Bölüm 641: Davet

Ve şu an yeni hedefi bir Efsanevi Simyacı olmaktı, Li Qiye sayesinde bunu hayal edebiliyordu.

Shi Hao ve Bai Weng de ardından oradan ayrıldı. Shi Hao genç ve deneyimsizdi, bu nedenle gelecekteki yolunda sorunlardan kaçınmak için Bai Weng gibi birinin gözetimine ihtiyacı vardı.

İkisi gittikten sonra Madam Zi Yan Li Qiye'ye sordu: "Genç Asil, bizi Simya Konferansında temsil ettiğine göre yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı?"

“Çok önemli bir şey yok.” Li Qiye gülümsedi ve konuştu: "Ancak yalnız olmaya ve kendi işlerimi halletmeye alışkın olduğumdan konferansta başka bir eşlikçi simyacı olmamasını umuyorum. Bu sadece zamanımı boşa harcar.”

Madam Zi Yan onayladı ve söz verdi: "Endişelenmeyin Genç Asil. Konferansa katıldığınız sürece tek katılımcımız olacaksınız.”

Bu Kartal Şeytan Hükümdar’ın ifadesinin sönmesine neden oldu. Bundan önce Dev Bambu Ülkesi Qing Klanı’nın varisini katılımcı olarak seçmek istemişti ve Kartal, Qing Klanı ile oldukça yakındı.

Bu olay Dev Bambu Ülkesi’ne oldukça faydalı olduğundan hiç mutsuz değildi. Ancak Li Qiye'nin gerçek yeteneklerini henüz göremediğinden bu kabinde hala bir diken olarak duruyordu.

“O zaman başka isteğim yok. Konferansa kadar bekleyin, dev Bambu ülkesinin zaferle döneceğine inanıyorum.”

Bir anlık sessizliğin ardından Madam Zi Yan sordu: "Merak ediyorum da, Genç Asil ülkemizin simyacısı olmayı kabul etmekle ilgilenir mi?" Herkes böyle üstün bir simyacı isteyeceği için o da doğal olarak gerçekten Li Qiye'yi burada tutmak istiyordu. Üstelik yeteneklerden her zaman hoşlandığından ve bilge bir hükümdar olduğundan ömürlük fırsattan vazgeçmek istemiyordu.

Daveti Li Qiye'nin gülümsemesine ve kafasını sallamasına neden oldu: "Madam, kibirli olmaya çalışmıyorum ancak güç isteseydim Dev Bambu Ülkesini seçmezdim. Konuştuğum sürece birçok imparatorluk mirasının beni isteyeceğine inanıyorum. Ancak bir adım geri atıp Dev Bambu Ülkesi’nde kalmak istediğimi söylesem bile koşullarımı karşılayamazsınız.”

Diğerleri Li Qiye'nin kibirli tonundan mutsuz olsa da Madam Zi Yan mütevazı biriydi ve gülümsedi: "Koşullarınız nedir? Bunu duymak isterim.”

Li Qiye ona baktı ve gülümsemeden edemedi. Dev Bambu Ülkesi onun arzulayacağı bir şeye sahip değildi. Açıkça konuştu: "Eğer koşullarımı duymak istiyorsan gerçekten... Şu an yanımda bir sürücüm eksik, bu konum ile ilgilenir misin?"

Bu diğer Şeytan Hükümdarların hoşnutsuz olmasına neden oldu. İçlerinden biri çıktı ve Li Qiye'ye bağırdı: "Ne kadar da küstahça!"

"Genç Asil, çok ileri gidiyorsun.” Antik Çam bile ayağa kalkıp konuşmadan edemedi.

Tüm hükümdarlar Li Qiye'ye baktı. Onlar için Li Qiye'nin sözleri Kraliyet lordu ve ülkeyi aşağılıyordu.

Her ne kadar Dev Bambu bir imparatorluk mirası olmasa da birinci sınıf bir güçtü. Taş Tıp Dünyası’nda önemli bir statüye sahipti. Üstelik Şeytan Kralları bir Cennetsel Kral'dı ve aşırı güzeldi.

Aslında birçok genç dahi onun peşindeydi. Eğer o isterse bir imparatorluk mirasına gelin gidebilirdi. Ancak bu kişisel meseleleri bir kenara bırakıp Dev Bambu Ülkesi’ne odaklanmıştı.

Bu nedenle Li Qiye ondan şöförü olmasını istediğinde nasıl olur da diğer hükümdarlar buna dayanabilirdi? Bu açıkla ülkelerine ve Şeytan Krallarına bir hakaretti.

Öfkeli olsalar da Madam Zi Yan elini sallayarak onları sakinleşti. Li Qiye'ye baktı ve antik evde dediği sözleri hatırladı.

Onun sakin ve rahat ifadesinin böbürlenmeden uzak olduğunu fark etse de bu kendine güvenin nereden geldiğini söyleyemedi.

Eğer bir kişi bu şekilde davrandığında kibirli değilse o zaman yeterince güçlü oldukları anlamına geliyordu. Diğerleri bu türde bir hareketin zorba olduğunu düşünse de Li Qiye için bu doğal bir şeydi ve büyük bir olay da değildi.

Eğer Li Qiye güçlü bir tipse Şeytan Kral olarak onu fark etmeyi başaramamıştı.

Diğerleri böyle küçük düşürücü sözler nedeniyle uzaklaşır veya çıldırırdı ama Madam Zi Yan hem mütevazıydı hem de anlayışlıydı, bu nedenle kızgınlık göstermemişti.

Ona baktı ve konuştu: "Genç Asil gerçekten kendinden emin."

Li Qiye gülümsedi ve kafasını salladı: "Gerçek şu ki seni seçme nedenim Dev Bambu'nun yanında kişiliğinin de kötü olmadığını hissetmem. Bunun güven ile alakası yok. Dürüst olmak gerekirse iş niteliklere geldiğinde imparatorluk miraslarının varisleri bile gözüme giremeyebilir."

Sakin Madam Zi Yan daha da irdeledi: "Öyleyse Genç Asil benim sürücüsü olarak seçildiğim için onur duymam gerektiğine mi inanıyor?"

"Aynen öyle." Li Qiye cevapladı: "Benim şoförüm olmak gerçekten bir onurdur. Sen bir Şeytan Kralsın, bir ülkenin yöneticisisin, yani gelecekteki başarıların ne olacak? En fazla Erdemli Örnek olacaksın. İlahi unvan alabilecek misin? Tanr Kral olmak senin ulaşabileceğin mesafenin ötesinde."

Tepkisi onu hayrete düşürdü. Gerçekten Erdemli Örnek olmak istiyordu ama ilahi unvan elde etmek onun için çok zordu ve Tanrı Kral unvanı temelde imkansızdı.

Kendine güvenmiyor değildi, ancak kapasitelerini anlıyordu. Zamanın başlangıcından beri hangi Tanrı Kral cennete karşı gelici değildi? Bu unvanı kendine verenler bu konunun dışında olsalar da gerçek Tanrı Krallar zirvedeki varlıklardı ve Ölümsüz İmparatorlardan bile çok uzakta değillerdi.

Li Qiye gülümsedi ve konuştu: "Eğer benim şoförüm olursan gelecek figürün orada dururken sonsuz ırkın üzerinde gezinecek. Benim at arabam harekete geçtiğinde sonsuz ırk secde edecek ve Ölümsüz İmparatorlar bizi karşılamaya gelecek. Eğer yanımda kalır ve benim yol gösterişime kulak verirsen gelecekte sonsuz fayda kazanırsın!"

"Büyük konuşuyorsun!" Kartal Şeytan Hükümdar mutsuzca dudak büktü.

Li Qiye gözünü kırpmadan gülümsedi ve devam etti: "Bana inanmıyorsan bile sıkıntı yok. Sadece gerçeği söylüyorum.”

Ancak bu gerçekten böyleydi. Milyonlarca yıldır Li Qiye'nin şoförlerinin hepsi muazzam şöhretin tadını çıkarmışlardı. Tanrı Kral olmasalar da Dokuz Dünya’yı süpürebilmişlerdi. Zayıflar şoförü olmaya uygun değildi. Li Qiye'nin arabası harekete geçtiğinde Ölümsüz İmparatorlar bile onu karşılamaya geliyordu, bu nedenle şoförünün bu role layık olacak kadar güçlü olması gerekliydi.

Madam Zi Yan elini sallayarak Kartal Şeytan Hükümdarın daha fazla konuşmasın engelledi. Sadece iç çekti ve başka bir şey demedi.

Li Qiye neşeyle konuştu: "Ancak tabii ki isteksizsen zorlamam. Geri dönüp düşünebilirsin.”

Madam Zi Yan başka bir şey söylemedi. Bu istek gerçekten onun için çok mantıksızdı.

Gergin atmosferi hisseden Antik Çam Şeytan Hükümdar avuçlarını ovuşturdu ve konuyu değiştirdi: "Hahahaha! Genç Asil Li bizi temsil etmeyi seçtiğine göre endişelenecek bir şey yok."

"Genç Asil hap arıtma yetenekleri benzersiz yüce bir simyacıdır." Kartal Şeytan Hükümdar o anda konuştu: "Son zamanlarda bir simyacı ariyorum, ama uygun bir tane bulamadım. Merak ediyorum da benim için bir ilaç yapmakla ilgilenir misiniz? Fiyatı söylediğiniz sürece talebinizi karşılayacağım."

Kartalın sözleri tüm şeytan hükümdarların ve Madam Zi Yan'ın Li Qiye'ye bakmasına neden oldu.

Antik Çam Li Qiye'nin hap arıtma sürecini söylese ve ondan şüpheleri olamasalar da kendileri görmedikleri sürece zihinlerinde bir huzursuzluk olacaktı.

"Bu bir test mi?” Li Qiye sakince konuştu.

Antik Çam işleri yumuşatmak için ileri çıkıp konuştu: "Bu bir yanlış anlama, genç asil. Kartaş Şeytan Hükümdar da birçok malzeme topladı ancak doğru simyacıyı bulamadı, bu nedenle bugün sizin gibi eşsiz bir simyacı bulduğunda..."

Li Qiye onun sözlerini kesti. Kartal Şeytan Hükümdara bakmadı ve doğrudan Madam Zi Yan ile konuştu: "Bu test ya da her neyse umurumda değil. Madem Madam Zi Yan samimiyet gösterdi ve bende ondan hoşlandım, biraz yetenek göstermemin bir sakıncası yok, aksi halde içiniz rahatlayamaz. Pekala, yeteneklerimi sergileyeceğim ama kader haplarında meydan okuma yaratacak bir şey yok. Zorluğu arttırın, aksi halde çok sıkıcı olacak."

Diğer hükümdarlar birbirlerine bakmadan edemedi. Bu adam aşırı abartılıydı! Kader hapları onun için meydan okuma değil miydi? Birçok simyacı onları arıtmak için çaba gösteriyordu, sonuçta onlar simyacılar için bir kriterdi.

Ama şu an Li Qiye kader hapı arıtmanın zirveye ulaşmak için yeterli olmadığını söylüyordu.

Aralarındaki simyacı konuştu: "Eğer Genç Asil isterse benim biraz malzemem var. Onlar ailemin merhem tozu tarifinin parçasıdır. Her ne kadar üstün bir tarif olamsa da oldukça ünlüdür."

Diğer hükümdarlar böyle bir şeyi artıma Li Qiye için imkansız olduğundan derin nefes aldı.

Fizik macunları, uzun ömür ilaçları ve kader haplarının tarifleri dünyadaki simyacılar için herkese açık şeylerdi. Ancak merhemler farklıydı. Her merhemin kendi eşsiz özellikleri ve oluşum süreci vardı.