Bölüm 316: İki Uzmana Karşı Tek Elini Kullanmak

O anda Aslan Kükreyişi Kraliyet Lordu afalladı. Chi Xiaodao bile zihnen hazırlanmış olsa da şok olmuştu. Sadece Chi Xiaodie sakin kalıp derin nefes almıştı. Öte yandan Sikong Toutian bunun doğal bir olay akışı olduğunu hissetmişti; Li Qiye'nin çok korkutucu olduğunu ve Ba Xia ile Hu Yue'nin intihar meyillisi manyaklar olduğunu biliyordu.

Kraliyet Lordu olduğu yerde kalırken sessizleşti. Kızından Li Qiye'nin aşırı güçlü olduğunu duysa da ne kadar güçlü olursa olsun en fazla Aydınlanmış Varlık sınırında olacağını düşünmüştü. Ancak bugün Li Qiye'nin iki dahiye olan saldırısını gördüğünde kendi gözlerine bile inanamıyordu.

“Gümbürtü!” İki patlama düz zeminden gürledi. Hu Yue ve Ba Xia iki kayan yıldız gibi Li Qiye tarafından uçuruldu ve iki büyük çukur oluşturdu.

“Ne oldu!” Bu ani değişiklik yakınlardaki birçok gelişimcinin neler olduğuna bakmasına neden oldu.

Birçok kişi Hu Yue ve Ba Xia'nın dayak yediğini gördükten sonra afalladı. Özellikle de genç nesildekiler inançsızlık içindeydi.

Birisi sakinliğini kaybetti ve Li Qiye'nin kamptan çıktığını fark edip bağırdı: “Li Qiye!”

Aniden herkesin bakışı ona döndü. Genç olanlar içeride oturamıyordu; akademiden olanlar dahil herkes izlemek için çıkmıştı.

Ba Xia ve Hu Yue Doğunun Yüz Şehri'ndeki en harika dahilerdendi. Ba Xia doğuştan yirmi dört Kral Fiziğinden biri olan Zalimane Fiziğe sahipken Aziz Ülkesinin Düşük Zalimane Ölümsüz Fizik Kanununa çalışıyordu. Söylentilere göre fiziğinde ilerleme katetmişti ve yetenekleri diğerlerini korkutan cinstendi.

Ba Xia'nın gelişimi ile birlikte eğer fiziği küçük tamamlanışa gelirse kolaylıkla tek eli ile Antik Aziz'leri katledebilirdi. Aksi halde insanlar büyük tamamlanıştaki Ölümsüz Fizik'lerin Ölümsüz İmparator'ların bile durduramadığı şeyler olduğunu söyleyip onları övmezlerdi.

Hu Yue de Ba Xia'dan zayıf değildi. Söylentilere göre o çoktan Beş Göksel Aydınlanmış Varlık olmuştu. Bedeninde kaplan tanrısının aşırı gizemli kanı akıyordu.

Bu nedenle Li Qiye tarafından oluşturulan kargaşa diğerlerinin izlemekten kendilerini alıkoyamadıkları bir şeye dönüşmüştü.

Kutsal Çağ Salonundan gelen tüm şeytani dahiler de dışarı çıkmıştı.

Cennetsel Prens Qing Xuan da duygusuz gözler ile Li Qiye'yi inceliyordu. Şerle Çevrelenmiş Dağ Sırası'nda olduğu zaman kaybedip neredeyse Li Qiye'nin ellerinde can veriyordu. Birkaç yıl sonra daha da güçlenmişti, ama o aşağılanma hala iliklerindeydi.

“Gümbürtü!”

Hu Yue ve Ba Xia gökyüzüne yükseldi. Bir anda birisi Li Qiye'nin önünü engellerken diğeri de arkasına gitti.

Her ne kadar uçurulmuş olsalar da bu ölümcül yaralanmadan çok uzak olan ufak bir yaralanmaydı.

Gök gürültüsü gibi bir ses gürledi. Ba Xia ve Hu Yue'nin kan enerjisi çılgınca yükselirken Yaşam Çarkları ortaya çıktı ve devasa bir güç üretti.

Chi Xiaodao biraz endişelenip sordu: “Onlar öldürücü hamlelerini yapmak üzereler, Kardeş Li tek başına savaşabilecek mi?”

“Merak etme.” Sikong Toutian kafasını salladı ve konuştu: “Geçmişteki yaptıklarını bilmiyorsun. Eğer İlahi Antik Ceset Defin Bölgesindeki savaşlarını bilseydin üç gün uyuyamaz ve ona kardeş demeye cüret edemezdin. Haha, Ba Xia ve Hu Yue bir hiç. Aziz Ülkesinin Atası bizzat gelse bile kendi ölümünün nedenlerini anlayamaz.”

Chi Xiaodao bu sözler nedeniyle oldukça şaşırdı. Aslan Kükreyişi Kraliyet Lordu bile Sikong Toutian'ın sözlerinin iki dahiyi fazlasıyla küçümsediğini düşünüyordu. Sadece Chi Xiaodie sessiz kalmıştı, çünkü o Li Qiye'nin ne kadar dehşet verici biri olduğunu kardeşi ve babasından iyi biliyordu. Yaşlı Daoist Peng gibi atasal bir karakter bile onun önünde endişeli davranıyordu ve bu bile onun gerçek kudretinin sadece hayal edilebilecek düzeyde olduğunu gösteriyordu.

Sikong Toutian kendi kendine mırıldanmaya devam etti: “Heh... Nerede ve ne zaman olduğu fark etmez, küçük velet Jikong Wudi ile savaşmaktan bile korkmuyorum. Ancak Genç Asil Li, benim içinde korku hissettiren ilk kişi. O algılayamadığım ilk insan. Tanrının oğlu bile eğer onu provoke ederse ölecektir.”

“Ne dedin?” Chi Xiaodao onu net şekilde duyamadığı için sordu.

Sikong Toutian kafasını salladı ve yukarı bakıp gülümseyerek konuştu: “Bir şey yok, sadece bekleyip gör. Birileri çok yakında oldukça sefil bir şekilde ölecek. Onlar provoke etmeye dayanamayacakları birini provoke etme hatasında bulundular.”

Ba Xia ve Hu Yue Yaşam Çarklarını çıkarırken atmosfer de gerginleşti. Uzun Ömür Kanları çarklara aktı ve şiddetli bir fırtına oluşturdu. Dünyevi öz bulutları bedenlerinde sis kadar yoğunlaşırken onlar da oldukça kudretli bir haldelerdi.

Ba Xia agresif şekilde bildirdi:  “Li, bugün benimle uğraşmamalıydın. Antik Aziz bile olsan seni tek bekleyen ölüm olacak!”

O anda gücünü ortaya çıkaran Ba Xia'nın bedeni bir parlaklık yayarken ilahi alevler bedenini çevirdi. Kan enerjisi okyanus kadar genişti ve kafasının üzerinde akarken göğün kendisini bile örtüyordu.

“Boom!”

Kan enerjisi bir seviye yükselirken görkemli bir halka bedeninde ortaya çıktı ve ona yüce bir görünüm verdi.

Bu ilahi halkayı gören biri dehşet içinde haykırdı: “Cennetsel Egemen... Bu aleme ulaşmış olabilir mi?!”

Her ne kadar Cennetsel Egemen Antik Aziz'den sadece bir alem yukarıda olsa da Antik Aziz ile kıyaslandığında ne kadar korkutucu olduğu hayal edilemezdi. Bu seviyeye ulaşan biri büyük daoya ulaşmış demekti ve onun derinliğini yeniden tazelemesi mümkündü. Eğer Cennetsel Krallar bu dünyada milyonlarca varlığa hükmeden yöneticiler ise Cennetsel Egemen de büyük daoyu altın tahta yönlendiren kişilerdi.

Çoğu gelişimci için Antik Aziz yolun sonuydu ve Cennetsel Egemen yükselmenin zirvesiydi. Orası aydınlanmış biri olmak için büyük daoya ulaşmak adına çıkılan yolun başlangıç noktasıydı. Onlar geçmiş yollarının limitlerinde sınırlı olmayacaklardı ve kendi daolarını oluşturmaya başlayacaklardı.

Cennetsel Egemen'ler yenilmez Erdemli Örnekler olabilmek için temelin yattığı yerdi ve aynı zamanda Cennet'in İradesi için ilk adımdı.

Eğer Cennetsel Egemen aleminin önceleri yer ve gök yolunun parçalarıysa Cennetsel Egemen yer ve göğün büyük yoluna girildiği anlamına gelirdi.

Bir Cennetsel Egemen kolaylıkla bir Antik Azizi bastırabilirdi ve onlar sıradan büyük daonun sınırlarından kaçıp yer ve göğün büyük daosuna dokunmuşlardı.

Onlar olmadığında Kraliyet Asili ve Antik Aziz'ler dünyevi işler ile ilgilenirdi. Ancak tek bir Cennetsel Egemen bile ortaya çıksa diğer iki alemin zirveye ulaşamadığı anlamına gelirdi.

“Hayır, bu Öfkeli Ölümsüz Zalimane Fizik.” Kutsal Çağ Salonundan şeytani bir dahi ciddi bir ifade ile konuştu:

Bu ismi duyan birçok kişi soğuk nefes aldı. Bir kişi mırıldandı: “Öfkeli Ölümsüz Zaliimane Fizik... Küçük tamamlanışta olabilir mi?”

Öncül bir gelişimci şok olmuş ifade ile konuştu: “Bu fizik birinin savaş gücünü artıtırırken gelişimini de geçici olarak bir seviye yükseltiyor. Eğer Ba Xia bir Antik Aziz ise gücü bir Cennetsel Egemen'e denk olacaktır!”

Birçok kişi Ba Xia'nın çevresindeki ilahi halkayı gördükten sonra rengini kaybetti, buna Kutsal Çağ Salonundaki şeytani dahiler de dahilidi. Eğer o gerçekten Ölümsüz Fiziğin küçük tamamlanışı ise bu dehşet verici olurdu. Her ne kadar Ba Xia'nın gerçek gelişimini kimse bilmese de eğer bir Antik Aziz ise küçük tamamlanıştaki bir Ölümsüz Fizik ile bir Cennetsel Egemeni katledebilirdi!

Öfkeli Ölümsüz Zalimane Fizik birinin kan enerjisini çılgınca yükseltip gelişimini bir seviye arttırarak ona onlarca kat daha yüksek bir savaş gücü bahşediyordu. Potansiyelleri olanlar güçlerini herhangi bir yan etki olmadan yüz kat arttırabilirlerdi!

Ba Xia doğuştan Zalimane Kral Fiziğine sahipti ve Aziz Ülkesinin fizik kanununu çalışıyordu, bu nedenle potansiyeli sadece hayal edilebilirdi.

“Küçük Şeytan, bugün sana insanların ölümden kötü bir kader dediklerinde kast ettikleri şeyi göstereceğim!” Ba Xia fiziğini ortaya çıkardıktan sonra Hu Yue da geride kalmadı. Aniden kan enerjisi ilahi bir kaplan gibi kükrerken Hu Yue'nin Kader Sarayı açıldı. Altından yapılmış bir pagoda çevresindeki alevlerin içinde ortaya çıktı. Hu Yue'nin Gerçek Kader silahı oydu ve o güçlü bir Cennet'in İradesi Gerçek Taşından yapılmıştı.

O anda pagodayı taşımak için yedi yıldız ortaya çıktı. Ardından onun gücü aniden yükseldi ve yüksek sesli bir ‘boom’ sesi duyuldu. Pagoda açılırken sanki ilahlar aleminin girişi gibiydi; Ejderha haykırışları, Anka ilahileri ve Siyah Kaplumbağa kükremesi ona eşlik ediyordu.

Ardından pagodadan bir Gök Mavisi Ejderha uçtu ve onu Vermilion Kuşu ile okyanusu çevreleyen Siyah Kaplumbağa takip etti. Hu Yue'nin kan enerjisi, ilahi varlığı göğü dolduran bir Beyaz Kaplana dönüştü. O anda Gök Mavisi Ejderha, Vermilion Kuşu ve Siyah Kaplumbağa, Beyaz Kaplanı korumak için onun çevresine toplandı.

Pagodayı destekleyen yedi yıldızı gören Doğunun Yüz Şehri'ndeki kişiler oldukça şok oldu. “Yedi Göksel Aydınlanmış Varlık! O çoktan yedi göksel seviyesine ulaşmış! Daha önce sadece beş göksel olduğunu duymuştum... Demek ki gücünü saklıyormuş!”

“Bu en korkutucu şey değil.” Yaşlı bir gelişimci Kaplan Homurtusu Okulunu bildiği için duygulu bir şekilde konuştu: “Cennet'in İradesi Gerçek Hazinesi en dehşet verici şey. Bu dört ilahi canavar pagodası dört daolu Cennet'in İradesi Gerçek Taşından yapıldı!”

Genç bir gelişimci kafası karışmış bir şekilde sordu: “Her ne kadar dört daolu Cennet'in İradesi Gerçek Taşı değerli olsa da Hu Yue'nin yeteneği varken o daha iyi bir taş alabilirdi. En azından yedi daolu olması gerekiyordu.”

“Hayır!” Onun Kraliyet Lordu onu düzeltti. “Cennet'in İradesi Gerçek Taşının değeri dao sayısı ile ölçülmez; dao sayısının fazla olması onun daha iyi olduğu anlamına gelmez. Aslında bu taşların güçlerini ve avantajlarını ayırt etmek zordur. Onların içindeki daoları sadece sınıflandırmak için kullanıyoruz.”