Bölüm 781: Ezici Yenilgi

Bu soru simyacının bir süre düşünmesine neden oldu. Grup bir kez daha bir araya gelip inceledi ve simyacı sonunda ilan etti: "Bize göre Erdemli Örnekler bu ilacı kullanmamalı. Biri bunu kullanmak için en azından ebedi varlık seviyesinde olmalı, aksi halde bu israf olacaktır."

"Bir Tanrı Hükümdar kaç sene kazanabilir?" Simya Krallığının atasal bölgesinden bir ses geldi.

Bu ses kalabalığı şok etti. Hiç şüphesiz en iyi simya daosuna sahip krallıktan bir Tanrı Hükümdar bile bu ilaç tarafından cezbedilmişti.

"Dediğim gibi daha önce hiç ilaç almamış bir Tanrı Hükümdar bu ilaç sayesinde altı yüz ile yedi yüz yıl kazanabilir." Simyacı cevap verdi.

Gerçekte bu imkansız bir kavramdı. Tanrı Hükümdar seviyesine ulaşan atalar çoktan sayısız ilaç almış olurdu. Bu tür ilaçların onlar için tamamen işe yaramaz olduğu bile söylenebilirdi.

"Bu daha önce görmediğimiz bir Uzun Ömür Meyvesi. Geçmiş kayıtlardan yola çıkarsak bu ilacı ikinci kez kullanan bir Tanrı Hükümdar dört yüz ila beş yüz yıl kazanabilir, çünkü bu nihai formdaki bir Uzun Ömür Meyvesi. Üçüncü sefer için bir şey söylemek zor. Belki yüz yıl, belki de yetmiş ila seksen yıl." Simyacı sessizce açıkladı.

"Peki ya beşinci kez?" Başka bir antik ses atasal bölgeden duyuldu. Hiç şüphesiz başka bir Tanrı Hükümdar bu ilacı arzuluyordu.

Sonuçta Simya Uzun Ömür Meyveleri aşırı nadirdi. Krallıkta bile böyle ilaçları yapabilen sadece bir kişi vardı. Ancak o da bir süredir hap yapmıyordu!

"Hmmm... Buna bir cevabımız yok." Simyacı konuştu: "Aslında şu ana kadar çok az kişi bir simya Uzun Ömür Meyvesi kullanma şansını elde etti."

"Beşinci kullanım için üç yıl kesinlikle problem olmaz." Simyacılar cevap bulamazken Li Qiye gelişigüzel konuştu: "Ne yazık ki uzun ömür ilacım senin için satılık değil!"

Herkes Li Qiye'yi duyduktan sonra sessizleşti. Herkes o ve Simya Krallığı'nın arasının ateş ile su gibi olduğunu bildiğinden neden krallığa ilacı satmak istemediğini anlıyordu.

Tanrı Hükümdar cevap vermedi. Ağzını açmasının daha fazla aşağılanma getireceğini biliyordu!

"Tanrı Hükümdarlar için bir ilaç..." Eski bir aileden olan bir ata konuştu: "Genç Asil Li, bu ilacın fiyatı nedir? Sadece söyleyin."

Birkaç büyük ata etkilendi ve zihinlerinde bu tür ilaçların düşüncesi ortaya çıkarken salyalarını akıttı. Her ne kadar kullanan kişiler onlar olmasalar da evlerinde çok daha güçlü atalara sahiplerdi.

Li Qiye ilgisizce konuştu: “Ne bu acele? Bahis henüz bitmedi.”

Atalar bu sözleri duyduktan sonra bir şey demeye cüret edemedi. Li Qiye'nin uzun ömür ilaçları onları şaşırtmıştı. Ondan daha fazla yardım istemek istediklerinden onu gücendirmeye cüret edemediler.

"Şimdi, kazanan kim?" Li Qiye Beyaz Saçlı Simyacı'ya baktı.

Simyacı soluktu ve artık çarpıcı tavrını koruyamıyordu. Sanki ruhu bedenini terk etmişti ve bu da halsiz gözükmesine neden olmuştu. Bu onun için büyük bir darbeydi. Şu an hayatını bile önemsemiyordu, böyle bir yenilgiyi kabul etmek onun için çok zordu!

O her zaman cennetin gururlu çocuğu olmuştu, o simya dâhisiydi. Her ne kadar bitki yetiştirme konusunda Yuan Caihe kadar yetenekli, hap arıtma konusunda da Cao Guoyao kadar bilgili olmasa da uzun ömür ilaçları konusunda her zaman kendini genç nesilde dokunulmaz seviyede görmüştü. Önceki nesilden olan Efsaneci Simyacılara meydan okumaya cüret edebilecek kadar bile kendine güveni vardı.

Ancak en mükemmel olduğu konuda böyle bir yenilgi tatmıştı. Tek bir imparatorluk uyarısı onun gurur duyması için yeterliydi ve bu sonuçtan oldukça memnundu. Ancak Li Qiye'nin ilacı dört uyarıya sahipti.

Böyle bir darbe gururunu parçalamış ve dayanılmaz bir hasar oluşturmuştu. Ölümsüz İmparator'a kaybetmek sorun olmamalıydı, Ölümsüz İmparatorlar bile küçükken kaybetmişken ondan bahsetmeye bile gerek yoktu. Ancak Li Qiye'ye uzun ömür ilaçları konusunda kaybetmek tolere edemeyeceği bir şeydi. Bu yenilgi onun kendine olan güvenini yok etmişti!

"Tanrı seni yarattıktan sonra neden beni dünyaya getirdi!" Solmuş simyacı Li Qiye'ye cansız gözler ile baktı, güveni tamamen dağılmıştı.

Güveninin ardından gelen bu zihniyet tamamen umutsuzluk doluydu.

Li Qiye sadece omuz silkti: "Bu hayatın doğası değil mi? Her zaman daha büyük bir dağ, daha geniş bir ufuk ve daha harika bir adam vardır."

"Anlıyorum... Daha geniş bir ufuk ve daha harika bir adam..." Simyacı kederli bir bakışla kıkırdadı: "Li Qiye, yeteneklisin. Bugün kaybımı kabul ediyorum. Bu Beyaz Saçlı Simya Tanrısı yenilse bile sözünü tutar!"

Bunu dedikten sonra bedeni titredi ve dudaklarının kenarından kanlar damladı.

En sonunda gözleri yavaşça kapanırken yere düştü. Hiçbir şikâyeti yoktu, ölüm korkusu yoktu, bu onun için bir rahatlama biçimiydi.

"Ne yazık." Li Qiye simyacının bedenine bakarken hafifçe kafasını salladı. Aslında simyacı eğer yenilgisini kabul etseydi Li Qiye onu bağışlayacaktı. Onun gözünde bu simyacı Cao Guoyao'dan çok daha iyiydi.

Ne yazık ki simyacı Cao Guoyao'dan çok daha gururluydu ve yenilgiyi kaldıramamıştı. Li Qiye'ye eğilmeden önce ölümüne hazırlanmıştı.

Birçok kişi bunu izlerken iç çekip sessiz kaldı. Taş Tıp Dünyası büyük bir simyacısını kaybetmişti.

"Aşırı gurur kişinin ölümüne yol açar.” Yaşlı bir simyacı nazikçe iç çekti: "İmparatorların bile yenilgiyi tattığı zamanlar varken neden hayatınızı bahse koyuyorsunuz?"

Birçoğu simyacının yenilmesine rağmen aşırı sıra dışı olduğunu düşünüyordu. Herkes onun kibirli tavrını biliyordu ve birçoğu hayattayken ondan hoşlanmıyordu. Onunla anlaşması çok zordu.

Ancak hayatını kaybettikten sonra onu sevmeyenler bile kederlendi. Dünya büyük bir simyacısını kaybetmişti.

Sessizliğin ardından büyük bir ata irdeledi: "Genç Asil Li, bu uzun ömür ilacı satılık mı?"

Aslında Ming Yexue de bu ilacı tarikatındaki Tanrı Hükümdarlar için almak istiyordu. Ancak bunun Li Qiye için işleri zorlaştıracağını bildiğinden bir şey söylememişti.

Li Qiye simyacının yaptığı ilacı da kazandığı için onun ganimeti haline geldiğinden ilaçlara baktı. Ardından kafasını salladı: "Bunu bana sorma, bunu Peri Yuan'a sormalısın."

Bunu dedikten sonra ilaçları Yuan Caihe'ye teslim etti: "Malzemeler Sakin Bahçe'dendi, bu nedenle bu ilaçlar da bahçenin. Al onları, satıp satmamak sana kalmış."

Yuan Caihe biraz tereddüt etti ama Li Qiye'nin nazikliğinin altında başıyla onayladı ve en sonunda iki ilacı aldı.

"Peri Yuan, onlar satılık mı? Sadece fiyatı söyleyin.” Birçok ata ilacın sahip değiştirdiğini gördükten sonra sevindi. Bunun nedeni birçok büyük gücün Sakin Bahçe ile samimi ilişkilere sahip olmasıydı. Üstelik Yuan Caihe çok sevimli biriydi. Ondan satın almak Li Qiye'den almaktan çok daha kolay olurdu.

Yuan Caihe açgözlü eski atalara açıkladı: "Beyler, adaletli olması adına ilaçlar Taş Tıp Dünyası'ndaki en büyük müzayede evinde satılacak. En yüksek teklif sahibi onlarla birlikte evine dönecek.”

Bazıları mutluyken bazıları bunu duyduktan sonra endişelendi. Bazıları hemen kıdemlilerine yaklaşan müzayedeyi haber vermek adına tarikatlarına döndü.

“Gidelim.” Li Qiye arabasına binerek dağının yolunu tuttu.

Döndükten kısa süre sonra birçok kişi ziyarete geldi. Onlar arasında ata seviyeli karakterlerin eksikliği yoktu.

Birçok tarikatın ve hatta ataların ziyaret etmesine şaşmamalıydı. Beyaz Saçlı Simyacı'nın ölümüyle birlikte Li Qiye seni simya dâhisi olmuştu. Üstelik Uzun Ömür İlaçlarını arıtma yeteneği Beyaz Saçlı Simyacı'dan çok daha iyiydi.

Hangi miras Li Qiye gibi bir dahi ile iyi ilişkiler kurmak istemezdi. Bu özellikle atalar için doğruydu. Li Qiye ile samimi ilişkiler kurmak istiyorlardı, böylece zamanı geldiğinde onlar için ilaç arıtmasını isteyebilirlerdi.

Li Qiye Madam'ı gelen tarikatlar ile ilgilenmesi için görevlendirdi. Planına göre Dev Bambu Ülkesi'nin statüsü çok daha prestijli hale gelecekti.

Bu diğerlerinin Li Qiye'den ilaç arıtmayı istemek için ilk olarak Dev Bambu Ülkesi ile ilişki kurmaları gerektiğini anlamalarını sağladı. Eğer Madam onlar için iyi sözler söylerse durum tamamen değişirdi.

Sonsuz konuk akını sonraki birkaç günde devam etti. En sonunda Li Qiye, Madam'a daha fazla konuk karşılamamasını söyledi ve dağın merkezine kapalı bir hat çekerken kapalı gelişim yapacağını açıkladı. Kimse onu rahatsız etmek için dağa tırmanmayacaktı.

Kimse bu yaklaşım hakkında yaygara çıkarmaya cüret edemedi. O anda herkes onun hap arıtmasını istiyordu, kim onu kızdırmak isterdi?

Daha önemlisi Li Qiye'nin önceki ile aynı olmadığını da biliyorlardı. Tek sözü ile kaç kişi ona yardım etmek isterdi? Kim onu gücendirmek isterdi?