Bölüm 420: Bir Kez Daha Yollara Düşmek

avatar
7149 17

Emperor’s Domination - Bölüm 420: Bir Kez Daha Yollara Düşmek


 

Bölüm 420: Bir Kez Daha Yollara Düşmek

 

Bu yeni gelişim çok ani gerçekleşmişti ve Li Qiye'nin beklentilerinden farklıydı. Normalde sis yeteri kadar kan tükettiğinde adaya girmek istiyodu. Li Qiye'nin birçok yöntemi vardı. Adaya girebildiği sürece ne istiyorsa alabilirdi.

 

Ama şu an kayıp gizemli ada kaybolmuş veya birileri tarafından taşınmıştı. Bu planlarını tamamen raydan çıkarmıştı. Nasıl ilerleyeceğini düşünmesi gerekiyordu.

 

Lan Yunzhu derin bir nefes alıp konuştu. “Seninle geleceğim! En azından bir yardımcın olur.”

 

“Hayır!” Li Qiye başını sallayarak cevap verdi: “Sen ve tarikat liderinin grubu hazır olmak zorunda. Belki sizi kullanacağım bir durum oluşabilir. En önemli şey en kötü seneryoya hazırlanmanız.”

 

“Bu en kötü senaryo nedir?” Lan Yunzhu şaşkınlıkla konuştu.

 

Ciddi bir ifade takınan Li Qiye uzaklara baktı ve yavaşça cevapladı: “Gökler kargaşa içinde, katliam çağı yaklaşıyor olabilir.”

 

“Gökler kargaşa içinde mi?” Lan Yunzhu şok içinde tekrarlamıştı. Günümüzde Kutsal Cehennem Dünyası huzur içindeydi ve imparator mirasları tarafından oluşturulan bu istikrarı bozacak kapasitede bir güç yoktu.

 

“Kaos gelecek mi yoksa gelemyecek mi....” Li Qiye sırıtarak devam etti: “Kaotik bir gök kötü bir şey olmayabilir. Gökleri katlederken birkaç kurnaz şey de ortaya çıkacaktır.”

 

Lan Yunzhu şok olmadan edemedi. Onun sözleri belli bir ağırlık taşımıyordu ama kulağa aşırı zalimane geliyordu. Kaç tane dahi gökleri katletmek hakkında atıp tutmaya cüret edebilirdi? Li Qiye bunu sanki istediğinde yapabilirmiş gibi konuşuyordu.

 

En rahat ses tonunda konuşsa da aşırı derece otoriterdi.

 

“Ustam ve elderlere söyleyeceğim.” Lan Yunzhu sakinleşti ve cevap verdi.

 

Li Qiye de Asal Uğursuz Mezar'a gitmeye hazırlandı. Gitmeden önce Lu Baiqiu'yu çağırıp sordu: “Planların neler? Benimle geliyor musun yoksa yapacağın başka bir şey mi var?”

 

Li Qiye gerçekten Lu Baiqiu'yu sevmiş ve onu geliştirmek istemişti. Aksi halde tüm bu süreç boyunca onu yanında getirmezdi.

 

Lu Baiqiu bir an duraksadı ve konuştu: “Bin Ada'ya neler olduğunu görmek için dönmek istiyorum.”

 

Lu Baiqiu kayıp gizemli adanın aniden ortadan kaybolması hakkında oldukça endişeliydi. Adalar, öğrenciler ve ada sakinleri hakkında endişeleniyordu.

 

Bölge Lordu olarak her zaman Bin Ada'dan sorumluydu ve o yeri evi olarak düşünüyordu. Orada onu seven öğrenciler ve onu takip eden öğrenciler vardı. Büyük bir olay olduktan sonra kalbinde belli bir huzursuzluk oluşmuştu bu nedenle de geri dönüp kontrol etmek istiyordu.

 

“O zaman geri dönmelisin, gidip bakman iyi olur.” Li Qiye gülümseyerek konuştu. Onun duygularını anlıyordu. Evinden ayrı kalmak istemiyordu ve kendisiyle birlikte gelmesi için onu zorlayamazdı.

 

“Teşekkür ederim Genç Asil.” Lu Baiqiu başını eğdi ve minnettarlıkla konuştu: “Sizi takip ederek birçok şey kazandım ve bunu her zaman hatırlayacağım.” Lu Baiqiu ayrıldıktan sonra belki de Li Qiye'yi bir daha göremeyecekti. İkisi ayrı dünyaların insanlarıydı. Li Qiye bir gün ilahi bir ejder olarak dokuz göğün tepesinde uçacaktı.

 

Li Qiye gülümsedi ve saçlarını okşadı: “Kalbini takip et. Ve bu günün çok uzakta olmadığına inanıyorum. Her ne kadar devasa olsa da istediğin sürece bu dünyanın her bir köşesine ulaşabilirsin.”

 

“Sözlerinizi hatırlayacağım!” Li Qiye derin bir nefes alıp konuştu. Gözleri nemlenirken burnunun biraz tıkandığını hissetti. Her ne kadar uzun süredir Li Qiye'yi takip ediyor olmasa da bu günlerde öğrendikleri hayatı boyunca ona faydalı olacaktı.

 

Li Qiye onayladı ve konuştu. Onun için bir dao kapısı hazırlayan Daoist Bao Gui'yi görmeye gitti.

 

Li Qiye'yi gördüken sonra Daoist Bao Gui hızlıca konuştu: “Yeraltı Sınırı'nda bizimle iyi ilişkileri olan büyük bir tarikat var. Bu dao kapısı sizi doğrudan onların yanına götürecek, böylece Asal Uğursuz Mezar'a gidebileceksiniz.”

 

“Pekala, Yeraltı Sınırı'na gittiğimde oraya ulaşmam oldukça kolay olacak.”

 

Daoist Bao Gui dao kapısının açılmasını emrederken tüm elder ve yüksek elderler de Li Qiye'yi uğurlamaya geldi. Gitmeden öcne Daoist Bao Gui onu uyardı: “Lütfen dikkatli olun, Asal Uğursuz Mezar Kutsal Cehennem Dünyası'nin en tehlikeli ve gizemli yeridir.”

 

“Merak etme, hayatımı almak için yeterli değil.” Li Qiye gülümseyerek yanıtladı.

 

Li Qiye platforma adım attı ve dao kapısının içine yürüyerek bir anda kayboldu. O kapının öteki tarafına ışınlanmıştı. Dost tarikata geldikten sonra hızla yola koyuldu ve mola vermeden Asal Uğursuz Mezar'a doğru ilerledi.

 

Bin Sazan Nehri Kutsal Cehennem Dünyası'ndaki en uzun nehirdi. Sadece Uzak Bulut'u geçmekle kalmıyor Sisli Alan'a da ulaşıyordu. Kaynağı doğudaki Yeraltı Sınırı'nın iç bölgesiydi ve bu yerde Asal Uğursuz Mezar bulunuyordu.

 

Bu mezar oldukça gizemli bir yerdi. Daha önce kimse tarafından tamamen keşfedilmemişti. Zamanın başlangıcından beri çok az kişi oraya girme şansı elde etmişti.

 

Yeraltı Sınırı'nın iç bölgesinin sonsuz derinliğinde yer alıyordu. O yerde göğe ulaşabilecek dağlar ve tepeler vardı ve oraya bakanların geriye adım atmasına neden oluyorlardı. Kimse onlara tırmanmak için şanslarını denemeye cüret edemiyordu.

 

Bu yükselen tepelerin sonunda yeri ve göğü ayıran devasa bir sıradağ vardı. Uzaktan onu görenler duruyordu, bu engelin herhangi bir geçişi yoktu.

 

Dünyanın sıradağın arkasında kalan bölümü gizemli bir örtü ile kaplıydı ve kimse oranın neye benzediğini bilmiyordu.

 

Bu sıradağın ortasında büyük bir defin bölgesi vardı. Defin bölgesi tableti gökyüzünü ve hatta boşluğu bile delen devasa bir anıt gibiydi. Bu defin bölgesi tableti dünyanın en büyüğü olarak anılırdı. Üzerinde ne bir işleme ne de bir kelime vardı.

 

Devasa anıtı olan bu mezar efsanevi Asal Uğursuz Mezar'ın bildiri tabletiydi. Sadece bu mezara girebilenlerin sıradağa girebildiği söyleniyordu.

 

Kimse oranın içinde neyin gömülü olduğunu bilmiyordu. Bazıları orada Ölümsüz İmparator'ların gömüldüğünü söylerken diğerleri Efsanevi Çağ'dan gelen varlıkların olduğunu söylüyordu. Hatta antik, üstün şeytanların orada gömlü olduğunu söyleyenler de vardı.

 

Her ne kadar orası her zaman mühürlü olsa da milyonlarca yıl geçtiğinden dolayı bazı kişiler mezarı açacak anahtarı bulduğu için birkaç kez açılmıştı.

 

Oraya neden Asal Uğursuz Mezar deniliyordu? Bunu kimse bilmiyordu, ama bazıları o yerin bir ölü toprak olduğuna inanıyordu. O, on iki Yasaklanmış Kabir Alanları'ndan biriydi. Tıpkı diğerleri gibi tehlike doluydu. İçeri giren kimse canlı dönememişti.

 

Buna rağmen tarih boyunca çok sayıda kişi yine de içeri girmeyi denemişti. Herkes oradan canlı ayrılanların harika bir yaratılış elde edeceğini düşünüyordu.

 

Bir söylentiye göre orada Gerçek Ölümsüzler gömülüydü. Eğer onların kemikleri elde edilebilirse birisi harika bir yaratılış elde edebilirdi.

 

Bu söylentilerin de bir nedeni vardı: Ölümsüz İmparator Di Yu gençken bu defin bölgesine girmiş ve canlı dönmeyi başarmıştı. Bu deneyim nedeniyle beş Ölümsüz İmparator nesli boyunca saklanmıştı. En sonunda oldukça yaşlandığında Cennet'in İradesi'ni sırtlayıp Ölümsüz İmparator haline gelmişti.

 

Onun mezardan harika bir şey elde ettiğini iddia edenler vardı. Belki de bir ölümsüz yazıt elde etmişti. Böylece beş nesil boyunca gelişim yapmış ve en sonunda da imparator olmuştu.

 

Onun masalları nesillerden beri anlatılan şeylerdi. İmparator olduktan sonra en uzun yaşayan o değildi, ancak kesinlikle doğumundan kaybolana kadar geçen süre en fazla olandı. Beş nesil boyunca hayatta kalmayı başararak nesiller boyunca anlatılan bir mucize haline gelmişti.

 

Bu mucize nedeniyle imparator ve Asal Uğursuz Mezar arasındaki olayın birçok hikayesi oluşmuştu. Ancak tüm versiyonlarında tek bir orta nokta bulunuyordu ve bu ortak nokta da genç imparatorun Asal Uğursuz Mezar'ndan canlı ayrılmasıydı. Bu benzerlik nedeniyle Ölümsüz İmparator Di Yu'nun mezardan ömrü uzatacak büyük bir yaratılış elde ettiği hakkında söylentiler vardı.

 

Bu da birçok kişinin mezara girmek için can atmasının sebeplerinden biriydi. Aslında bazı Ölümsüz İmparatorlar Asal Uğursuz Mezar'a girmeyi başarmıştı. Bunlara Ölümsüz İmparator Yin Yang, Ölümsüz İmparator Fan Chen ve Ölümsüz İmparator Ming Du da dahildi. (Ç.N: Yin Yang= Yin Yang :D Fan Chen = Ölümlü Dünya, Ming Du = Yeraltı Dünyası'nı Geçen.)

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44237 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr