Bölüm 903: Yang Asması

Li Qiye iki parlayan gölgeye kıkırdadı ve konuştu: "Sabrım zayıf. Eğer hızlı bir karar verirseniz biraz iyilikseverlik gösterip hayatta kalan öğrencilerinizi götürmenize izin vereceğim. Acak red de edebilirsiniz, bunu yaparsanız dünyayı bir Gerçek Hazinenin yok oluşuna şahit edeceğim!"

En sonunda Li Qiye tarafından seçilen Gerçek Hazine sonsuz ışığını ve imparatorluk aurasını söndürdü Ardından bir çınlama sesiyle birlikte ilahi mühür açıldı.

Li Qiye'nin eline düştü ve sadakat yemini etti! O andan itibaren onun Gerçek Hazinesiydi!

"Bilge bir adam gerçek bir kahramandır!” Li Qiye gülümsedi ve hazineyi kaldırdı.

En sonunda Li Qiye diğer Gerçek Hazine ve yedi Yaşam Hazinesinden vazgeçti. Dağ Geçidi'nin şanslı hayatta kalanları olsa da hepsi kederliydi. Dağ Geçidi için her şey bitmişti. Şu andan itibaren Taş Tıp Dünyası'nda bir Gök Toynağı Dağ Geçidi olmayacaktı...

"Gitmek mi istiyorsun? O kadar çabuk değil!” Li Qiye imparatorluk silahlarını tuzağa düşürdüğünde kutsal bölgedeki Yang Asması durumun iyi olmadığını fark etti. Kutsal bölge ile birlikte kaçmak istedi.

Ancak kaçamadan önce birden bire karşıt kökler belirdi ve onun kaçışını engelledi.

Asker Ağacı, Ginseng Atası, Reenkarnasyon Ruh Asması, Ölümsüz İyileştirme Şakayığı, İpekböceği Ejderha Ruh Otu... Bu güçlü ölümsüz ilaçlar onun gidişini önlemek için harekete geçti.

Simya Tavuğu bile çıkmıştı! Kutsal bölgenin tepesinde duruyordu ve her an saldırmaya hazırdı.

Aniden Yang Asması çıkmazda kaldı. Işığı her yerde parlasa da gidecek bir yeri yoktu. Kesinlikle teke tekte her bir ilaç ile mücadele edecek kadar güçlüydü. Ancak sayılar ona karşıydı; daha güçlü olsa bile sonuç değişmezdi.

O anda iki taraf ısınmaya başladı. Yang Asması kaçamazken Simya Tavuğu'nun grubu da Li Qiye'nin emri olmadan saldırmaya cüret edemedi.

Gerçek Hazine'yi kaldırdıktan sonra Li Qiye, Yang Asmasının önüne gitti.

"Bu nasıl mantıklı olabilir? Tarikatım 800.000 yıldır çabalıyor ve tek bir ölümsüz köküne bile sahip değiliz! Onun nasıl bu kadar kökü olabilir?!" Birçok kişi onu kıskanmıştı.

Bazı atalar ne diyeceklerini bilememişti. Çok sayıda büyük güç dikkatle sanki ebeveynleriymiş gibi ölümsüz ilaçları yetiştirirdi, ama Li Qiye farklıydı. Onları sanki uşakları gibi kullanıyordu. Bu savurganlık derecesi, başkalarının asla ulaşamayacağı bir şeydi!

Li Qiye asmaya baktı ve hafifçe gülümsedi: "Çok geç olmadan teslim ol!”

"Crash!” Yang Asması yerde uzanırken aniden bir ağaç gibi yükseldi ve güçlü bir aura yaydı.

Li Qiye ona tek gözle baktı ve konuştu: "Böyle bir durumda bir Gerçek Ölümsüz İlaç bile beni tehdit edemezken senden bahsetmeye bile gerek yok. Ejderhalar benim için kıvrılırken kaplanlar önümde eğilir! Sen gerçekten biraz sıra dışısın, ama tek değer verdiğim şey bedeninde büyüyen su kabağı!"

Yang Asması dikkatle Li Qiye'ye baktı. Daha önce Ölümsüz İmparatorlar görmüştü, ama önündeki bu velet çok daha korkutucuydu

"Sabrım sınırlı.” Li Qiye tembelce konuştu: "Eğer boyun eğip beni takip edersen gelecekte sana kötü davranmayacağım! Aksi halde sana saldırmalarına izin veririm. Bir Yang Asması kesinlikle çok besleyicidir! Seçim senin!"

Bunu duyduktan sonra tüm ölümsüz bitkiler asmaya her an atlayıp onu parçalara ayıracakmış gibi baktı.

Simya Tavuğu bile onun etrafında dolaştı. Li Qiye emri verdikten sonra asmada büyüyen su kabağını ilk hedefleyen o olurdu!

Yang Asması tüm bu bakışlar nedeniyle kederlendi. Yere çöktü ve konuştu: "Tamam, teslim oluyorum.”

"Teslim olmak için yemin etmelisin.” İpekböceği Ejderha Ruh Otu anında ekledi, sanki katkıda bulunmak istiyormuş gibiydi.

Asmanın bu noktada başka seçeneği yoktu. Li Qiye'ye sadakatini sundu.

"Hahaha, burası hiç de kötü bir kutsal bölge değil. Fena değil, fena değil... Eğer burada on binlerce yıl kök salsam kesinlikle on ikinci kez dönüşebilirim!" Ruh Otu kutsal bölgeye bakarken salyası aktı.

Yang Asması kutsal bölgeye daha da sıkıca sarıldı ve isteksiz bir görünüm sergiledi.

"Bah, ne diyorsun?!" Simya bahçesinden olan çamur blok Li Qiye'nin sarayından uçtu ve ruh otuna bağırdı: "Eğer buna cüret edersen alanımı daha fazla kullanma!"

"Haha, kardeşim, sadece şaka yapıyorum. Sen kesinlikle bu dünyadaki en iyisisin, bu kutsal bölge sadece fena değil o kadar. Sadece on ikinci dönüşümüm için eksik olduğum şeyi tamamlıyor.” Ruh Otu anında gülümseyerek yanıtladı

Çoktan on bir kere dönüşmüştü. Eğer bir kere daha dönüşebilirse eşi benzeri görülmemiş bir ruh otu haline gelecekti.

Bu manzara birçok kişinin salyasının akmasına neden oldu. On bir dönüşümlü bir ruh otu... Dokuz dönüşümlü olanı elde etmek için bile büyük bir güç ve oldukça fazla şans gerekliydi. Ancak önlerindeki bu ruh otu on birinci dönüşümdeydi! Üstelik bir İpek Otu Ejderi olarak en iyi ruh otu tipindendi!

Simya Krallığı bile onlardan birine sahip olmayabilirken Li Qiye kolaylıkla bir tanesini çıkarmıştı. Bu kıskançlık uyandıran bir olaydı.

"Tamam, simya alanı ve kutsal bölge birbirini tamamlayabilir. Yang Asması da simya alanının tepesinde büyüyebilir, böylece herkes fayda sağlar." Li Qiye emretti.

Li Qiye'nin sözleri tüm ilaçları mutlu etti. Yang Asması çamurlu bölgeye biraz baktı ve onun gerçekten kutsal bölgesinden zayıf olmadığını fark etti ve bu kararını kolayca kabul etti.

"Şimdi hepinize görev veriyorum Benim için dağ Geçidi'nin gizli hazine odasını bulun." Li Qiye başka bir emir verdi.

"Emredersiniz, yeraltında gömülü hazineleri bulmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız." Reenkarnasyon Ruh Sarmaşığı haykırdı ve anında katkı sağlamak için yerin altına ilerledi.

Diğer ölümsüz otlar da yere girdi, hatta Yang Asması bile bu yarışa katıldı.

Ağaç Ata bu manzara karşısında çaresizce kıkırdadı. Sadece Li Qiye böyle bir şey yapabilirdi. Bu kadar ölümsüz ilacı ayak işçileri gibi kullanıyordu.

Dağ Geçidi muazzam bir bölgedeydi. Dünyevi enerjinin birleşerek birçok kutsal pınar, hazine ağacı ve başka harika bölgeler oluşturmasını sağlamış bir yerdeydi.

Bu emri aldıktan sonra bu ilaçlar haydutlar gibi davranmıştı. Kazıları sırasında tüm dünyevi hazineleri ceplerine almışlardı.

"Azzz, ben de onlara katılmalıyım." Dört gözlü Basilisk uzaktan bu manzarayı izledikten sonra salyası aktı. Ancak nasıl olur da ölümsüz ilaç grubuna karşı mücadele etmeye cürete edebilirdi ki? Bu kaplanın pençesinden bir yiyeceği kapmaya çalışmak gibiydi.

Dünyadaki ataların çoğunluğu bu olaya bakarken kıskandı. İçlerinde kaşıntı hissettiler, ancak yüz kat daha cesur olsalar bile bu ilaçlara karşı mücadele etmeye cüret edemezlerdi. Şu anda kim Li Qiye'ye karşı gelmeye cüret edebilirdi?

Taşlı Kenar Krallığından sonra Gök Toynağı Dağ Geçidi'ni de yok etmişti Onu provoke edenlere bir felaket vururdu!

Yağma devam ederken Taş Tıp Dünyası'ndaki uzak bir bölgede bir Gerçek Hazine ve yedi Yaşam Hazinesi sonunda geldi.

Dağ Geçidi Miao bir Gerçek Hazinenin kayıp olduğunu gördükten sonra sessizleşmeden edemedi. Bu savaştan sonra Dağ Geçidi'nin tamamen yok edildiği söylenebilirdi. Atasal bölgelerini ve bir Gerçek Hazineyi kaybetmişlerdi.

Üzgün Dağ Geçidi lideri iç çekti ve mırıldandı: "Atalarımızla yüzleşmekten çok utanıyorum.”

Yanındaki Akrep Tanrı kafasını salladı ve nazikçe konuştu: "Savaş acımasız orman kanunlarını takip eder. En azından Ölümsüz İmparator Qilin'in ana kolunu kurtarmayı başardın."

Çok uzun süre sonra Dağ Geçidi'nin şanslı hayatta kalanları geldi. Hayatta kalanlara baktıktan sonra Dağ Geçiti Lideri Miao kederle haykırdı: "Bir savaş tarikatımızı sona erdirdi, bu dünyada artık Gök Toynağı sözü olmayacak!"

"Miao Chan'ın vizyonu doğruydu. O bizden çok daha iyi.” Akrep Tanrı da iç çekerken yakındı: "Li Qiye'yi çok fazla hafife aldım. Eğer Altın Karga Kabilesi'ni desteklemek yerine senin tarafında olsaydım belki de bugün Dağ Geçidi hala var olacaktı."

Dağ Geçidi lideri sadece iç çekti. Kararmış bir ifade ile şanslı hayatta kalanlar ile konuştu: "İyileşmek için zaman ayırın. Şu andan itibaren artık Gök Toynağı Dağ Geçidi olmayacağız. Hiçbir şey şu an hayatta kalmaktan daha önemli değil. Yaşayın! Başarmak istediğimiz tek şey bu!”

Hayatta kalan öğrenciler ve özellikle iki şanslı elder de dahil olmak üzere pişmanlık doluydu. Tamamen utanıyorlardı. Eğer o zaman Dağ Geçidi liderini destekleselerdi şu an tarikatlarına bunlar olmayacaktı.

"Miao Chan lider rolünü alabilir.” Akrep Tanrı önerdi: "Eğer Miao Chan yönetimde olursa belki Dağ Geçidimizi yeniden canlandırabilir ve dünyada bir yer edinebiliriz."

"Hayır, Miao'er'ı başka bir çukura itmek istemiyorum.” Dağ Geçidi lideri hırs ve cesaret eksikliği içerisindeydi: "Miao'er yeterince çalıştı. Umarım bundan sonra sonsuza dek mutlu yaşayabilir. Bu her şeyden daha önemli.”

“Hayatta olduğum sürece, günlerimin geri kalanını sizin kolunuzu koruyarak geçireceğim, böylece nesliniz devam edebilir.” En sonunda Akrep Tanrı nazikçe iç çekti. Bu iki imparatorlu bir mirasın son ayağıydı Bir Ölümsüz İmparator'un yaşlı bir generali bile kaderi değiştirmek için güçsüzdü

"Bu nesilde Li Qiye'ye karşı çıkmayacağız. O kesinlikle Ölümsüz İmparator olacak! Eğer pişmanlık duymazsak o tahta çıktıktan sonra dokuz dünyada bizim için yaşayacak bir yer olmayacak." Akrep Tanrı şanslı hayatta kalanlara son bir uyarı yaptı