Bölüm 617: Antik Çam Şeytan Hükümdar

Bunu duyduktan sonra hem Bai Weng hem de Shi Hao sersemledi. Bai Weng Li Qiye'nin çok fazla övündüğünü hissetti. Bu beş dönüşümlü kader hapıydı. Bu süreç sırasında tamamen dikkatli olması gerekliydi.

Shi Hao'dan bahsetmeye bile gerek yoktu. Böyle bir hap onun ulaşamayacağı bir seviyedeydi. Böyle bir hap arıtmasının imkanı yoktu.

Ancak onlar şaşkınken Li Qiye kazana bir elini koydu.

“Pop!” Kazanın alevi ortaya çıkarken Li Qiye tüm malzemeleri içine attı.

“Pa, pa, pa!” Sanki biri soya fasulyesi kızartıyormuş gibi sesler duyuldu. Sadece bir saniye içinde tıbbi bir koku etrafa yayıldı.

“Toplan!” O anda kazan açılırken alevler dağıldı. Beş dönüşümlü kader hapı anında arıtıldı.

Bai Weng tamamen dehşete düşmüşken, Shi Hao ise suskun hale geldi. İkisi de ağızları genişçe açık şekilde aptalca orada duruyorlardı ve uzun süre sakinleşememişlerdi.

Bai Weng'in nefesi bu manzara karşısında kesildi. Uzun süredir simyacı olsa da böyle bir hap arıtma tarzı görmemişti. Nasıl olur da biri fasulye kızartmak kadar kolay şekilde hap arıtabilirdi? Buna uzaktan yakından benzeyen bir şeyi bile asla duymamıştı ve Li Qiye'nin hap arıtma yöntemi o kadar hızlıydı ki bunu görememişti.

Shi Hao ise öte yandan Bai Weng'den daha az bilgili olduğundan orada aptalca durmakla yetinmişti.

Li Qiye bir kutuyu Bai Weng'e verdi ve konuştu: “Tamamdır, ihtiyacın olan kanıt burada. Al bakalım.”

Li Qiye için bir kanıt veya ülkenin Simya Şefi olmak düşünmeye değer bir şey değildi. O sadece başkente göz atmak ve Shi Hao için biraz yol açıp onun Dev Bambu Ülkesi'nde gelecekte bir pozisyon elde etmesini sağlamak istiyordu.

Bai Weng sakinleşmek için bedenini salladı ve kutuyu açıp beş dönüşümlü kader hapna baktı. Ardından tiz bir çığlık attı.

“Bu... Bu ... Bu yüzde yetmiş saflık! Bu nasıl olabilir.?” Dizleri yer ile buluşurken korkudan kendisini kaybetti.

Shi Hao benzer şekilde afalladı. O Küçük Simyacı olmasına rağmen beş dönüşümlü kader hapı için yüzde yetmiş saflığın ne demek olduğunu anlayabiliyordu.

“Bunun nedeni havamda olmamam. Eğer biraz daha ciddi olsaydım yüzde seksen bir problem olmazdı.” Li Qiye gelişigüzel konuştu.

Bai Weng yere çöküp kafasını yere vurmak istedi. Beş dönüşümlü kader hapı için yüzde yetmiş saflık tüm simyacıları korkudan öldürmek için yeterliydi ve üstüne Li Qiye'nin hızı ve tekniği de ortadaydı. Dahi simyacılar, Simya Azizleri ve Efsanevi Simyacılar bile böyle bir standarta ulaşamazlardı.

Bu kader hapı için kullanılan malzemeler sadece beş dönüşüm geçirmişti, bu nedenle potansiyelleri sınırlıydı. Yüzde elli saflıkta bile arıtılmaları zordu ve sadece Simya Azizleri ile Efsanevi Simyacılar yüzde altmışa ulaşabilirdi.

Ama şu an Li Qiye kolayca yüzde yetmiş oluşturmuştu, bu nedenle yetenekleri Efsanevi Simyacıların zirvesi civarında olmalıydı. Ancak bunu havasında olmadığı için böyle olduğunu ve yüzde seksenin bile mümkün olabileceğini söylemişti. Herhangi bir simyacı bunu duysaydı kalp krizi geçirebilirdi.

Eğer bunu başkası deseydi Bai Weng bu kişinin kendi kapasitesini bilmediğini düşünürdü, ancak şu an buna tamamen inanıyordu. Yere diz çökmüş durumdayken sözler daha abartılı bile olsa Li Qiye'nin dediği her şeye inanırdı.

“Sen... Bir simya İmparatoru musun?” Bai Weng boş bir bakış ile sordu.

Li Qiye gülümsedi ve bu soruyu cevaplamadı.

Shi Hao da Bai Weng'e yerde çömelmiş şekilde katıldı. Şu anda duygularını nasıl tanımlayacağını bilmiyordu.

Simya İmparatoru en yüksek unvandı ve simyacılar için en büyük başarıydı. Her ne kadar Simya İmparatoru Ölümsüz İmparator kadar güçlü olmasa da Dokuz Dünya'da fazlasıyla saygı görürdü.

Ondan çok daha şanlı olan unvan ise Simya Tanrısı'ydı. Ancak nesillerdir bu unvana layık olan tek kişi olmuştu ve bu kişi Simya Tanrısı'nın kendisiydi!

***

Taş Okuyan Ülkesi Dev Bambu Ülkesi içinde büyük bir bir bölge olan Yenileyici Vilayeti'nin içindeki küçük bir ülkeydi.

Antik Çam Şeytan Hükümdar bu vilayetin gözetmeniydi. O Madam Zi Yan'ın altındaki on sekiz şeytan hükümdardan biriydi.

Hükümdar tıpkı ismi gibi daoda başarılı olmuş bir çam ağacıydı. Her ne kadar on sekizi arasında en güçlüsü olmasa da en yaşlısıydı.

Büyük bir vilayetin yöneticisi olarak oldukça meşguldü ve son zamanlarda Şeytan Kral için genç simyacılar bulma görevi ile uğraşıyordu.

Bazı genç simyacılar bulsa da onlar kendisini memnun etmemişti. Her ne kadar doğuştan gelen yetenekleri iyi olsa da şu anki becerileri çok düşüktü.

Hükümdar işlere dalmışken Taş Okuyan Ülkesi'nden Bai Weng dışarıda durdurulmasına rağmen onun ofisine girmeye çalıştı.

“Bai Weng, rapor vermeden önce biraz bekleyemez misin?” Hükümdarın kaşları Bai Weng'in tavrını gördükten sonra örüldü ve konuştu: “İşlerimi bitirene kadar bekle, ardından istediklerini söyleyebilirsin.”

Genç simyacılar arasında karar vermekle meşguldü ve kötü bir ruh halindeydi, bu nedenle Bai Weng'in davranışı durumu sadece kötüleştirmişti.

Eğer başkası olsaydı hükümdar onları çoktan kovmuş olurdu. Ancak Bai Weng deneyimli bir simyacıydı ve neredeyse Büyük Usta seviyesindeydi. Gelecekte simyacı olarak hükümete katılabileceğinden hükümdar ona değer veriyordu.

“Şeytan Hükümdarım, hiçbir şey bundan daha önemli olamaz!” Bai Weng konuştu: “Size bir simyacı tanıtacağım, üstün ve eşsiz bir simyacı!”

Hükümdar kafasını sallayarak yanıtladı: “Taş Okuyan Ülkesi'nden mi? Senin dışında o ülkede hala simyacı var mı? Öğrencilerin fena olmasa da bu konu çok önemli ve o öğrenciler istediğimizi yapamaz.”

“Hayır, hayır, Şeytan Hükümdarım niyetimi yanlış anladı.” Bai Weng hızla cevap verdi: “Kendi öğrencilerimi tavsiye etmiyorum. Üstelik, benim yeteneklerim Genç Asilin önünde bir hiç. Size önereceğim kişinin ayakkabılarını tutmaya bile layık değilim!”

Antik Çam Şeytan Hükümdar bunu duyduktan sonra şaşırdı. Her ne kadar Bai Weng henüz bir Büyük Usta olmasa da zirvede olan bir Simya Ustasıydı. Onun bir kişiyi bu şekilde övmesi hükümdarı şaşırtmıştı.

Hükümdar kafasını salladı ve konuştu: “Şaka mı yapıyorsun? Modern çağda eğer herhangi bir genç üstün ve eşsiz olarak çağırılıyorsa onlar dört simya dahisinden biridir. Genç nesildeki kimse o dördü ile kıyaslanamaz.”

Bai Weng hızla cevap verdi: “Hayır, Şeytan Hükümdarım, dört simya dahisi Genç Asil Li'ye kıyasla bir hiç!”

Hükümdarın ifadesi ciddileşti. Gözleri daralırken sesi derinleşti: “Bai Weng, bu şekilde şaka yapamazsın. Dedikleri gibi biri gelişigüzel yiyebilse de gelişigüzel konuşamaz. Eğer başkaları dediğini duyarsa bu bize sorun yaratır. Dört dahinin arka planlarının ne kadar güçlü olduğunu biliyor olmalısın.”

Dört simya dahisi Taş Tıp Dünyası'nda oldukça ünlülerdi. Birçok kişi yeni bir Simya İmparatoru ortaya çıkarsa bunun dört dahiden biri olacağını düşünüyordu.

“Şeytan Hükümdarım, sözlerimin ne kadar ağırlık taşıdığını biliyorum.” Bai Weng de ciddileşti ve cevapladı: “Ama önerdiğim Genç Asil Li Dev Bambu'muzun bedeli ne olursa olsun onu tutmak için her şeyi yapması gereken biri, bu nedenle tüm gece buraya gelmek için yolculuk yaptım. Eğer bu şansı kaçırırsak başka bir eşsiz simya dahisini alamayız.”

Bai Weng'in görünümünü gördükten sonra hükümdar daha da ciddileşti: “Bu simya dahisinin neden bu kadar inanılmaz olduğunu söyle.”

Hükümdara göre Bai Weng gibi biri şaka yapan veya abartan biri değildi.

Bai Weng dikkatle beş dönüşümlü kader hapını hükümdara verdi.

Kader hapını gören hükümdar yerinden kalktı ve bağırdı: “Yüzde yetmiş saflık! Bu nasıl mümkün olabilir?”

“Genç asil Li için hiçbir şey imkansız değil.” Bai Weng en ciddi şekilde konuştu: “Eğer onun hap yapışını görseydiniz sersemlerdiniz.” Bunu dedikten sonra Li Qiye'nin hap yapımını anlattı.

Hükümdar dinlerken şok oldu ve bir heykel gibi orada kaldı. Bir süre sonra yerine geri oturdu ve Bai Weng'e bakarak konuştu: “Bu... Bu gerçek olamaz.”

Bai Weng ciddiyetle cevap verdi: “Bu yüzde yüz gerçek. Bu yaşlı adam bunu hayatıyla garanti ediyor.” Sesi daha acil hale geldi: “Bu Dev Bambu Ülkesi için on bin yılda bir kere gelen bir fırsattır. Majesteleri daha yetenekli kişileri istiyor, haksız mıyım? Simya Konferansı'na katılmak için genç simyacılara ihtiyacımız var, değil mi? Eğer Genç Asil Li bizi temsil etmeyi kabul ederse kesinlikle birinci biz oluruz!”

Hükümdar sakinleşti ve hızlıca sordu: “Bu Genç Asil Li nereden gelmiş ve hangi tarikata bağlı?”

O anda çok duygusaldı. Eğer böyle yeteneklere sahip olan bir genç varsa gelecekte kesinlikle Simya İmparatoru olurdu.

Bai Weng hızla cevap verdi: “Genç Asil Li bir insan ve bir tarikata bağlı olmayan yalnız bir gelişimci.”

Hükümdar bunu duyduktan sonra düşünmeden edemedi: “Nasıl olabilir? Böyle güçlü bir simyacı çoktan Simya İmparatoru olmasa bile bir Efsanevi Simyacı'dır. Bilinmemesi tamam, ama hiçbir tarikat onu bünyesine almamış mı? Bu anormal...”

Antik Çam Şeytan Hükümdar'ın şüphelenmesi mantıklıydı. Simyacılar bu dünyada popülerdi ve yüksek seviyeli olanlar her zaman tüm tarikatlar tarafından istenirdi.