Bölüm 27 : Devreden Turan Güneşi Erdem Kanunu (1)

avatar
12395 46

Emperor’s Domination - Bölüm 27 : Devreden Turan Güneşi Erdem Kanunu (1)


Bölüm 27 : Devreden Turan Güneşi Erdem Kanunu (1)

 

Öğrencilerden biri haykırdı: “Hmmph, büyüklerin böyle utanmaz bir çöp parçasını ana öğrenci olarak seçtiğine inanamıyorum. Bu velet Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı için utanç kaynağı.

 

Başka bir öğrenci ilginç bir şey düşündü ve sordu: “Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’na gitmemiş miydi bu? Neden bu kadar erken dönmüş?

 

Hah, tabii ki testte çuvalladığından. Böyle biri nasıl Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın prensesine layık olsun? Hayal bile edilemez. Adeta siğilli bir kurbağa, güzeller güzeli bir kuğuyu yemek istiyor gibi.

 

Altı büyük henüz Li Qiye’nin testteki başarısını açıklamamıştı, çünkü Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nın bu işin arkasındaki niyetini anlayamamıştı. Ortak bir anlaşma olmadan, büyükler Li Qiye ve Li Shuangyan’ın evliliği gibi bir şeyi açıklamaya cesaret edemezdi. Eğer Li Shuangyan aslında evlenmeyi kabul etmediyse ve büyükler testin başarılı olduğunu ve evleneceklerini duyurursa, prensesin saflığına çamur atmış olurlardı. Böyle bir durumda Dokuz Aziz Şeytan Kapısı gerçekten kızabilirdi.

 

Diğer öğrencilerin pis yorumlarını duyunca Nan Huairen utanmıştı ama aynı zamanda öfkelenmişti. Ama buna rağmen Dokuz Aziz Şeytan Kapısı’nda olanları açığa çıkaramazdı.

 

Olumsuz söylemlerin kurbanı olan Li Qiye etkilenmemiş bir şekilde kütüphanenin içinde geziniyordu. Tek bir kelimeyi bile duymamış gibi davranıyordu. Sakince raflardaki kılavuzlara tek tek bakmayı sürdürdü.

 

Kaplan’ın Gücü Kanunu, İlahi Koza Yaşamı Tekniği, Devreden Ay kanunu, Demir Öküz Kralı Fiziği… Tüm bu kılavuzlar raflardaydı. Bazıları orijinal iken bazıları el yazması kopyaydı. Kimisi de mahvolmuş kılavuzlardan kalıntı halindeydi. Hatta taş tabletlere işlenmiş yazılar bile vardı. Her amaç için farklı bir kılavuz vardı; Fiziksel güçlenmekten uzun ömre, kan enerjisi artırımından kader sarayı gelişimine…

 

Burada çok fazla kılavuz var, birçok eski nesil tarafından toplanmışlar. Hatta bazıları onlar tarafından yaratılmış. Başka tarikatların ve mirasların eserleri de var.

 

Nan Huairen etraflarındakileri Li Qiye’ye anlatıyordu: “Eğer Kıdemli, İmparator seviyesinde bir kılavuz istiyorsa, üçüncü seviyeye çıkmalıyız. Birinci seviyedeki kılavuzlar temel tekniklerdir ve herhangi biri onları öğrenebilir. İkinci seviyedeki kılavuzlarsa öğrenciler ve tarikata katkıda bulunan başka tarikat liderleri için.

 

Li Qiye’nin acele eder hali yoktu. Çeşit çeşit kılavuza göz gezdiriyordu ama aklında çoktan bir tane vardı. İlk seviyeden üçüncü seviyeye kadar inceledi. İnceleme esnasında bir iki tane imparator seviyesinde kılavuza rastlamıştı, ama onlar da çok muazzam değildi.

 

Bu aşamalarda bir şeyin farkına vardı. Daha yükseğe gittikçe, raflardaki kılavuzlar azalıyordu. Bazı raflar özel olarak sınıflandırılmıştı ama onlarda da kılavuz yoktu. Yani daha önce parşömenler için kullanılmış raflardı ama artık yoklardı.

 

Li Qiye üçüncü seviyede etrafına baktıktan sonra sordu: “Bu kılavuzların başka birine verilmesi gibi bir durum söz konusu mu?

 

Nan Huairen kafasını salladı: “Duyduğuma göre sayısız kılavuzu kaybetmişiz.

 

Etrafa biraz bakındıktan sonra fısıldadı: “Ustam söylemişti, aslında Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı’mızda fazla imparator seviyesinde kılavuz kalmamış. En önemlileri bu binanın sonunda, ama onlardan da üç dört tane var. Eğer onları da kaybedersek, ancak lafta Ölümsüz İmparator tarikatı olacağız.

 

Min Ren yükselişinden sonra, hayatının çoğunu sayısız imparator seviyesindeki teknik ve erdem kanunu oluşturmaya adamıştı. Bazı kılavuzlar göklerle iletişime geçmeyi sağlıyordu. Cennetin İradesi Erdem Kanunlarını arkasında bıraktığına dair dedikodular vardı.

 

Bizi başka tarikatlar mı yağmalamış?

 

Li Qiye doğal olarak Temizleyici Antik Tütsü Tarikatı’nda kaç tane ölümsüz seviye kılavuz olduğunu biliyordu. Sadece Min Ren’in yarattıkları yoktu. Aynı zamanda Li Qiye de kişisel olarak gidip başka insanlardan çalıp getirmişti. Bazılarının hikayesi Issız Çağ’a kadar uzanıyordu ve İlahi Şeytanlardan, Kan Kabilelerinden, Taş Golemlerden, Büyüleyici Ruhlardan ve Antik Mingden kılavuzlar vardı. Kısacası Li Qiye, dokuz dünyanın birçok yerinden birçok sırrı talan etmişti.

 

Tam olarak detayları bilmiyorum. Duydum ki beş yüz bin yıl önce, dahi bir atamız bir dövüşü kaybetmiş ve büyük felaketler bunu takip etmiş. Başka bir büyük felaket otuz bin yıl önce gerçekleşmiş ve birçok kılavuzu kaybetmişiz. Başka bir söylentiye göre bazı imparator kılavuzlarımız Yüce Büyük Mu tarafından mühürlenmiş.  Ancak bazılar da der ki, İlahi Tanrı Tarikatı bizi otuz bin yıl önceki savaşlarda yendikten sonra kılavuzlarımızı almış.

 

Mu Shaodi hakkında mı konuşuyorsun?” Nan Huairen’den duydukları Li Qiye’ye elli bin yıl öncesini hatırlattı. Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı’nda müthiş bir dahi vardı.

 

Evet, Yüce Büyük Mu.

 

Konu Mu Shaodi’den açılınca Nan Huairen’in kanı gururla kaynamıştı; hemen sözlerine devam etti: “Efsanelere göre, elli bin yıl önce Yüce Büyük Mu, Ölümsüz İmparator Min Ren’den sonra tarikatımızdan çıkacak yeni bir Ölümsüz İmparator olmak için harika bir potansiyele sahipmiş. Ölümsüz İmparator Ta Kong’un en güçlü rakibiymiş. Üç kere kazanmış ve üç kere kaybetmiş. İlahi kabiliyetlerine rağmen, Ölümsüz İmparator Ta Kong üç kere Yüce Büyük Mu’ya karşı kaybetmiş. O yıl, Ölümsüz İmparator Min Ren’den sonra en güçlü olduğumuz dönemmiş. Sadece Büyük Orta Bölge’yi değil tüm ölümlü dünyayı titretiyormuşuz.

 

Nan Huairen konu Mu Shaodi olunca konuşmadan duramıyordu, çünkü Ölümsüz İmparator Min Ren’den sonra, Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı’nın en büyük gururu Mu Shaodi’ydi.

 

Ama sonuçta, Cennetin İradesi’ni alan kişi gene de Ölümsüz İmparator Ta Kong oldu.

 

Nan Huairen’in heyecanının aksine Li Qiye basitçe sonuca gelmişti.

 

Li Qiye’nin sözleri, Nan Huairen’in yüzüne çarpan soğuk su gibiydi. Aniden tüm tutkusunu kaybetti ve üzüntüyle devam etti: “Anlatılanlara göre son bir savaşları olmuş ve ondan sonra Yüce Büyük Mu bir daha hiç gözükmemiş. Bazıları o savaşta öldüğünü söylüyor, bazıları da kendi içindeki orijinal tarikatıyla buluştuğunu söylüyor.

 

Li Qiye yukarı baktı ve sordu: “Peki ya orta üç seviye, orada bir şeyler var mı?
Sadece ilk üç seviye için izni vardı.

 

Ustam iki kere orada bulunduğunu söyledi, ama oradaki kılavuzların sayısı bir elin parmağını geçmiyormuş.

 

Li Qiye sessiz kalmıştı. Görünüşe göre Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı sadece laftan ibaretti. Nasıl bir Ölümsüz İmparator soyunda bu kadar az ölümsüz seviye kılavuz olurdu? Tarikatın düşüşünün nedeninin bir kısmı bu sayılabilirdi.

 

Nihayet Li Qiye, üçüncü seviyeden bir saldırı tekniği kılavuzu seçti. İkinci seviyeden de bir Yaşam Çarkı tekniği, ilk seviyeden de birçok farklı parşömen almıştı.

 

Nan Huairen toplamda yüz yirmi beş kılavuz görmüştü ve sessizce konuştu: “Kıdemli, bu kılavuzların hepsi dövüş sanatıyla ilgili ve hiç değerli sayılmazlar. Tarikattaki herkes bunlara bakabilir. Başka bir şeyle değiştirmek istemez misin?

 

Li Qiye ise kafasını salladı: “Kendime has hesaplamalarım var.

 

Nan Huairen hızlıca teknikleri topladı ve kontrol etmeye başladı. Li Qiye’nin çok sistemli biri olduğunu biliyordu ve yaptığı her şeyin arkasında temiz bir mantık vardı.

 

Li Qiye ve Nan Huairen’in bir çok kılavuzu taşıdığını gören öğrencilerin düşüncesi Li Qiye’nin görmemişin teki olduğuydu. Görevli öğrenciler bile garip garip bakmışlardı.

 

Görevli öğrencilerden biri Li Qiye’nin elindekilere baktı ve konuştu: “Büyükler sadece üç farklı kılavuz alabileceğini söyledi.

 

Li Qiye yavaşça cevapladı: “Biliyorum. Yalnızca bir gelişim tekniği ve bir yaşam çarkı yöntemi seçtim ve üçüncü tercihimi yapmadım. Bu dövüş sanatı kılavuzlarına da tüm öğrenciler bakabiliyormuş, Nan Huairen öyle söyledi. Buna ben de dahilim değil mi?

 

Etraftaki öğrenciler, yetkili koruyucunun kararını duymak için ona doğru bakıyordu.

 

Birçok farklı kitap vardı.

 

Toplamda, kırk dört özelleştirilmiş dövüş sanatı kılavuzu, otuz altı melez dövüş sanatı kılavuzu ve kırk vücut geliştirme kılavuzu var.

 

Buradaki kılavuzlar dövüş sanatları kılavuzları arasında bile değersiz sayılırdı. Öğrenciler Li Qiye’nin seçtiklerine şaşırmışlardı.

 

Kılavuzların üzerlerindeki tozdan, daha önce hiçbirinin onları okumadığı belliydi.

 

Olanları izleyen öğrenciler, yüzden fazla dövüş sanatı tekniği seçen Li Qiye’ye gülmeden edemediler.

 

Aptal daha neyin iyi olup olmadığına bile kadar veremiyor. Dünyadaki tüm dövüş sanatlarını bilsen ne yazar, en fazla ortalama bir insan olursun.

 

Öğrenciler tekrar küçümseyici sözlerine başlamışlardı.

 

Kıdemli Wang, bu sınırlarını bilmek oluyor. Sonuçta Gelişimsel Erdem Kanunları, Ölümlü Fiziği / Ölümlü Yaşam Çarkı / Ölümlü Kader Sarayı seviyesindeki birini aşar. Yıllarca çalışsa bile onlar üzerine gelişim yapamayacağını bildiğinden gitmiş dövüş sanatlarını toplamış!









Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr