Kefalet büyük bir kavganın içinde idi.

Tehlike saçan kişilerden 500 enerjiye sahip olan kişi öne çıktı.

Patron: sen ünlü kefaret Cengiz kanyürek olmalısın, senin hakkında çok şey duydum.

Velet sana tavsiyem direnme harcarız seni.

Kefaret ölen yüksek seviyeli şövalyelerin bir tanesinin kılıcını aldı, ve içine enerjini yoğunlaştırdı.

Kefalet: sizin kadar değersiz pisliklerin blöf yapması benim midemi bulandırıyor. Az önceki saldırı için hepiniz enerjinizin hepsini hatta hayat gücünüzün çoğunu harcadığını biliyorum.

Patron: demek akıllı bir piçsin öyleyse bile sayı üstünlüğümüz var, ona ne yapacaksın.

Kefaret: göstereceğim.

Dedi ve 40 kişiye koştu enerji ile kılıç âdeta seviye atlamıştı. 

Patron: savunma pozisyonu.

Dedi ve tüm birlik yeniden savaşa hazırladı.

Kefaret ilk olarak öndeki savaşçılar ile çarpıştı 2 savaşçının kılıçları kağıt gibi kesildi. 

 kefalet 2 savaşçıya uyku büyüsü bastı gelen 2 kılıç'a tepki vermedi ve son anda kılıçlar'dan  kurtuldu ama sırtında 2 tane kesik vardı.

Kefaret kendini toplamaya çalışırken kendisine gelen 4 büyük alev topunu fark etti, isterse sağa kaçarak kolayca kurtulabilecekti ama arkasında annesi vardı. 4 büyük alev topunu kılıcı ile kesti ama kılıç kızmıştı kıp kırmızı olmuştu kefalet kılıcı bırakmak zorunda kaldı.

Bu işten kolları da nasibini almıştı.

Patron: sana söyledim velet sen bizim bu seviyemize bile  dayanamazsın pes et ölümün acısız olacak.

Kefaret gülümsedi. 

Kefaret:bana babam bir şey öğretti.

 koruman gereken bir çok şey var, öncelik olarak canın gelir ama canını kurtarmak için onuru asla satma satarsan ömrün boyunca yaşamak diye bir şeyin ne olduğunu anlayamazsın. Galiba sen o onurunu satmış olanlardansın.

Patronun gözünün önünden yaşamak için nasıl yalvardığı geçti. Gözü deliye döndü. Kendisi kılıcı ile kefaret'e saldırdı kefaret son kalan enerjisi ile oluşturduğu gizlemiş olduğu gücü serbest bıraktı ama gücün hiçbir etkisi olmadı. 

kefaret sonunu kabullendi gözlerini kapattı.

Dıng

Kefaret metal çarpma sesi ile hızla gözlerini hızla açtı. karşısında devasa bir adam varmış gibi geldi.

Kefalet o dağ gibi adamın babası olduğunu anlayınca kendini saldı, Bayıldı kaldı.

Viktor patron ile çarpıştı.

Patron: sen kral Viktor musun.

Viktor gözünü kefalet'e çevirdi, ve helen'e baktı Helen hala kalkanını içinde idi. 

Viktor: oğlum iyi savaştın aferin.

Patron: sana bir soru sordum değil mi mankafa.

Viktor: sizler bu kadar güce sahip oldunuz, sıradan birer haydut olduğunuza eminim.

Patron: bunu asla sana söylemeyeceğim.

Viktor:zaten kolay olacağını zannetmiyordum. Neyse sizinle soruşturma uzmanımız ilgilenir.

Viktor enerjisini kılıca ve bedenine yoğunlaştırdı, yüksek bir hızla ile geriye kalan 38 kişiye hızla harcadı. geriye patronu bıraktı.

Patron: affet beni her şeyi anlatacağım ne olur.

Viktor: oğlum aslında bilgelik üzerine de kendini geliştirdi, ona yüksek seviyeli bir bilge demek yanlış olmaz, Senin hakkında ne söyledi ise tamamen doğru. Sana merhamet yok.

Viktor patronu bedenine enerji patlaması ile Yok etti. Olayın başından beri bir köşeden izleyen halktan kimseler korkudan titredi.

Viktor kefareti kucağına aldı ve bir muhafıza teslim etti 

Viktor: saraya götürün.

Dedi ve heleni kucağına alarak saraya ilerledi. 

...............

Saldıran haydutlar zindanda uyandı. Karşılarında şişman bir adam vardı yüzü korkunç idi 

Kemal: merhaba küçük bok parçaları. ben işkence uzmanı kemal, neden burda olduğunuzu biliyorsunuz değil mi.

Haydutlar bağlı oldukları zincirlerden kurtulmaya çalıştı, ama nafiledir zincirler enerji ile güçlendirilmiş idi.

Kemal: akıllı olduğunuzu zannetmiştim ama yanılmışım, şimdi önümüzde 2 yol var ya her şeyi söyleyin yada sizlere neden bu unvana sahip olduğumu göstereyim.

Haydutlar dan birisi : yalvarırım beni bırak.

Kemal:demek zor yolu seçiyorsunuz aptallar.

Dedi ve kör bir bıçağı ortaya çıkardı.

...........

Kefaret uyandı yatağın başında babası Viktor ve Helen vardı. 

Helen: sonunda uyandın.

Helen kefareti boğacak kadar sert sarıldı.

Viktor: 2 gün boyunca uyudun, endişele ettik.

Kefaret: anne ben iyiyim, asıl sen ve kardeşim nasıl.

Helen: ben iyiyim kardeşin benden bile daha sağlıklı.  

Kefaret içinde bastırdığı ağlama hisini saldı,

Gözlerinden damlalar yatağın örtüsünün üzerine düştü.

Viktor ve Helen kefaret'e sarıldı nede olsa kefaret hala çocuktu bu yaşta bir çocuğun bu kadar şeye maruz kalması hiç iyi Bir şey değildi.

Viktor: oğlum merak etme sen elinden gelenin fazlasını yaptın, seninle gurur duyuyorum.

Helen: ben ve kardeşin senin sayende hayattayız.

Kefaret anne ve babasına söylemese de içinde güçlenme duygusu her zamankinden daha çok artmıştı.

Kefalet:anne baba ben bu krallığın hayır hatta dünyanın en güçlüsü olacağım bir daha böyle bir durum başımıza gelmesine izin vermeyeceğim.

Viktor bu sözlere sevindi, kefaret depresyona girmek yerine güçlenmeyi seçmiş idi.

Helen: kefare- ahhhhhh.

Kefalet:anne sorun ne ne oluyor.

Viktor gür sesiyle bağırdı.

Muhafızlar hemen hekimi getirin.

Muhafızlar odadan kralın sesini duydular ve hemen hekimin odasına koştular. Hekim koltuğunda uyuyordu, kraliyet'in sağlık sorunları ile ilgilenmekten koltuğunda sızıp kalmıştı.

Muhafızlar hemen uyuyan hekimi uyandırdı ve durumu izah ettiler hekim gerekli malzemeleri yanına aldı, koşarar adım odaya gitti.

Kraliçe yerde bağırıyordu, kral Viktor hekime dik dik baktı. Hekim vakit kayıp etmedi ve hemen kraliçe'ye müdahale etti.

Viktor: sorun nedir hekim cevap ver.

Hekim: kraliçe doğuruyor.

Kraliçe sesi ile adeta kulakları çınlatıyordu.

..........

Viktor ve kefalet kapıda bekliyordu hekimin odaya gireli çoktan 30 dakikayı geçmişti, kapı bir anda açıldı, hekim elinde bir çocuk ile dışarıya çıktı. Eğilerek krala çocuğu verdi.

hekim: kralım maalesef sizlere kötü haberim var.

Viktor'un sesi titreyerek sordu.

N-ne kötü haber mi.

Kefaret'in gözleri sinirden kan çanağına dönmüştü, neden her şey üst üste gelmek zorunda ki.

Hekim: üzülerek söylüyorum ki kraliçe erken doğum yaparak, fiziksel olarak gelişimini tamamlayamamış bir erkek çocuğu doğurdu.

Viktor'un dünyası başına yıkılır.

Kefaret'in içinde adeta volkanlar püskürüyor du.

Viktor elinde bebek ile odaya girdi. Helen yatakta kendinden geçmişti.

Kefalet kardeşin ve annen sana emanet benim işim var.

Kefaret kardeşini kucağına aldı.

Baba nereye gidiyorsun.

Viktor sert  bir tonda konuştu.

Kemal'in işini kolaylaştıracağım.