Bölüm 335: İlaç

İttifak iki gün önceki savaşta tamamen ele geçirilmişti. Siyahlı adamların hepsi öldürülmeden önce Tanrı Cezalandıran Formasyonda kapana kıstırılmıştı. Hiçbiri kaçamamıştı!

Hiç şüphesiz akademi ittifağa katılan herkesi biliyordu. Akademinin sahip olduğu cesetler tartışmasız kanıtlardı.

Bu nedenle akademi eğer bu tarikatlara karşı harekete geçmek isterse erdem onların tarafında olacaktı!

Kanıtlar akademi nin ellerinde olduğundan bu tarikatların portala girmesine izin vermeleri oldukça garip olurdu. Aslında düşmanlarına doğrudan saldırmamaları bile yeterince nazik bir hareketti!

“Bu liste hakkında itirazı olan herhangi bir tarikat istediği gibi konuşabilir, akademi sizi dinleyecektir!” Akademi elderinin tavrı oldukça sertti. Akademi politikasını değiştirmeye karar vermişti ve artık uzlaşmayı seçmiyordu!

Kara listedeki güçlerin öğrencileri de orada olsa da hiçbiri bir şey söylemeye cüret edemiyordu.

İlahi Dao Akademisi'nin ittifakın planını yok edecek gücü olduğu için onların hepsini şu anda katledecek yeteneği de vardı. Bu nedenle kim akademi nin ters puluna dokunmaya cüret edebilirdi? (Ç.N: Ejderhalarda ters pul olayı var. Daha önceden kesin açıklamışımdır ama yine de bu pula dokunanın sonu kötü oluyor. Orası çok hassas Ejderha bunları ham hum bam güm yani.)

Birkaç tarafsız güç bu listeye gizlice gülmüştü. Parlak Antik Krallık ve büyük ittifağı kuran diğer güçler karşısında tarafsız olan büyük güçler ittifağa katılmadıkları için büyük bir baskı hissetmişti. Bu ittifak akademiyi yok edebilirdi ve bu olursa sıradaki onlar olacaktı.

Ancak tersi yaşanmış ve akademi ittifağı yok etmişti, bu nedenle büyük güçlerden tarasız olanlar oldukça memnundu.

Akademinin kararı birçok büyük tarikata doğrudan saldırı olsa da aynı zamanda zayıf tarikatlara büyük bir fayda sağlıyordu. Boş Çağ Salonu ve Büyük Çağ Salonu öğrencileri de Zirve Çağ ve Kutsal Çağ öğrencileri portala girme şansını kaybettiğinden dolayı büyük bir fayda sağlamıştı.

Zeki kişiler akademinin yabancı düşmanları dışarı atmak isterken Boş Çağ ve Büyük Çağ öğrencilerini geliştirmek istediğini anlayabiliyordu. İki gün önceki fırtına sırasında Boş Çağ ve Büyük Çağ öğrencileri diğer salonlara göre akademiye daha sadıktı, bu nedenle de akademi bilerek portalın içindeki fırsatı onlara vermişti ve bu şaşırtıcı değildi.

Portal açıldığında çok sayıda kanı kaynayan genç içeri girmek için birbiri ile yarışmıştı.

“Gidelim, bizim ikinci Ölümsüz İmparator Hao Hai olma zamanımız neredeyse geldi!” Büyük Çağ öğrencileri aşırı heyecanlıyken haykırdılar: “Zamansız portalın kaderi, ben geldim.”

Akademi'nin elderlerinin sinyalinin ardından tüm öğrenciler içeri akın etti.

Kara listedeki gençler ise sadece izlemek ile yetinebildi. Akademi'nin istemediği kişiler çılgınca içeri girmek isteseler de akademinin ne kadar dehşet verici olduğunu anladıkları için sadece tahammül edebiliyorlardı. Onlara şu anda karşı gelmek aptalca ve intihar isteyen bir seçim olurdu.

Portal açıldıktan sonraki gün Li Qiye Alem Tanrısının yanından ayrıldı.

“Evet?” Li Qiye'nin çıktığını gören Yaşlı Daoist Peng hızlıca geldi.

Akademi'nin elderleri Li Qiye'ye bakmadan edemedi. Onlar bu durumda çaresiz olduklarından tüm umutlarını Li Qiye'ye bırakmışlardı.

“Hepiniz yanılıyorsunuz, Alem Tanrısı iç şeytan nedeniyle çıldırmadı.” Li Qiye kafasını salladı ve yanıtladı.

“Eğer durum bu değilse, o zaman neden böyle?” Yaşlı Daoist Peng şaşkınca sordu.

“Alem Tanrısı'nın gerçek kökenini biliyor musun?” Li Qiye yaşlı daoiste baktı ve bir soru sorarak yanıtladı.

Yaşlı Daoist Peng ne diyeceğini bilmiyordu; o ve diğerleri birbirlerine baktı.

“Bir kıdemlimden Alem Tanrısının bir atamız tarafından Boşluk Kapısından çıkarıldığını duymuştum.” Oradaki en yaşlı kişi yanıtladı.

Her ne kadar elderler yedi Antik Ata gibi olmasa da birkaçı oldukça yaşlıydı. Onlar Alem Tanrısı'nın iç şeytanını dağıtmak adına ortaya çıkmışlardı.

“Evet, daha doğrusu Alem Tanrısı ve Dünya Ağacı oldukça yakın bir ilişkiye sahip.” Li Qiye konuştu.

“Dünya Ağacı?” Yaşlı Daoist Peng ve diğer elderler şok oldu.

Uzun bir afallamanın ardından Yaşlı Daoist Peng sessizce mırıldandı: “Dünya Ağacı... Bu başka bir efsane... Biz yaşlıların arasında portala girenler var, ama hiçbirimiz Dünya Ağacını görmedi.”

“Bu bir efsane değil, Dünya Ağacı gerçekten var.” Li Qiye gülümseyerek konuştu: “Daha açık olmak gerekirse, Alem Tanrısı Dünya Ağacının altında doğmuş olmasa da kökeni Dünya Ağcı ile oldukça ilgili. O kesinlikle zamansız portalın içinde doğdu ve genç yaşında daha büyüyemeden akademiniz tarafından alınıp büyütüldü. Çok sayıda bilge tarafından büyütülmenin dışında Alem Tanrısı akademinin altındaki atasal damarlardaki dünyevi enerjiyi kendi daosunu oluşturmak için emiyordu!”

“Bu da sorunu yaratan şey. Daha öncelerde Alem Tanrısı'nın sorunu yoktu, çünkü Dünya Ağacı daha önce ortaya çıkmamıştı. Ancak bu sefer farklı. Dünya Ağacının yaşam enerjisi Alem Tanrısı'nın köken gücünü kapsıyor. Ancak Alem Tanrısının büyük daosu kan enerjisinden gelişmiş ve dünyevi enerjisi de akademinin atasal bölgesinden geliyor. İki taraf çatışıyor; eğer bu normal bir çatışma olsaydı Alem Tanrısı üstün gelişimi ile bunu bastırabilirdi. Ancak Dünya Ağacının yaşam enerjisi aşırı güçlü! Alem Tanrısının köken gücü ve Dünya Ağacının köken gücü arasında büyük bir fark var. Alem Tanrısı Dünya Ağacının dolu yaşam enerjisini bastıramıyor, bu nedenle de Alem Tanrısı büyük bir geri tepme yaşıyor. Bu da ani patlamalara yol açıyor.” Li Qiye her şeyi biliyormuş gibi konuştu.

“Eğer bu devam ederse ne olur?” Elderler rengini kaybetti ve içlerinden biri hızlıca konuştu.

Li Qiye cevap verdi: “Eğer iki güç buna devam ederse Alem Tanrısı iç patlamalardan dolayı hayatını kaybedecek. Benim en muhafazakar tahminime göre bunun ardından akademinin altındaki atasal bölgenin yarısından fazlası yok olacak!”

Bu cevap elderleri dehşete düşürdü. Atasal bölge akademinin temeliydi. Atasal bölge olmazsa akademi de olmazdı.

Eğer akademi yok olursa ve atasal bölge hasar almazsa yeniden dirilme şansları vardı.

“Bu durumun hiç çaresi yok mu?” Yaşlı Daoist Peng hızlıca sordu İç güdüleri Li Qiye'nin bir yolu olduğunu söylüyordu.

Li Qiye gülümserken konuştu: “İlk çözüm Alem Tanrısını akademiden dışarı taşımak, bu en basit yöntem. Diğeri de Alem Tanrısını zamansız portala geri göndermek!”

“Alem Tanrısını kim taşıyabilir? Alem Tanrısının kendisi dışında kimse onu hareket ettiremez. Üstelik şu an onunla iletişim kuracak bir yol da yok.” Yaşlı bir adam çarpık bir gülümseme ile söylemeden edemedi.

Alem Tanrısı gibi büyük bir varlık kendini akademinin atasal bölgesinin içine kökleştirmişti, bu nedenle dünyada bulunan yenilmez karakterler bile onu hareket ettirmekte zorluk yaşardı. Eğer birisi atasal damarları ve Alem Tanrısını birlikte hareket ettirebilecek kadar güçlü olursa bu mümkün olabilirdi, ama böyle güçlü biri muhtemelen bu dünyada mevcut değildii!

“Başka bir yol daha var.” Li Qiye gelişigüzel konuştu:

“Küçük Atam, lütfen, söyle bize.. Eğer bizi böyle korkutmaya devam edersen yaşlı kemiklerimiz buna dayanamayacak.” Yaşlı bir adam Li Qiye'nin kendinden emin tavrını görünce yalvarmaya başladı.

“Bu oldukça kolay, iki gücü uyumlu hale getirmemiz gerek. Bunun da bir yolu var.” Li Qiye gülümseyerek konuştu: “Ancak bu çözüm için gereken iki şey oldukça nadir. İçlerinden biri Sonsuz Yıldız Suyu iken diğeri Dünya Ağacının genç yaprağı. Bir yaprak ve bir damla su!”

“Sonsuz Yıldız Suyu?” Yaşlı Daoist Peng acıklı bir şekilde gülümsedi: “İmkansız! Bu dünyada Sonsuz Yıldız Suyu bulamayız.”

“Aynen, zamanın başından itibaren ne zaman Sonsuz Yıldız Suyu ortaya çıksa Ölümsüz İmparatorlar bizzat harekete geçer. Bu şey Ölümsüz İmparatorların bile arzuladığı bir şey.” Elderler ağıt yakarak kafalarını salladı.

“Şey... Benim bir damla Sonsuz Yıldız Suyum var.” Li Qiye geniş bir gülümseme ile söyledi.

Bunu duyan elderler ve yaşlı daoistler bir kez daha afalladı. Yaşlı daoist hemen sordu: “Küçük Atam, Sonsuz Yıldız Suyu ile takas etmek için ne istiyorsun? Lütfen çok acımasız olma, aksi halde akademimiz senin tarafından tamamen soyulacak!”

“Bir damla Sonsuz Yıldız Suyunu size verebilirim ve bunun için akademiden bir şey istemiyorum. Ancak Alem Tanrısından bir söz istiyorum. Onu kurtarabilirim, ama ondan bir söze ihtiyacım var!” Li Qiye sakince konuştu.

Elderler hazırlıksız yakalandı, ama bunu düşününce, bu istek çok mantıksız değildi. Sonuçta her ne kadar Sonsuz Yıldız Suyu paha biçilemez bir hazine olsa da Alem Tanrısı da dokuz göğün üzerinde egemenlik kurmuş bir varlıktı. Bir damla Sonsuz Yıldız Suyunu bir söz için vermek haksız bir şey değildi.

Yaşlı daoist ve elderlerin geri kalanı bunun üzerine konuştu. Akademi'nin en güçlülerinin orada olduğu söylenebilirdi. Tartıştıktan sonra Yaşlı Daoist Peng kabul etti: “Akademi Alem Tanrısı'nın yerine bu koşulu kabul ediyor!”

“Bu en iyisi olur.” Li Qiye gülümsedi ve yavaşça konuştu: “Bu nesil Dünya Ağcı kesinlikle portalın içinde ortaya çıkacak. Ancak onun genç yaprağını koparmak göklere ulaşmaktan daha zor, ama akademinin bu şeyi yapabilecek bir eşyası var. Bu şeyi akademiden istiyorum.”

“O da nedir?” Yaşlı Daoist Peng ve yaşlı elderler birbirlerine baktı ve sordu.

“Yaşlı Adam, bana aptalı oynama. Akademinin sahip olduğu şeyler hakkında kesinlikle senden daha bilgiliyim. Bana sakın Ölümsüz İmparator Hao Hai'nin o şeyi Dünya Ağacından getirmediğini söyleme! Sakın bana akademinin o sene Ölümsüz İmparator Hao Hai ile anlaşma yapmadığını söyleme! O şey olmadan Dünya Ağacından genç bir yaprak koparmak imkansız!” Li Qiye yaşlı daoiste tek gözü ile baktı ve konuştu.