Bölüm 750: Engin Kral

Bu sadece fizik kanunun bir bölümü olsa bile Li Qiye için yeterliydi. Gözleri yanarken göksel bakışını etkinleştirdi ve bu evrensel kanunu türetti.

Her ne kadar bir iplikçik olsa da çok sayıda birbiri içine geçmiş ründen oluşmuştu. Her büyüsel rün çifti vardı ve bu çiftler birleşerek bu kanunu oluşturmuştu.

Bu tek iplik okyanus kadar genişti. İçindeki mantralar eşsiz bir derinlikle süzülüyordu. Kısa bir kanun olmasına rağmen eşsiz ve gizemli bir erdem kanunuydu.

Dao türetişi ve ilahi bakışı ile yaptığı hesaplamalar ile birlikte tüm kanun zihninde ortaya çıktı.

En sonunda kafasının içinde sonsuz bir fasıl oluştu. O dokuz göğün kozmosu veya göklerin iradesi gibi mantralar içeriyordu. Dökülürken tüm hatıra denizini kaplamak istiyor gibiydi.

Cennet'in İradesi Kristal Fiziği, Ölümsüz İmparator Jing Yu tarafından oluşturulan fizik kanunu, sonunda Li Qiye'nin zihnindeydi.

Kara Karga iken tamamlanmış versiyonu elde etmiş ve nesillerce araştırmıştı. Yaratıcısının dışında bu dünyada kimsenin bu fizik hakkında ondan daha bilgili olmadığı söylenebilirdi.

Daha sonra uykusu sırasında hatıralarından bu bölümü silmişti. Bugün sonunda onun bir parçasını elde etmişti. Bu kanun ipliği ile geçmiş hatıralarını geri alabilir ve içindeki boşluğu doldurabilirdi.

Li Qiye için bu bahis fazlasıyla iyiydi. Ölüm tehdidinin bile Genç Asil'e bu fizik kanununu teslim ettiremeyeceğini biliyordu.

Eğer Genç Asil isterse bundan daha iyi bir şey olamazdı. Ancak onun yan çizmesi de sorun değildi. Li Qiye sadece fiziği elde etmek için ahlaki bir zemin hazırlamak istiyordu. Genç asil bahsi kaybettiğine göre deniz tarikatı daha sonradan onun geri verilmesini istese bile doğruluk onun tarafında olacaktı!

Neyse ki tam zamanında yasayı elde edebilmişti. Fiziğin hatıraları tekrar ortaya çıktığında elindeki bu kanun ipliği sonunda yavaşça dağıldı.

Genç Asil bedeni kanlı bir sise dönüştükten sonra öldü. Gerçek kaderinin desteğini kaybettikten sonra kanun ipliği daonun gücünü hızlıca kaybetti ve dağıldı.

"Cennetin İradesi Kristal Fiziği!" Li Qiye büyük daonun derinliği ile sarhoş oldu. Böyle üstün bir gizli kanun herkes tarafından arzulanırdı.

Dalgınlığı sırasında tehlike bir kez daha onun için geldi. Bu tehlike tamamen sessizdi, belirti yoktu, birisi arkasından aşırı hızlı bir şekilde saldırmıştı.

O anda Li Qiye'nin içgüdüleri onu uyardı, bu nedenle üstün bir hız ile kenara çekildi. Ancak bir patlama ile birlikte sırtı vuruldu ve uçurulmasına neden oldu.

"Dikkatli ol..." Madam ve Yuan Caihe korkmuştu. Ancak her şey için çok geçti. Pusu kuran kişi onlardan çok daha güçlüydü.

Ufka uçurulan Li Qiye anında bedenini istikrarlı hale getirdi ve soğukça saldırgana baktı.

O noktada bulutlardan yaşlı bir adam ortaya çıktı. Figürünün yanında bir su aurası vardı. Bu kişi şeytan ırkından büyük bir karakterdi, insan bedenine ve bir balığın kafasına sahipti.

Her ne kadar yaşlı olsa da baskıcı bir aurası vardı. Kalabalığın içinden çıktığı anda tüm bölgedeki bulutlar tamamen süpürüldü.

Sanki arkasında engin bir okyanus akıyordu. Nereye giderse gitsin çevresindeki bölge sonsuz bir okyanus haline geliyor gibiydi.

"Engin Kral!" Bu yaşlı adamı gören birkaç kişi afalladı.

Yaşlı adam derin bir tonda konuştu: "Küçük, biraz yeteneğin olduğunu itiraf ediyorum." Sözleri diğerlerinin kalbine çekiç gibi çarpıyordu. O anda hiçbir şey saklamıyordu. Bir Erdemli Örnek aurası sel gibi dünyayı süpürdü.

Bir Erdemli Örnek'in saldırısı gerçekten sıra dışıydı. Ancak yine de Li Qiye'yi öldürememişti ve bu onu oldukça şaşırtmıştı.

"Engin Kral gerçek bir usta. On bin yıl boyunca hiçbir çekişme olmadan kendi bölgesini yönetti." Cennetsel Krallar bile bu çağdaki bir Erdemli Örnek'i gördükten sonra derin nefes aldı.

"Geçmişteki en şaşırtıcı dahi olmaya layık. Bu kadar dayandıktan sonra Zor Dao Çağı'nın ardından Erdemli Örnek Alemi'ne girip bir Yeni Çağ Örneği haline gelmiş." Yaşlı nesildeki uzmanlar arasında Engin Kral ile aynı nesilden olan bir karakter nazikçe iç çekti.

Engin Kral bir aydınlanmış balıktı. Karaya çıktığında aşırı korkutucu yeteneklerini sergilemişti. Zor Dao Çağı'nda bir Cennetsel Kral olmak bile göklere tırmanmaktan zorken Erdemli Örnek olmaktan bahsetmeye gerek bile yoktu. Engin Kral o zamanın en güçlü Cennetsel Krallarından biriydi ve geniş bir okyanusu kontrol ediyordu. En sonunda bir Yeni Çağ Örneği haline gelmişti.

"Çok merak ediyorum... Senin gibi birini tanımıyorum, yani neden bana tuzak kurdun? Bir sebebi olmalı.” O anda Li Qiye'nin sırtında korkunç bir yara vardı, ancak kudretli fiziği nedeniyle yara hızla kapanmıştı.

“Sana karşı bir kinim yok.” Engin Kral'ın balık kafası özellikle sırıttığında çok çirkindi. Gülümseyen figürü tüm izleyenlerin ürpermesine neden oldu. Sadece gülümsedi ve konuştu: "Ne yazık ki etmemen gereken birini rahatsız ettin."

Li Qiye'ye baktı ve belirtti: "Eğer hatalarını kabul eder ve Beyaz Saçlı Simya Tanrısı'nın kapısı önünde secde edersen hayatını bağışlayacağım!"

Sadece bunu duyan Li Qiye değil uzaktan izleyenler de neler olduğunu anladı. Demek Engin Kral bunu Beyaz Saçlı Simyacı için yapıyordu!

Engin Kral'ın statüsü sıradan krallar ve tarikat liderlerini aşıyordu. Bir Erdemli Örnek olarak onun yardımını bir küçüğün elde etmesi zordu. Ancak gelişiminin başından beri on bin yıl geçmişti. Yaşlıydı ve solan ömrünü devam ettirmek için uzun ömür ilaçlarına ihtiyacı vardı.

Bu dünyada kim Beyaz Saçlı Simyacı'dan daha iyi uzun ömür ilaçlarına sahipti? Bu nedenle Engin Kral'ın ona yardim etmesi garip değildi.

Tek sözü ile çok sayıda yaşlı karakter hedefi için ona  yardım ederdi.

Li Qiye sırıttı ve cevapladı: “Peki ya hayır dersem?”

Engin Kral kuru bir şekilde cevapladı: "Eğer simyacının kapısının önünde secde etmezsen bu kral bizzat harekete geçip ölümden daha beter bir kadere sahip olmanı sağlayacak. Belki de kafanı simyacıya hediye olarak götürürüm."

Li Qiye gülümsemeden edemedi ve yavaşça konuştu: "Her ne kadar o simyacının kim olduğunu bilmesem de köpeği beni ısırmak istediği için kendimi tutmayacağım!"

"Ölümden haberin yok, çabalamayı kes!" Engin Kral'ın ifadesi battı. Bir anda elini kaldırdı ve gökyüzü kararırken bir yıldız yakaladı. Bu Li Qiye'yi içine emmeyi hedefleyen bir hazineydi!

"Durum kötü, bu Engin Ağ!" Birçok izleyen aşağı inen bu hazineyi gördüğünde şaşırdı.

Engin Kral'ın hazinesinin kökenini bilenler temkinli hale geldi. Bu hazinenin ismi Engin Ağ'dı. Söylentilere göre bu ağ geniş denizin kötücül sisinden arıtılmıştı. Bu ağ ortaya çıktığında güçlü gelişimciler örümcek ağına sıkışmış kelebekler gibi oluyordu.

"Öyle mi?” Li Qiye'nin gözleri bu ağ aşağı indiğinde şiddetlendi. Gözlerinde korkutucu bir öldürme arzusu vardı. Ağdan kaçmayı denemedi ve bağırdı: "Geber!"

Ardından başka bir hazine ortaya çıktı.

Yüksek sesli bir patlama yeri ve göğü sarstı. Göksel varlıklar parlaklıklarını kaybederken eski bir çan ortaya çıkıp görkemli bir dağa dönüştü. Bu dağ antik geçmişten geliyor gibiydi.

Bu dağ göğe yükseldi ve boşluğu parçaladı. Böyle bir güç karşısında Engin Ağ bile parçalandı, tek darbeye bile dayanamadı.

Eğimli Dağ Çanı, gizemli ve antik bir üstün hazineydi. Bir Ölümsüz İmparator'un Gerçek Hazinesi ile kıyaslanabilirdi. Ortaya çıktığında dünya bile korkudan titrerdi.

"Bu bir Ölümsüz İmparator Gerçek Hazinesi mi?" Uzaktaki izleyenler korkudan titredi. Bu güç aşırı yüksekti ve Cennetsel Kralları bile boğuyordu.

Ancak bilgili uzmanlar onun Ölümsüz İmparator aurası taşımadığından dolayı bir Gerçek Hazine olmadığını anında anladı.

“İyi değil!” Engin Kral, ağını yok eden dağ karşısında dehşete düştü. Bu o kadar hızlı olmuştu ki zamanında tepki bile veremedi.

Hareket eden Yaşam Çarkı'ndan gelen sonsuz kan enerjisi ve Yin Yang Kan Denizi ile birlikte Li Qiye Dağ Çanı'nın gücünü kullanabiliyordu. Onun gücünün ne kadar kudretli olduğu kolayca hayal edilebilirdi. Saldırısı herhangi bir Ölümsüz imparator Gerçek Hazinesi'nin en güçlü saldırısını bile sarsabilirdi.

Ölüm kalım anında Engin Kral sonsuz dao kanunları ortaya çıkardı ve bu saldırıyı engellemek adına birbiri ardına hazineler çıkardı. Ancak bir Yaşam Hazinesi veya bir Gerçek Hazine olmadan güçlü hazineleri dağ çanı ile kıyaslanamazdı.

Patlamalarla birlikte hazineler paramparça oldu. Engin Kral zamanında kaçamadı ve kanı saldırı nedeniyle fışkırdı. Sefil bir feryat ile birlikte kral, çan tarafından vuruldu ve her yere eti sıçradı.