Bölüm 834: Miao Chan'ın Bilgeliği

 Editör: ÇHY

Bu sırada Gök Toynağı Dağ Geçidi'nin bir sarayında, tüm elderler gergin bir atmosfer oluşturmuştu.

Bir elder masaya vurdu ve kızgınca bağırdı: “Bu Li Qiye bizi çok zorluyor!”

Sheng Fei'nin ustası nefretle ekledi: “Bu Li Qiye gerçekten becerikli. Öğrencilerimizi öldürüp, bölgemizde burada değilmişiz gibi istediğini yapıyor! Boş boş oturup hiçbir şey yapmadan duramayız!”

“Elderler, sabırsız olmayın.” Miao Chan, sakin bir şekilde öfkeli eldelerin arasında konuştu: “Bu Dağ Geçidi'miz için kötü bir şey olmayabilir.”

“Ama Li Qiye öğrencilerimizi öldürdü!” Sheng Fei'nin ustası bu gerçeği bir kez daha vurguladı.

Miao Chan yanıt olarak başını salladı. “Elderin hayal kırıklığını anlayabiliyorum, ama yüz bin öğrencimizin ve sayısız dış tarikat üyemizin olduğunu hatırlamanız gerek. Eğer her öğrencimiz öldürüldüğünde harekete geçersek gelişmek için zamanımız olur mu? Savaşlar bizi aşağı sürüklemek için yeterli olur.”

“Üstelik Jian Wushuang, Sheng Fei'yi öldürürken aşağılık bir yöntem kullanmadı. Bu savaş alanında oldu, yani ölümü yetenek eksikliği nedeniyleydi.” Miao Chan söyledi.

“O zaman ölümü anlamsız mı?” Sheng Fei'nin ustası mutsuzken bu soruyu sordu.

Miao Chan ciddiyetle konuştu: “Elder, mutlu olmadığını biliyorum ama bu konuda düşüncelerimi belirtiyorum. Elderler, burada hepimizin doğru hareket etmeyi bildiğine inanıyorum. Örneğin sizin altınızda on öğrenci var. Dağ Geçidi'mizin yüksek elderler ve koruyucuları şöyle dursun, ondan fazla elderi var. Eğer her seferinde intikam ararsak birbiri ardına savaşa girmekten başka ne yapabiliriz?”

“Kendi halkımızı desteklemeyi anlıyorum. Büyük güçler için bu bir gerekliliktir. Bu sayede diğerleri Dağ Geçidi'mizin kolaylıkla zorbalığa uğramayacak bir yer olduğunu bilecektir.” Elderlere bakarken konuştu ve ardından sesini yükseltti: “Ancak bu duruma bağlı bir şey. Eğer Sheng Fei tarikatın bir görevini yerine getirirken can verseydi intikam arardık. Ancak elder, Sheng Fei'nin hareketlerinin başkası tarafından teşvik edilen şeyler olduğunu biliyor olmalı. Tarikatın izni olmadan, kendi kazancı için o büyük güçleri topladı. Bu eylemlerden sorumlu tutulmalıdır.”

Başka bir elder ağır şekilde cevapladı: “Yeğenim, Li Qiye şu anda kafamızın üzerine yerleşmiş durumda, bir şey yapmadan oturamayız.”

“Li Qiye'yi bırakacağımızı söylemiyorum.” Miao Chan yavaşça başını salladı. “Onunla olan düşmanlığımız en nihayetinde çözülecektir. Ancak şu an doğru zaman değil!”

Elderlere baktı. “Başa çıkması kolay biri değil. Bir imparatorluk mirası olarak birçok tarikat ve usta prestijimizden korkuyor ama bu herkesi etkilemiyor. Şu anda Li Qiye'den gelen tek söz birçok ölümün kıyısındaki örneği ve Tanrı Hükümdarı toplayacaktır.”

“Deneyimli her elder prestijimiz yüksek olsa da şu anki durumumuzun iyimser olmadığını anlıyor olmalı. Simya Krallığı gibi devler düşük profilde saklanmayı seçtiğinden Taş Tıp Dünyası'ndaki en büyük hedef biziz.” Miao Chan açıkladı.

“Buna rağmen Dağ Geçidi kimseden asla korkmadı. Milyonlarca yıldır çok sayıda zorluğu atlatıp güçlü kaldık!” Sheng Fei'nin ustası ekledi.

“Bu sözler çok gurur dolu.” Miao Chao başını hafifçe salladı. “Aslında son birkaç nesildir çok dikkat çekiciyiz. Bunun yerine saklanmalıyız, bu hiç de kötü bir şey değil. Son milyonlarca yılda birçok imparatorluk mirası düştü. İlahi Canavar Âlemi gibi eşsiz bir varlık bile çöküp tamamen yok edildi. Canavar Âlemi ile kıyaslandığımızda bir hiç değil miyiz?”

Elderler konu Canavar Âlemi olduktan sonra sessizleşti. Tarikatları bu âlem varken kurulmamıştı. Bu nedenle onun yok edilişi, birçok imparatorluk mirası için bir uyarıydı.

“Şu anki nesil kargaşa içinde ve durumumuz iyimser değil. Bir Ölümsüz İmparator'a sahip olmanın akıl almaz bir istek olduğunu biliyoruz. Simya Krallığı'nın Ming Yexue'si, Jianlong Klanı'nın Mei Aonan'ı, Taşlı Kenar'ın Ye Qingcheng'i şu anki neslin zirvesinde.” Miao Chan söyledi.

Bir elder bir şey demek istedi ama kendini tutmayı başardı. Altın prens gerçekten çok az dengi olan bir yetenekti ama buradaki elderler, Ye Qingcheng ile kıyaslandığında eksik olduğunu anlıyorlardı.

Miao Chan'a daha çok değer verseler de prensin yerine geçmek istemiyordu. Dahası Altın Karga Kabilesi Dağ Geçidi için çok önemliydi. Miao Chan'ın prensin yerini alması, Dağ Geçidi içinde bir kaosa neden olurdu.

“Biz başkalarından korkmuyoruz.” Miao Chan elderlere anlattı. “Ancak düşük profilde durmalıyız. Her ne kadar buradaki birçok elderin Ye Qingcheng ile iyi geçinen öğrencileri olsa da yine de bir şey söylemem gerek. O bizim dostumuz değil. En azından ben yetkili olduğum sürece, Dağ Geçidimizin onunla çok fazla bağı olmamasını umuyorum.”

“Ölümsüz İmparator olmak istiyor bu nedenle günah keçileri ve basamak taşlarına ihtiyacı var! Eğer dokuz dünyayı yönetmek istiyorsa Dağ Geçidimiz ile ilgilenmek en iyi seçeneği olurdu! Eğer düşersek yolunda kim durabilir?” Miao Chan cesurca konuştu.

“Yeğenim, yeğen Altın Karga'nın Ye Qingcheng'nin yeminli kardeşi olduğunu unutma.” Bir elder sessiz bir tonda Maio Chan'ı uyardı.

“Biliyorum.” Miao Chan ciddiyetle konuştu. “Bu yüzden bunu özellikle gündeme getirdim. Eğer Küçük Kardeş ve Ye Qingcheng kardeş olsa bile Dağ Geçidimizin, Ye Qingcheng ile dost olmamasını umuyorum”

Bu noktada iç çekti. Aslında bu konuyu birden fazla kez Altın Karga Prensi ile konuşmuştu. Ancak onu dinlememişti. Ona göre prens komplo ve fikir konusunda Ye Qingcheng'in dengi değildi. Bu nedenle, en sonunda bir silah olarak kullanılacaktı.

Elderler bir şey söylemedi. Aslında öğrencilerin çoğunun Ye Qingcheng ile iyi ilişkileri vardı. Bazıları Maio Chan'ın abarttığını düşünüyordu. Sonuçta Dağ Geçidi ve Taşlı Kenar iyi ilişki içindeydi. İkisi geçmişte bir ittifak bile kurmuştu.

“Bugün başka bir şey tartışmalıyız.” Miao Chan, düşüncelerini dile getirdi ve elderlere bakarken konuştu. “Her ne kadar Li Qiye, Tüy Ülkesi ve diğerlerini yok etse de buna başka bir açıdan bakarsak bu bizim için kötü bir şey değil.”

“Şu anda, yok edilen ülkelerin topraklarında kaos var. Güney bölgesinin barışı için Elder Shi, Kutsal Şeytan Kabilesinin bölgesini devralacak, Elder Wang, Mezar Tarikatının bölgesini devralacak ve Elder Sun da Tüy Ülkesinin bölgesini yönetecek.” Maio Chan emretti.

Tek bir asker kaybetmeden bu bölgeleri kazanacaklarından, Dağ Geçidi için iyi bir şeydi.

Her ne kadar birçok elder Ye Qingcheng hakkındaki konuyu kabul etmese de birçoğu Miao Chan'ın kararına göre hareket etti. Böylece bu eylem süreci oy birliğiyle kabul edildi.

“Yeğenim eğitimini bitirmek üzere, Jian Wushuang'ın şu an Canavar Âleminde olduğunu söylemekten kaçınmalı mıyız?” Bir elder hatırlattı.

Birçok elder bunu duyduktan sonra birbirine baktı. Onlar bu konuya değinmek istemiyorlardı.

Dağ Geçtinin elderleri ve ataları, Miao Chan ve prensin birlikte olduğunu görmekten mutluluk duyardı. Ancak prens Maio Chan'a uzak davranırken, Jian Wushuang'ı seviyordu.

Prens Jian Wushuang'a yaranmak için Simya Âleminde çok zaman harcamıştı. Ne yazık ki, Jian Wushuang çok kibirliydi ve prense ilgi duymuyordu.

“Sonsuza kadar saklanamayacağımız için bunu saklamaya gerek yok. Eninde sonunda öğrenecek, bu yüzden ona açıkça söyleyelim.” Miao Chan, kayıp duygusu taşırken gizlice yakındı.

Elderler bir şey demedi. Hepsi Miao Chan'ın prens için nelerden vazgeçtiğini biliyordu. Varis konumundan vazgeçmişti ve perdelerin arkasında saklanmayı seçmişti; böylece dünya, prensin Dağ Geçidinin en iyisi olduğunu düşünecekti.

Aksi halde Mai Chan, dünyayı büyük şanı ile dehşete düşürürdü. Mei Aonan ve Ye Qingcheng ile belki de omuz omuza durabilecek konumda olurdu.

***

İlahi Alev Ülkesinde Li Qiye, taş tablete her gün mırıldanmaya devam ediyordu. Sabrının sayesinde sonunda sonuca ulaşmıştı.

Günün son mırıldanmalarını bitirdiğinde tablet bir uğuldama sesiyle birlikte sonunda aydınlandı.

“Burada gerçekten bir hazine mi var?” Grup toplandı. Her zaman ilgisiz olan Tie Lan bile geldi.

Tabletin üzerinde rünler oluşurken, Li Qiye mırıldanmaya devam etti. O anda ki sözleri öncekinden farklıydı.

Bu rünler, söylediği sözlerle birlikte birleşiyordu. Bir anda bu büyüsel rünler, bir kitap halini aldı.

“İnanılmaz, böyle bir yöntem Ölümsüz İmparator seviyesinde olmalı.” Long Jingxian ründen oluşan kitabı gördükten sonra duygusal şekilde yorumladı.

Li Qiye, kitabın sayfalarını çevirip bir sayfada durdu. Zihni açıldı ve değişik rünler ortaya çıkardı. Onlar uçup bu sayfaya düştü. Temas ettiklerinde bu rünler göz kamaştırıcı bir mantra haline geldi.

Kitap aniden kaybolurken taş tablette küçük bir portal belirdi. Bu küçük portal pencereye benziyordu.