Bölüm 606: On Üç Ölümsüz İmparator

Sanki karanlıktaki bu kişi hayaletlerin öncüllerini görmüş gibi içgüdüsel olarak diz çökmelerine neden oluyordu. Bu kişiye karşı ruhları korku ile titriyordu, sanki ağzını açıp milyarlarca hayaletin ruhunu yutabilirdi.

Tüm hayalet ırkı o anda dehşete düşmüştü. Neler olduğunu bilmeyenler bile yerde secde ediyordu. Birkaç şey bilenler soğukkanlı kalamadı. Erdemli Örnekler bile etkilendi. Uğursuz bir şeylerin olduğunu biliyorlardı.

“Whoosh!” Karanlıktaki kişi uzandı. Eli Hayalet Tüketen’e ve Fei Yang'ın savaş aruzuna doğru sallanırken diğer eli Li Qiye için uzandı.

Fei Yang'ın savaş arzusu Yükselen Flama ile birlikte yenilmez olarak düşünülebilirdi ve Hayalet Tüketen kükredikten sonra pervasızca ileri atladı.

“Boom!” Birleşik güçleri eli geri itmeyi başardı. Hayalet tüketen bir ağız dolusu kas koparmayı başarırken heyecanla onu yuttu, sanki tattığı en besleyici besin buydu. Ancak bedeni bir parmak tarafından delindi ve kanı sıçradı. Yine de önemsememiş gibi görünürken sanki saldırı değiş tokuşundan daha üstün ayrılan tarafmış gibi bir tavrı vardı.

Diğer el Li Qiye'yi kapmaya çalıştı ama kafasının üzerindeki Hayalet Atasal Ağaç parlak bir ışık yayarken çok sayıda kanun aşağı döküldü. Bu kanunlar ilahi büyük dao içeriyordu ve daha inanılmaz olan ise Li Qiye'nin bedenini koruyan savaş zırhıydı. Bir hum sesi ile birlikte savaş zırhı ağaç ile birleşerek Li Qiye'nin bedenini sonsuz dünyayı korumak için zirvedeki bir derebeyinin devralmış gibi gözükmesine neden oldu.

“Gümbürtü!” Doksan dokuz top devasa eli bombaladı ancak onu püskürtemediler.

“Boom!” Savaş zırhı ve Atasal Ağaç onu korusa da Li Qiye'yi tuttu ve onu uçurarak kanın her yere sıçramasına neden oldu. Karanlıktaki kişinin Ölümsüz İmparator gibi kudretli bir varlık olduğu gözüküyordu.

Ancak Li Qiye sağlam ve dik bir şekilde ayağa kalktı. Her ne kadar ağır yaralı olsa da bu saldırı hayatını alamamıştı.

Karanlıktaki kişi Li Qiye'nin bedenindeki zırhı gördükten sonra buna inanamadı ve haykırdı: “İlkel Atasal Zırh! Sana bunu ödünç mü verdi?”

Li Qiye kahkaha attıktan sonra sakince konuştu: “Hayalet Atasal Ağaç ve İlkel Atasal Zırh’a sahibim. Her ne kadar tam potansiyellerini kullanamasam da kaç harekette beni öldürebileceğini düşünüyorsun?”

“Ne yazık ki çok zayıfsın. Bu iki şey, Hayalet Tüketen ve Fei Yang'ın savaş arzusuyla bile ölümden kaçamayacaksın.”

“Öyle mi?” Li Qiye gülümseyerek konuştu. Bir uğultu sesi ile doksan dokuz top bir anda birleşti ve karanlıktaki varlığı hedefledi.

“Sadece önemsiz küçük bir top... Bu oyuncak Tanrı Kral seviyesini bastırabilir ama beni durdurması mümkün değil.” Karanlıktaki kişi kendine oldukça güveniyordu.

“Seni öldürmenin o kadar kolay olmayacağını biliyorum.” Li Qiye’nin elindeki lamba aniden sonsuz siyah ışınları göğe yaydı. O anda karanlık bir gezegen Li Qiye'yi sarıp çekirdeğinde onu korudu.

“Bu şey!” Varlık Li Qiye'nin elindeki lambaya baktı ve onun kökenini fark etmiş gibiydi.

“Açıkçası bu ateş benim için çok değerli ve gerçekten kullanmaya dayanamıyorum. Yine de çok kötü bir savunma önlemi değil. Şimdi kaç hamlede beni öldürebileceğini düşünüyorsun?” Li Qiye bir süre duraksadıktan sonra konuştu: “Göz atman gereken başka bir şeyim de ar.” Ardından başka bir şeyi yavaşça çıkardı.

“Hzzz...” Bir anda kanun şeritleri birleşirken Li Qiye'nin elinde bir ilahi mızrak ortaya çıktı.

“Köken Mühürleme Mızrak’ı!” Karanlıktaki varlık bu eşyayı gördükten sonra sonunda ifadesini değiştirdi ve konuştu: “Bu şey nasıl senin elinde olabilir? İmkânsız! Kimse onu ödünç alamaz!”

“Diğerleri yapamayabilir ama bu benim de yapamayacağım anlamına gelmiyor!” Li Qiye kayıtsız bir tonla konuştu: “Sen çok fazla zamandır yer altında gömülü olduğundan birçok şeyden habersiz kaldın. Ancak önemli olan şey bunun senin yok olmanın kaynağı olması.”

“Yaşamana izin veremem!” Karanlıktaki varlık sarsıldı. Her ne kadar yüzü gözükmese de ses tonu oldukça şaşırdığını belli ediyordu. Açıkça bu mızrak onun baş düşmanıydı. Diğer eşyalar onu öldüremeyebilirdi.

Ancak şu an Li Qiye onu ölümsüz yapan ağacı çalmıştı. Üstelik elinde Köken Mühürleyen Mızrak da vardı. Bu varlık Li Qiye'yi öldürmeliydi, onun bu mızrağı başarıyla ödünç almasını beklemiyordu. Açıkçası geçmişte bu imkânsız bir şeydi.

“Boom!” Varlık silahını çıkardı ve bu süreçte çok sayıda dünya yok oldu. Silahı aşırı korkutucuydu, zamanın başlangıcından gelen antik bir şeytani araç gibi gözüküyordu. Hayalet Tüketen bile bu silahtan etkilenmişken Ölümsüz İmparator Fei Yang'ın savaş arzusu da etkilenip bir anlığına kararmıştı.

İkisinin de daha fazla açıklamaya ihtiyacı yoktu. Karanlık varlığın silahı onları etkileyemiyordu. Bu bile korkunç kudretini gösterebilirdi.

“İmparatorlar! Ne bekliyorsunuz? Bugün hayalet ırkınız için tek şans!” Li Qiye varlık silahını çıkardığı an bağırdı. Sesi tüm Kutsal Cehennem Dünyası'nda yankılandı.

“Geber!” Karanlık varlık yeri ve göğü yok edebilecek bir saldırı ile saldırdı. Hayalet tüketen ve Ölümsüz İmparator Fei Yang'ın savaş arzusu bile buna dayanamazdı.

“Boom!” Ancak o anda Kutsal Cehennem Dünyası'nı zamansız imparatorluk auraları doldurdu. Sonsuz Kemik Tahtı'nın içinde bir imparatorluk aurası uyandı. Hemen ardından iki tane daha uyanırken üç Ölümsüz İmparator Kemik Tahtı’ndan ayrıldı.

Bu sırada Bin Sazan Nehri'nde de yenilmez bir aura hayata döndü. Uhrevi bir figür harekete geçti ve onu bin sazan takip etti.

Uzak Bulut'da başka bir yerde Basit Değerli Ağaç’ın yükseldiği konumdan iki imparator daha Atasal Âlem’in havzasına doğru yöneldi. Bir anda oraya ulaştılar.

Aynı anda Yer Altı Dünyası Geçiş Bataklığı'nın atasal bölgesinde de bir imparatorluk aurası ipliği uyandı. Her şeyi boğabilecek bir altın deniz bir kayıkla birlikte ortaya çıktı. İmparator bu tekneyi sürerek hızlıca Atasal Âlem’e girdi.

Kutsal Cehennem Dünyası'ndaki beş antik münzevi klanın olduğu beş aşırı gizemli noktadan beş imparatorluk aurası yükseldi ve beş imparator daha Atasal Âlem’e ilerledi.

“Boom!” Dokuz göğü yok edebilecek saldırı bu dünyadaki en yenilmez darbe olarak Li Qiye'yi öldürmek amacı ile ilerledi, ancak on üç Ölümsüz İmparator tarafından durduruldu.

Üçü Sonsuz Kemik Tahtı'ndan geliyordu: Ölümsüz İmparator Wan Gu, Ölümsüz İmparator Yang Sheng ve Ölümsüz İmparator Yao Shi. İkisi Ölümsüz Krallık’dan geliyordu: Ölümsüz İmparator Di Yu ve Ölümsüz İmparator Fan Chen. Ölümsüz İmparator Qian Li, Ölümsüz İmparator Ming Du ve Ölümsüz İmparator Fei Yang'ın yanında münzevi klanlardan gelen beş imparator da oradaydı. On üç imparator bugün aynı yere gelmişti!

O anda tüm Kutsal Cehennem Dünyası bastırıldı. En güçlü varlıklar bile bu otoriter aurayı hissederken nesilerdir yaşamış gizli patronlar yüksek sesle nefes almaya cüret edemeyecek kadar korkmuştu.

Aynalarda izleyen tüm atalar diz çökmüştü. İçlerinden biri korkudan bağıdı: “Bu... Bu... On üç ölümsüz İmparator! Bu gerçek olamaz!”

Bir ata ekledi: “Onlar on üç imparatorun ebedi savaş arzuları!”

Sonsuz Kemik Tahtı'ndaki tüm atalar sersemledi ve aynaya bakarken sessizleşti. Üç imparatorlarının Li Qiye'ye yardım etmesini beklemiyorlardı.

“Wan Gu... Hepiniz…” Karanlık varlık on üç imparatordan gelen savaşma arzusunu gördükten sonra afalladı.

Kendi yenilmez gücüne rağmen on üç arzuya karşı galibiyetten emin değildi. Ancak onu asıl tehdit eden şey gökyüzüne yükselen Köken Mühürleyen Mızrak’dı.

Derin nefes aldıktan sonra karanlık varlık sordu: “Neden... Neden hepiniz birlikte çalışıyorsunuz?”

Li Qiye gülümsedi ve cevap verdi: “Buna ‘kötü olmakta ısrar etmek yıkım getirir’ deniyor. Bugünün gelmesi oldukça gecikti. Ölümsüz İmparator Qian Li buraya geldi ve seni öldürmenin neredeyse imkânsız olduğunu fark etti, bu nedenle Ölümsüz İmparator Wan Gu'nun grubunun bıraktığı ebedi savaşma arzularını bulmaya gitti. Hepsi Hayalet Atasal Ağacı kaybettiğin ve birisi de başarıyla Köken Mühürleyen Mızrak’ı ödünç aldığı sürece seni yok etmek için harekete geçmeyi kabul etti. Bu konuda ne düşünüyorsun?”

“Velet, eğer bunun böyle olduğunu bilseydim seni en başında öldürürdüm!” Karanlık varlık soğukça yanıtladı.

Li Qiye cevap verdi: “Biliyorum. Yine de siz şeytanlar hayal ettiğimden daha açgözlü olduğunuz için başarılı oldum. Bir risk alıp ağacı canlandırıp canlandıramayacağımı görmek istedin. Ardından beni öldürüp gerçek ölümsüz bedeni elde edebilecektin. Bu kumarı kimin kazandığını düşünüyorsun, sen mi yoksa ben mi?”

Tüm atalar Li Qiye'nin hızlı açıklamasını duydu. Rüyalarında bile milyonlarca yıl önce Ölümsüz İmparator Qian Li'nin neslinde oluşturulan bu planın bugün meyvelerini vereceğini hayal edemezlerdi.

Bu noktayı düşündükten sonra Li Qiye'den korkmuşlardı. Bu çocuk milyonlarca yıllık büyük bir planı yürütüyordu!

Aynı anda Bin Sazan Elderleri de sarsıldı. Ölümsüz İmparator Qian Li'nin neden onu Muhafız olarak seçtiğini artık anlamışlardı. Li Qiye bu büyük ve antik planı yürüten kişiydi!

Karanlık varlık nesillerdir yaptığı eğitime rağmen kızgınlıktan kan kusmadan edemedi. Eğer başında Li Qiye'yi öldürseydi kesinlikle bir sorun olmayacaktı, ne yazık ki çok açgözlüydü. Li Qiye'nin ağacı canlandırabilme ihtimalini görmek istemişti, bunu nesillerdir bekliyordu.