Bölüm 450: Gece Denizi Netleşti

Li Qiye'ye baktı ve hafif sırıtışını, soğukkanlı tavrını fark etti. Bunlar daha haberi bile olmadan kalbine işlemişti. Kalbinin derinliklerinde önündeki gence bakarken bir alev alevlendi.

Qiurong Wanxue derin bir nefes aldı ve aniden cesaretini topladı. Yaklaştı ve yeşim gibi elleri ile onun boynunu sardı ve dudaklarından öpme dürtüsüne karşı koyamadı.

Dudakları değdiğinde bedeninin kontrolünü kaybederken kalbi hızlıca attı. Gergin haline rağmen onu daha uzun bir şekilde öpmeye kararlıydı.

Bu zarif kadın akşam güneşi gibi kızarıyordu. Öpücüğü deneyimsizdi ama yine de devam ettirdi.

Li Qiye şaşırırken yumuşak ve tatlı dudakları hissetti. Ardından onun olgun yüzünü kaldırdı ve dudaklarını kararlı şekilde tattı. Merhamet göstermezken kokulu dilinin kaçış yollarını engelledi.

Qiurong Wanxue'nin ruhu Li Qiye'nin ezici öpücüğü tarafından neredeyse bedeninden çıkıyorken bedeni de kontrolünü kaybetti Yeteneksiz halini bıraktı. Hafifçe dilini dışarı çıkararak önündeki adamın istediğini yapmasına izin verdi.

Tutkulu öpüşme Li Qiye'nin elinin onun kalçalarını okşamasına yol açtı. Bir sıkış ile o kucağında zayıf hale geldi. Ardından onu okşadı ve takıldı: “Benim sevgili şefim, bu gece yatağımı ısıtmak mı istiyorsun?”

Bu aniden bedeninin ısınmasına neden olurken bedeni kızardı ve utançtan sakinleşemezken onu hızlıca itti. Kafasını kaldırıp ona bakamazken utanmış şekilde konuştu: “Rüyanda görürsün, asla yatağını ısıtmam!” Bunu dedikten sonra en hızlı şekilde kaçtı.

Li Qiye'yi arkasında bıraktıktan sonra aceleci olduğunu hissetti. Nazikçe dudaklarını ısırırken biraz önceki şeyleri hatırladı. Sanki o genç adamın cazibesine kapılmıştı ve ilk öpücüğünü ona sunmadan edememişti. Böyle bir şeyi yapacak cesareti nereden bulduğunu bilmiyordu.

En sonunda kaşlarını çattı ve yaşananları hatırlamaya daha fazla cüret edemedi.

***

Ertesi sabah Li Qiye'yi gördüğünde yüzü ısındı. Li Qiye alaycı şekilde sordu: “Ee? Dün gece iyi uyudun mu?” Li Qiye masum ama müstehcen bir şekilde göz kırptı.

Ona bakıp konuşmadan önce kaotik düşüncelerini temizlemek için hem utanmış hem de kızmış şekilde derin bir nefes aldı. “Anlamsız şeyler söylemeye gerek yok. Bugün nereye gidiyoruz?”

Qiurong Wanxue olgun ve zarif bir kadın olduğundan cilveli olsa da utangaç gözleri tamamen farklı bir çekiciliğe sahipti. İkisinin birleşimi onu çok daha çekici yapıyordu.

Li Qiye gülümsedi ve yavaşça konuştu: “Birine bakacağız. Onu bulup bulamayacağımızı bilmiyorum gerçi. Eğer başarılı olursak bazı iyi haberler elde edebiliriz.”

Ardından handan ayrıldılar ve şehrin çevresinde gezindiler. Sokakları aradı ve belli izleri kaydetti. Birçok küçük sokaktan geçtiler ancak aradıkları kişiyi bulamadılar.

Birçok sokağı geçtikten sonra Qiurong Wanxue merakla sordu: “Kimi bulmaya çalışıyoruz?”

“Başkaları ile görüşmek istemeyen ve saklanan birini.” Li Qiye gülümseyerek yanıtladı.

“Bam, bam!” Ancak aramalarına devam ederken tüm şehir, hayır tüm Nekropolis aniden sarsıldı.

Sarsılan şehir Qiurong Wanxue'yi korkuturken sordu: “Ne oldu?”

Li Qiye yerin ve göğün sarsıldığını hissederken Qiurong Wanxue'yi değişmiş ifadesi ile gökyüzüne çekti. Ardından Gece Denizi'ne doğru baktı ve konuştu: “Gece Denizi'nden geliyor!”

“Gümbürtü!” Gece Denizi Li Qiye'nin olduğu yerden çok uzak değildi. Herkes dehşet verici bir manzara gördü. Su sıçrama sesi yükselirken gökyüzüne gelgit sütunları yükseldi ve neredeyse dokuz göğü deliyordu. Bu dalga yukarıda asılı olan tüm yıldızları süpürmek istiyor gibiydi.

Akıl almaz bir yüksekliğe ulaştıktan sonra alçalmaya başladı ve devasa sıçrama sesleri oluşturarak Nekropolis'deki herkesin duymasına neden oldu.

Herkes korku içindeydi ve bunlara dışarıdan gelen genç nesil ve orada yaşayan duygular da dâhildi.

Gelgit alçaldıktan uzun süre sonra birçok kişi hala sarsılıyordu, kimse bu ani gelişimin neden olduğunu bilmiyordu.

“Gece Denizi olmalı.” Li Qiye mırıldandı. İfadesi belli bir şeyi hatırladıktan sonra değişti.

Qiurong Wanxue bu yeni gelişme tarafından sersemletildi. Böyle bir şeyi daha önce duymamıştı. Gökyüzüne ulaşan bir gelgit çok korkutucuydu. Tam olarak neler olmuştu?

“Ne oldu? Gece Denizi'ne gidip bakacak mıyız?” Korkmuş Qiurong Wanxue Li Qiye'ye sordu.

Ancak Gece Denizi'ne gitmelerine gerek yoktu. Kısa süre içinde yeni haberler tüm Nekropolis'de yayılmıştı. Mesajı yayanlar hem dışardan gelen gelişimciler hem de duygulardı.

“Gece Denizi artık net!” Bu göz alıcı haber tüm Nekropolisi şok etti.

“Gece Denizi net mi? ”İmkânsız!” Bu habere gelen ilk tepki inançsızlıktı.

Yerel sakinler de buna inanmıyordu. Hayaletler bile böyle akıl almaz bir şeye inanmıyordu.

Son milyonlarca yıldır Gece Denizi her zaman mürekkep kadar siyah olmuştu. Nekropolis'de en uzun yaşayan duygu bile Gece Denizi'nin berraklaştığını duymamıştı.

“Bu daha gerçek olamaz. Sadece berraklaşmamış aynı zamanda uğursuz bir yer olmaktan da çıkmış. Herhangi biri tehlikesiz şekilde oraya girebiliyor ve kontrolcüler de kaybolmuş. Gece Denizi'nde balık avlayan bir arkadaşım var. Gelgit tarafından göğe fırlatılmış ve Gece Denizi'ne düştükten sonra kesinlikle öleceğini düşünmüş, ancak su berraklaşınca onu içine çekmemiş.”

“Bu nasıl olabilir...” Birçok kişi kontrol etmek için gitti. Gece Denizi'nde bu ani değişim yaşanırken birçok kişi balık tutuyordu ve göğe uçurulmuştu. Öldüklerini düşünmüşler ancak suya düştüklerinde denizin artık tehlikeli olmadığını fark etmişlerdi. Tüm kontrolcüler de kaybolmuştu.

Yeni risksiz çevreye rağmen gençler korkudan denizden kaçmıştı.

Onayladıktan sonra birçok kişi denize doğru gitmişti.

“Neler oluyor?” Birçok kişi kıyıya ulaştıktan sonra şaşkınlık içinde temiz suya bakmıştı. Gözlerini ovup bunun bir illüzyon olmadığına emin olmaya çalışmışlardı.

Ancak bu gerçekti. Daha önceleri zifiri karanlık olan su artık kristal berraklığındaydı. Bir gelişimci suya atlamadan edemedi. “Gelin, keşfe gidelim.”

Başlangıçta gençler oldukça dikkatliydi ve suyun yalnızca biraz aşağısına kadar batmışlardı. Suda bir sorun olmadığında ise denize girmişlerdi.

“Gerçekten sorun yok, deniz artık kimseyi içine çekmiyor!” Tehlikesiz ortamı fark eden birçok genç gelişimci denize girdi ve sel ejderleri gibi yüzdü.

Daha önce deniz tehlikelerle doluydu. Suya batan birinin tek kaderi ölüm oluyordu. Bu nedenle herkes bu yerde aşırı dikkatliydi.

Ama şu an deniz tehlikeden arınmıştı, nasıl olur da heyecanlı olmazlardı?

Mutlu yabancılara kıyasla Nekropolis'in yerel hayaletleri çok dikkatliydi. Bu hayaletler netleşmesine rağmen denizden çok korkuyorlardı. Ardından uzaklaştılar, kıyıya yakın kalmak istemiyorlardı.

“Ne olduğunu merak ediyorum.” Birçok kişi denizdeki değişiklikleri açıklamaya çalışıyordu.

“Neden deniz aniden netleşti. Qiurong Wanxue da buna inanmakta zorluk çekiyordu.

Li Qiye bu haberleri duyduktan sonra sessizleşti. Bu değişimi açıklamak için birkaç düşüncesi vardı ama bunu bizzat onaylamadan önce emin olamazdı.

”Şimdi ne yapmalıyız? Hala o kişiyi bulamamız mı gerekiyor?” Qiurong Wanxue Genç Asiline sordu.

“Hayır, Atasal Akışa gidip biri ile görüşmem gerek.” Li Qiye cevaplamadan önce biraz düşündü.