Bölüm 859: Canavar Dünyasının Açılışı

Editör: ÇHY  

O noktada Ye Qingcheng ufka baktı ve duygusal şekilde konuştu: “Ne yazık. Miao Chan gibi üstün ve inanılmaz bir kadın... Hem zeki hem de kudretli, dahası nazik ve erdemli. Her erkeğin hayali böyle bir kadın ile evlenmektir.”

“Ne yazık ki bu Altın Karga sadece bir çöp, doğuştan gelen yeteneğini boşa harcıyor!” Ye Qingcheng homurdandı: “Eğer Altın Karga ve Miao Chan evlenip birlikte olursa onlara karşı çok dikkatli olurdum! Onların kombinasyonu kesinlikle inanılmaz olurdu. Ne yazık ki, Altın Karga buna hiç değer vermiyor!”

“Miao Chan gerçekten olağanüstü. Herhangi bir şöhrete sahip olmamasına rağmen, kesinlikle diğerlerinden daha az değil” Ulu konuştu.

“Tüm bunlar tarih olacak. Prens öldükten sonra Miao Chan intikam için Li Qiye'ye gitmese bile kalbi kırık olacak ve ardından inzivaya çekilerek yaşayacak. O zaman bana bir tehdit oluşturmayacak.” Ye Qingcheng tüm bunları önceden hesaplamış gibiydi.

Bir süre sonra Ye Qingcheng bakmayı kesti ve uluya emretti: “Birinci kardeşime gidip üçüncü kardeşimin ölümünün intikamını almak için Mei Aonan'a meydan okumaya hazır olduğumu söyle!”

“Genç Asil bu...” Ulu hazırlıksız yakalandı. Efendisinin nasıl biri olduğunu anlıyordu.

Ye Qingcheng açıkladı: “Tabii ki sadece bunu ona söylemek için gitmeni istemiyorum. Ona meydan okuduğumda birinci Kardeşimin on sekiz Genç Göksel ile İmparatorluk Sınırı'nı süpürmesini sağlamak için ayrıntıları süslemelisin. Onların ünlü olma zamanı geldi.”

Devam etti: “Bunu nasıl başaracağın konusunda, sana bir şey söylememe gerek yok.”

“Endişelenmeyin, Genç Asil. Dokuz Başlı Aslan İmparator ve on sekiz Genç Göksel kesinlikle İmparatorluk Sınırı'na saldıracak! Bunu bana bırakın.” Ulu hızlıca yanıtladı.

“Mm, çok iyi… Sana güveniyorum. O zaman geldiğinde Mei Aonan'ı uzaklaştıracağım.” Ye Qingcheng onayladı.

“Gittikten sonra İmparatorluk Sınırı başsız bir yılandan farksız olacak; ordularımız herhangi bir direniş olmadan kolayca orayı süpürecektir.” Ulu kesinlikle ekledi.

“Ulu, düşmanlarımızı çok hafife alıyorsun.” Ye Qingcheng başını salladı: “Eğer İmparatorluk Sınırı'nı bu şekilde süpürebilseydik Mei Aonan'ın şu ana kadar istediğini yapmasına izin verir miydim? Eğer kolayca halledilseydi benim rakibim olmaya layık olur muydu?”

“Genç Asil ne demek istiyor?” Ulu zihnindekini söylemeden önce bir anlığına tereddüt etti: “Genç Asil on sekiz Göksel Varlığın ölümlerine gitmesini istiyor olabilir mi...” Bu noktada hemen duraksadı.

“Buna kurban denir!” Ye Qingcheng gülümseyerek konuştu: “Büyük bir şey elde etmek için kazanç ve kayıplar olmalı! Bunu sona erdirme zamanı canavar dünyasının sonucundan sonra olacak! Ve aynısı Jianlong Klanı ve diğer imparatorluk mirasları için de geçerli! Tahta oturacağım ve diğerleri tarafından sarsılamayacak konumda olacağım. O gün ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar veya hangi tarikatlardan olurlarsa olsunlar benim önümde geri çekilmek zorunda kalacaklar! Kimse Ölümsüz İmparator olma yolumu engelleyemez!” Gözleri hırsını ilan ettikten sonra vahşileşti.

“Anlıyorum.” Ulunun gözleri aydınlandı: “Eğer on sekiz Genç Göksel, İmparatorluk Sınırı'nda ölürse bu on sekiz büyük güç ve imparatorluk mirası bu işin ucunu bırakmayacaktır. Bunun için Jianlong Klanı'nı suçlayabiliriz. O anda Genç Asil bayrağını yükseltecek ve Jianlong Klanı'na karşı savaşmak için bu büyük güçlere çağrıda bulunacak!”

“Ulu, stratejik vizyonun benimki ile uyum içinde. Ancak hâlâ eksik olduğun bir şey var.” Ye Qingcheng gülümsedi. “Bunlar hedeflerden sadece biri, gerçek hedefim Jianlong Klanı'nın alt sınırını test etmek. Eşiğini bulduktan sonra, aynı şey Simya Krallığı'na ve Canavar Efendisi Başkenti'ne de uygulanabilir.”

“Jianlong Klanı ortaya çıkmazsa ne zor olabilir ki? Gök Toynağı Dağ Geçidi’ne gelince, onları kolaylıkla halledebilirim.” Bunu söyledikten sonra gözleri daraldı. “Eğer Jianlong Klanı ortaya çıkarsa... Hah, duyduğuma göre eğer bu olursa tarikat yok edici, bir felaket getirecek efsanevi bir tabu varlık varmış. Aslında bu katliam sahnesinin ne kadar kanlı olacağını görmek istiyorum!”

“Çok bilgece, Genç Asil!” Ulu tamamen hayranlık içindeydi. “Merak ediyorum da Genç Asil, Li Qiye'yi ne zaman yok edecek?”

“Endişelenme, Li Qiye ve Mei Aonan veya diğerleri... Hah, onlar canavar dünyasından canlı çıkamayacak!” Ye Qingcheng homurdandı: “Benim iznim olmadan kimse yapamaz. Canavar dünyası benim av alanım!” Bunu belirttikten sonra gözlerinde korkutucu parlama oluştu.

“Merak etmeyin, Genç Asil, hemen Dokuz Başlı Aslan İmparatoru görmeye gideceğim. Genç Gökseller de kesinlikle ortaya çıkacak.” Ulu göğsüne vurdu ve başarıyı garanti etti.

“Git.” Ye Qingcheng başıyla onayladı. Ulu'nun yeteneklerine oldukça güveniyordu.

***

“Boom!” Tüm ilahi harabeler sallandı. Canavar dünyası, sonunda bekleyen kalabalığın önünde ortaya çıktı. Çevredeki tüm uzmanlar hemen heyecanla ayağa kalktı.

Portalın içindeki sonsuz ışık onun gelişinin sinyalini veriyordu. Çok sayıda parlak parçacık gökyüzüne atıldı ve her şeyi aydınlattı. Güneş bile gölgede kaldı.

En sonunda ilahi ışıklar kayboldu ve portal stabilize edildi, artık ses yoktu. Portaldan Bi'an Canavar Dünyası'nın şekli hafifçe görülebiliyordu.

“İşte burada, gidelim!” Aniden herkes çıldırdı ve kapıya doğru sel gibi ilerledi.

Harabelerdeki tüm uzmanlar kendinden geçti ve hareket etti. Kimse geride kalmak istemiyordu. Sonuçta kim Bi'an Canavar Dünyası gibi büyük bir fırsatı kaçırmak isterdi ki? Bazı tarikatlar üstün bir ilahi taş elde etmek istiyorlardı.

Bu yer ne zaman ortaya çıksa bazıları inanılmaz ögeleri kazıp çıkarmayı başarmıştı. Örneğin, efsanevi ölümsüz ilaçlar, antik çağdan gelen gizli kanunlar ve tanrılara ait olan çok eski silahlar...

Simya Krallığı Efsaneler o zaman Canavar Dünyası'nın büyük ve şok edici bir değişim geçirdiğini söylüyordu.

O özel değişiklik hakkında ayrıntılı bir kayıt yoktu ama birçok kişi bu ilahi taşın o zaman düştüğünü biliyordu. Daha sonraları bu taş daoda aydınlanmış ve Cennet'in İradesi'ni sırtlayarak yenilmez bir ölümsüz imparator olmuştu. Bu Simya Krallığı'nın ikinci imparatoru Ölümsüz İmparator Bi Shi'ydi!

Canavar dünyası ne zaman ortaya çıksa içinde birçok kişi sefil şekilde can veriyordu ve dışarıya birçok kişi zafer elde ederek çıkıyordu. Bazı tarikatlar tamamen yok ediliyordu ama ne olursa olsun hiçbir şey bu bölgeye girmelerini engelleyemezdi. Herkes en büyük talihi elde edecek şanslılar olmak istiyordu.

Portal stabilize olduktan sonra Li Qiye gülümsedi ve grubu ile konuştu: “Biz de gireceğiz. İyi şeyler bizi içeride bekliyor.”

“Peri Ming'i beklemeyecek miyiz?” Madam Zi Yan sordu. Genç Efendisi'nin Ming Yexue ile birlikte Canavar Dünyası'na girmeyi planladığını biliyordu.

“Önce biz gideceğiz. Sizi birkaç yere götüreceğim. Yexue konusunda ise herkes için düzenlemeler yaptıktan sonra onu Bi'an Şehri'ne götüreceğim.” Li Qiye yanıt olarak başını salladı.

“Hahah, Kokuşmuş Qiye, ben de Bi'an Şehri'ne gitmek istiyorum!” Long Jingxian diğerlerinden çok daha cesurdu. Hemen ona yapıştı ve sırıttı.

“Hayır, sen Wushuang ile birlikte gideceksin.” Li Qiye ona baktı ve kafasını salladı.

“Eh, ne demek istiyorsun?” Büyük gözleri ona bakarken kalçalarını tuttu ve konuştu: “Ming Yexue neden şehre gidiyormuş da ben gidemiyorum? O benden daha mı sevimli? Benden daha mı çekici?”

Li Qiye onun burnunu çimdikledi ve konuştu: “Küçük biber, üstüme gelme. Yexue'yi şehre hazineleri için götürmüyordu. Şehrin kendisi onun talihi, anladın mı?”

“Unut gitsin, sana inanmıyorum. Efsanelere göre Bi'an Şehri en büyük talihe sahip. Bi'an'dan gelen ölümsüz eşyalar!” Li Qiye'ye bir anlığına baktı: “Benim gibi genç birini kandırmaya çalışma!”

Li Qiye burnunu çimdiklemeye devam etti: “Pazarlık yok, seni Bi'an şehrine götürmeyeceğim!”

“Hmm, bu konuda çok özel olan şey, zaten gitmek istemiyorum!” Long Jingxian konuşmadan önce gururla ona baktı: “Kokuşmuş Qiye, şehre gitmesem bile, bu Jian kızıyla gitmek istemiyorum.”

Jian Wushuang soğukça ona baktı ve küçümseyerek konuştu: “Kim seninle birlikte gitmek istiyor ki? Mutsuz olan Ben olmalıyım!”

“Bak, benim istediğimi mi sanıyorsun?” Long Jingxian hızlıca tersledi: “Seninle gitmektense rastgele bir sokak köpeği ile gitmeyi tercih ederim!”

İkisi tartışmaya başlarken diğerleri soruna bulaşmamak için uzaklaştı.

“Tamam, siz ikiniz, tartışmayı bırakın.” Li Qiye onların sözlerini böldü: “İkinizin birlikte gideceğini söyledim, daha fazla şey istemiyorum!”

Bu ikisini sadece Li Qiye durdurabilirdi. Onun bakışını gördükten sonra ağızlarını kapamadan edemediler.

Long Jingxian hemen onun kolunu çekti ve yanına oturdu. Haksızlığa uğrayan küçük bir eş gibi kafasını eğdi ve usulca konuştu: “Kocayı dinleyeceğim.”

Bu ani değişim Madam Zi Yan için yeni olduğundan onu tamamen sessiz bırakmıştı. Bu kalp değişikliği çok hızlıydı. Bu sırada Jian Wushuang sadece homurdandı ve ona küçümseme ile bakarken Long Jingxian da Li Qiye'ye samimi şekilde davranmaya devam ederken ara sıra Jian Wushuang'a provoke edici bakışlar atıyordu. En sonunda Jian Wushuang ona bakmayı tamamen bırakma kararı aldı!