Bölüm 634: Ölümsüz İmparator Wan Shi'nin Kayası

Kimsenin konuşmadığını gören müzayedeci boğazını temizledi ve konuştu: “Bu Kaya ölümsüz İmparator Wan Shi tarafından bırakıldı. Birçoğunuz golemsiniz, bu nedenle size çok fazla Ölümsüz İmparator Wan Shi'den bahsetmeye gerek yok.”

“Ölümsüz İmparator Wan Shi'nin bıraktığı bir şey!” Birçok alıcı bunu duyduktan sonra irkildi.

Ölümsüz İmparator Wan Shi, golem ırkının ilk imparatoruydu. Issız Çağ da yaşamıştı ve en eski imparatorlardan biriydi. Arka planı tartışmaya açık olsa da gelecek nesillerin çoğu onun Golem Irkından olduğuna inanıyordu.

Bu görüşe sahip olanlar Ölümsüz İmparator Wan Shi'nin bir kaya olduğuna ve nesiller geçtikçe yer ile göğü hissederek yaşam kazandığına inanıyordu.

Ancak bu görüş hakkında birçok sorgulama vardı, çünkü onun arka planı çok çamurluydu. O imparatorlar arasında bir gizemdi. Onun bir kaya olduğunu bilseler de tam kökeni ve tarikatı belli değildi.

Ancak Golem Irkının onu ilk Ölümsüz İmparatorları olarak kabul ettiği reddedilemez bir şeydi. O hala bu dünyadayken bu iddiayı reddetmemişti.

En eski imparatorlardan biri olan Golem Irkı'nın ilk Ölümsüz İmparatoru olan Ölümsüz İmparator Wan Shi arkasında bir miras bırakmamıştı. Çağı sırasında bir gün aniden kaybolmuştu ve kimse nedenini bilmiyordu.

Müzayedeci devam etti: “Herkes imparatorun bir miras bırakmadığını biliyor, ancak o arkasında bir kaya bıraktı. Efsanelere göre onun mirası bu kayada yatıyor olabilir ve bunun sadece bir kaya olup olmadığı ise tartışmalara çık. Ancak meydanımız bu kayanın gerçekten imparator tarafından bırakıldığını garanti ediyor.”

O anda kaya tepsiye yerleştirildi. Çok sıradan görünüyordu; eğer Golem Meydanı'nda olmasaydı herkes onu sokaktaki rastgele bir çakıl taşı olarak görürdü.

Alıcılardan biri sordu: “Bu kayanın Ölümsüz İmparator Wan Shi tarafında bırakıldığına nasıl emin olabilirsiniz?”

Meydanın sorumlusu bir şey söylemedi ve bunun yerine kayayı aşağı bastırdı. Sanki parmağı kayanın içine girmiş gibiydi.

“Whoosh!” Bir anda kaya parlak bir ışık yayarken ölümsüz aura dalgaları patladı. Sıradan kaya genişledi. Adam elini çekti ve ışık kaybolurken kaya da orijinal görüntüsüne geri döndü.

Tüm alıcılar derin nefes aldı. İmparatorluk aurasının gücü patladığı an bu kayanın bir imparator tarafından bırakılan bir şey olduğunu anlamışlardı.

Bir kişi heyecanını gizleyemedi ve sordu: “Bu kaya için başlangıç teklifi nedir?”

Tüm yetenekli alıcılar kendilerini zihinsel olarak hazırlamaya çalıştı. Böyle bir hazine kesinlikle korkutucu bir fiyata sahip olurdu. Tam da bu nedenle bazı atalar Golem Meydanı'na gelmişlerdi!

“Bu sefer bir değişiklik olacak.” Müzadeyeci yanıtladı: “Bu eşyanın sahibi Arıtılmış Yeşim istemiyor, o sadece merhem veya ilahi bir yenileme ilacı istiyor. Sahibi şu an burada, bu nedenle eğer saygıdeğer konuklarımızın herhangi bir büyük yenileme ilacı varsa onları çıkarabilir. Eşyanın sahibi onları istediği sürece bu kaya sizin olacak.”

Herkes derin nefes aldı. İmparator tarafından bırakılan bir şeyi yarayı tedavi etmek amacıyla vermek için bu yaranın ne kadar korkutucu olması lazımdı?

Bazı yaralar fiziksel rahatsızlıkların ötesine geçiyordu. Onlardan bazıları ebedi ve tedavi edilemez hasarlar bırakıyordu ve sadece cennete karşı gelici bir seviyede olan kutsal ilaçlar bunları iyileştirebiliyordu.

Ancak böyle bir ilacı bu seviyede bir kaya ile değiştirebilmek tüm simyacıları çok heyecanlandırmıştı, çünkü bu onların etki alanı içindeydi.

Bir simyacı ayağa kalktı ve eşyasını söyledi: “Benim Yüz Yara Tozum var, onun eşsiz karışımı...”

Özel bir odadan bir ses duyuldu: “Yüz Yara Tozu'nun seviyesi çok düşük.”

Kimse karanlık odadakini görmese de bu kesinlikle kayanın sahibiydi. Daha iyi bir merheme ihtiyacı olduğundan simyacının sözünü kesti.

Bir Taş Kral ayağa kalktı ve konuştu: “Benim tarikatımın 1.000.000 yıllık ruha sahip olan bir Ruh Yılan Şifa Otu var. Bir Erdemli Örnek'in yaralarını iyileştirebilir...”

Sahip tekrar konuştu: “Çoktan 3.000.000 yıllık bir Ruh Yılan Şifa Otu yedim ve bu tamamen etkisizdi. Sonraki.”

Huangfu Klanı'ndan Huangfu Hao konuştu: “Klanımın küçük bir şişe Ruh Törpüleyen Ölümsüz Tozu var. Çok fazla olmasa da bir uygulama için yeterlidir.”

Bir simyacı bu ismi duyduktan sonra sarsıldı: “Ruh Törpüleyen Ölümsüz Tozu Simya Krallığı'nın üstün ilaçlarından biridir.”

Bu toz Taş Tıp Dünyası'nda çok ünlüydü ve sıradan kişiler onu elde edemezdi. Eğer Huangfu Klanı'nın Simya Krallığı ile bir akrabalık ilişkisi olmasaydı bunu elde etme şansları olmazdı.

“Simya Krallığı'nın üstün bir ilacı...” Sahip bir süre düşündü ve konuştu. “Etkili olur, ancak bir şişe yetmez. Eğer tamamen dolu bir kazanın varsa seninle takas yaparım.”

Bunu duyduktan sonra herkesin yutkunması gerekiyordu. Açıkça sahip Ruh Törpüleyen Ölümsüz Tozu'nu daha önce kullanmıştı. Böyle bir eşyayı kullanabilen birinin kesinlikle korkutucu bir arka planı vardı. Ne kadar korkunç bir yarası vardı?

Huangfu Hao üzgün şekilde oturdu. Bir kazan dolusu tozu toplaması mümkün değildi. Klan küçük bir şişeyi elde etmek için bile mücadele etmişti. Simya Krallığı'nın imparatorluk ailesinin büyük karakterleri dışında kim bu kadar elde edebilirdi?

“Bir kutu Kutsal Yeşim Şifa Suyu'na sahibim...”

“Ruh Döndüren Kil Çiçeğine sahibim...”

***

Birçok simyacı eşyalarını söyledi ama hepsi sahip tarafından reddedildi. Gerçekten ölümcül bir şekilde yaralanmıştı. Bu simyacılar tarafından bahsedilen ilaçların hepsi sersemletici şeylerdi ama sahip yaralarını iyileştiremeyeceği için hiçbirini istemiyordu.

Diğerleri eşyalarını söylerken Li Qiye çevresindeki alanı mühürledi ve Ölümsüz Yaralanma Şakayıkı'nın beş taç yaprağını bir kutuya koydu.

Bu sırada alıcıların ilaçları da sahip tarafından reddedildi. En sonunda kimse zaten bahsedilenlerden daha iyi bir şey çıkaramadı.

Sahip biraz hayal kırıklığına uğradı ve hafifçe iç çekti: “Eğer birinin bana Ruh Törpüleyen Ölümsüz Tozu almam için Simya Krallığı'nın bir Yüksek Elderi ile tanışma şansı verme seçeneği varsa bu kişiyi ödüllendireceğim.”

Sahibin yarası kötüleşiyordu ve onu tedavi etmek için kutsal ilaçlara ihtiyacı vardı. Ancak alıcıların ilaçları onun istediği şeyler olmadığından bu anlaşmayı yapmak zorundaydı.

Katılımcılar birbirlerine baktı. Bunu söylemek yapmaktan daha kolaydı. Bunun için Simya Krallığı'nın kraliyet ailesi ile görüşebilmek gerekliydi. Hepsi Huangfu Hao'ya doğru döndü. Eğer böyle bir şey yapabilecek bir şey varsa o da o olabilirdi.

Hunagfu Hao sadece acı şekilde gülümseyebildi. Nasıl olur da Simya Krallığı'nın imparatorluk ailesinden bir Yüksek Elder ile tanışmak kolay olabilirdi? Sıradan Erdemli Örnekler bile bunu başaramazdı.

O anda Li Qiye taç yaprakların olduğu kutuyu meydanın bir çalışanına verdi: “Burada küçük bir şey var. Konuğunuza gösterin, ihtiyacı var mı bir baksın.”

Birçok kişi aniden Li Qiye'ye doğru baktı. Kutuda ne olduğunu oldukça merak ediyorlardı. İki kere üst üste Li Qiye oldukça cömert davranmıştı, bu nedenle onun ilgi çekmemesi zordu.

Çalışan kutuyu hemen diğer odaya götürdü. Ardından sahibin haykırışı odadan duyuldu: “Bu şey gerçekten bu dünyada var mı?”

Onun bağırışı herkesin öncelikle birbirlerine ardından da arka planını tahmin etmeye çalışırlarken Li Qiye'ye bakmasına neden oldu. Üstün bir yenileme ilacına sahip olmanın yanında korkutucu bir teklif stiline sahip olan bu genç kim olabilirdi? O Simya İmparatoru'nun soyundan veya bir imparatorluk mirasından olabilir miydi?

Bu kişiler Taş Tıp Dünyası'nda ünlü olurdu, ancak Li Qiye'yi kimse tanımıyordu.

Sahibin olduğu yerden bir ses duyuldu: “Eğer bu Genç Asil istiyorsa onunla takas yapmayı kabul ediyorum.”

Sahip Li Qiye'nin eşyasına ihtiyaç duyduğu için çok endişeliydi. Her ne kadar bu sadece beş taç yaprağı olsa da bu tüm yaraları tedavi edebilecek üstün bir ölümsüz ilaçtı. Ona bir Ölümsüz İlaç deniliyordu ve Li Qiye'nin ölümcül yaralarını bile tedavi edebildiğinden diğer yaralardan bahsetmeye bile gerek yoktu.

“Anlaştık.” Li Qiye gülümseyerek konuştu.

O noktada herkes Li Qiye'nin ne verdiğini merak etti. Ruh Törpüleyen Ölümsüz Tozu'ndan daha değerli ne olabilirdi? Beyinlerini limitlerine kadar çalıştırsalar da bundan daha iyisini düşünemediler.

Diğer alıcılar hem şok olmuş hem de ne diyeceklerini bilemez haldelerken müzayedeci konuştu: “Pekâlâ, sıradaki eşya sonuncu, bu nihai final. Saygıdeğer konuklarımız, gelin bu açık arttırmayı muhteşem şekilde bitirelim!”

Herkes çok daha dikkatli hale geldi. Ölümsüz İmparator Wan Shi tarafından bırakılan bu kayanın finalde olması lazımdı, ama yerini kaybetmişti. Herkes imparator tarafından bırakılan bir şeyin konumunu kaybettiren eşyayı merak ediyordu.

Öte yanda balkondaki Li Qiye oldukça rahat ve sakindi. Bu eşya onun Golem Meydanı'ndan onun için açık arıttırmaya koymasını istediği şeydi.

Bu eşya birçok kişinin bakışları altında sahneye taşındı. Tepsiye koyulan eşya tatlı bir patatese benziyordu. Onun sıradan görüntüsünde özel olan şeyi kimse anlayamıyordu.