Bölüm 260: Erkek Kıyafetleri Giyen Bing Yuxia

avatar
8230 22

Emperor’s Domination - Bölüm 260: Erkek Kıyafetleri Giyen Bing Yuxia


 

Bölüm 260: Erkek Kıyafetleri Giyen Bing Yuxia

 

“Buz Tüyü Sarayı!” Li Qiye gözleri önündeki erkek gibi giyinmiş kızı görünce gözlerini kısmadan edemedi. Geçmişten bir şeyi hatırlamıştı – Ölümsüz İmparator Bing Yu. O meseleyi düşününce gülümsemeden edememişti!

 

Herkes Bing Yuxia’ya gülmek gibi bir hata yapmamak için çok dikkatli davranıyordu. Bunlar olurken gülümseyen tek kişi ise Li Qiye’ydi ve bu hemen Bing Yuxia’nın dikkatini çekmişti.

 

Bing Yuxia hala kazı işleri devam eden kabir alanına bakarak gülümsedi ve konuştu: “Görünüşe göre bu lahit bir Simya İmparatoruna ait değilmiş!”

 

Gülümseyişi öyle güzeldi ki, taş kesmiş kalpler bile karşısında erimeye başlardı. Böylesine güzel, şehirleri devirebilecek güzellikte biriydi ama erkek kıyafetleri giymeyi seçmişti. Gülümseyişinin onda yedisi bir kadının cazibesini sonuna kadar taşırken, kalan onda üçü ise giydiği kıyafetler sebebiyle yakışıklı birinin çekiciliğini taşıyordu. Bu iki özellik birleşince daha da özel ve etkileyici bir gülümseme ortaya çıkıyordu. Sadece erkekler değil, kadınlar bile bu manzara karşısında iç geçirirdi.

 

Bing Yuxia ile gelmiş olan Buz Tüyü Sarayı’nın kadın öğrencileri bölgenin en yüksek yerine köşk gibi bir çadır kurmuştu. Çadır devasa değildi ama, buz fırını, çaydanlıklar, yumuşak bir  yatak gibi aklınıza gelebilecek her şey vardı.

 

Bing Yuxia yumuşak yatağa tamamen keyif içinde yattığında, miskin tavırlarıyla tarif edilemez bir rahatlık içinde hafiflemişti.

 

Bu arada yanındaki güzellikler kendisine hizmet ediyordu, hafifçe gülümsedi ve iki güzelliği kucakladı – her biri bir elindeydi ve bu görüntü tıpkı sapık bir genç efendiyi andırıyordu. Hatta ara ara yanındaki diğer güzelliklere de şaka yollu takılıyordu ve neşe dolu gülüşler yankılanıyordu. Sanki kendisi bir kız değildi, adeta güzel hatunların sonuna kadar tadına varan eşsiz ve yakışıklı bir genç adamdı.

 

Bu saçma ve süslü sahne karşısında izleyen birçok gelişimci sessiz kalmıştı. Önceki nesillerden biri çaresiz bir halde dövünürken, yeni nesillerden biri kıskançlık içinde bu hatunlara keyif çatanın kendisi olduğunu hayal ediyordu.

 

Bing Yuxia apaçık bir kızdı ama namussuz bir genç usta gibi davranıyordu. Ancak zerafeti bir yeşim gibiydi ve etkileyici, cana yakın bir aurası vardı… Eğer gerçekten bir erkek olsaydı kesinlikle sayısız genç kızın kalbini çalabilirdi.

 

Romantik tarzı erkeklerin kıskançlıkla dolmasına, kadınların da hüzünlü övgülerine neden oluyordu – böylesi muhteşem ve kirli bir genç efendiydi.

 

Bing Yuxia ile kıyaslandığında, kendisinin sıra dışı ve muhteşem biri olduğunu ilan etmiş Sima Longyun terk edilmiş bir mala dönmüştü. Bing Yuxia erkek taklidi yapan bir kız olsa da, aurası zarif ve tamamen doğaldı. Herhangi bir gösterişten ve yüksekten atmaktan uzaktı, Sima Longyun’un az önceki hareketlerinin tamamen tersiydi. Böyle bir kıyaslama yapmak anca diğerlerinin Sima Longyun’a daha da kıl olmasına neden olurdu.

 

Ortaya çıkışıyla Sima Longyun’un spot ışıklarını tamamen çalmıştı. Daha az öncesine kadar Xiantian Fiziğinin büyük tamamlanış aşamasında ve aynı zamanda Öfkeli Ölümsüz Aziz Ülkesi’nin bir dahisi olarak oldukça dikkat çekici biriydi. Ancak Bing Yuxia geldiği anda gerçek bir ejderha ve anka kuşu olmuştu, Sima Longyun ise onun yanında ancak toprak ejderhası olabilirdi.

 

Bing Yuxia tüm ünü çalmış olsa da, Sima Longyun ona karşı en ufak kin gütmeye cesaret edemezdi. Aziz Ülkesi’nin bir öğrencisi de olsa, Bing Yuxia’ya kıyasla daha çok eksiği vardı.

 

Bing Yuxia Buz Tüyü Sarayı’nın ana öğrencisiydi ve ulaşılamaz bir ünü ve Doğu Nesli Şehri’nin tamamının kendisine huşu ile bakmasını sağlayan bir durumu vardı. Aynı zamanda Buz Tüyü Sarayı’nın bir Ölümsüz İmparator soyundan geldiğini ve Aziz Ülkesine kıyasla çok daha güçlü olduğunu da hatırlatalım.

 

Sadece Sima Longyun değil, Aziz Ülkesi’nin veliaht prensi bile Bing Yuxia’ya yüz vermek zorundaydı.

 

Bing Yuxia çadırında kendi başına hayatın sunabildiği tüm tatmin duygusunun keyfini çıkarıyordu. Li Qiye ise bu sahne karşısında çarpık çarpık gülümsüyordu; Ölümsüz İmparator Bing Yu’yu hatırlamadan edemiyordu! Bunca yıl geçmişti ama Buz Tüyü Sarayı hala bu özel tonu değiştirmemişti. Bu kız gerçekten de Buz Tüyü Sarayı’nın atasını taklit etmek istiyordu! Hatta atasının tarzını bile öğrenmişti ama Ölümsüz İmparator Bing Yu’nun gerçek yeteneklerinin ne kadarını öğrenmişti acaba?

 

“Çıkıyor, çıkıyor!” Çok geçmeden vadinin içinde  Miras Antik Köşkü nihayet kazı işlemini bitirmişti. Lahit oldukça eskiydi ve sayısız yıla dayanmıştı. Lahit, ilahi kayalardan yapılmıştı ve yüzeyinde hala dao hatları vardı. Şüphesiz bu lahit güçlü birine aitti. Ancak zamanın etkisiyle aşınmıştı ve dao hatları iyice zayıflamıştı.

 

Bu noktada, köşkten uzmanlar lahiti bütünüyle kaldırıp vadinin ortasına koydu. Kısa bir temizlikten sonra nihayet mezatçı, yani açık arttırmacı ortaya çıktı.

 

“Öhöm, saygıdeğer dao takipçileri, bu lahit eski çağlardan bir Efsanevi Simyacıya ait. Bir simya klanından gelmedir ve değerlendirmemizi yaptıktan sonra kesinlikle gerçek olduğuna ve uygun fiyatın biçildiğine karar verdik. Bunu da altın plaketimizle ve milyonlarca yıllık itibarımızla garanti ederiz.” Mezatçı ortaya çıktıktan hemen sonra konuşmaya başlamıştı.

 

Tüm gözler pür dikkat lahite odaklanmıştı.

 

“Miras Antik Köşkü’nün müzayede kurallarına göre, önce tüm lahiti müzayedeye çıkaracağız. Eğer kimse buna teklif yapmazsa, lahit açılacak ve ikinci müzayede başlayacak.” Herkesin dikkatini çekmişken mezatçı konuşmasına devam etti.

 

“Ne kadardan başlatmayı düşünüyorsunuz?” söylenenleri duyduktan sonra bir gelişimci sabırsızca ve yüksek sesle sorusunu dile getirdi.

 

Bu lahit efsanevi bir simyacıya ait olsa da, özel olarak ölümsüz kılavuzlara ya da eşsiz hazineler ile silahlara sahip değildi, büyük ihtimalle içinde bazı değerli antik ilaçlar vardı.

 

Birçok simyacı ölmeden önce tüm kıymetli ilaçlarını gömerdi ve onlarla toprağın altına onlarla girmiş olurdu. Özel ihtiyaçları olan birçok simyacı, özellikle de Kraliyet Asili ve Aydınlanmış Varlık seviyelerindeki büyük kimseler, bu antik ilaçlara epey değer biçerdi.

 

Örneğin, Sima Longyun bedenini arıtmak için antik bitkilere ihtiyaç duyuyordu. Bir fizik macunu her türden Fiziği sertleştirmeye uygun ve aynı zamanda tarifleri uygun olsa da, yüksek seviye fizik macunlarının malzemelerini bulmak kolay iş değildi. En iyi seviyeli macunlar, malzemelerini bulması en zor olanlardı.

 

Fizik macunları evrenseldir ve her tür fiziğe uygulanabilir, ama kendi tariflerine sahip soylar ya da belli Fizikler için daha uygun olan antik tarifler vardır.

 

Bu antik tarifler genelde antik ilaçlar gerektirdiği için, antik ilaçlar pazarın sıcak mallarıydı. Sima Longyun da Altın Vahşi Boğa Fiziği’ni arıtmak için antik bir tarifte kullanmak üzere antik ilaçlar arıyordu.

 

Etrafındaki tüm gelişimcilerin hevesli olduğunu fark edince, mezatçı öksürdü ve dikkatle konuştu: “Tekrar etmeme gerek olmayabilir ama Unutulmuş Bölgeler ve Antik Topraklar dışında, antik ilaçlar genelde yer altında bulunur. İyi antik ilaçlar her yerde değerlidir. Değerlendirmemizden sonra, bu lahitin içinde de bazı antik ilaçların bulunduğunu garanti ediyoruz. Başlangıç fiyatının 900.000 Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşı olmasına karar verdik.”

 

“Dokuz yüz bin mi?!” Gelişimciler bunu duyduktan sonra aniden bir hengame oluşmuştu.

 

Bu avare gelişimcilerin ve hatta büyük tarikatlardan gelmiş olan Kraliyet Asillerinin bile karşılayamayacağı bir miktardı. Büyük güçler bile çok gerekli değilse bu meblağı harcamazdı! Harcasalar bile buna değip değmeyeceği konusunu iyice düşünürler, ölçüp tartarlardı.

 

“Şaka yapıyorlar resmen!” Bir Şeytan Hükümdar konuşmaya başladı: “Bu fiyatı göklerdekilere göre mi belirlediniz! Bu fiyata en kaliteli Aziz seviyesindeki bir Fizik Macunu bile alınabilir. Hatta biraz abartırsam, Ölümsüz Fizik Macunu bile alınabilir! Kim dokuz yüz bin Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşını bir Efsanevi Simyacının lahiti için yatırır ki?!”

 

Bu sözlerin yankılanmasıyla bazı büyük kişiler de bu düşünceye katıldığını açık etti. Başka bir aydınlanmış varlık başını iki yana salladı ve konuştu: “Dokuz yüz bin Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşı öyle mi? Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşlarının en düşük seviyelisinin bile fiyatı çok korkunç. Bu fiyat çok fazla. Biraz değiştirin; belki dokuz yüz bin Cennetsel Kral Arıtılmış Yeşim Taşı çok daha mantıklı olurdu ve kimse karşı çıkmazdı. Ama en iyi Cennetsel Kral Arıtılmış Yeşim Taşları da pahalıdır.”

 

“Bu doğru he!” Kalabalığın çoğu fikir birliğine varmıştı: “Bu fiyat çok mantıksız. Eğer lahitte yatan bir Erdemli Örnek olsaydı, Miras Antik Köşkü kimseye sormadan dilediğince fiyat çekebilirdi. Ancak bir Efsanevi Simyacı için bu fiyat nedensiz şekilde uçuk.”

 

“Beyler, herkes bilir ki Efsanevi Simyacıların mevkisi hep yüksek olmuştur; Erdemli Örnek’ten aşağı kalmaz! Bir Efsanevi Simyacının prestijini hesaba katarsanız bu lahit bu fiyata değer.” Mezatçı kızmamıştı, gülümseyerek ve ahenkli bir ses tonuyla cevapladı.

 

Kabir müzayedesinin avantajı buydu. Eğer bu sıradan bir müzayede evi olsaydı, eşyanın değeri belirlendiğinde pazarlığa ve takaslara yer olmazdı. Ancak bir kabir müzayedesinde bu mümkündü. Alıcıların kapasitesi varsa, fiyatı aşağı çekmeyi deneyebilirdi.

 

“O prestij anca hayattayken işe yarar!” Başka bir simyacı ağzını açmıştı: “Yaşayan bir Efsanevi Simyacının mevkii belki Erdemli Örnekleri bile geçebilir, ama öldüğünde bunu ileri süremezsiniz. Bir simyacı olarak söylüyorum, gelecek nesillere kalan eşyaları anca bazı antik ilaçlardır.”

 

Mezatçı gülümsemesini koruyarak konuştu: “Bu fiyat hala kabul edilebilir. Belki bu antik ilaçların içinde Dokuz Dönüşümlü Ruh Çimi vardır. Herkes farkındadır herhalde, milyonlarca yıldır gömülü bir Dokuz Dönüşümlü Ruh Çimi gerçekten akıl ermez bir şeydir. Eğer bir antik kader hapı tarifi ile sentezlenirse, ortaya çıkan şey kesinlikle paha biçilemez bir şey olur! Hatta önceki neslin Erdemli Örneklerini daha da harika etkiler.”

 

“Dokuz Dönüşümlü Ruh Çimi çok kolay bir şeymiş gibi konuşuyorsun! Efsanevi bir simyacı bile ömründe onlardan bir ya da iki kez görebiliyor. İki kez görmesi bile çok olur.” Bir Kraliyet Asili başını iki yana sallayarak konuşuyordu: “Bir Simya İmparatorunun Dokuz Dönüşümlü Ruh Çimi ile gömülmesi kabul edilebilir. Ama bir Efsanevi Simyacı? Bu imkansız. Neden öylesi paha biçilemez bir hazineyi soyuna bırakmamış olsun ki?!”

 

“Dokuz yüz bin Cennetsel Kral Arıtılmış Yeşim Taşı – eğer bu fiyata satmak isterseniz alacağım!” Bir Aydınlanmış Varlık teklifini sunmuştu.

 

“İmkansız. Beş yüz bin Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşı!” Mezatçı başını iki yana salladı ve yeni fiyatı duyurdu.

 

Bu sırada bir Antik Aziz biraz düşündükten sonra konuştu: “Beş yüz bin Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim hala tamamen imkansız. Eğer bunu gerçekten satmak istiyorsanız, o zaman fiyat elli Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşı olmalı.”

 

Kısa süre içinde büyük kişiler mezatçı ile pazarlığa girişmişti. Birkaç tur sonunda mezatçı son fiyat olarak iki yüz bin Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim Taşı olarak belirledi!

 

“Altı yüz Erdemli Örnek Arıtılmış Yeşim. Eğer elinizden çıkarmak istiyorsanız, bu fiyata alırım!” Sonunda en yüksek teklifi Buz Tüyü Sarayı’ndan Bing Yuxia yapmıştı!

 

Miras Antik Köşkü’nün istediği fiyat ile gelen teklif arasında uçurum vardı. Köşk ne olursa olsun böyle bir iş yapmak istemezdi.

ÇN: Açık arttırma olacak dediler, açık azaltmaya döndü :D

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr