştu. Bu yerde çok fazla hatırası olduğundan bu yeri unutmamıştı.

Bu nedenle Su Yuhe'nin arzulayan duyguları kaybolmadan uzun süre kalmıştı. Son arzusu bu yaşlı şeftali ağacının altında gömülmekti.

****************ÇEVİRMEN NOTU***********

Li Qiye neler yapacak? Su Yuhe gidecek mi? Son arzusu sırasında neler diyecek? Min Ren neden mutlu değildi? Merak mı ediyorsunuz? O zaman... Bekleyin, okuyun ve öğrenin ????