Bölüm 738: Cao Guoyao

Toz uygulandıktan sonra göğüs yarası hızlıca kapandı ve kabuk oluşturmaya başladı. Bu toz gerçekten Simya Krallığı'nın üstün merhemi olmaya layıktı.

Oğlunun daha iyi gözüktüğünü gören hükümdar rahatladı. Yere secde edip konuştu: "Genç Asil'in tıbbi yetenekleri bu dünyada yüce olmalı. Simya daonuz rakibi olmayacak kadar derin. Ateş kontrolünüz bu dünyada eşsiz. Oğlumu kurtardınız, bu nedenle eğer gelecekte bu küçük hükümdara ihtiyacınız olursa söylemeniz yeter."

Aniden tüm avlu sessizleşti. Hükümdarın sözleri yağ çekmek için değildi. Tüm gözler Li Qiye:nin ateş kontrolünü ve tıbbi yeteneklerini görmüştü ve şaşırtıcı olduğu söylenebilirdi. Dahi olarak bilinen Kazan Markisi bile nefret ve kıskançlık doluydu.

Bazı kıskanç simyacılar da vardı. Li Qiye hükümdarın oğlunu kurtarabilmişti ve bu da aralarında bir dostluğun oluştuğu anlamına geliyordu. Hükümdar imparatorluk ailesi tarafından değer gören bir kişi olduğundan bu güçlü bir destek edinmekle eşdeğerdi.

Li Qiye hükümdar aafından teşekkür edildikten sonra çok rahattı. Yavaşça konuştu: "Eğer hükümdar birine teşekkür etmek istiyorsa Caihe'ye teşekkür edebilir."

Hükümdarla dost olmak veya krallık gibi bir destek kazanmak onun için önemli değildi. Sadece Yuan Caihe'nin basit isteği nedeniyle hükümdarın oğlunu kurtarmıştı.

Hükümdar hızlıca Yuan Caihe'ye minnettarlığını gösterdi Böyle büyük bir jesti kabul etmek istemese de hükümdar ona doğru eğilmişti.

O anda Li Qiye genç simyacılara baktı ve konuştu: “Sadece bir aptal bir uzman olarak bir şarlatana ibadet eder! Bir grup aptal benimle simya daosu veya tıp konuşmaya nitelikli değil!"

Demin Li Qiye ile dalga geçenlerin yüzleri yandı. Li Qiye'yi küçümserlerken Kutsal Doktoru övüyorlardı. Ancak şu an Kutsal Doktor'un soğuk bedeni yerdeyken Li Qiye hükümdarın oğlunu kurtarmıştı. Bu onların yüzlerine kocaman bir tokat gibi gelmişti!

Li Qiye onu provoke edenlere herhangi bir geri adım atmamıştı. Onlarla alay etmesi bile yeterince hafif bir şeydi. Bunun nedeni Yuan Caihe'nin varlığı nedeniyle ruh halinin iyi olmasıydı. Aksi halde çoktan onları tokatlayıp uçuruldu.

Hükümdarın oğlunu kurtardıktan sonra Li Qiye hükümdarın evinde kalmak istemedi ve ondan gelen daveti reddetti. Gittikten sonra gülümsedi ve konuştu: "Simya Şehri'ne geldiğini gördüğüme şaşırdım."

Yakındaki Madam etkilendi. Yuan Caihe gerçekten Genç Efendisi üzerinde güçlü bir etki bırakmıştı. Onun duyguları normalde okunmazdı, ancak şu an büyük ruh hali onu gördüğü için görülebiliyordu.

Yuan Caihe gibi zarif ve nazik kızların gerçekten çok hoş olduğunu itiraf etmesi gerekliydi. Her ne kadar Ming Yexue kadar eşsiz bir güzellik olmasada rahat ve doğal bir his veriyordu. Onunla birlikte olan herkes rahat hissederdi.

"Kıdemli gözlemcinin ilahi kökü ölüme yakındı. Ustamdan yardım istedi ancak ustam gelişiminde çok önemli bir noktada olduğundan gidemedi. Ustamın  yerine girmekten başka seçeneğim yoktu.” Yuan Caihe sakince konuştu: "Burada olduğuma göre Büyük Kardeşe tezahürat edeceğim. Katılımınız bu konferansı bir efsane haline getirecektir.”

"Sadece oyalanıyorum." Li Qiye gülümseyerek konuştu. "Ama madem bir efsane oalcağını söyledin, o zaman öyle olsun."

Yuan Caihe yanıt olarak kıkırdadı. Ona güveni vardı.

Li Qiye'nin kaldıkları dağa döndükten sonra orada çok daha fazla zehirli yaratık olduğunu fark ettiler. Dört dahiden biri olan Yuan Caihe şaşkınca haykırdı: "Büyük Kardeşin zehirli canavar evcillştirmede de usta olacağını beklememiştim!"

Dikkatlice oradaki canavarlara baktı ve bazıları nedeniyle şaşırdı.

“Sadece küçük bir eğlencem.” Li Qiye gülümseyerek konuştu: "Burasının Simya Şehri olması büyük bir talih. Şehir olmasına rağmen bu geniş bölgelerin içinde birçok uğursuz ve tehlikeli yer var. Eğer farklı bir yerde olsaydı bu canavarları çekmek bu kadar kolay olmazdı."

"Büyük Kardeş düşmanlarına karşı bunları kullanmak mı istiyor?" Yaratıklara bakarken sordu.

Her ne kadar nazik ve rekabetçi olmayan biri olmamasına rağmen keskin bir kalbi vardı. Li Qiye'nin onları evcil hayvan olarak istemediğini bildiğinden geriye kalan tek seçenek güçlü bir düşmana karşı kullanmaktı.

"Sadece eğlence için.” Li Qiye konuştu: "Düşmanlar önemli değil. Sürekli öldürmek biraz sıkıcı hale geldi, bu nedenle yeni bir şey denemek istiyorum."

Yuan Caihe bu yorum karşısında kafasını kaldırdı ve mızrak ucuna koşarak ölmek isteyenin kaderine yakındı.

Her ne kadar Li Qiye ile birlikte kalsa da Li Qiye onunla çok az zaman geçirdi. Ya kapalı kapılar arkasında gelişim yapıyordu ya da Madam Zi Yan'ın anlayamadığı bazı şeyler yapıyordu. Sadece Yuan Caihe onu arzulu şekilde izliyordu.

Birkaç gün boyunca Li Qiye bazen çok zehirli yaratıkları çekiyordu ya da derin yöntemleri kullanarak bölgelerin içindeki gizemleri çözüyordu. Madam ne yaptığını anlayamıyordu.

Onun yöntemlerinin genellikle simya daosu ile ilgisi vardı. Dört simyacıdan biri olan Yuan Caihe sonunda birkaç ipucu fark etti ve şaşkınca konuştu: "Büyük Kardeş büyük bir şey için hazırlanıyor. Böyle cennete karşı gelici bir yöntem sadece Simya Krallığı gibi bir düşman tarafından karşılanabilir. Genç nesilden olan biri tek bir darbeye bile dayanamaz."

Li Qiye sadece gülümsedi ve cevap vermedi, Yuan Caihe de konuşmadı.

Simya Konferansı'nın tarihi yaklaştı. Giderek daha fazla genç, tarikatlarındaki kıdemlileri ile birlikte şehre geldi. Şehir bu nedenle birçok tarikat ve çok sayıda uzmana sahipti.

Kalabalık hevesle beklerken iki ana adaydan biri nihayet ortaya çıktı.

“Cao Guoyao burada!” Kimse bu bilgiyi çıkaranı bilmiyordu ama krallıkta oldukça heyecan yaratmıştı. Birçok kişi onun gelişini görmeye geldi.

Cao Guoyao yirmili yaşlardaydı ve kare bir yüzü vardı. Her ne kadar görünüşü sıra dışı olmasa da bedenindeki aura sanki her an kükreyebilecek bir Ejder Otu gibi ölümsüz bir ilaç kokusu yayıyordu. O bir kazan tutuyordu, her ne kadar kapalı olsa da tüm dünyayı kavurabilirmiş gibi bir his veriyordu.

Onun olağanüstü bir havası vardı.

Eşlik eden uzmanlar olmadan yalnız gelmişti. İlahi bir at arabası da yoktu, yanında sadece buz kadar soğuk dört büyük varlık vardı. Bu şeytani varlıklar metalden yapılmış gibilerdi ve peygamber develerini andırıyorlardı. Kendi canlılıklarına sahip olmayan bunlar gibi varlıklar nadiren ortaya çıkardı. Onlar dört siyah heyekele daha çok benziyordu. Ona eşlik eden dört varlığı görenler korkudan titrerdi.

Cao Guoyao Simya İmparatorunun bir simya mirasından olan Cao Eyaleti'nden geliyordu. O birçok ünlü simyacı üretmişti ve Taş Tıp Dünyası'ndaki en güçlü simya miraslarından biri olarak görülüyordu.

Her ne kadar gelişim olarak ünlü olmamasına rağmen bir simya mirası olarak birçok tarikat tarafından dost olmak isteniyordu. Bu nedenle genç nesilden ve eski nesilden birçok kişi onu karşılamak için şehirden çıkmıştı.

Böyle büyük bir karşılama sadece bağlı olduğu miras için değildi. Daha önemlisi Cao Guoyao ile iyi ilişkiler kurmak istedikleri içindi.

Nedeni çok basitti, onun kader hapı yetenekleri modern zamanın en iyisi olarak kabul ediliyordu! Kader hapları gelişimciler için en değer verilen şeylerdi, onlar gelişimlerini yükseltip temellerini sağlamlaştırabilirdi.

Bu dünyada çok sayıda gelişimci kader hapları sayesinde ani güç artışı alıp kısa sürede diğerlerini geçebilmek istiyordu.

Bu nedenle Cao Guoyao tarafından arıtılan kader hapları birçok gelişimcinin zihnindeki en iyi hazineler olarak kabul ediliyordu Bundan dolayı genç nesilden olup Cennet'in İradesi'ni arzulayanlar onunla arkadaş olma konusunda çok daha mutlulardı.

"Kardeş Cao yolculuk nedeniyle yorgun olmalı. Sizin için bir şölen hazırladık." Orada ana varisler ve prensesler vardı. Büyük güçlerden gelen yöneticiler bile oradaydı.

Cao Guoyao başıyla onayladı ve onları gördükten sonra konuştu: "O zaman herkese teşekkür etmeliyim."

O anda yıldızlar tarafından çevrelenen ay gibi şehre girdi ve birçok kişi onu izledi.

Duygulu bir izleyici onu gördükten sonra haykırdı: “Dört dahiden biri geldi. Bu sefer eğer Cao Guoyao kazanamazsa o zaman Beyaz Saçlı Simya Tanrısı kazanacaktır!"