Bölüm 739: Beyaz Saçlı Simya Tanrısı

Cao Guoyao'nun yanındaki metalden yapılmış soğuk heykelleri gören bir uzman endişeyle konuştu: "Onlar bir nesil boyunca Canavar Alemi'nde terör estiren İlahi Çelik Şeytanlar. Böyle acımasız canavarlar Cao Guoyao tarafından evcilleştirilmiş."

"Yabancılar onun sadece kader hapı arıtmakta değil aynı zamanda zehirli yaratık evcilleştirme de oldukça parlak olduğunu bilmiyor." Canavar Alemi'nden olan bir tarikat lideri konuştu: "Söylentilere göre bin yıl önce Cao Eyaleti üstün bir simya daosu kılavuzu kullanarak Böcek Sürüsü Ovası'ndan bir zehirli böcek evcilleştirme kılavuzu almış. Her ne kadar tamamlanmış kılavuz olmasa da sanatın özünü içerdiği söyleniyor."

Birisi şaşkınlıkla söyledi: "Demek ovadan gelen böcek evcilleştirme sanatını çalışıyor, bu canavarları evcilleştirebilmesine şaşmamalı..."

Böcek Sürüsü Ovası bu dünyada ünlüydü.  O da büyük bir simya mirasıydı ama diğerlerinden farklıydı. Bunun nedeni onların hap arıtma veya tıp merhemleri konusunda ünlü olmamasıydı. Onlar zehir ustalarıydı ve canavar eğitimcileriydi. Ölümsüz İmparator Bai Zhong tarafından kurulmuşlardı. Her ne kadar en güçlü miraslardan biri olsa da nadiren öğrencileri yüzlerini gösterirlerdi.

Cao Guoyao, Simya Şehri'ne yeni girip bir karışıklık çıkarırken başka bir dahi simyacı daha geldi. O Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'ydı ve şanı Cao Guoyao'dan az değildi.

"Beyaz Saçlı Simya Tanrısı burada!" Birçok kişi gelenin kim olduğuna bakma ihtiyacı bile duymazken kudretli bir kan enerjisi şehri süpürdü.

Bu canlılık deniz kadar engindi ama bu büyük aura Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'ndan gelmiyordu. O anda önceki nesilden olan birçok uzman şehrin dışında ortaya çıktı. Ona selam vermek için kendilerini göstermek istemeyen bazı ölmek bilmeyen yaşlı adamlar bile gelmişti.

"Ye Klanı'nın atası bile Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'nı karşılamak için gelmiş, inanılmaz!" Bu kadar önceki nesilden gelen büyük karakteri gören birçok kişi korktu.

Durumu bilmeyenler gelenin bir Efsanevi Usta veya gizemli bir Tanrı Hükümdar olduğunu düşünürlerdi. Aslında bunun nedeni sadece genç bir simyacıydı. Bir gencin böyle büyük bir karşılamaya sahip olmasının nedeni neydi?

Şehrin dışında böyle güçlü bir kalabalık dururken herkes geri çekilebilirdi. Beyaz cübbesi ve uzun boyu ile Beyaz Saçlı Simya Tanrısı Cao Guoyao'dan çok daha yakışıklıydı. Tavuk sürüsünün ortasındaki kuğu gibiydi.

En göze çarpan şeyi ne görünüşü ne de harika mizacıydı, yeşim kadar siyah ve pürüzsüz olan saçıydı. Bu şelale benzeri saç oldukça dikkat çekiyordu. Gururlu aurasını daha çok ortaya çıkarıyordu.

(Ç.N: Saçı siyahsa neden adamın adı Beyaz Saçlı Simya Tanrısı la?)

Nedenini bilmeyen birkaç kişinin aklı karıştı ve sormak zorunda kaldı: "Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'nın saçı obsidyen kadar siyahken neden beyaz saçlı deniliyor?"

“Bununla ilgili iki açıklama var.” Taş Alemi'nden bir büyü karakter açıkladı: "İlki gençken eşsiz simya daosunu ortaya koyması. Üç yaşında Büyük Arıtıcı Simya İmparatoru tarafından bırakılan bir simya yazıtına çalışmaya başlamış. On bir yaşında simya daosunda bir usta olmuş...

"Çalışmalara odaklandığı ve çok fazla kan enerjisi ile canlılık harcadığından dolayı saçı çocukluğunda grileşmeye başlamış. Ancak simya daosunda başarılı olduğu bir gün kendi için bir ilaç arıtmış. Tek gecede beyaz saçı yeşim kadar siyah bir hale gelmiş." Bunu dedikten sonra simyacının pürüzsüz ve siyah saçlarına bir kez daha bakmadan edemedi.

Aslında nereye giderse gitsin bu siyah saçlar çok dikkat çekerdi. Karşı cinsten bile daha güzeldi. Belki de bu dünyada hiçbir kızın saçı Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'nın saçı ile kıyaslanamazdı!

Nedeni bilmeyen kişinin bu açıklama nedeniyle kafası karıştı ve hemen sordu: "Peki ya diğer teori?”

“Diğer açıklama, uzun ömürlü ilaçların anlamı ile ilgilidir.” Büyük karakter devam etti: "Uzun ömür ilaçları birinin ömrünü uzatmak için kullanılır. Bu da kullandıktan sonra beyaz saçın tek gecede siyaha döneceği anlamına gelir. Herkes Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'nın bu dünyadaki en iyi uzun ömür ilaç arıtmasına sahip olduğunu düşündüğünden birçok büyük karakter ilaç için ona gelir. Ölümün kenarındakiler ve gri saçlı olanlar bile ilaçlarını kullandıktan sonra tek gecede saçlarını siyaha geri döndürür!"

Her iki teori de Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'nın uzun ömrü ilaçlarını arıtma yeteneklerinin eşsiz olduğunu vurguluyordu. Bu nedenle önceki nesilden birçok büyük karakter onunla dost olmak istiyordu.

Dört dahi içinde Cao Guoyao kader hapları ile ünlüyken Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'nın uzmanlığı uzun ömür ilaçları idi!

Önceki nesilden olan ölümün kenarındaki uzmanlar için en korkutucu şey neydi? Güçlü bir düşman veya durgun bir gelişim değildi, ölümdü!

Birçok büyük karakter yaşlıyken ölümün gelmesinden korkardı. Bu nedenle milyonlarca yıldır çok sayıda ata uzun ömür ilaçlarına ve ömürlerini uzatabilecek ölümsüz otlara büyük miktarlar vermişti. Bazıları Kan Çağ Taşlarının içinde sıkışıp kalmayı bile umursamıyordu.

Uzun ömür ilaçları her zaman değerli olmuştu. Yüksek seviyede daha fazla istenirdi. Üstelik yüksk seviyeli uzun ömür ilaçları yapabilen simyacılar çok nadirdi. Bu ilaçları arıtabildikleri sürece satılmamasından korkmalarına gerek yoktu!

Beyaz Saçlı Simya Tanrısının yetenekleri bu dünyanın zirvesinde olduğundan çok sayıda atanın onun ürünlerinin talibi olduğu kolayca hayal edilebilirdi! Onun için ilaçları kime sattığı tamamen kendi ruh haline bağlıydı.

Taş Tıp Dünyası'nda en zengin uzmanlar bile Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'ndan uzun ömür ilacı alamayabilirdi. Bu nedenle bu yaşlı karakterler gururlarından vazgeçip onunla bağ kurmak istiyordu.

Dünyadaki konumu o kadar yüksekti ki çağrısının ardından birçok büyük karakter ona yardıma gelirdi! Çok az kişi onun gibi biri bir ayrıcalığa sahipti.

"Kardeş Bailian, bu uzun bir yolculuk olmalı, ama sonunda buradasınız." Şehirden çıkan yaşlı bir kraliyet lordu hızlıca onu saygıyla selamladı.

Beyaz Saçlı Simya Tanrısı Bailian Klanı'ndan geliyordu ama birçok büyük karakter kendini alçaltıp onunla dost olamk adına 'Kardeş' olarak seslenmeyi umursamıyodu.

Büyük karakterlerden selam almasına rağmen Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'nın ifadesi hala oldukça uzak ve kibirliydi. Zaten bu tür olaylara alışmıştı.

Grupları gururla Simya Şehri'ne girerken kan enerjileri fırtına gibiydi. Herkes böyle bir grup karşısında geri çekilirdi. Bu Cao Guoyao'nun gösterisinden bile daha prestijliydi!

"Her simyacı Beyaz Saçlı Simya Tanrısı gibi olmaya çalışmalı!" Birçok simyacı böyle bir muamele nedeniyle kıskandı. O zihinlerindeki ulaşmak için çabaladıkları yıldızdı. Çok sayıda simyacı kalabalık tarafından ibadet edilip ünlü olmak adına çalışıyordu.

Cao Guoyao ve Beyaz Saçlı Simya Tanrısı  şehirde karmaşa yaratırken Li Qiye ıssız konutunda göze çarpmamalıydı. Ancak birisi onu görmeye gelmişti.

"Genç Efendi, Bulut Yükselen Ulusu sizi görmeye geldi." Madam Zi Yan Li Qiye'ye bildirdi.

Li Qiye kafasını salladı ve yanıtladı. "Bulut Yükselen Ulusu? Hiç duymadım.” Bu şaşırtıcı değildi. Aslında Taş Tıp Dünyası'ndaki büyük karakterleri umursamıyordu veya onları duymamıştı.

"Bulut Yükselen Ulusu Ye Qingcheng'in altındaki bir danışman. Ona Ye Qingcheng'nin sağ kolu diyorlar. Ye Qingcheng'in birçok stratejisi onların elinden çıkıyor." Madam Zi Yan açıkladı.

"Ye Qingcheng'in altında biri?” Li Qiye gülümsedi ve konuştu: "Danışmanı ziyarete geliyor... Biraz ilgi çekici.”

Taş Tıp Dünyası'na geldiğinden beri en çok konusu geçen kişi Ye Qingcheng'di.

Madam Genç Efendi'sinin dünyadaki birçok büyük karakterden habersiz olduğunu bildiğinden onu tanıttı: "Ulu Ye Qingcheng nedeniyle ünlü değil. O büyük yeteneklere sahip bir gelişimci olduğundan dolayı zaten ünlüydü. Ne yazık ki Zor Dao Çağı sırasında doğdu ve Cennetsel Kral seviyesinde kaldı. Son zamanlarda harika bir Cennetin Dengi Cennetsel Kralı haline geldi! Üstelik oldukça yetenekli bir stratejist. Tarikatı bir süre boyunca Taş Alemi'ni, süpürmüştü."

"Ancak Ye Qingcheng ortaya çıktıktan sonra öğrencilerini ve uzmanlarını da alıp Ye Qingcheng'e katıldı. Ye Qingcheng de onlara oldukça saygı gösterir. Dünyayı dolaşırken Ye Qingcheng'in birçok ittifak kurabilme nedeni ulunun katkıları sayesinde."

Madam bu konuyu da hatırlattı: "Genç Efendi, bu adama karşı dikkatli olmalısınız. O komplo ustasıdır, bu nedenle dikkatli olmazsak tuzağına düşebiliriz."

Li Qiye gülümsedi ve kafasını salladı: "Ah, Zi Yan. Bugünlerde, benim atlamam için bir delik kazabilenler henüz doğmadılar.” On milyonlarca yıl boyunca, o usta entrikacıydı. Diğer kişileri kandırmaması bile onlar için iyiyken ne zaman başkalarının onu kandırma sırası gelmişti?

"Genç Asil onu görecek mi?" Madam Zi Yan konuştu: "Aksi halde onu gönderebilirim."

“Elbette onu göreceğiz.” Li Qiye gülümsedi ve konuştu: "Ne planlamaya çalıştığını görmek istiyorum! Onu içeri alın, böylece Diğerleri geç cevabımız için bizi eleştiremez.” Bunu söyledikten sonra gözleri daraldı.