Bölüm 322: Tamamen Süpürme

“Akademi seni korumak istese bile Doğunun Yüz Şehri'ndeki tarikatlar senin gibi birinin kontrolsüzce hareket etmesine izin vermez! Bugün akademinin yerine seni yok edeceğiz!” Zu Huangwu'nun başının etrafındaki ilahi parlaklık yoğunlaştı ve cennetin oğlu gibi gözükürken baskıcı kutsal bir aura oluşturdu.

Bu sırada Küçük Hazan ve Sikong Toutian'ın ordunun çoğunluğunu katlettiği büyük savaş da sonlanmıştı. Kaçmayı başaran çok Kraliyet Asili ve Antik Aziz yoktu.

“Bah, kim olduğunu snaıyorsun? Hepinizle ilgileneceğim!” Küçük Hazan Li Qiye'ye yardım etmeye geldi ve kızgınca konuştu

“Bana bırak.” Li Qiye kafasını salladı ve ardından Zu Huangwu ve Cennetsel Prense bakıp sakince konuştu: “Madem adalet getirmek istiyorsunuz, o zaman sizin sözde adaletinizin büyük gücü nasılmış gösterin bakalım. Bugün bu adalet hissini bizzat sileceğim. İkiniz birlikte gelin, sizi parçalayacağım. Antik Krallıklar mı? İki imparatorlu tarikatlar mı? Benim gözümde hepsi bir hiç!”

“Büyük konuşuyorsun!” Zu Huangwu'un ifadesi değişti. Doğunun Yüz Şehri'nde Mei Suyao dılında kim ona karşı gelmeye cüret edebilirdi?!

“Kardeş Huangwu, eğer masum bir şekilde ölmek istiyorsa ona yardım edelim.” Cennetsel Prens ileri adım attı ve yavaşça konuştu.

Cennetsel Prens Li Qiye'ın şeytan gibi eylemlerini gördüğünden dolayı Li Qiye tek başına ikisi ile ilgilenmek istediğinde mutlu olmuştu.

“Birlikte gelin, ikiniz ile de ilgileneceğim. Ardından büyük meseleler ile ilgileneceğim.” Li Qiye sakince gülümsedi ve konuştu:

“Gerçekten çıldırmış.” Birçok kişi Li Qiye'nin sözlerini duyduktan sonra kafasını salladı. Yaşlı gelişimciler arasında nötr olanlar nazikçe kafalarını sallayıp konuştu: “Düşmanı çok fazla küçümsüyor. Bugünlerdeki gençler çok fevri, Zu Huangwu Ba Xia ve Hu Yue ile kıyaslanabilecek biri değil!”

Li Qiye'yi destekleyen Büyük Çağ öğrencileri bile panikledi. Onlar da ikisini tek başına almayı seçtiğinden onun kendinden çok emin olduğunu hissediyorlardı. Onlar Antik Krallıkların prensleriydi ve her birinin üstün imparator sanatları vardı. Eğer teke tek olsaydı öğrenciler ona inanırdı, ama ikiye tek oldukça endişeli olmalarına neden oluyordu.

“Kıdemli Li kesinlikle yapabilir!” Bazıları Li Qiye'ye destek verdi, bu sonuçta onların da huzursuz kalplerini rahatlatıyordu.

“Hah, o gerçekten Ba Xia ve Hu Yue'yi yendiği için genç nesil arasında yenilmez olduğunu mu düşünüyor? Gerçekten tek başına iki Cennetsel Prens ile savaşmaya cüret mi ediyor, korkarım ki nasıl öleceğini bile anlamayacak!” Büyük güçlerden olup Zu Huangwu'nun tarafındaki bir öğrenci soğukça dudak büktü. Onların gözünde Li Qiye ikiye tek istediği için intihar etmek isteyen bir manyaktı.

Bir anda atmosfer aşırı gerginleşti. Bilgili bir Antik Aziz usulca iç çekti ve yakındı: “Aşırı dik kafalı olan kolay kırılır. Li Qiye kesinlikle aşırı sıra dışı, ama yanlış düşman seçti. Zu Huangwu yanında bir Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi getirdi!”

“Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi!” Bunu duyanlar ürperdi. Bir Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi kesinlikle diğerlerinin nefesini kesebilecek bir şeydi.

“Baskılan!” O anda Cennetsel Prens ve Zu Huangwu kendi Kader Saraylarını açtı ve Gerçek Kaderlerini ortaya çıktı. Dao temelleri korkutucu imparator gücü yayarken sanki içlerinde bir Ölümsüz İmparator ortaya çıkmak üzereydi.

Dao temellerini hisseden herkes donakaldı: “Bir Ölümsüz İmparator Kader Kanunu!”

Bir Ölümsüz İmparator Kader Kanunu kullanarak dao temeli oluşturmak Ölümsüz İmparator Miraslarına özel bir ayrıcalıktı.

O anda Cennetsel Prens ve Zu Huangwu taramen farklı kişilere dönüşmüştü. Her ne kadar ikisi de imparator kanunu kullansa da stilleri çok farklıydı. Zu Huangwu'nun tüm bedeni göz kamaştırıcı ilahi ışık ile kaplıydı. Sanki ışığın kendisi haline gelmişti ve aşırı yüksek bir hızıyla birlikte zamanın kendisi bile avucunda çürüyordu.

Öte yandan Cennetsel Prens gök mavisi bir parlaklık ile sarılmıştı. Harekete geçtiğinde gök mavisi bir sis dünyayı sarıyordu. Bu sisin içinde gerçek bir Ejderhanın ortaya çıktığı bir manzara vardı. Öfkeyle kükrüyor ve yer ile göğü parçalıyordu. Yükselen imparator nefesi ortaya çıkarken sanki bir Ölümsüz İmparator canavarına binerek gelmişti ve her şeyi ezip geçmişti.

Ulaşılmayacak auraları ile birlikte ortaya çıkardıkları iki genç Ölümsüz İmparator şekli izleyenlere korku ve caydırıcılık yaydı.

Li Qiye'nin destekçileri bile rengini kaybetti. İmparator gücü karşı konuşabilecek bir şey değildi, sonuçta nesiller boyu Ölümsüz İmparator'ların yenilmez olduğu biliniyordu!

“Sadece iki İmparator Kanunu mu? Yeterli değil!” İki imparator kanunun karşısındaki Li Qiye cesurca güldü ve konuştu. O anda Bin Eli ortaya çıkarken üç bin küçük dünya her bir avucunda oluştu.

Arkasında da Dokuz Dünya yükseldi. Dokuz Dünyadaki tüm yaşayan varlıkların korumasını toplarken sanki Dokuz Dünyanın yer ve gök özü Li Qiye'nin bedenine akıyordu ve onu istediği gibi kullanabilirdi.

“Boom!” Kulak delici bir patlamanın ardından gökyüzü parçalandı. Li Qiye tek başına Zu Huangwu ve Cennetsel Prensten gelen saldırıları engelledi. Kalan imparator gücü dağıldı ve çevredeki bölgeyi yok etti.

“Kaybol!” Li Qiye güldü ve seslendi. Bin Eli aşağı doğru indi. Bir anda sanki üç bin küçük dünya anında yok oldu ve ardından Dokuz Dünyanın görkemli ve engin baskıcı gücü bunu izledi.

Zu Huangwu ve Cenentsel Prens ürktü. Bir anda ikisi de ölümsüz zırhı takıp bedenlerini Li Qiye'nin saldırısına karşı korudu. O anda göğü durdurabilecek Gerçek Tanrılara benziyorlardı.

“Bang!” Başka bir yüksek sesli patlamanın ardından çok sayıda dünya yok oldu ve gökyüzü parçalandı. Bir anda millerce alan parçalandı ve gökyüzünde aşırı derecede göz kamaştırıcı bir manzara oluştu.

Prens ve Zu Huangwu üç bin küçük dünyanın yok edici saldırısı tarafından vurulduğu için havada dönerek uçuruldu. Ancak bu saldırıya dayanabilecek kadar güçlü oldukları söylenebilirdi.

“İmkansız!” Bu olay herkesi, özellikle de büyük güçlerden gelen öğrencileri şok etti. Göğüsleri büyük bir çekiç tarafından hasar görmüş gibi hissettiler.

Büyük güçlerin son neslinden gelen Aydınlanmış Varlık ve Antik Azizler gözlerine inanamadı: “Bu... Bu nasıl olabilir? Li Qiye açıkça bir Kraliyet Asili!”

Çok yaşlı bir Şeytan Hükümdar nazikçe iç çekti ve konuştu: “Bu Ölümsüz Fiziğin korkunç özelliği. Biri küçük tamamlanışa ulaştığında elini sallayarak yeri ve göğü yıkabilecek ilahi bir güce kavuşuyor. Her ne kadar İç Fiziklerini aktif etmemiş olsalar bile bedenleri korkutucu ilahi yetenek tarafından güçlendirilmiş oluyor. Eğer Aziz Fiziği normal fizikten yüz, hatta bin kat daha güçlüyse Ölümsüz Fizik de Aziz Fizikten yüz kat, belki de çok daha güçlü...”

“... O on ikiliden en ağırı olan Cehennemi Bastıran İlahi Fiziğe sahip. Onun fiziği İç Fizik olmasa bile tek darbe ile on milyon pound gücüne sahip olacak saf bir güce sahip.”

“Böyle küçük bir yaşta küçük tammalanışa ulaşmak... Bu tarihte oldukça nadir olan bir şey. Her ne kadar Kraliyet Asili olsa da kolaylıkla Antik Aziz'leri sarsabilir.”

Şeytan Hükümdar iç çekti ve Li Qiye'yi kıskandı. Sadece o değil birçok kişi onu kıskanmıştı.

Dünyada kim Ölümsüz Fizik Kanunu çalışmak istemezdi? Kim birine sahip olmak istemezdi? Ancak onlar İmparator Kanunlarından daha nadirlerdi ve çalışması da çok daha zorlardı!

Zu Huangwu ve Cennetsel Prens Antik Krallıktan gelmelerine rağmen Ölümsüz Fizik'lere sahip değillerdi. Her ne kadar bu Antik Krallıkların Ölümsüz Fizik Kanunu'na sahip oldukları söylentileri olsa da onları başarı ile çalışan birinden bir haber yoktu. Bu da Antik Krallıkların bu kanunlara sahip olmalarına rağmen onların tamamlanmamış olduğu anlamına geliyordu.

Li Qiye'nin üstünlük elde ettiğini gören biri merak edip sordu: “Cehennemi Bastıran İlahi Fiziği biliyorum, ama Li Qiye'nin kullandığı teknik de ne?”

Böyle bir teknik İmparator Kanunlarından zayıf değildi.

Aslında Dokuz Dünya'ya Karşı Bin El İmparator Kanunlarının dengi değildi, o Sayısız Görüntülü Gerçek Tanrı'nın kişisel tekniği idi. Sadece Cennet'in İradesi Gizli Kanunları onunla kıyaslanabilirdi ve sıradan İmparator Kanunları onun dengi olamazdı.

“Sıradan İmparator Kanunları işe yaramaz.” Li Qiye gülümsedi ve başını salladıktan sonra ilgisizce kouştu: “Cennet'in İradesi Gizli Kanunlarınızı gösterin.”

Zu Huangwu ve Cennetsel Prens birbirlerine baktı ve ardından Yaşam Çarklarını ortaya çıkardı.

“Boom!” Gök gürültüsü gibi bir patlamanın ardından kan dalgaları göğü doldurdu. O anda ikisi de uyanmış Ejderhalar gibiydi. Kan enerjileri güçlüydü ve ihtişamla kıyıya çarpan dalgalara benziyorlardı. Gürleyen, kanlı fırtınanın ortasında yıldızlar bile düşmeye başlamıştı.

“Genç olmak çok güzel.” Yaşlı ölmek bilmeyen bir adam karanlığın içinde hayranlıkla söylemeden edemedi.

Kan enerjileri Cennetsel Kral ve Cennetsel Egemen olmaktan uzak olsa da yine de yükselen bir güneş gibi canlılardı. Orta yaşlara ulaştıklarında kan enerjilerinin ne kadar güçlü olacağı sadece hayal edilebilirdi.

O anda Yaşam Çarkları kafalarının arkasında ortaya çıkarken iki dünya taşıyorlardı. Okyanus gibi olan kan enerjileri Yaşam Çarklarını yükseltti. Uzun Ömür Kanları inanılmaz bir enerji ile nehir gibi aktı.

Bir damla Uzun Ömür Kanu on bin yıllık ömür verirdi; tek bir damlası on bin damla kan enerjisi ile güçlendirilmiş görünüyordu. Diğer insanlar onların Yaşam Çarklarının içinde dinlenen kıvrılan Ejderha görüntülerini görmüştü.