Emperor’s Domination - Bölüm 66 : Elinin Tersiyle Yağmur Yağdırmak (2)

---

Bölüm 66 : Elinin Tersiyle Yağmur Yağdırmak (2)

 

Öğrenci hararetle konuştu:

 

“Saygıdeğer büyüm; birinci kardeş bana herhangi yeni bir yöntem öğretmedi. Basitçe şu an çalıştığım, Yeşim Sarmal Erdem Kanunu ve Uçan Güve Kılıç tekniklerimdeki kusurları açığa çıkarıp onları düzeltmeme yardımcı oldu.”

 

“Yöntemlerle ilgili birinci kardeşinin sana dediklerini söyle bakalım, birazını duyalım biz de.”

 

Öğrenci saygısızlık etmeye cüret edemezdi; hemen Li Qiye’nin adı geçen erdem kanunları üzerine söylediklerini anlattı ve tekniklerindeki kusurları söyledi.

 

Öğrencinin söylediklerinden sonra, Birinci Büyük Gu Tieshou’nun yüz ifadesi değişmişti. Hatta etkilenen sadece birinci büyük değildi, oradaki tüm büyükler ve koruyucular etkilenmişti.

 

Birinci büyük öğrencinin anlattıklarına inanamadı ve tekrar sordu:

 

“Gerçekten bu yöntemler hakkında, bu söylediklerini birinci kardeş mi söyledi?”

 

Öğrenci samimi bir şekilde cevapladı:

 

“Sizlere karşı boynum kıldan ince efendim, bu öğrenci size yalan söylemeye cüret edemez. Söylediklerim tamamen doğrudur.”

 

Gu Tieshou inanamamıştı. Hayreti geçince, birkaç öğrenci daha seçti ve bu öğrenciler de bahsi geçen erdem kanunları ve kusurları hakkında konuştu. Tüm büyükler ve koruyucular şok olmuştu.

 

Altı büyükten biri olan, Elder Qian aklı almıyormuş gibi konuştu:

 

“Bu temel bir erdem kanunu mu? Bu tamamen nihai bir Dao eğitimi prensibi!”

 

Elder Wu da şaşkındı ve konuştu:

 

“Bin yıldan uzun süredir gelişim yapıyorum ve Yeşim Ruh Erdem Kanunu yüzden fazla kez okumuşumdur, ama daha önce hiç bu şekilde anlamaya çalışmamıştım. Bu yorumlama, korkarım ki bu erdem kanununun nihai derin gerçekleri ve bu yöntemin gerçek özüdür.”

 

Li Qiye’yi destekler şekilde Elder Sun da lafa girdi:

 

“Eğer bunlar kötü tarikatların Şeytani Dao’ları ise o zaman asıl bizim çalışmalarımız Şeytani Dao’dur. Dünyada kimse bu kadar sağlam temelli bir erdem kanunu yaratıp onun heybetli Dao’sunu böyle gizemli yapamaz!”

 

Li Qiye, Elder Sun’ı ilk kez şaşırtmıyordu. Ama gene de bu yorumlamaları duyduktan sonra sarsılmıştı. Elder Sun, Li Qiye’yi diğer büyüklerden daha fazla savunmuştu.

 

Diğer büyükler ve koruyucular ne diyeceklerini bilemiyorlardı. Li Qiye’nin temel erdem kanunları üzerin yorumları, on bin kez arıtılmış ve her türlü kusurdan arınmış gibiydi. Li Qiye’nin teknikler üzerinde gösterdiği açıklar tamamen doğruydu. Yüzlerce yıl gelişim yapan uzmanlar bile bu erdem kanunlarını bu şekilde yorumlayıp anlayamamıştı. Ancak bugün, sonunda en temel erdem kanunlarını bile tam olarak anlayamadıklarını fark etmişlerdi. Daha öncesinde bildiklerini sandıkları şeyler, temel erdem kanunlarının sadece derisi ve kürküydü.

 

Koruyuculardan biri duygulanarak konuştu:

 

“Eğer Yeşim Ruh Erdem Kanunu bu gençlerin yaşındayken öğrenmiş olsaydım, tüm hayatım boyunca bana bu yeterdi!”

 

Gu Tieshou’nun kelimelerini toplaması biraz sürmüştü. Herkes Li Qiye’nin Ölümlü Fiziğe, Ölümlü Yaşam Çarkına ve Ölümlü Kader Sarayı’na sahip olduğunu biliyordu, ama o bu haldeyken bu sağlam yorumları getirebiliyordu. Kimse inanamamıştı! Yeteneği semalara ulaşan dahiler bile bu sonuçlara ulaşamazdı! Ulaşılamazdı çünkü!

 

Gu Tieshou duygu dolu bir yüzle Li Qiye’ye baktı ve şüpheli bir şekilde sordu:

 

“Bunlar gerçekten de senin meditasyon tecrübelerin mi?”

 

Li Qiye gülümseyerek cevapladı:

 

“Sevgili büyüğüm, bu sadece benim anlayışımın ufak bir parçası. Bu ufak bir tecrübe, derin bir şey olarak düşünülemez.”

 

Li Qiye’nin söyledikleri duyunca birinci büyüğün kelimeleri boğazında düğümlenmişti. Eğer bu sadece “ufak bir parça” ise o zaman dahi kelimesi bu çocuğu tanımlamak için yeterli olmazdı. Bu çocuk şeytan’ın yavrusuydu!

 

“Büyük kardeş, görünüşe göre bir dahi gözümüzden kaçmış. Li Qiye’nin bakış açısı son derece ürkütücü. Bir süre önce, gelişimim ile ilgili bir problem yaşamıştım ve Li Qiye bunun çözümü için bana değerli bir tavsiye vermişti.”

 

Artık Elder Sun da Li Qiye’yi desteklemek için daha önceki meseleyi açığa çıkarmıştı.

 

Büyükler ve koruyucular Elder Sun’un anlattıklarından çok etkilenmişti. Gerçekten akıl almaz bir durumdu.

 

Elder Qian ifadesini değiştirerek konuştu:

 

“Bir söylenti vardı, ‘kişinin fiziği, yaşam çarkı ve kader sarayı, yeteneğini ölçmek için yeterli değil’ derlerdi. Buna inanmadım ve saçmalık olarak düşündüm. Ama bugün, görünüşe göre eskiler bizi kandırmıyormuş.”

 

Elder Wu ve büyükler, Bölüm Lideri Zhou’ya döndü ve o anda konuştu:

 

“Bölüm Lideri Zhou, eğer bu şeytani bir Dao ise, o zaman bu dünyada doğru yol diye bir şey yoktur. Şaşırmışsan da bu kadar şaşırma.”

 

“Ben…”

 

Durum aniden kendi aleyhine dönünce Bölüm Lideri Zhou ne diyeceğini bilemez olmuştu.

 

Li Qiye yaka silkti:

 

“Korkarım ki bu bir şaşırma değildi, benden kurtulmak için yapılmış bir plandı. Bölüm Lideri Zhou için benim öğrettiklerim önemli değildi, önemli olan beni ortadan kaldırmaktı.”

 

Gu Tieshou’nun gözlerinden şiddeti okunuyordu; baskısı aniden Bölüm Lideri Zhou’ya yönelmişti ve ciddi bir şekilde konuştu:

 

“Bölüm Lideri Zhou, bu ne demek oluyor?”

 

Li Qiye’nin temel erdem kanunları üzerine anlayışları bile düşüşteki Temizleyici Tütsü Antik Tarikatı için çok değerliydi ve şimdi Gu Tieshou, kesinlikle, ne olursa olsun Li Qiye’yi korumak istiyordu. Li Qiye’nin sadece evlilik için önemli olmadığını, aynı zamanda bu derin bilgisinin de çok önemli olduğunu anlamıştı.

 

“B-Ben, ben…”

 

Bölüm Lideri Zhou kelimeleri toparlayamıyordu ve bir yandan da Cao Xiong’a bakıyordu.

 

Durumun iyiye gitmediğini gören Cao Xiong hemen lafa karıştı:

 

“Bölüm Lideri Zhou aptallık etmiş ve bu temel erdem kanunlarını anlayamamış! Bir cezaya çarptırılabilir, ama hain hala ortada. Üç bölüm liderini, Koruyucu Hu’yu ve Zhi’er’i öldürdü! Affedilemez!”

 

Cao Xiong için bugün her şeyini kaybedip hasta adam olduğu gündü. Li Qiye’yi öldürme konusundaki başarısızlığının üzerine iki öğrencisi de öldürülmüştü. Özellikle Leng Shizhi onun için çok değerliydi, mirasını alacak öğrenciydi. Böyle bir öğrencisinin ölümü kalbini kanatmıştı.

 

Li Qiye ise tersledi:

 

“Eğer ihanet etmiş olsaydım, bu suçun karşılığında on bin kez ölmem bile yeterli olmazdı. Ama ne yazık ki ben sadece bir kurbanım. Bölüm Lideri Zhou doğruyla yanlışı ayıramadı ve beni şeytani Dao’ları tarikata getirmekle suçladı. Bundan sonra da Koruyucu Hu, normalden büyük bir grupla olaya karıştı ve öldürmeye çalıştı. Bana kendimi savunmam için bir şans vermediler. Bu kesinlikle şeytani bir plandı…”

 

“Bu meselede çok fazla tesadüf var. Tüm bu olanlar benim sonumu getirmek için gibi gözükmüyor mu? Neden Elder Cao ve o yaşlı Dong beraberdi? Siz ikiniz diğer büyüklerden çok daha çabuk buraya geldiniz. Aynı şekilde, benim kendimi savunmama izin vermeden, akla karayı ayırt etmeden saldırıp öldürmek istediniz. Ben konuşmadan beni öldürmeye çalışıyor gibi değil miydiniz? Elder Cao, İlahi Tanrı Tarikatı ile beraber komplo kurmadın ha? Elder Cao, sen tarikata ihanet ettin ve dışarıdakilerle komplolar kurdun. Asıl ebedi ve rezil suç budur!”

 

Li Qiye dikkatlice konuşmuştu ve Temizleyici Yeşim Tepesi öğrencileri donakalmıştı. Birinci kardeşleri durumu tam tersine çevirmişti. Böyle titiz ve anlaşılır bir plan fazla korkunçtu. Birinci kardeşin zekası denizler kadar engindi.

 

Li Shuangyan dışarıdan gelmiş biri olarak durumu inceleyince daha fazla etkilenmişti. Li Qiye üç lideri ve bir koruyucu sanki küçük bir meseleymiş gibi kendini tutmadan öldürmüştü. Ve şimdi açık sözlülüğü ve kendine güveniyle durumu tersine çevirmişti. Bu tıpkı bir elin yağmurlar yağdırırken, eli ters çevirince vahşi selleri bile durdurması gibiydi. Dahası, tüm bunlar olurken hiçbir endişesi yoktu. Onun için sanki kahvaltı gibi normal bir duruma benziyordu. Bu Li Shuangyan’ı daha da korkutmuştu.

 

Li Shuangyan bugün fark etmişti ki Li Qiye sadece gizemli olarak betimlenemezdi. Başkalarıyla uğraşırken her şeyi hesaplamıştı. Daha kan bile çıkmadan, karşısındakiler çoktan onun için ölmüştü.

 

Tu Bu Yu’nun bile gözleri parlamıştı. Li Qiye’nin bugün yaptıkları bin yıldan fazla yaşamış birini bile etkilemişti.

 

İşin aslı, Li Qiye için böyle bir planlama esasen hiçbir şeydi. Eskiden tüm dünyaya karşı planlar yapıyordu. Asıl plan diye onlara denirdi.

 

“Hayvan, ölümün kıyısındasın ama hala ağzın çalışıyor…”

 

Cao Xiong sinirden titriyordu. Kendi elleriyle bu planı hazırlamıştı, ama şimdi Li Qiye kendisini mat etmekten bir hamle uzaktaydı. Elleri kolları bağlanmıştı.

 

Birinci Büyük Gu Tieshou soğukça konuştu:

 

“Küçük kardeş Cao, çok fazla şüphe ve bilinmeyen şey var. Şu an Li Qiye’ye hain demek fazla basitçe.”

 

Görmek istemediği şey Cao Xiong’un ve Dong Shenglong’un birlikte olmasıydı, ama artık çok barizdi.

 

Gu Tieshou dışında, diğer büyükler ve koruyucular da Li Qiye’ye karşı peşin hükümlüydü, ama ikna edici bir kanıtları olmadığından bir şey diyemediler.

 

“Büyük kardeş, gerçekten bu hayvana güveniyorsun değil mi?”

 

Cao Xiong artık öfkesinden kan kusacaktı. Tüm planları boşa gitmişti ve iki öğrencisi bir hiç uğruna ölmüştü!

 

Gu Tieshou soğukça konuştu:

 

“En nihayetinde, bu işin içinde çok şüpheli şeyler var.”

 

Kanıt olmadan Cao Xiong’u, Dong Shenglong ile birlikte komplo kurduğuna dair suçlayamazdı, ama bu mesele canını çok sıkmıştı.

 

Cao Xiong ciddi bir şekilde tersledi:

 

“Güzel, güzel, Koruyucu Hu ve diğerleri boş yere öldü o zaman!”

 

Tam bu noktada sakladığı başka bir kartı ortaya sürmüştü, ciddi bir şekilde konuştu:

 

“Eğer Bölüm Lideri Zhou şaşırmış olsa bile, bu hayvan gene de bazı şeyleri gizliyor. Hayvanoğlu gizlice Kun Peng’in Altı Varyasyonunu çalmış!”

 

“Kun Peng’in Altı Varyasyonunu mu çalmış?”

 

Büyükler ve koruyucular bir kez daha şok olmuştu.

 

Gu Tieshou’nun yüzü kırışmıştı, ciddi bir şekilde Li Qiye’ye bakıyordu. Kun Peng’in Altı Varyasyonu tarikatın çekirdeği olan İmparator Erdem Kanunuydu. Aynı zamanda geriye kalmış eksik olmayan tek İmparator erdem kanunuydu! Bu mesele büyük önem taşıyordu ve ihmal edilemezdi.

 

Gu Tieshou Li Qiye’ye baktı ve ciddi bir sesle sordu:

 

“Bu doğru mu?”

 

Kun Peng’in Altı Varyasyonu konusunda, Gu Tieshou dikkatsiz davranamazdı.

 

Li Qiye ise çok masum bir şekilde sordu:

 

“Kun Peng’in Altı Varyasyonu nedir?”

 

“Büyüğüm, sizi kandırmasına izin vermeyin.”

 

Bölüm Lideri Zhou da ortaya çıkmak için bir şans bulmuştu ve yüksek sesle açıkladı:

 

“Kendi gözlerimle gördüm; İlahi Dönüşümü, Otuz Altı Göksel Tanrı Kılıç düzeninden kaçmak için kullandı. Gerçek doğru budur!”

 

“Büyüklerim, bundan mı bahsediyorsunuz?”

 

Tam o anda, Li Qiye’nin Kader Sarayından, bir Kun Peng sıçradı. Kun Peng bir yumruk kadardı ve son derece enerjikti. Zıpladığı anda, düzensiz büyülü rünler nazikçe Kun Peng ile sallanmaya başladı. Galaksi döndü ve izleyenleri farklı bir evrene götürdü. Kun Peng’in her dönüşümü son derece derindi, büyükler bile onu anlayamazdı!