Bölüm 22: Aziz Mağara (2)

avatar
12579 56

Emperor’s Domination - Bölüm 22: Aziz Mağara (2)


Bölüm 22: Aziz Mağara (2)

 

Dokuz Aziz Erdemli Örnek sadece gelişimde başarılı bir orman tavuğu değildi, aynı zamanda döneminin en güçlü Erdemli Örneğiydi. Bir noktada Dokuz Dünya’yı şanlı bir şekilde ezip geçmiş ve kibirli adını her köşeye yaymıştı. Ancak işin sonunda gene de Li Qiye’ye kaybetmişti ve Ölümsüz İmparator Min Ren’in Kader Koruyucusu olmak zorunda kalmıştı.

 

Göklerin altındaki tek şeytan!” Bu onun sloganıydı, “ Yeryüzünün üzerinde basit bir tavuk.” Bu da Li Qiye’nin ona sataşmak için uydurduğu sözdü.

 

Bir çok nesilden tarikat ustaları ve Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın dahileri kapıyı açmak için ikinci cümleyi düşünmüştü ama hiçbir zaman başarılı olamamışlardı. Kimse böyle şapşalca bir cümle olacağını düşünmemişti.

 

Li Qiye’nin atalarına yaşlı tavuk demesi çok kabaydı. Ama gerçekten düşünürlerse, aslında doğruyu söylüyordu.

 

Bakalım atanız işe yarar bir şeyler bırakmış mı?
Li Qiye keyifle gülümseyerek mağaraya girdi, arkasındaki büyükler umurunda değildi.

 

Kendilerine gelen büyükler de çabucak onu takip etmeye koyuldu.

 

Kutsal mağaranın içinde sadece bir bölüm vardı. İçerideki hazineler parıl parıl parlıyordu. Orta yerde Yaşam Hazineleri, Ölümsüz Demirler ve İlahi Mücevherler vardı. Sağda paha biçilemez gelişim yönergeleri ve eski parşömenler vardı. Odanın tamamını kaplayan hazineler büyükleri adeta kör etmişti.

 

Yaşlı tavuk kafasının epey hazinesi varmış.
Li Qiye’nin de gözleri parlamıştı ve farkında olmadan mırıldanmıştı. Dokuz Aziz Erdemli Örnek itibarını hak ediyordu. Hayatı boyunca topladığı hazineler gerçekten korkutucuydu.

 

Büyüklerden biri fısıldadığını duymuştu ve sordu: “Ne dedin sen?

 

Li Qiye de başını salladı ve cevapladı: “Hiç, kendi kendime konuştum işte.

 

Bu cevap tüm büyüklerin şüpheyle Li Qiye’yi süzmesine neden olmuştu; Yüce büyük bile bu küçük çocuğun biraz fazla gizemli olduğunu düşünüyordu.

 

Menekşe Ejderhanın Çift Kılıcı!

 

Bir büyük havada süzülen yaşam hazinelerini görünce haykırmadan duramadı:

 

Şeytan Söndüren Pagoda, Dokuz Galaksi Kaşığı, İlahi Ahşap Gemi. Bu hazinelerin hepsi antik parşömenlerde yazıyordu.

 

Bu Qing Mu Kadim Yazıtı…

 

Büyüklerden biri gelişim kılavuzuna bakıyordu ve şaşırtıcı bir kadim teknik bulmuştu.

 

O anda Dokuz Aziz Şeytan Kapısı büyükleri büyülenmiş gibiydi. Görünüşe göre ataları hazinelerinin sadece yarısını tarikata bırakmıştı.

 

Ölümsüz… Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi!

 

Bu sözcükleri duyan büyüklerin geri kalanı beklentiyle titredi. Çünkü bu otantik Ölümsüz İmparator Min Ren’in kendi elleriyle yaptığı Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesiydi.

 

Unutmayın, bir eşya seçme hakkım var.

 

Büyükler kendi heyecanları içinde boğulurken Li Qiye ağzını açmıştı. Ağzından çıkan kelimeler herkesin kafasından aşağı bir kova buzlu su dökmüş gibiydi.

 

Kızaran gözleriyle Li Qiye’ye bakıyorlardı. Eğer bu hazineyi seçecek olursa, rüyaları yıkılmış olmayacak mıydı?

 

Ölümcül bakışların altında Li Qiye rahat bir şekilde duruyordu. Düşüncelerini değiştirmelerinden korkmuyordu. Kim olursa olsun o şekilde rahat durmaya devam edecek gibiydi.

 

Sonunda birinci büyük derin bir nefes aldı ve açıkladı:

 

Biz, Dokuz Aziz Şeytan Kapısı, sözümüzü tutacağız. Eğer Kral seninle bir anlaşma yaptıysa, bize de buna uymak düşer.

 

Sözlerini bitirdikten sonra ağzında buruk bir pişmanlığın tadı kalmıştı. Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi karşılarındaydı, ama tarikat ustasının sözünü bozamazlardı.

 

Görünüşe göre hala oldukça onurlusunuz.

 

Li Qiye sükunet içinde yavaşça konuştu:

 

Aslında gerçekten Lun Ri’yi takdir ediyorum.

 

Bu kibirli sözler büyükleri nefessiz bırakmıştı. Kralları eşsiz bir kahramandı, tüm hayatı başarılarla doluydu. Sadece Büyük Orta Bölge’de değil, tüm Ölümlü İmparator Dünyası’nda biliniyordu.

 

Ancak bugün on üç yaşındaki birinin ağzından çıkan kelime ‘takdir’di… Şeytan Kral Lun Ri’yi takdir ettiğini söylemeye cüret ediyordu! Eğer tarikatın dışındakiler bunu duysa dişleri dökülene kadar gülerlerdi. Ama bu büyükler, Li Qiye’nin çirkin sözlerine ilk defa şahit olmuyorlardı. Sessiz kalmaktan başka ne yapabilirlerdi?

 

Şak, şak, şak.

 

Li Qiye üç kere alkışladı ve gizemli, eski bir kutu bir dolaptan eline doğru süzüldü. Büyüklere baktı ve kutuyu gömleğinin içine koyduktan sonra konuştu:

 

Altı üstü bir Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi, bu kadar endişelenmenize gerek yok.” Konuşmasını bitirdikten sonra arkasını döndü ve çıktı.

 

Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın büyüklerinin şok içinde kalmasının iki nedeni vardı. Birincisi, Li Qiye’nin ellerini üç kere çırpmasıyla bir kutunun eline doğru süzülmesi… Bu olay çok ilginçti. Aynı zamanda çok hızlı gerçekleşmişti, izlemekten başka ve kutunun içindekini merak etmekten başka bir şey yapamamışlardı. İkincisi ise, Li Qiye’ye göre Ölümsüz İmparator Yaşam Hazinesi hiç de önemli değildi. Koskoca Ölümsüz İmparator Hazinesiydi bu be! Ama Li Qiye’nin dediklerini duyan, sanki gökteki bulutlar kadar sık rastlanır bir şey zannederdi.

 

Büyükler olanları anlamaya çalışırken Li Qiye çoktan mağaradan çıkmıştı. Büyükler hemen hazineleri saydıktan sonra Dokuz Aziz Şeytan Kapısı için depolamak için hazırladılar.

 

Bunu tamamlamaları üç günlerini almıştı. Yu He bir kez daha Li Qiye’yi sırtında taşımak zorunda kalmıştı. Ama bu sefer ne utanıyordu, ne de sinirliydi. Li Qiye’nin tarikat için öneminin farkındaydı.

 

Tüm büyükler gökyüzü odasındaydı, sadece Şeytan Kral Lun Ri bedenen orada değildi. Li Qiye de sandalyesine oturduğunda Lun Ri’nin sesi odayı doldurdu.

 

Hala izole meditasyonumun ortasındayım, seninle kişisel olarak tanışamadım ne yazık ki.

 

Şeytan Kral Lun Ri, güçlü ve etkileyici olmasına rağmen bu on üç yaşındaki çocuğa karşı çok nazik davranıyordu.

 

Vakitten bol ne var, acele etmeye gerek yok.
Li Qiye’nin cevabı sakinceydi.

 

Şeytan Kral Lun Ri bir an sessiz kaldıktan sonra konuştu:


Genç Usta Li, Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nda kalmak istemez misin? Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı sana ne sunuyorsa biz de sunabiliriz!

 

Büyükler duydukları karşısında şaşırmamıştı. Sanki kendi aralarında bu konuyu daha önce konuşmuş gibiydiler.

 

Bu teklif Li Qiye’yi bir süre düşünceler arasında bıraktı. Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın avantajları kesinlikle Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı’ndan çok daha fazlaydı. Her öğrenci böyle bir fırsat sunulsa hiç şüphesiz Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nı tercih ederdi.

 

Kibar niyetiniz için çok teşekkür ediyorum. Ancak, Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı ile aramızda koparamayacağım bir bağ olduğunu hissediyorum. Eğer şu an ana öğrenciysem, o zaman sonsuza kadar Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı’nın öğrencisi olacağım.

 

Li Qiye tüm tarikat ustalarını seviyor olmasa da, duygusal olarak oraya çok bağlıydı. Özellikle Min Ren’in ilk öğrencisinden hiç haz etmemişti. Bu yüzden Min Ren’in vefatından sonra tarikata hiç geri dönmemişti.

 

Bu kararını vermesini sağlayan ana sebep, Temizleyici Tütsü Antik Tarikatını yeniden kurmak istemesiydi. Eğer Cennet Koruyucu Sarayı’nı seçmediyse, Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nı seçmesi de beklenemezdi.


(Unutulduysa eğer, Cennet Koruyucu Sarayı ilk bölümde vardı, Siyah Ejderha Kralı’nın tarikatı. Oradaki kadın da ‘Kız Karakterlerin Fotoğrafları’ bölümünde var.)

 

Hıh, altı üstü Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı, nasıl bizimle kıyaslanabilir!?
Büyüklerden biri tekliflerinin reddedilmesine üzülmüş gibiydi.

 

Yaşlı Öküz ülkesindeki en güçlü tarikat olduğu için bir çok insan Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’na katılmak istiyordu. Ancak bugün, Şeytan Kral’ın doğrudan davetine rağmen Li Qiye bu teklifi reddetmişti. Li Qiye kendilerine hiç yüz vermemişti.

 

Li Qiye gülümseyerek şunları söyledi:

 

Gerçekten emsalsiz bir usta hangi mezhepte olduğunu, mezhebin güçlü mü zayıf mı olduğunu umursamaz. Gerçek zirveye çıkarken köy evinden mi geldiğin, yoksa kraliyet saraylarında mı büyüdüğün sorulmaz!

 

Bu cevap büyüğün dilini ısırmasına sebep oldu. Çok doğal ve basit kelimelerle kurulan bir cevaptı, ama özgüven ve güç doluydu.

 

Kimse on üç yaşındaki çocuğa bakmaktan kendini alamadı. Karşılarında sanki bir çocuk değil, bilgeliğini ve iradesini konuşturan bir usta vardı.


Useless notu: Son dakika golü ile günlük 2 bölümü attım :D 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44250 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr