Bölüm 448: Tek Elle Ezmek

Küçük Egemen'in büyük tamamlanışına ulaşmak için dokuz ilahi halka gerektiği için Mo Lidao'nun bu kadar genç yaşta iki ilahi halkaya sahip olması fazlasıyla harika bir şeydi.

Gökyüzü İblis Kabilesi Cennetsel İblis Irkı'nın bir koluydu. Devler gibi güçlü fizikleri vardı. Bedenindeki iki halka ve kafasının üzerindeki üç renkli ışık halkası ile Mo Lidao'nun kan enerjisi sel gibi aktı. O bir dağı ezebilecek bir gergedan gibiydi ve agresif atmosferi çevreye yayılıyordu.

“Mo Lidao gerçekten amansız!” Birçok kişi onun güçlü momentumunu gördükten sonra seslendi. Mo Lidao'nun şu anki prenstiji Ye Sha gibi suikastlar sonucu değildi.

O Li Qiye'ye kibirle baktı ve dudak büktü: “Daha önceden gitmeliydin. Şimdi... Artık çok geç.”

“Oh? Benim kalmamı mı istiyorsun?” Li Qiye ona doğru gülümsedi.

“Eğer Kardeş Ye Sha'dan özür dilersen canını bağışlarım. Aksi halde... Bugün cenazen olacak! Yeraltı Sınırı'nda insanlar sadece böcektir.” Mo Lidao soğukça ilan etti.

Li Qiye güldü ve konuştu: “Sen bir Cennetsel İblis'sin, ancak hayaletlerin kıçını yalamaya devam ediyorsun. Eğer eski Cennetsel İblisler bunu duyarsa utanç içinde kalırlar.”

Mo Lidao mosmor oldu. Yüksek sesle kükredi ve Kader Sarayı'ndan büyük bir tablet ortaya çıktı. O gökyüzünde yükseldi ve dev bir dağa dönüştü. Bu Mo Lidao'nun kader silahı olan Gökyüzü İblis Tableti'ydi.

“Bang!” Tablet tarafından oluşturulan kutsal dağ tanrılar tarafından yaşanılıyormuş gibi çevresinde ilahi halkalara sahipti.

“Gökyüzü İblis İlahi Dağı!” Mo Lidao'nun silahını gören biri duyguyla konuştu: “Bu Mo Lidao'nun kader silahı ilahi daoyu barındırıyor! Bazı kişiler bu daonun bir Büyük Egemeni bile ezebileceğini söylüyor!”

“Küçük, geber...” Mo Lidao hırladı. Dağ haline gelmiş olan tablet devasa bir avuç gibi tüm şehri sardı. Bin dağın gücü Li Qiye'ye doğru ilerledi.

Patlamalar durmadan devam ederken gökyüzü bu otoriter kader silahı tarafından parçalandı. Şehir sanki ona karşı koyan bir güç olmasaydı parçalanacak gibiydi.

“Çok güçlü!” Birçok kişi Mo Lidao'nun saldırısı güçlendiğinde böyle hissetti. Hızlıca kaza kurbanı olmamak adına geri çekildi.

“Whoosh!” Tablet Li Qiye'nin kafasına değmek üzereyken bir sis ortaya çıktı ve Ye Sha aniden Li Qiye'nin arkasında gözüktü. Soğuk bir parıltı ile bir bıçak Li Qiye'nin sırtına doğru ilerledi.

Qiurong Wanxue korktu ve haykırdı: “Dikkat et!”

Bu saldırı çok hızlıydı. İstese bile Li Qiye'ye yardım edemiyordu.

“Bu çocuk kesin öldü!” Herkes Li Qiye'nin kaderinin gelen saldırılar karşısında mühürlendiğine emindi.

O anda Ye Sha yaklaşan dağ ve bıçağının ilerleyişi karşısında kendinden geçmişti.

Herkes Li Qiye'nin öldüğünü düşündü ve soluk Qiurong Wanxue neredeyse bayılıyordu.

Ancak zaman sanki donmuş gibiyken herkes biraz sonra gerçekleşen manzara karşısında afalladı. Gözlerine inanmaya cüret edemiyorlardı.

Tek eli ile Qiurong Wanxue'yi hala tutan Li Qiye çaba bile harcamadan Gökyüzü İblis Tableti'ni durdurdu. Aşırı ağır tablet Li Qiye tarafından kolaylıkla durdurulmuştu. Sırtına gelen bıçağa ise en ufak önem göstermemişti.

“Bıçağın çok yumuşak, tofudan falan mı yapıldı?” Li Qiye döndü ve gülümseyerek sordu.

Başlangıçta kendinden geçmiş olan Ye Sha, Li Qiye nedeniyle tamamen korku doluydu. O anda bıçağın Li Qiye'nin derisini delemediğini ve sadece cildini biraz çizdiğini fark etti.

Li Qiye'nin Cehennemi Bastıran Fiziği sertliği ile ünlüydü. Her ne kadar Yok Edilemez Elmas Fiziği ile kıyaslanamasa da şu anki seviyesi ile Ye Sha'nın bıçağını durdurması sorun olmazdı.

Korkmuş Ye Sha kaçmak için döndü ama Li Qiye, Mo Lidao'nun ellerinden tableti alıp Ye Sha'nın kaçış yolu olan kapıya doğru fırlattı.

“Boom!” Ye Sha tablet tarafından bir sinek gibi uçuruldu. Kanı yeri lekelerken toprağa çarptı.

“Geri dön!” Mo Lidao tableti geri çağırmak için haykırdı.

“Buzzz!” Li Qiye'nin ellerindeki tablet titredi ama o anda Cehennemi Bastıran İlahi Fizik aniden etkinleşti. Elinin gücü tableti bastırmak için yeterliydi.

“İmkânsız!” Mo Lidao'nun kalbi korku nedeniyle battı. Tableti onun kader silahıydı bu nedenle kendisinden birkaç yüksek âlemde olmadığı sürece başkaları onu çalamazdı.

Li Qiye ona baktı ve konuştu: “Sen ağırlık konusunda benimle rekabet etmek için yetersizsin.”

Tablet aşırı ağır bir Gerçek Hazine'ydi. Bir ilahi dağın ağırlığına sahipti. Ancak Li Qiye'nin ilahi fiziği ile kıyaslanmaktan fazlasıyla uzaktı. Li Qiye'nin ellerine düştüğünde bu Gerçek Hazine bile tamamen bastırılıyordu.

“Bunu ye!” Li Qiye gülümseyerek konuştu. Li Qiye şiddetle tableti ileri doğru attı. Tablet ilahi fiziğin gücü ile uçtu ve büyük daonun haykırmasına neden oldu. Çok sayıda evrensel kanun şehir korumak için uçtu ve şehri korumak için başarıyla birbirleri ile bağlandılar.

Mo Lidao tabletin dünyayı yok edici gücünü hissetti. Tablet ile yaptığı en güçlü saldırısı bile Li Qiye'nin şu anki saldırısı ile kıyaslanamazdı.

Li Qiye'nin bu darbesi çok sayıda ilahi dağın ağırlığını taşıyor gibiydi. Tanrıları ve şeytanları bile ezebilirdi! Mo Lidao'nun ruhu korkudan neredeyse uçuyordu.

Ama yine de kükredi ve en güçlü silahlarını çıkardı. Hepsi dışarı çıktı ve bedenini korumak için bir yay oluşturdu.

“Bang!” Kulak delici bir patlama ile birlikte gökyüzündeki yıldızlar bile sarsıldı. Bu saldırı gökyüzündeki yıldızları bile koparabilirdi! Tablet Mo Lidao'nun tüm hazinelerini yok eti. Tabletin ilahi fizik ile birlikteki ağırlığı akıl almaz bir boyuttaydı. Bu ağırlık her şeyi ezip çökertebilirdi. Mo Lidao'nun hazineleri tek bir darbeye bile dayanamadı.

Ancak Mo Lidao sadece uçuruldu. Soluk bir ifade ile kan kustu. Onu koruyan çok sayıda hazine kan sisine dönüşmesini engellemişti.

Bacakları korkudan titrerken kalbi sürekli kaçmasını söylüyordu. Mo Lidao Azrail'i provoke ettiğini biliyordu. Düşünmeye zaman harcamaya cüret etmedi ve anında kaçmayı denedi.

Ama tam o anda bir Kun Peng yükseldi ve Kara Uzay Dönüşümü ortaya çıktı. Li Qiye tek adımla hızlıca hareket etti ve anında Mo Lidao'nun önünde ortaya çıkarak yolunu kapadı.

Li Qiye ardından gülümsedi: “Şimdi nereye gidiyorsun? Çok geç. Az önce oldukça huşu uyandırıcıydın, haksız mıyım?”

“Dao Arkadaşım... Dinle beni...” Mo Lidao'nın yüzü kâğıt kadar beyazken bağırdı.

Li Qiye onu dinlemek için çok tembeldi. Tablete vurdu. Bu sefer ilahi fiziği yerine Kun Peng'in Altı Varyasyonu'nu kullandı. Tablet aşırı yüksek bir hıza ulaştı ve aşırı yüksek hızda aşağı doğru inen bir ışığa dönüştü.

Mo Lidao kaçmayı denedi. Hızını arttırmak için Uzun Ömür Kanı'nı yakmayı umursamadı ama nasıl olur da Kun Peng'in Altı Varyasyonu'na denk olabilirdi?

“Pop!” Tablet aşağı düştüğünde Mo Lidao sinekten daha kötü duruma geldi. Bedenine çarptı ve onu ezerek hiçliğe götürdü. Bu darbe tek bir kemik parçasını bile geride bırakmadı.

Herkes bu manzara karşısında dehşete düştü ve İlahi Kıvılcım Prensi ve Altın Çocuk da buna dâhildi. Prensin gelişimi Ye Sha ve Mo Lidao'dan güçlü değildi. Önlerindekilerin kaderi Li Qiye'nin ne kadar şiddetli olduğunu göstermek için yeterliydi.

Altın Çocuk öte yandan Mo Lidao ve Ye Sha'dan çok daha güçlüydü. Ancak onlar Li Qiye tarafından sinek gibi öldürülmüştü. Altın Çocuk tüm gücünü kullansa bile Mo Lidao'yu bu kadar kolay öldüremezdi.

Diğerleri yutkundu ve omuriliklerinde ürpertici bir soğuk hissetti. Bu çocuk çok saldırgandı! Bu şekilde Mo Lidao'yu öldürmüştü.

“Kim o? Bin Sazan Nehri veya Basit Dağ Ölümsüz Krallığı'ndan mı?” Birisi mırıldandı. Bu kadar genç olup güçlü olan birinin bilinmez olması mümkün değildi.

Güney Uzak Bulut'dan bir genç adam cevap olarak başını salladı: “Uzak Bulut'da böyle bir karakteri hiç duymadım. O Basit Dağ'dan da değil. Bin Sazan Nehri'ndeki en güçlü kişi muhtemelen Peri Zhu.”

“Böyle biri vahşi değil mi? Eğer o vahşi ise ben tarih öncesi bir canavar olmaz mıyım?” Li Qiye tableti yere attı ve sırıttı.

Bu sözler oldukça agresifti ama kimse Li Qiye'ye bir şey demeye cüret edemedi. Kolaylıkla Uzak Bulut'da ünlü bir canavar olan Mo Lidao'yu öldürebilmişti. Tıpkı Li Qiye'nin dediği gibi eğer Mo Liado vahşi ise Li Qiye tarih öncesi bir canavardı!