Bölüm 415: Müzakere

Li Qiye anlaşmazlık içinde kafasını salladı. “Yanılıyorsun. Doğrusu, Bin Sazan Nehri'nin var olma nedeni Yin Yang Göleti. Sizin cennetiniz gölete bağlı ama gölet size ait değil. Anlaşıldı mı?”

Daoist Bao Gui Li Qiye'ye karşı her zaman olumlu bir tavır takınmıştı ama şu anki sözleri onu kızdırmıştı. Bir tarikat liderine uygun bir şekilde sakin kaldı. Ancak yine de ses tonunda biraz kızgınlık vardı: “O zaman söyleyin bana, Yin Yang Göleti Bin Sazan Nehri'ne ait değilse kime ait?”

“Bana.” Li Qiye kendini gösterip konuştu: “Açıkça söylemek gerekirse gölet sadece bana ait ve sadece ben izin verirsem birisi girebilir.”

Daoist Bao Gui öfkeyele seslendi: “Genç Asil Li, çok ileri gidiyorsunuz!”

Daoist bu konuda Li Qiye'yi birçok kez korumak istemişti ancak Li Qiye'nin işbirliği yapmayan tutumu ve sözleri onu öfkelendirmişti.

Li Qiye tembelce ona baktı ve konuştu: “Tarikat Lideri, içinde olduğunuz durumu anlıyorum. Bin Sazan Nehri'ndeki yaşlı adamların tavırlarını da biliyorum. Ne olursa olsun elde edilmesi gereken birkaç sır var, haksız mıyım? Ama neden hala buradayım biliyor musunuz?”

Daoist Bao Gui'nin kalbi hızlanırken gözleri ciddileşti. Bir imparator mirasının tarikat lideri olarak  birçok fırtınayı deneyimlemiş biriydi. Zeki biriydi ve Li Qiye bu kadar şeyi bilmesine rağmen burada kalmayı seçtiğine göre onunla ilgili doğru olmayan bir şeyler olduğunu hissediyordu.

Nehir Tarikatı'nın arkadaş canlısı olmayan tavırlarını fark eden herhangi biri çoktan kaçmış olurdu. Ancak Li Qiye korkusuzca karşısında duruyordu.

Daoist Bao Gui derin bir nefes alıp konuşmadan önce sakinleşti: “Dinliyorum.”

Li Qiye genişçe gülümsedi ve rahat bir şekilde konuştu: “Ben sadece Ölümsüz İmparator Qian Li'nin soyundan gelenlerin onu utandırıp utandırmadığını görmek istedim. Size karşı saygı zaten gösterdiğim de bir gerçek. Ancak eğer mantıksız olmayı seçerseniz ben de Bin Sazan Nehri'nin düşüşe geçme zamanının geldiğini düşünürüm.”

“Ne demeye çalışıyorsun!” Daoist Bao Gui'nin ifadesi ciddi şekilde değişirken ağır bir şekilde sordu.

Li Qiye gülümseyerek konuştu: “Ciddi bir şey değil. Eğer Bin Sazan Nehri benim anıma layık değilse bu yer artık benim gözetmemi hak etmeyecek. Eğer böyle olursa Nehir Tarikatı'nın refahı da pek umurumda olmayacak.”

Li Qiye'nin altın tapınaktaki eşyaları alamama nedeni sadece Ölümsüz İmparator Qian Li değildi, aynı zamanda Nehir Tarikatı'na bir şans vermek istemesiydi. Her ne kadar birkaç elder onu sinir etse de en azından Lan Yunzhu, Saygıdeğer Yang ve Daoist Bao Gui üzerinde iyi bir izlenimi vardı. Li Qiye'nin merhametini hak ediyorlardı.

Daoist Bao Gui'nin ifadesi Li Qiye'ye bakarken oldukça çirkinleşti. Eğer başkası olsaydı öfkeden patlardı, ama o herkes değildi.

Daoist ciddi bir ses tonuyla konuştu: “Genç Asil Li, buranın Bin Sazan Nehri olduğunu unutmayın. Biz bir imparator mirasıyız. Nesillerce güçlü kaldık ve kolaylıkla korkutulmayız.”

“Tarikat Liderini korkutmayı düşünmüyorum, ben sadece doğruları söylüyorum. Evet, burası Bin Sazan Nehri ve bu da buradaki her şeyin hakimi olmamım ana nedeni. Anlatabildim mi?” Li Qiye gülümseyerek sakin bir şekilde konuştu.

Li Qiye Ölümsüz İmparator Qian Li ile birlikte bu yeri yaratmıştı. Eğer Bin Sazan Nehri'ne hükmetmek isterse bunu yapmasının birçok yolu vardı.

Daoist Bao Gui soğukça tersledi. “Bizim Bin Sazan Nehri'miz diğerlerinin istedikleri gibi biçimlendirebilecekleri bir yer değil.” Bu sözler onlar imparator mirası olduğundan ve düşmanlara karşı güçlü kalabileceklerinden emin olduklarından dolayı boş değildi.

“Bin Sazan Nehri'nin oldukça güçlü olduğunu biliyorum.” Li Qiye başıyla onayladı: “Ama Nehir Tarikatı'nın bugüne kadar neden refah içinde olduğunu biliyor musun? Bin Sazan Gölü gibi bir cennete sahip olmasına nasıl izin veriliyor biliyor musun?”

Li Qiye sakince devam etti: “Bunun nedeni bu yerin benim anıma layık olması.” Tıpkı Ölümsüz İmparator Qian Li gibi bu nehirler ve dağlar da unutulmayacak bir geçmişe sahipti. Altın tapınaktaki eşyalar paha biçilemezdi. Onlar sayesinde Li Qiye yeni bir Ölümsüz İmparator mirası oluşturabilirdi. Ancak Ölümsüz İmparator Qian Li gittikten sonra Li Qiye onları almamıştı.

Tıpkı Ölümsüz İmparator Qian Li'nin dediği gibi bu yer mutluluk içerdiği için korumaya layıktı. Aksi halde Siyah Ejderha Kral'ın çağında Li Qiye o eşyaları çoktan almış olurdu. Onlar Li Qiye'nin dokuz göğün altındaki en tehlikeli yerlerden alıdğı şeylerdi.

Daoist Bao Gui afallamışken ne diyeceğini bilemez halde Li Qiye'ye baktı. Li Qiye'nin basitçe saçmalayacak biri olduğunu düşünmediği için bu büyük ölçüde kafasını karıştıyordu. Li Qiye sadece bir küçüktü... Onun bir imparator mirasına karşı gelmesini sağlayacak ne tür bir yeteneği veya desteği vardı? Ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar genç bir adamın böyle büyük ve açık şekilde bir imparator mirasına karşı gelmeye cüret etmesi mümkün değildi.

Daoist Bao Gui zihninde birkaç düşünceyi bastırdı ve ciddi şekilde belirtti: “Genç Asil Li, bu konuda elimden geleni yapacağım. Umarım barışçıl bir sonuca ulaşırız. Ancak işbirliğiniz olmazsa tarikat lideri bile olsam sizi korumakta çaresiz olacağım.”

“Bu kibar duygularınızı takdir ediyorum.” Li Qiye gülümseyerek yanıtladı. “Ama eğer Tarikat Lideri beni işbirliğine zorlarsa ben de çaresiz olacağım.”

Daoist ikilemdeydi ama Li Qiye onu reddetmesine rağmen pes etmedi. Derin bir nefes aldı ve devam etti: “Genç Asil Li, bu tarikatımızın hayatta kalması ile ilgili olduğundan bunu hafife alma lüksümüz yok. Başka bir niyetimiz yok. Bin Sazan Nehri'nin öğrencileri olarak tarikatımızın temelini daha iyi anlamak istiyoruz. Eğer giriş yöntemini söylerseniz tarikatımız bunun bedelini ödeyecektir!”

Li Qiye güldü ve konuştu: “Oh? Sopa başarısız olduktan sonra havuç mu deniyorsunuz?” (Ç.N: Zor yöntem işe yaramayınca yumuşama olayından bahseden bir deyim.)

Daoist Bao Gui ciddi şekilde cevapladı: “Biz sadece bu konuda kapsamlı bir şekilde konuşmak istiyoruz. İstediğiniz sürece bedeli söyleyebilirsiniz. Adil bir anlaşma yapacağız ve tariaktımız kesinlikle arzularınızı karşılayacak.”

“Tarikat Lideri durumun özünü anlamıyor.” Li Qiye kafasını salladı ve yanıtladı. “Bedel? Tarikat lider,i eğer hazine isteseydim sizin benimle pazarlık etmenizi beklemezdim. Tarikatınızda Altın İlahi Söğüt'ten daha değerli bir şey olduğunu düşünüyor musunuz? Eğer hazine isteseydim burada zaman harcamak yerine ilahi ağacı almış olurdum.”

“Altın İlahi Söğüt'ü almak mı?!” Daoist Bao Gui bunu duyduktan sonra dehşete düştü.

İlahi ağaç Bin Sazan Nehri'nin temeli ile alakalıydı, bu nedenle eğer biri onu almak isterse sonuçları akıl almaz olurdu.

“Eğer bunu istersem Altın İlahi Söğüt'ün de beni oldukça mutlulukla takip edeceğine de eminim.” Li Qiye sakince devam etti: “Onu neden orada bıraktım biliyor musunuz? Bin Sazan Nehri'ne şans vermek için. Ben kendimi oldukça iyi şekilde açıkladım, bu nedenle Tarikat Lideri'nin de şimdi biraz mantıklı olmaya ihtiyacı var.”

Daoist Bao Gui sessizce orada dururken sözleri tartıyordu. Altın İlahi Söğüt'ü almak? Nehir tarikatı bu ağaç hakkında çok az şey bilirken Li Qiye ağacı alabilir miydi? Daoist Li Qiye'nin şaka yapıyor gibi bir hali olmadığı için bu noktada tereddüt etmeye başlamıştı.

“Tarikat Lideri, birine kendimi tekrar etmek istemem.” Li Qiye yavaşça konuştu: “Yin Yang Göleti'ni unutun ve önceki gibi davranmaya devam edin. Aksi halde Bin Sazan Nehri'niz basitçe kendi yok oluşunu aramış olacak.”

Doaist sessizleşti. Nehir Tarikatı imparator mirası olduğundan bir küçüğün tehditleri onları etkilemezdi.

Ancak içgüdüleri ona bu meseleye daha fazla karışmanın tarikatlarına zarar vereceğini söylüyordu. Li Qiye'nin gerçek yetenekleri hakkında emin değildi ama kalbi Li Qiye'ye karşı gelmenin Nehir Tarikatı'nın düşüşüne yol açacağını söylüyordu.

Li Qiye'nin yöntemlerini bilmediği için bir kanıtı yoktu, bu nedenle sadece Li Qiye'ye karşı gelmenin akıllıca bir karar olmadığını düşünüyordu.

Bir süre sonra daosit ayağa kalktı ve zorluk çekerek konuştu: “Genç Asil Li, bu meselede kendi başıma karar veremem. Tarikat Lideri bile olsam bu mesele kontrolümü aşıyor.”

“Anlıyorum. Tariakt Lideri olarak en bilgece kararınız hiçbir şey olmamış gibi davranıp diğerleirni ikna etmeniz olur. Sadece bu şekilde Bin Sazan Gölü'ndeki cennete sahip olmaya devam eder ve imparator mirası olarak gelişmeyi sürdürürsünüz. Gereksiz şeylere bulaşmayın.”

Daoist Bao Gui nazikçe iç çekti. Her ne kadar Li Qiye'nin sözlerine inansa ve Yin Yang Göleti konusunda pes etmeyi kabul etse de elderler ve yüksek elderler ikna olmayabilirdi.